10-06-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı - Türkçe Sözlük E Harfi.
ehdâf (A ) [ اهداف ] hedefler
ehemm (A ) [ اهم ] en önemlisi
ehemmiyet atfetmek önem vermek, önemsemek
ehemmiyet kesb eylemek önem kazanmak
ehemmiyyet (A ) [ اهميت ] önem
ehibbâ (A ) [ احبا ] dostlar
ehil (A ) [ 1 [ اهل maharet sahibi 2 evcil 3 bir yerde ikamet eden 4 bir yere
mensup
ehl (A ) [ 1 [ اهل maharet sahibi 2 evcil 3 bir yerde ikamet eden 4 bir yere
veya görüşe mensup
ehl -i din [ اهل دین ] bir dine inananlar
ehl -i hâl [ اهل حال ] halden anlayan
ehl -i hubre [ اهل خبره ] bilirkişi
ehl -i îman [ اهل ایمان ] iman edenler, inananlar
ehl -i salib [ اهل صليب ] haçlılar
ehl -i vukûf [ اهل وقوف ] bilirkişi
ehliyyet (A ) [ 1 [ اهليت beceri sahipliği, yeterlilik, yetki 3 yeterlilik belgesi
ehrâm (A ) [ اهرام ] piramit
ehrimen (F ) [ اهرمن ] kötülük tanrısı, şeytan
ehsâs (A ) [ احساس ] duygular, hisler
ehven (A ) [ 1 [ اهون çok ucuz 2 çok kolay
ehzâb (A ) [ 1 [ احزاب hizipler 2 partiler 3 gruplar
eimme (A ) [ ائمه ] imamlar, önderler
eizze (A ) [ 1 [ اعزه azizler, ermişler 2 saygın kişiler
ejder (F ) [ 1 [ اژدر büyük yılan 2 ejderha
ejderhâ (F ) [ 1 [ اژدرها büyük yılan 2 ejderha
ekâbir (A ) [ اکابر ] büyükler, ileri gelenler
ekâlîm (A ) [ 1 [ اقاليم ülkeler 2 büyük toprak parçaları
ekall (A ) [ اقل ] en az
ekalliyet (A ) [ اقليت ] azınlık
ekârib (A ) [ اقارب ] yakınlar, akrabalar
ekâvîl (A ) [ اقاویل ] sözler
ekber (A ) [ اکبر ] en büyük
ekdâr (A ) [ اکدار ] kederler, üzüntüler
ekfân (A ) [ اکفان ] kefenler
ekhâl (A ) [ اکحال ] sürmeler
ekîd (A ) [ اکيد ] kesin
ekîden (A ) [ اکيدا ] kesinlikle
|
|
|