Konu
:
Çanakkale Savaşı - Gazilerimiz
Yalnız Mesajı Göster
Çanakkale Savaşı - Gazilerimiz
10-07-2012
#
7
Prof. Dr. Sinsi
Çanakkale Savaşı - Gazilerimiz
HAKKI TUNA
Eceabat - Büyük Anafartalar Köyü'nden
1312 (1896) doğumluyum
85 yaşındayım
Ben küçük Zabit Mektebinde okuyordum
İki yıl olmuştu ki seferberlik patladı
Bizi de askeri birliklere dağıttılar
9 ay 10 gün Çanakkale Savaşlarının içinde kaldım
Ankara'nın Boyabat ilçesinde doğdum
Buralara çok küçük yaşta geldim
Harpten sonra burada evlenip kaldım
İstanbul Haydarpaşa'da İttihad-ı Osmaniye Mektebi'nde 15 yıl Kadıköy Rüştiyesi'nde de 2 yıl okudum
Sonra Küçük Zabit Mektebi'ne gittim
HAKKI TUNA
Henüz ikinci yılın sonuna gelmiştik ki seferberlik ilan edildi
Beni Hadımköy Sancaktepe Topçu Alayına verdiler
6 bölüklü bir alaydı
Bir gün Bahriye Nazırı Cemal Paşa bizi teftişe geldi
Bu teftişten sonra bizi İstanbul'da Sultan Ahmet Camiine kaldırdılar
Bir süre Sultan Ahmet Camii'nde yatıp kalktık
Daha sonra bir emir geldi
Bütün bölüklerimizi ayrı ayrı yerlere gönderdiler
Kimimiz Arabistan'a kimimiz İstanbul Boğazı'na bizim bölüğü de Çanakkale Cephesine ayırdılar
10 gün kadar geçmedi
Galat rıhtımına yanaşan bir vapura topumuz tüfeğimiz cephanemizle yüklendik
Marmara Denizi'nde o zaman denizaltı olduğundan şüphe edilirdi
Onun için bindiğimiz vapura muhafız olarak bir de torpido verdiler
Galata'dan hareket ettik Çanakkale'ye
Akbaş İskelesi'ne vapur yanaştı
Vapur boşaldı
Toplarımızı koştuk
O sırada bir düşman mermisi yakınlarımıza düştü
Eceabat'ın içinden geçiyoruz
Eceabat harabeye dönmüş
Binalar yıkılmış
Orda burda evler yanıyor
Çamburnu yolundan Behramlı köyünden geçtik
Kirte'ye yakınlaştığımızda gece olmuştu
O gece orada 9
Fırka'da misafir kaldık
Ertesi sabah Kirte Köyü'nün üst taraflarında hazırlanmış mevzilerimizi bulduk
Toplarımızı mevziye yerleştirdik
Bir telaş bir telaş hepimizde
Hazırlık yapıyoruz
Telefon hattımızı düzenledik
Batarya dürbünümüz kurduk
Her şeyi yerine yerleştirip hazırlığımızı tamamladık
O sırada düşman da Kirte Köyü'nün altındaki Eski Bağlar'a kadar gelmişti
Biz düşmana başladık toplarımızla ateş etmeye
Bir hafta o mevzilerde kaldık
Sonra bir emir geldi
Toplarımızı Eceabat Top Zeytinlik'e götürdük
Geri çekildik
Çadırlarımızı filan kurduk
Ben o zaman kıdemli başçavuş muaviniydim
17
Alay 2
Bölükteydim
Ağır Topçu Bölüğünde
12'lik ağır obüs toplarımız vardı
Şimdi burada yaşayan Ömer Güner de benim yanımda aynı bölükte askerdi
Top Zeytinlik'te çadırları kurduktan sonra 2 top alıp Kara Yorgi'nin Dere'ye gittik
Kara Yorgi'nin Derede'de 2
5 ay kaldık
Savaş devam ediyor
Hücumlar oluyor
Derenin içinde toplarımızın askerlerinden iki şehit verdik
Tekrar Top Zeytinliğe geldik
Refik adında bir takım subayımız vardı
Onunla birlikte bu defa Domuz Dere'ye 2 top kurduk
35 ay da Domuz Dere'den ateş ettik düşman üzerine
Batarya Kumandanımız nadir Efendiydi
Üsteğmendi
Bizim gözetleme yerimiz Alçı Tepe'deydi
Üst tarafımızda da Grup Kumandanı'nın gözetleme yeri vardı
Bir gün bana batarya Kumandanımız Nadir Efendi dedi ki:
-Seni grup Kumandanı istiyor
Gittim
Kapısını vurdum
Girdim yanına
Selam verdim
Grup Kumandanı:
-Sen avcı hattına gideceksin
Orada 16
Alay Kumandanını bulacaksın
Sana görev verecek
-Emredersiniz dedim çıktım odasından
Bataryaya gelip silahlı bir asker aldım
Beraberce başladık avcı hattına gitmek üzere gitmek üzere Kirte köyü yönünde yürümeye
Kirte köyüne geldiğimizde savaş bütün şiddetiyle sürüyordu
Kirte Köyü zaten harabe olmuş
Yıkıntıların arasında bizim yaralıları getirmişler gördüm
Kiminin kolu kiminin bacağı kopmuş
Yaralıları sargı yerine götürmeye çalışıyorlardı
Orada durmadık
Geriye bataryaya döndük
Sabahleyin tekrar yola koyuldum
Avcı hattı bizim topların ateş ettikleri yöndeymiş
Boğazdan Çan ovasına kadar düşmanla doluydu
Yalnız Palamut ve Kaba Tepe arasında düşman yoktu
Yanıma asker almamıştım
Yalnızdım
Doğru yönümde gidiyordum
Bir de baktım
Önümde bir asker yürüyordu
Seslendim askere asker durdu
Sordum:
-Kaçıncı alaydansın ?
