10-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı - Türkçe Sözlük Ç Harfi.
çâbük (F ) [ چابک ] kıvrak, çevik, çabuk
çâbükî (F ) [ چابکی ] kıvraklık, çeviklik, çabukluk
çâbükpâ (F ) [ چابک پا ] ayağına çabuk
çâbükrev (F ) [ چابک رو ] hızlı giden
çâbüksüvar (F ) [ چابک سوار ] usta binici
çâder (F ) [ 1 [چادر çadır 2 örtü, kadınların giydiği örtü
çâdernişin (F ) [ چادرنشين ] göçebe, çadırda yaşayan
çadır (F ) [ 1 [چادر çadır 2 örtü, kadınların giydiği örtü
çağz (F ) [ چغز ] kurbağa
çâh (F ) [ 1 [چاه kuyu 2 çukur
çâk (F ) [ 1 [چاک yırtık 2 yırtmaç
çâk etmek yırtmak
çâk olmak yırtılmak
çâkâçâk (F ) [ چاکاچاک ] kılıç şakırtısı
çâker (F ) [ 1 [چاکر kul 2 hizmetkâr
çâkerî (F ) [ 1 [چاکری kulluk 2 hizmetkârlık
çâkûç (F ) [ چاکوچ ] çekiç
çâlâk (F ) [ چالاک ] çevik, kıvrak
çâlâkî (F ) [ چالاکی ] çeviklik, kıvraklık
çâlik (F ) [ چاليک ] çelik çomak
çâlpâre (F ) [ چارپاره ] çalpara
çâme (F ) [ چامه ] şiir
çâne (F ) [ چانه ] çene
çâpâr (F ) [ 1 [چاپار ulak 2 postacı
çâplûs (F ) [ چاپلوس ] dalkavuk
çâr (F ) [ چار ] çare
çâr (F ) [ چار ] dört
çârçûbe (F ) [ چارچوبه ] çerçeve
çardak (F ) [ چارطاق ] çardak
çârdeh (F ) [ چارده ] ondört
çâre (F ) [ 1 [چاره tedbir 2 çare 3 ilaç, derman
çârecû (F ) [ چاره جو ] çare arayan
çâresâz (F ) [ چاره ساز ] çare bulan
çâresâz olmak çare bulmak
çâresâzî (F ) [ چاره سازی ] çare bulma
çârgâh (F ) [ چارگاه ] Türk musikîsinde bir makam
çârgûşe (F ) [ چارگوشه ] dört köşe
çarh (F ) [ 1 [چرخ tekerlek 2 çarkıfelek 3 felek 4 tef 5 çıkrık
çarmıh (F ) [ چارميخ ] çarmıh
çârnâçâr (F ) [ چارناچار ] ister istemez, çaresiz, mecburen
çârpâ (F ) [ چارپا ] dört ayaklı
çârsû (F ) [ چارسو ] dört yön
çârsû (F -A ) [ چارسو ] çarşı
çârşeb (F ) [ چارشب ] çarşaf
çârşenbe (F ) [ چارشنبه ] çarşamba
çârtâk (F ) [ 1 [چارطاق çardak 2 kare şeklinde çadır
çârüm (F ) [ چارم ] dördüncü
çâryâr (F ) [ چاریار ] dört halife, Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali
çâşni (F ) [ چاشنی ] çeşni
|
|
|