Yalnız Mesajı Göster

Sinop Tarihi Pontus Dönemi Ve Sinopun Başkent Olduğu Yıllar

Eski 10-06-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sinop Tarihi Pontus Dönemi Ve Sinopun Başkent Olduğu Yıllar



Osmanlı Döneminde Sinop

Osmanlı yönetimi altında Sinop, bir süre barış içinde yaşadı Ancak patlak veren Celali ve Suhte ayaklanmaları sırasında büyük sıkıntılar çekti 1558'de Kanuni'nin oğulları Selim ile Beyazid arasında çıkan saltanat kavgasından sonra, Anadolu'da karışıklıklar giderek arttı İran'a sığınan Beyazid'in geri dönmesi kaygısıyla Rumeli askerinin Amasya Tokat arasında bekletilmesine karşın, yöredeki olaylarda azalma olmadı Sinop, Bafra ve Ladik'te suhteler halkın mal, can ve namusuna saldırılıyordu Devlet görevlilerinden ve halktan bazı kişiler de, suhtelere yardımcı oluyorlardı Kastamonu Sancak beyi Süleyman Bey de İstanbul'a gönderdiği mektupta Boyabat, Sinop, Durağan kadılıklarından zekat, sadaka ve benzeri adlarla zorla para toplayan suhtelerden ve rüşvet karşılığı bunlara yardım eden hazine tahsildarlarından yakınıyordu

Boyabatlı Söylemez ve Kara Hüseyin

1567-1568'de olayların daha da artmış olduğu, Sinop kadısının İstanbul'a gönderdiği mektuptan anlaşılmaktadırBolu'da soygunlar düzenleyen iki suhte topluluğu, devlet güçlerinin giriştiği harekat sonucu Sinop'a çekildiler Sinop'ta eylemleri yakınma konusu olunca devlet, Bursa sancak beyine suhteleri cezalandırma görevi verdi 200 kadar sipahi seferden alıkonarak suhteler üzerine gönderildi Ancak sipahiler suhtelerle çarpışmaya yanaşmadılar Boyabatlı Söylemez ve Kara Hüseyin adındaki suhtelerin başkanlığında hareket eden gruplar, yöredeki tüm kasabaları haraca bağladıkları gibi, Sinop kadısının yolunu kesip bir adamını da öldürdüler Bu sırada sancakbeyinin sefere çağrılması, yörede bulunan zengin kimselerin başka bölgelere göç etmeye başlamasına neden oldu

Batan Geminin Malları

1568'de Sinop ve yöresinde büyük olaylar çıktı Kefe'den çok sayıda kürk ve binlerce tulum yağ yüklü bir gemi Sinop'ta kayalara bindirdi ve gemi içindeki mallar bu sırada Sinop pazarına gelmiş olan halk ve il erlerince yağmalandı Devlet yağma edilen malların toplatılması ve suçluların cezalandırılması için yöre kadılıklarının tümüne araştırıcı kurullar gönderdi Baskı ve işkenceler sonunda eşyaların büyük bir bölümü ele geçirildi, çok sayıda kişi de tutuklandı Suhteler yağmacılık suçuyla yakalananların yanında yer alarak araştırıcı kurulların karşılarına çıktılar Çatışmalar sırasında, suhteler tutuklananların tümünü serbest bıraktılar Sinop'ta zeamet sahiplerinden Mümin, yağ ve kürk teftişi yaparken Çeltekoğlu adında ki suhte elebaşını ile çatıştı Suhteler Sinop kadısının evine saldırdıklarında yöre halkı güvenlik güçlerine hiç yardımcı olmadığı gibi bazı olaylarda açıkça suhteleri destekledi

Devlet 1568'de suhtelerin Sinop'u basmaları durumunda Canik ve Amasya sancak beylerinin yardıma koşmalarını emretti Olaylar sürüyordu Yöreyi haraca bağlayan Mehmet ve İbrahim adındaki suhte elebaşıları yakalanarak Sinop Kalesi'ne hapsedilmişler, ancak hisar erlerinden Hızır Bali tutukluları geceleyin gizlice salıvermişti Mehmet ve İbrahim'de yörede soygunları sürdürdüler Suhteler kışın ulaşılması güç dağlık yerlerde saklanıyor, baharla birlikte soyguna başlıyorlardı

1601'de Celali elebaşılarından Yularkastı, Sinop'u haraca bağladı

Kazakların Sinop Baskını

1614'te Kazaklar Sinop'a saldırdılar Kaleyi ele geçirip kenti yaktıktan sonra, kadın ve çocukları tutsak alarak çekildiler Ancak Karadeniz Muhafızı İbrahim Paşa, baskınla Kazaklar'ı bozguna uğrattı Bu durum İstanbul'da duyulunca I Ahmet, olayı kendinden saklayan Sadrazam Nasuh Paşa'yı önce görevden aldı, sonra da idam ettirdi Sinop Kalesi Komutanının bir daha kaleden uzaklaşmaması emredildi Sinop üzerine yönelik Kazak saldırıları ancak IV Murat döneminde sona erdi

Açıklamalar

Ferit Devellioğlu'nun Osmanlıca-Türkçe lügatinde suhte kelimesi 1 yanmış, tutuşmuş, yanık, 2 softa, medrese talebesi , anlamlarını taşıyor

Burada bahsi geçen ve suhte diye adlandırılan kişiler medrese öğrencisi ile haydut arası bir hayat süren kişiler olsa gerek Medreseye sözüm ona din eğitimine gelmişler ama medresede ki talebeleri kendilerine bağlayarak bir çete kurmuşlar Sonrada etrafa korku salarak zekat, sadaka adı altında haraç toplamaya başlamışlar Hali vakti yerinde olanlara gidip " Efendi hani bize zekat vermeyecek misin" yada " Efendi açız bize bir sadaka ver bakalım " gibi tehdit içeren laflarla etrafı haraca keserler İşleri azıtıp düpedüz soygun, adam kaldırma, fidye isteme gibi işlere başlamışlar

Yukarıda ki satırlardan öğrendiğimize göre devlet görevlilerinin içinde bunlara yardımcı ve destekçi çıkanlar da olmaktadırOsmanlı devleti seferler, iç ve dış karışıklıklar nedeni ile bunlarla yeteri kadar baş edememiş Varlıklı olanlar canlarını ve mallarını korumak için yöreyi terk etmeye başlamışlar Yöre halkı ise çaresizlikten, yoksulluktan bu eşkıyaya boyun eğmiş ve ondan yana olmuş veya ondan yana görünmüşlerdir

Alıntı Yaparak Cevapla