10-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tehniyye-İ İydiyye
“Tehniyye-i Iydiyye”
Eski İstanbul’da, bayramlar ın en görkemli şekilde yaşandığı mekân “Saray-ı Amire”, yani Topkapı Sarayı idi
Topkapı Sarayı her bayramda görkemli kutlamala ra sahne olur, saray protokolü nün gerektird iği tüm ayrıntıla r eksiksiz yaşanırdı 
Resmî bayramlaş ma bayramdan üç gün önce başlardı
Sarayda bayramlaş manın nasıl olacağı, Fatih Kanunname si’nde ayrıntılı bir şekilde belirtilm işti
Kanunname’ye göre, padişah, sabah namazını Hırka-i Saadet Dairesi’nde kılacak, daha sonra Hırka-i Saadet Dairesi’nin önüne yerleştir ilen tahtına oturacakt ı
Padişah tahta oturunca orada bulunan hocalar dualar okuyacakl ar, ardından görevlile r bunlara hediyeler ini verecekle rdi
Mehter çalmaya başlayınc a, bir taraftan da “Bu gibi günlere yetişmek her zaman müyesser ola” anlamında bağırılıp dua edilecekt i
Kanunname şöyle diyor  
“Ve bayramlar da Meydan-ı Divan’a taht kurulmak emrim olmuştur El öpüldükte vüzeram ve Kadı Askerleri m ve Defterdar larım kafadarım olup duralar 
“Ve hocama ve Müftü’l-Enem’a ve vüzerama ve kadı askerleri me ve Baş Defterdar’ıma ve Nişancıya kendüm kalkmak kanunumdu r 
“Ve çavuşlar el öpmek kanunumdu r Ve ehl-i mansıbın hurde ehl-i mensıplar ından Alay Beği el öpmek kanunumdu r  
“Ve Müteferri ka ulufe ile olursa el öpmek kanunumdu r Ve Çeşnigir el öpmek kanunumdu r Ve Zaim ve Erbab-ı Tımar el öpmek lazım değildur 
“Zaim Müteferri kası yüz elli bin akçe ile el öpmek kanunumdu r Ve altmış akçeden yukarı ve yetmiş akçe kadılar el öpmek kanunumdu r Ve yirmi akçe Müderris el öpmek kanunumdu r Ve kitaptan nefer olan Reis Kâtipleri ve Defterhan e Kâtipleri, gerek kâtip oldukta ve gerek iyd’de (bayramlar da) el öpmek kanunum değildir
“Ve Ehl-i Mansıb olan muhasebes i ve Yeniçeri Kâtibi ve Sipahiler Kâtibi ve Rüznameci el öpmek kanunumdu r Ve bilcümle divana uzun yenli kaftan ile gelenler hace makamında dur ” (Kanunnâme–i Âl–i Osman, s 25)
Bayramlar, Osmanlı Başkenti ve saray açısından hayatı renklendi ren önemli günlerdi  
Bir tarafı ibadet, bir tarafı neşe idi  
Harem halkı meşruiyet içinde eğlenir, karşılıkl ı hediyeleş meler yaşanır, küslerin barışması sağlanırd ı
Bu süreçte padişahın dindarlık ve iyiliksev erliğini vurgulama k amacıyla yoksullar a sadakalar dağıtılır dı  
Halkın iyi bir bayram geçirmesi için tedbirler alınır, kente daha fazla zahire, meyve, sebze ve canlı hayvan getirtilm esi sağlanırd ı  
Büyük camilerin avluların a yemiş, baharat, bakkaliye, şekerleme, mum, fener, kandil gibi yiyecek maddeleri ile kapamacı işi hazır elbise ve kumaş satan sergiler kurulurdu   
Bazı sergilerd e kitap ve oyuncak satılırdı   
Törenler “Arefe Muayedesi” (Arefe Merasimi) “Tehniyye-i İydiyye” (bayram kutlamala rı), “Muayede Resm-i Hümayunu” (padişahla bayramlaş ma) ve “Alay-ı İyd” (bayram alayı) olmak üzere dört aşamada yapılırdı 
Bayram tebrikine yalnız Müslümanl ar katılmazd ı Ermeni Patriği’nden Keldani Patriği’ne, Ortodoks Metropoli tler’den Karadağ Prensi’ne kadar azınlık temsilcil eri de padişahla bayramlaş ırdı
|
|
|