Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı'da Seçim Sistemi

Osmanlı'da seçim sistemi
23 Aralık 1876'da I Meşrutiyet'in ilan edilmesiyle birlikte, Osmanlı Devleti'nde ilk seçim 1876 Anayasası ile mümkün hale gelmiştir
Necdet Sevil
Avrupa ülkelerinde 14 ve 15 Yüzyıllarda başlayan seçim ve siyasi temsil kavramları tartışmaları, Osmanlı Devleti'nde 19 yüzyılın sonlarına doğru başlamıştır 23 Aralık 1876'da I Meşrutiyet'in ilan edilmesiyle birlikte, Osmanlı Devleti'nde ilk seçim 1876 Anayasası ile mümkün hale gelmiştir Anayasanın ilanından sonra sıra meclisin oluşması için seçimlerin yapılmasına gelmişti Seçimleri düzenleyen talimat, 28 Ekim 1876 tarihinde yürürlüğe girmiş ve bu talimata göre, 80'i Müslüman, 50'si gayr-ı müslim olmak üzere 130 mebusun seçilmesine karar verilmişti Ancak, seçimler zaman yetersizliğinden ötürü tam olarak yapılamamış ve yapılan seçim sonucunda İstanbul'a ancak 115 mebus gelebilmişti Mecliste bazı vilayetlerden ise tek mebus dahi yoktu Nihayet, İlk Osmanlı meclisi, 19 Mart 1877 Pazartesi günü Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan bir törenle açılmış ve Meclis-i Mebusan ilk toplantısını 20 Mart 1877 tarihinde Sultanahmet'teki Darülfünun binasında yapmıştır Meclis, 16 Şubat 1878 tarihine kadar fiilen görevini sürdürmüş, ancak Osmanlı-Rus savaşının başlaması, mebusların savaşın gidişatından Abdülhamit'i sorumlu tutması ve meclisteki Hristiyan mebusların kendi çıkarlarını gözetmeleri üzerine, II Abdülhamit böyle bir meclisin yararından çok zararı olduğunu söyleyerek 14 Şubat 1878 günü meclisi süresiz olarak feshetmiştir

Meclis-i Umûmî 1877
23 Temmuz 1908 tarihinde ise, Meşrutiyet yeniden ilan edilmiş ve 24 Temmuz'da da Padişahın emriyle 1876 Anayasası tekrar yürürlüğe konulmuştu Fakat meşruti bir yönetimin kurulabilmesi için, anayasanın yürürlüğe konması yetmiyor, meclisin de çalışır hale getirilmesi gerekiyordu Bu suretle, kısa bir süre zarfında seçimlerin yapılması kararı alınıyordu
1908 seçimleri, I Meşrutiyet dönemlerinde uygulanan ve Meclis-i Mebusan'ın hazırladığı, fakat padişahın onayından geçmemiş bir yasaya göre yapılacaktı Bu yasa, 2 Ağustos 1908 tarihinde padişah tarafından onaylanarak yürürlüğe girmişse de, birçok yönden eksikleri vardı Bu eksiklikler, seçim esnasında giderilmeye çalışılmış ve bu eksikliklere binaen yeni bir seçim kanunu yapılması çalışmalarına başlanmıştı

Meclis-i Mebusan 1908 (II Abdülhamid locada)
1908 seçimlerinde uygulanan seçim sistemine bakacak olursak, bu seçimler mevcut iki kanun ve bir talimata göre yapılmıştır Bunlar, 1876 Anayasası ve seçim kanunu ile 2 Ağustos 1908 tarihli seçim kanununun tatbikine dair talimattır Anayasanın seçimler ile ilgili hükümleri; 65,66,67,68 ve 72 maddelerinde yer almaktadır
65 madde, her 50000 erkek nüfusa bir mebus seçileceğini, 66 madde seçimlerin gizli olacağını, 67 madde, mebusluk ile hükümet memuriyetinin bir şahısta birleşemeyeceği, 68 madde ise, kimlerin mebus seçilemeyeceğini ihtiva etmektedir Bu maddeye göre; Osmanlı vatandaşı olmayanalar, yabancı devlet imtiyazına sahip olanlar, Türkçe bilmeyenler, 30 yaşını doldurmamış olanlar, seçim esnaasında bir kimsenin hizmetinde bulunanlar, iflas ile mahkum olup itibarları iade edilmemiş olanlar, kötü ahlak ile tanınanlar, suçuna karar verilmiş olup bu karar kaldırılmamış olanlar, medeni haklardan mahrum olanlar, yabancı devlet vatandaşlığı iddiasında bulunanlar mebus olamayacaklardır Anayasanın 72 maddesinde de, seçimlerin 4 yılda bir yapılacağı ifade edilmektedir
Seçimler iki dereceli olacaktı ve seçmen olabilme şartlarını taşıyan Osmanlı vatandaşlarının hepsi birinci derecede seçmenlerdi Birinci derecede seçmen olamayacak kişilerin durumu da kanunun 11 maddesinde belirtilmektedir Buna göre; 25 yaşını bitirmemiş olan, medeni haklarından yoksun bulunan, yabancı devlet tabiyetinde olan yada bu iddiada bulunan, geçici olarak yabancı devlet imtiyazına sahip olan, iflas ile mahkum olup iade-i itibar etmemiş, siyasi haklarının kısıtlanmasına karar verilip de bu karar kalkmamış olanlar, doğrudan doğruya devlete az-çok vergi vermeyenler seçmen olamayacaklardır Bunlara ilaveten de, bulunduğu yerde bir yıl oturmak hükmü de vardır Kaide olarak, her 500 birinci seçmenin bir ikinci seçmen belirlemesi esas alınmıştı
Kaynaklar:
Cezmi Eraslan-Kenan Olgun, Osmanlı Devleti'nde Meşrutiyet Ve Parlamento, İstanbul, 2006
Bülent Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, İstanbul, 1996
|