10-07-2012
|
#26
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tarihimize Şan Verenler
Kemankes Mustafa Paşa
Şimdiki Çarşıkapı otobüs durağının olduğu yerde büyük bir kahraman yatmaktaymış "Yatmaktaymış" diyoruz, çünkü göründüğü gibi şimdi orada mezar yok Medrese de yok Koca türbe de yok "Nereye gider koca türbe?" demeyiniz sakın! Hicranlı yüreklere hançer vurmuş olursunuz Evet, nice büyüklerinki gibi, Kemankeş Mustafa Paşa'nın da türbesi yok edilmiş malesef  
Meydan açılacak Planı yapanlar bakmışlar ki orada koca binalar var Kimdir, necidir, demeden vurmuşlar kazmayı binanın temeline ve iki katlı mâmur medreseyi ve Mustafa Paşa'nın türbesini yerle bir etmişler Ve orayı meydan yapmışlar
Kemankeş Mustafa Paşa'nın mezarını ararken öğrendik bu acı hakikati Tarihî kaynaklar, Kemankeş Mustafa Paşa'nın Bayezid Camii ile Çorlulu Ali Paşa Camii arasındaki kendi medresesi yanında bulunan türbesine defnedildiğini yazmaktadır Fakat bahsedilen yerde öyle bir türbe yoktur "Çünkü Mustafa Paşa'nın türbesi şimdiki Çarşıkapı otobüs durağının bulunduğu yerdeymiş Yanında da iki katlı güzel bir bina olan medresesi varmış Yol yapılırken türbe ve medrese yıkılmış Böylece hiçbir iz kalmamış ve bu iki eser de yok olup gitmiş
Kendisine türbesinde haşir sabahında uyanmak üzere yatması bile çok görülen Mustafa Paşa kimdi? Cevabını, bazılarınca yıkılmak, yakılmak ve unutturulmak istenilen tarihimizin mazi aynasına bakarak alıyoruz
Mustafa Paşa 1592'de Arnavutluk'ta dünyaya gelmiştir Genç yaşında yeniçeri ocağına intisab ederek savaşlara katılmıştır Gayreti, çalışkanlığı ve maharetiyle dikkatleri çekmiştir Ok atmadaki ustalığından dolayı "Kemankeş" denilmiştir Herkes tarafından sevilip takdir edilen Kemankeş Kara Mustafa süratle terfi etmeye başlamıştır 1634'te Sekbanbaşı olmuş, IV Murad'ın Leh seferi dolayısiyle Edirne'ye gidişgelişinde yanında bulunmuştur Padişah, yakından tanıdığı Kemankeşi çok takdir etmiş ve Revan seferinin hazırlıkları devam ederken, 23 Mart 1635'te Yeniçeri Ağası yapmıştır
Böylece mühim bir vazifeyle Revan seferine iştirak eden Kemankeş Mustafa Paşa, Revan'ın muhasarası esnasında büyük kahramanlık göstermiştir Askerlerin önünde vuruşarak onlara moral vermiş ve Revan'ın fethinde büyük rol oynamıştır
Aynı şekilde Bağdad'ın kuşatılması ve fethinde de Kemankeş Mustafa Paşa'nın büyük fedakarlıkları görülmüştür Sultan IV Murad, Sadrazam Tayyar Mehmed Paşa'nın Bağdad muhasarası esnasında şehid olması üzerine Kemankeş Mustafa Paşa'yı sadrazam yapmıştır
Bağdat'ın fethinden sonra padişah İstanbul'a dönmüş, Mustafa Paşa Bağdat kalesini tamir ettirip, şehrin idaresini yoluna koyduktan sonra İran içlerine doğru yürümüş ve nihayet, 17 Mayıs 1639'da Kasr-ı Şirin'de Safevilerle Osmanlı Devletinin lehine olan bir anlaşma imzalamıştır
Kemankeş Mustafa Paşa, Sultan IV Murad'ın vefatından sonra tahta geçen Sultan İbrahim zamanında da sadrazam olarak vazifesine devam etmiştir
