Konu
:
Çanakkale Savaşı - Gazilerimiz
Yalnız Mesajı Göster
Çanakkale Savaşı - Gazilerimiz
10-07-2012
#
8
Prof. Dr. Sinsi
Çanakkale Savaşı - Gazilerimiz
HALİL KOÇ
Çanakkale - Haliloğlu Köyü'nden
1309 (1893)'da doğdum
88 yaşındayım
Balkan'ı gördüm
Arıburnu'nu Muş cephesinde Rus'u Halep taraflarını da gördüm
Önce Eceabattaydık
Kabatepe'ye keşif koluna gittik
Kabatepe'de İngiliz gemileri geldiler
Şamadıra bıraktılar
Bizimkiler kayalıklarda şamandıraları topladılar
Bir hafta sonra İngilizler geldiler
Ben nöbet yerindeydim
Sabaha karşıydı
İmroz'un her yanı ateşler içinde kaldı
Haber verdim
Nöbet onbaşısına
Çavuşlar subaylar hepsi geldiler
İngilizler asker çıkarmaya başladılar
Şamandıraları bıraktıkları yerlere
Mavnalara dolduruyorlar askerleri
Karaya çıkarıyorlar
Harp gemileri de denizde
Arıburnu taraflarına çıkıyorlar
Bizim 4
Bölük Arıburnu'ndaydı
Çiğnemiş gavur onları
Biz Kabatepe'deyiz bakıyoruz
Bizim toplarımız vardı yanımızda 4 tane top
Toplar ateş ediyordu
Gavurun mavnalarını karaya çıkarken ortadan bölübölüverirken gördüm
Dik yarlar var
Böyle bir yarın kenarından görüyorum
2-3 gün durduk orada
Aldılar bizi de
Saat dokuzda hücum yaptırdılar Kanlı Sırt'ta
Kanlı Sırt'a bir de varmıştık ki ortalık hazır gibi insan ölüsü
Onların aralarından sürünerek aştık öteki yüze
Gavurun süngüleri görünüyor istihkamlarında
Orada ateş ederken yanımdaki bütün arkadaşlarım şehit oldular
Bir ben kaldım
"Ben de vurulurum burada" diye düşündüm hep
Kafamı kaldırmışım biraz herhalde
Kafama "Küttek" bir taş vurdu
Yüzbaşım geldi
"Gidebileceksen git" dedi
Bıraktım tüfeğimi
Elden ele beni geçirdiler
Gittim
Benim başıma taş değil de şarapnel parçası gelmiş
Barmış kalmış
Biga'ya Demetoka Hastanesine gönderdiler
Orada çıkardılar şarapnel parçasını
60 sene oluyor çıkarılalı
Demetoka'da bir ay kaldım
Tekrar geldik Arıburnu'na
Giriverdik cepheye
8 ay kaldık
8 ay istihkamlarda durduk
İngilizler tünel kazdılar
Lağım ateşlediler
Dünyanın toprağını üstümüze kaldırdılar
Hiçbir şey olmadı gene de
Çok hücum yaptık
İstihkamdan çıkarıyorlar dışarı
Hadi bakalım hücum
Hücum
Süngü hücumu
Süngüleri takıyorum
İstihkamdan çıkıyoruz
Gavurun istihkamı 20 adım
Onların istihkamlarına varmadan gavur öldürüyor seni
Nereye gideceksin? Enver Paşa hücum yaptırıyor zorla
Enver Paşa'yı gördüm oralara gelmişti
Harbiye Nazırı idi
Arıburnu'nda Şefik Bey Alay Kumandanımızdı bizim
Gavur asker çıkarırken 9
Fırka Kumandanı emir veremedi
Şefik Bey kendi emriyle koydu bizi muharebeye
Şefik Bey başımızda 9 ay durdu
Bir de mülazim Kemal Bey vardı şehit olmuştu
Ben piyade idim
27
Alay 2
Tabur 2
Bölük 2
Takım'ın 9
Mangasındayım
Elimde Alaman mavzeri vardı
Gavur sonra Anafarta'ya asker çıkardı
Biz gitmedik Anafarta'ya
Düşman ordan da hücum etti
Geçemediler
9 ay durduk
Geçirmedik kafiri Çanakkale'den
Bir gece keşif koluna gönderdiler bizi iki kişiyiz
