10-06-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı - Türkçe Sözlük D Harfi.
dergâh (F ) [ 1 [درگاه dergah 2 saray 3 tekke 4 tapı, huzur
derhâl (F -A ) [ درحال ] hemen
derhâst (F ) [ 1 [درخواست istek, talep, rica 2 dilekçe
derhâtır (F -A ) [ 1 [در خاطر hatırlama 2 hatırda tutma
derhâtır ettirmek hatırlatmak, akla getirmek
derhâtır eylemek hatırlamak
derhor (F ) [ درخور ] layık
derîçe (F ) [ 1 [دریچه pencere 2 küçük kapı
derk (A ) [ 1 [درک anlama, idrak etme 2 alma
derk etmek anlamak, idrak etmek
derkenâr (F -A ) [ درکنار ] kenar yazısı
dermân (F ) [ 1 [درمان ilaç 2 çare 3 güç
dermânde (F ) [ 1 [درمانده aciz 2 zavallı
dermeyân (F ) [ درميان ] ortada
dermeyân edilmek ortaya konulmak, ele alınmak
dermeyân etmek ortaya koymak, ele almak
derpîş (F ) [ درپيش ] göz önünde
derpîş edilmek göz önünde bulundurulmak
derpîş etmek göz önünde bulundurmak
derrâk (A ) [ دراک ] anlayışlı
derre (F ) [ دره ] dere
dersaadet (F -A ) [ در سعادت ] İstanbul
dershân (A -F ) [ درسخوان ] öğrenci
deruhde edilmek üste alınmak, görev bilinmek
deruhde etmek üstüne almak
derûn (F ) [ 1 [درون iç, içerisi 2 gönül
derûnî (F ) [ درونی ] içten gelen, içe ait
dervâze (F ) [ 1 [دروازه ana kapı 2 kale kapısı 3 şehir kapısı
dervîş (F ) [ 1 [درویش yoksul 2 tarikat şeyhine bağlı mürit
dervîşân (F ) [ درویشان ] dervişler
deryâ (F ) [ دریا ] deniz
deryâdil (F ) [ 1 [دریادل gönlü zengin 2 büyük himmetli
deryâneverd (F ) [ دریانورد ] denizci
derzî (F ) [ درزی ] terzi
desâis (A ) [ دسائس ] hileler, oyunlar
desîse (A ) [ دسيسه ] hile, oyun
desîsekâr (A -F ) [ دسيسه کار ] hileci, düzenbaz
dessâs (A ) [ دساس ] hileci, düzenbaz
dest (F ) [ دست ] el
destân (F ) [ 1 [دستان hikaye 2 destan 3 masal
destâr (F ) [ دستار ] sarık
destâvîz (F ) [ دستاویز ] küçük hediye
destbedest (F ) [ دست بدست ] elden ele
destbûs (F ) [ دست بوس ] el öpen
destbûsî (F ) [ دست بوسی ] el öpme
deste (F ) [ 1 [دسته grup 2 demet 3 kulp
destere (F ) [ دستره ] testere, bıçkı
destgâh (F ) [ 1 [دستگاه tezgah 2 atölye 3 halı dokuma tezgahı
destgîr (F ) [ دستگير ] elden tutan, yardım eden
|
|
|