Memleketin ve milletin bütün meseleleriyle uğraşmaya hayatını adayan Mustafa Paşa, milletin maruz kaldığı musibetlerden büyük üzüntü duymakta ve bizzat uğraşarak yaraları sarmaya çalışmaktadır Nitekim, Nisan 1640'da Galata'da yangın çıktığını haber alınca yangın mahalline koşmuş ve yangını söndürmek, alevler arasında kalanlara yardım etmek için hayatını hiçe sayarak yangının içine dalmış, yardıma muhtaç insanların kurtulmalarına vesile olmuştur Fakat bu yangındaki çalışmaları esnasında kendisinin de yüzü yanmıştır
Anadoludaki zorbaların hadlerini bildiren, isyanları bastıran Kemankeş Mustafa Paşa daha sonra büyük bir gayretle Devletin malî meselelerini ele almış ve ilk planda devletin dış borçlarını ödemeye uğraşmıştır Almış olduğu tedbirlerle vergilerin muntazam toplanmasını temin etmiş, bozuk akçe yerine yeni sikke kestirerek paranın değerini arttırmıştır
Alım ve satım fiyatlarını kontrol altında bulundurmuş, tüccar ve esnafa sağlam para verildiğinden, piyasada bolluk ve ucuzluk temin edilmiştir
Kemankeş Mustafa Paşa'nın gayretleri kısa zamanda karşılığını vermiş ve devletin geliri masrafı karşılar duruma gelmiştir Hatta büyük meblağlar da devlet hazinesine kâr kalmıştır
Durup dinlenmeden çalışan Mustafa Paşa'nın gayretleri neticesinde memlekette bir huzur, refah ve bolluk devri yaşanmış, devlet idaresi düzene girmiş, devletin itibarı gittikçe artarak eski haşmetli dönemlere benzer bir devir açılmıştır Fakat ne yazık ki, Erbab-ı kemali çekemeyen, kötü karakterli kişiler Kemankeş Mustafa Paşa aleyhinde entrikalar çevirmeye başlamışlar, neticede de emellerine ulaşmışlardır
Bu değerli devlet adamı 22 Şubat 1644'te padişaha suçsuz olduğunu ve aleyhine hile dolapları çevrildiğini anlatmışsa da bir türlü dinletememiş ve üzüntü içerisinde evine geldikten sonra evinin kuşatıldığını görmüş, bunun üzerine bostancılarla vuruşmaya başlamış, fakat yakalanarak eli kolu bağlı olarak Cellat Kara Ali'ye teslim edilmiştir Kara Ali de Kemankeş Mustafa Paşa'yı Hocapaşa çarşısında Sebilhane önünde boğmuştur Cenazesi kendi medresesi yanındaki türbesine defnedilmiştir
Kemankeş Mustafa Paşa, büyük bir devlet adamı ve hayırsever bir zattır Muhtelif yerlerde camiler, medreseler, çeşmeler, hanlar yaptırmıştır Ka'be'nin su yolunu genişletmiş ve her sene Haremeyn fakirlerine 2500 sikke göndermiştir
Bu büyük devlet adamı vefatından sonra unutulmamış ve değerli edibler, âlimler eserlerini kendisine ithaf etmişlerdir Kardeşi, mevlevi şairlerinden Osman Dede "Gülşen-i İrfan" isimli eserim, Kara Çelebi-zâde Abdül'aziz Efendi "Zafernâme" sini ve Serezli Şeyh Habib Efendi Zade Abdurrahman Efendi, "Nahlistân-ı Tarab fi mahâsîn-i arzi'1-Arab" isimli Mısır tarihini Mustafa Paşa'ya ithaf etmişlerdir
Türbesi yıkılsa da mezan yok edilse de Kemankeş Mustafa Paşa ve emsali büyükler gönüllerde yaşamaya devam edeceklerdir
|
|
|