Gebeçınar Köyü'nden Mehmet Dayı vardı yanımda
Zifir gibi karanlık bir gece
Vardık gavurun siperine
Dinledik
Gavurlar "mınır mınır" konuşuyorlar
Geri döndük
Geri dönerken bir gavur ölüsünün üzerine bastık
Matrası falan tangur tungur etti
Gürültü oldu
Gavurlar siperlerinden başladılar üzerimize ateş etmeye
kaçamadık
Birer top mermisi çukuru bulup sindik içlerine
Dört saat sonra ateş yatıştı da çıkabildik dışarıya
27
Alayın mevziilerini bulamadık
72
Alayın mevziilerine düşmüşüz
O gece 27
Alayda parola "Kasatura" idi
Gavur o gece sabaha karşı kaçmış gitmiş
Dört gün daha durduk orada biz
Aldılar bizi Kırklareli'ne getirdiler
Kırklareli'nde biz 2 günlük peksimetle 250'şer mermi verdiler
Arkamızda 30 okka yük
Çıktık hıdrellezde yola Mart'ın 1'inde Diyarbakır'a vardık
Hep yayan
Diyarbakır'da yeni birlikler teşkil ettiler
Ben 24
Alay'ın 3
Bölüğüne düştüm
Alay kumandanımız Süleyman Bey adında biriydi
Muş cephesine vardık
Mevziilere girdik
Karşımızda Ruslar var
Bize hücum ettiler bozdular
Sonra biz onlara hücum ettik
Rus'dan 2 tane top ele geçirdik
Onlar hayvanlarını süngüleye süngüleye Muş'a çekildiler
Ruslar geri çekilmeye devam ediyorlar
Fakat geriye bir takım asker bırakmışlar
Bu takım bize hücumlar yapıyor oyalıyor bizi
Biz de arkadan kovalıyoruz Rus kuvvetlerini
derken Ruslar bize asıl kuvvetleriyle tekrar hücuma geçtiler
Biz bozulduk üç gün geriye kaçtık
Batıya
Billuriye'ye geldik
15 gün sonra biz hücum ettik Ruslara
Ruslar geriye çekildiler
O sırada Ruslar içlerinden bozulmuşlar
Muş'a kadar Rusların ardından gittik
Muş'ta durduk
Ben Muş'ta piyadeden gönüllü olarak makinalı tüfeğe geçtim
Orada bir kış geçirdik
Geçirdik ama nasıl?
Bir açlık
Bir açlık
O kadar işte
Ayaklarımızdaki çarıkların derilerini yiyoruz
At mat eti de çok yedik
Ölü mü canlı mı sorma gari
Ben makinalıya geçtim demiştim ya
Hayvanların yeminden alıp kavurup yiyoruz
Yok ki başka bir şey
Ne yiyeceksin?
Bizim bir küçük Zabit vardı
Zeki Efendi
Aç kalmış
Herkes aç
Bana dedi ki: "Bana da kavuruver de ben de yiyeyim
" Kavuruverdim
hayvanların yeminden
O da yedi
Sani Milazim'di
Benim makinalı tüfek kızaklı makinalıydı
Alaman malı
Makinalı da iken savaş olmadı
17
Alaya teslim ettik Şam'a giderken makinalıyı
İngiliz hücum etmiş Şam taraflarında
Yüzbaşımız Cemil Bey telgraf çekti
"Gelliyoruz" diye Halep'e kadar yürüdük
Halep'te Yüzbaşımız Cemil Bey'in yanında 8 ay durdum
Biz bozulunca Arabistan'da İngilizler her yeri teslim aldılar
Terk-i Silah oldu
Biz de Adana'ya geldik
Sonra Konya'ya geldik
Ben Alaşehir'den teskeremi alıp köye geldim
Halep'te İaşe Zabiti Remzi Efendi'nin verdiği atlara baktım
Ötede beride otlatırdım atları
3 ay da hastanede yattım
Sürgün olmuşum
Bir türlü sürgünüm kesilmedi
Yunan çıktığında İzmir'e biz köydeydik
Burada biz İngilizlerin elindeydik
Anadolu'ya Kuvayı Milliye'ye gidemedik
İngilizler köyümüze avlanmaya gelirlerdi
Çanakkale'deki İngilizler
Bazı da İngiliz Süvarileri köyden geçip giderlerdi
Çan'ın Bahadırlı Köyü'nde İngilizlerin bir zararını görmedik biz
Çanakkale'ye tel örgüden girip çıkardık
Atatürk'ü görmedim
Yalnız Şerbetli Köyünden Adem vardı
O Atatürk'ün yanında durmuş
Borazanmış
Anlatırdı
"Grup Kumandanımızdı" diye
Arıburnu'na babam da geldi benim yanıma
Beni dolaşmaya gelmişti
O da aynalı tüfekle ateş etmişti düşmana
Aynalı tüfek dediğim aynı elimizdeki tüfeklerden de önlü arkalı iki tane aynası var
Aynalarından bakıyoruz düşmana doğru
Babam helva yoğurt yumurta getirmişti
Daha başka arkadaşların da babaları gelirlerdi
tabii yakın yerlerdekiler
Buradakiler
Babam: "Bunlarda bu evlatlarda umut yok
Bunlar buralarda kalırlar
" derdi
Ateşin içinde nasıl umut olsun?
8 ay boyunca 24 saat ateş hattında 24 saat geride istihkamda durdurduk
İstihkamın içine kaç defa bomba düşmüştü
Böyle çok arkadaşımız şehit oldu gitti
Sigara paketleri atarlardı gavurlar bizim istihkamlarımıza
Birinde İngilizler kavurma kutusuna barut ve fişek doldurup fitilini ateşleyip bizim istihkama attılar
Fısır fısır yanıyor kutu istihkamın içinde
Biz kaçayım derken dirsek siperini yıktık
7 kişi bu yıkıntının altında kaldık
Kutunun lehimleri eriyince açılıverdi
Deste deste fişekler yayılakaldı orta yerde
Kimseye bir şey olmamıştı
Masal gibi hep bunlar
İstanbul'dan Muş'a Muş'tan Halep'e yayan gittik
Potinlerimizin altı tahta idi
Takunya gibi
Tahtalar dağılıverdi de potinlerle çıplak ayak yürüdük
Sonra sığır çarığı dağıttılar
Çarıklar da çıkıçıkıverirdi ayaklarımızdan
Çok çile çektik
Balkan Harbi'nde İstanbul'da Eski Saray'da talimhaneydi
İçinde yangın kulesi filan var
Mahmut Şevket Paşa Harbiye Nazırıydı
Mahmut Şevket Paşa'yı bizim talimhaneye geldiğinde görmüştüm
Mahmut Şevket Paşa'yı Beyazıt önünde öldürdüler
Topal Tevfik diye biri öldürmüştü
Beyazıt Meydanı'na 24 tane darağacı dikildi bir gece sabaha karşı
Ben de darağaçları diken askerler arasındaydım
O ara marangozhanede çalışıyordum
Topal Tevfik dedikleri adamın asılışını Eski Sarayın bahçesindeki parmaklıkların arasından gördüm
Topal Tevfik 12
olarak asıldı
Darağacına çıkarılırken "Domuzun başını öldürdüm
Yaşasın millet bin sene" diye bağırdı
Birincide urgan koptuydu
İkincide astılardı
Ölüsü dört saat sallandı durdu meydanda
Sultan Reşat'ı da gördüm
Ak sakallı bir ihtiyardı
Edirne muhasaradaydı
Babam 100 Osmanlı lirası bedel verdi de ben köye döndüm
Babmın ödediği bedelle teskere alıp köye döndükten 7 ay sonra seferberlik açıldı
Bizi tekrar askere aldılar
Arıburnu'na gittim
İngiliz bir sene sonra yaza karşı asker çıkardı
18 Mart'ta Arıburnu'ndaydım top seslerini oradan duydum
Askere gitmeden evlendim
Nine sağ
Esma adı
İki kızım bir oğlum olmuştu
Kızlardan bir öldü
Altı torunum var şimdi
Sağlığım iyi
Bir şikayetim yok
Maaş filan almıyorum
Madalyam yok
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul