10-06-2012
|
#9
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı - Türkçe Sözlük D Harfi.
dîvâne (F ) [ دیوانه ] deli, çılgın
dîvânegî (F ) [ دیوانگی ] delilik, çılgınlık
dîvâr (F ) [ دیوار ] duvar
diyâr (A ) [ دیار ] ülke, topraklar, memleket
dizdâr (F ) [ دزدار ] kale muhafızı
dost (F ) [ 1 [ دوست sevgili 2 yakın arkadaş 3 Tanrı
dostâne (F ) [ دوستانه ] dostça
dostî (F ) [ دوستی ] dostluk
dostkâm (F ) [ دوستکام ] dost canlısı
duâgû (A -F ) [ دعاگو ] duacı, dua eden
dûçâr (F ) [ دچار ] uğramış, yakalanmış, maruz kalmış
dûçâr etmek uğratmak, müptela etmek
dûçâr olmak uğramak, müptela olmak
dûd (A ) [ دود ] böcek, kurtçuk, kurt
dûd (F ) [ دود ] duman
dûde (F ) [ دوده ] is
dûdmân (F ) [ دودمان ] soy sop
dûğ (F ) [ دوغ ] ayran
duhân (A ) [ 1 [ دخان tütün 2 duman
duht (F ) [ دخت ] kız
duhter (F ) [ دختر ] kız
duhûl (A ) [ دخول ] giriş, içeri girme
duhûl etmek girmek, içeri girmek
duhûliye (A ) [ دخوليه ] giriş ücreti
dumûr (A ) [ دمور ] körelme
dûn (A ) [ 1 [ دون aşağı, alt 2 aşağılık, adi
dûnperver (A -F ) [ دون پرور ] aşağılık kimseleri koruyan
dûr (F ) [ دور ] uzak
dûrbîn (F ) [ دوربين ] dürbün
dûrdest (F ) [ دوردست ] ırak, çok uzak
dûrendîş (F ) [ دوراندیش ] ileri görüşlü, ileriyi düşünen
dûrî (F ) [ دوری ] uzaklık
durûb-i emsâl (A -F ) [ ضروب امثال ] atasözleri
durûd (F ) [ 1 [ درود övgü 2 selam
dûst (F ) [ 1 [ دوست dost 2 sevgili 3 Tanrı
dûş (F ) [ دوش ] dün gece
dûş (F ) [ دوش ] omuz
dûşîze (F ) [ دوشيزه ] kız, matmazel
dûzah (F ) [ دوزخ ] cehennem
dü (F ) [ دو ] iki
dübâre (F ) [ دوباره ] tekrar, yeniden
dübb (A ) [ دب ] ayı
dübür (A ) [ 1 [ دبر makat 2 arka
|
|
|