10-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı - Türkçe Sözlük E Harfi.
eâcîb (A ) [ اعاجب ] şaşılası şeyler
eamm (A ) [ اعم ] genelde, yaygın haliyle
eâzım (A ) [ اعاظم ] büyükler, ileri gelenler
eazz (A ) [ اعز ] çok değerli
eb (A ) [ 1 [ اب baba 2 ata, ced
eb?âd (A ) [ 1 [ ابعاد boyutlar 2 uzunluklar
eb?ad (A ) [ ابعد ] çok uzak
ebâbil (A ) [ ابابيل ] kırlangıç
ebâtil (A ) [ اباطل ] saçma sapan sözler, ipe sapa gelmez şeyler
ebced (A ) [ ابجد ] sayısal değer verilmiş arap alfabesi
ebcedhân (A -F ) [ 1 [ ابجدخوان okula yeni başlamış öğrenci 2 acemi,
deneyimsiz
ebdâl (A ) [ ابدال ] derviş, abdal
ebdân (A ) [ ابدان ] bedenler
ebed (A ) [ ابد ] sonsuz gelecek zaman
ebeden (A ) [ ابدا ] asla, hiçbir zaman
ebedî (A ) [ ابدی ] sonsuz
ebediyyen (A ) [ ابدیا ] sonsuza kadar, asla, hiçbir zaman
ebediyyet (A ) [ ابدیت ] sonsuzluk
ebeveyn (A ) [ ابوین ] anababa
ebhâr (A ) [ ابحار ] denizler
ebhâs (A ) [ ابحاث ] bahisler, tartışmalar
ebî (A ) [ ابی ] baba
ebkem (A ) [ ابکم ] dilsiz
eblak (A ) [ ابلق ] alacalı
ebleh (A ) [ ابله ] bön
eblehâne (A -F ) [ ابلهانه ] bön bön
eblehî (A -F ) [ ابلهی ] bönlük
ebnâ (A ) [ ابنا ] oğullar
ebniye (A ) [ ابنيه ] binalar
ebr (F ) [ ابر ] bulut
ebrâlûd (F ) [ ابرآلود ] bulutlu
ebrâr (A ) [ ابرار ] iyi insanlar, dürüst insanlar
ebred (A ) [ ابرد ] dondurucu soğuk, çok soğuk
ebreş (A ) [ 1 [ ابرش alacalı at 2 alaca
ebrişüm (F ) [ ابریشم ] ipek, bükülü ipek
ebrû (F ) [ ابرو ] kaş
ebsâr (A ) [ ابصار ] gözler
ebülbeşer (A ) [ ابوالبشر ] Âdem
ebvâb (A ) [ 1 [ ابواب kapılar 2 bölümler, bâblar
ebyât (A ) [ ابيات ] beyitler
ebyaz (A ) [ ابيض ] bembeyaz
|
|
|