10-06-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı - Türkçe Sözlük E Harfi.
edille (A ) [ 1 [ ادله deliller 2 rehberler
edîm (A ) [ ادیم ] tabaklanmış deri 2 yüzey, yüz
ednâ (A ) [ 1 [ ادنی en aşağı 2 alçak mı alçak
edvâr (A ) [ ادوار ] devirler, çağlar
edviye (A ) [ ادویه ] ilaçlar, devalar
edyân (A ) [ ادیان ] dinler
edyâr (A ) [ ادیار ] manastırlar
ef’âl (A ) [ 1 [ افعال fiiller 2 hareketler, eylemler
ef’î (A ) [ افعی ] engerek yılanı
efâzıl (A ) [ 1 [ افاضل seçkin insanlar 2 bilginler
efdal (A ) [ افضل ] en üstün, en iyi
efgân (F ) [ افغان ] feryat etme, figan etme
efkâr (A ) [ افکار ] fikirler, düşünceler
efkâr -ı âmme [ افکار عامه ] kamuoyu
eflâk (A ) [ افلاک ] gökler, felekler
efrâd (A ) [ افراد ] fertler, bireyler
efrenc (A ) [ افرنج ] Batılı, Avrupalı
efsâne (F ) [ 1 [ افسانه masal 2 efsane
efsâr (F ) [ افسار ] yular
efser (F ) [ افسر ] subay
efser (F ) [ افسر ] taç
efsun (F ) [ افسون ] afsun, büyü
efsunger (F ) [ 1 [ افسونگر afsuncu 2 büyüleyici
efsûs (F ) [ افسوس ] yazık, çok yazık, eyvahlar olsun
efsürde (F ) [ 1 [ افسرده donuk 2 üzgün, moral çöküntüsü içinde 3 duygusuz
efşüre (F ) [ افشره ] sıkılmış meyva suyu
efvâc (A ) [ افواج ] bölükler
efvâh (A ) [ افواه ] ağızlar
efyûn (F ) [ افيون ] afyon
efzâr (F ) [ افزار ] alet, araç gereç
efzâyiş (F ) [ افزایش ] artış
efzûn (F ) [ افزون ] fazla
eger (F ) [ اگر ] eğer
ehad (A ) [ 1 [ احد bir, tek 2 Tanrı
ehâdîs (A ) [ احادیث ] hadisler
ehadiyyet (A ) [ 1 [ احدیت birlik 2 Tanrı’nın birliği
ehâlî (A ) [ اهالی ] ahali, halk
ehass (A ) [ اخص ] başlıca
|
|
|