Asker :
- Biz 16
Alayın 3
Taburuyuz
Şurada istirahate çekildik
Ordayız diyerek eliyle gösterdi
- Düş önüme beraber gidelim dedim
O zaman asker toprak altında meydanda değil sığınaklarda
Gittik oraya
İndim aşağıya
Bir piyade subayı gördüm
Grup Kumandanının beni istediğini anlattım
Hemen çavuşa döndü :
-Çavuş
Açıkgöz birisi silahlarını alsın gelsin
Bu arkadaşla gidecek
Bir de baktım cin gibi bir asker geldi
Silahlı göğsünde çapraz fişekler
Düştü önüme
Gidiyoruz
Bazı açıktan gidiyoruz
Düşman bizi görünce veriyor şarapneli bize
Bazı gizli yollardan gidiyoruz
Koşarak giderken avcı hattının arkasında karargah çıktı karşımıza
Karargaha vardım
5-10 kişi getirmişler
İleri hattan getirmişler şehitleri
Gömememişler daha
Uzatmışlar öyle yatıyorlar
Alay Kumandanına bir selam verdim
Alay Kumandanı uzun boylu bir adam
Bana dedi ki:
- Şurada telefon odasında biraz otur da bir erle gidersin ileri
- Ben er istemem dedim
Karargahtan ilerideki avcı hatlarına giden bir sıçan yolu var
Girdim sıçan yoluna vardım avcı hattına
Bir ateş cehennemi üzerindeyiz
Kum çuvallarını sıralamışlar
Asker de çuvalların gerisinde silahları ellerinde ateş ediyorlardı
Piyade bölük kumandanı anlatmaya başladı :
" Bu hattı teslim aldığımızda burada bulunan alaydan 12 kişi kalmıştı
"
Bizim hattın 100 metre ilerisinde de Fransız hatları vardı
Düşman denizden zırhlılar dan da toplarıyla durmadan ateş ediyor
Bizim bulunduğumuz yerle Fransız hatları arasına bir mermi düştü
Kum çuvallarını yıktı
Çuvallardan biri belime çarptı
Ben de yerimi değiştirdim
Arkasından bir mermi daha
Avcı hatlarının tam orta yerine
Bir bağırtı koptu
Bir kaç şehit
dört beş yaralı
Hemen sıhhiyeler koşup geldiler
Götürdüler yaralı ve şehitleri
Şehitlerden bir tanesini gördüm
İnsan olduğu belli değil
Kıpkırmızı et
Dağılmış
Batarya Kumandanımız Sami Bey benim ölüp ölmediğimi öğrenmek için bir er göndermiş
benim avcı hatlarında olduğumu öğrenen er de geri dönüp gitmiş
Avcı hatlarını iyice görmüş düşmanın ateşini ve durumunu yakından incelemiştim
Akşam bataryama dönmek üzere yola çıktım
Gece çakır yıldızlıktı
Kurşunlar vızıl vızıl etrafımdan geçiyordu
Bataryama sağ salim dönebilmiştim
Arkadaşlar "Ölmeden gelmiş" diyorlardı
Bir gün gözetleme yerindeydim
Sami Bey var
Batarya kumandanımız
O gerideydi
Topları Refik Teğmen idare ederdi
Sonradan bir Üsteğmen daha gelmişti
O "More More" diye konuşurdu
Arnavut'tu
Gözetleme yerinden makaslı dürbünle bakıyordum
İlerilere avcı hatlarınaürbün yakın gösteriyor
Bir de baktım
Fransız hatlarında bir kıpırtı var
Teğmene seslendim
-Fransızlarda bir telaş var
Hücuma mı kalkacaklar ne?
-İyi bak Hakkı dedi teğmen
Teğmen diyorum
Üsteğmen
Batarya Kumandanımıza söylüyorum bunları
Kafamı çevirdim baktım Fransızlar süngü takmışlar hücuma kalkıyorlar fırlamışlar siperlerden biraz ilerlediler bizimkiler de fırladı siperlerden başladı süngü harbi
Bizim toplar düşman topları hepimiz oraya ateş ediyoruz
Gökyüzüne dikildi asker
Epey devam etti süngü harbi
Fransızlar bizim askerleri önlerine katmışlar sürüyorlar geriye karagahın yakınlarına
Az geldi herhalde kuvvetimiz
O sırada bir şakırtı koptu Soğandere'den; "kuvvet geliyor" dedim kendi kendime
Asker koşa koşa gidip karşıladı gavuru
Hiç unutmam
Bizim askerlerden birisi bir Fransız askerini kat ön etmiş
Fransız kaçıyor bizimki arkada yetişemiyor Fransız'a
Yetişse süngüleyecek
Aştılar gittiler önlü arkalı düşman içlerine kadar
ne oldular bilmem
Gözden kayboldular
Bizim askerlerimiz Fransızların siperlerini ele geçirmişlerdi o günkü hücumda
Bizim alt tarafımızda çamlığın içinde 105'luk seri ateşli toplar vardı
Onlar da başldılar ateşe şimdi abide yapılan sırtlara ateş ediyorlardı
Orada Fransızlar'ın bir cephaneliği isabet almış yanıyor
Bilmiyorum artık cephanelik miydi
Erzak deposu muydu
Başlarında bir subay bir manga Fransız askeri söndürmek için koşuyorlardı
Bizim toplar şarapnele çevirdiler bu sefer atışı
Tutunamadı Fransızlar
Bıraktılar söndürme işini kaçıp gittiler
Bu olay Domuz Dere'de olmuştu
Aradan bir zaman geçtiüşman birlikleri bütün cephe boyunca hücuma laktılar
Söktüremediler
Son hücumları idi bu onların
Bıraktılar hücumu
Biz toplarımızı Kaba Tepe'ye getirdik
Ben yine gözetleme yerindeydim
Dürbünle bakıyordum
Düşman sabah erkenden Anafarta Ovasına da asker çıkardı
Askerin çıkarılışını ben de dürbünümle izliyordum
Düşmanın karaya ayak basmasıyla Anafartalarda da savaş başladı
Cayırtı koptuevam etti
Fakat
söktüremedi
3 ay daha kaldı kafir
Üç aydan sonra aldı başını gitti
Bir sabah Kaba Tape'de arkadaşlar Fransızlar Seddülbahir'den kaçmış dediler
Atladım beygire bastım gittim
Çift Ekin'den aşağı indim
Bizim asker ovaya yayılmış hep
Yiyecek giyecek herşeyleri bırakıp gitmişler
Bir tane de Kadana beygiri kaçırmışlar
Bizim askerler de tutup getirmişler
Bir İngiliz Gemisi İmroz taraflarından bıraktıkları şeylere veriyorlar mermiyi
Yakıyorlar
Düşman gittikten sonra bir süre daha o yakınlarda bir köyde durduk
Sonra bizim topları Enez'e götürdüler
Buralarda bir alay meydana getirdiler
Sahillere adi ateşli toplar koydular
Buralarda az bir asker kaldı
Beni de Küçük Anafartalar Köyündeki 24'lük toplara verdiler
Arabistan teslim olduktan sonra da zaten asker terhis olmuştu
Bizim batarya kumandanımız daha sonra tekrar tabur kumandan vekili olarak burada kurulan alaya gelmişti
Mütareke imzalandıktan sonra fransızlaringilizler buralardaki topları hep patlatıp parçaladılar
Anadolu'ya geçirmediler bizi buralardan
Köyümüzde Yunan jandarması da vardı
Ben bu köyde
Büyük Anafarta köyü'nde evlenip kaldım
Düğünümü o zaman askerler yaptılar
Köyümde bir sene evveline kadar bakkallık yapıyordum
Şimdi bıraktım
İki çocuğum var
İlk karımı 35 sene önce kaybettim
Sonra ikinciyi aldım
İkinciyle hala yaşıyoruz
Madalyam filan yok
Yaşlılık maaşı alıyorum
Oğlumun biri öğretmen
İlkokul öğretmeni
Kız torunum da öğretmen çıktı
Sol kaşımın üzerinde kurşun yarasının izini taşıyorum
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul