Prof. Dr. Sinsi
|
Dev Arşiv Her Türlü Derde Deva (Sağlık)
[N]
Nasır : Daha ziyade el ve ayağın sürekli olarak sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesi ile meydana gelen ve basılınca ağrı veren sertleşmiş deri tümseğine nasır denir Nedeni, nasırlaşan bölgeye yapılan basınç ve sürtmedir Ayakta görülen nasırlara çoğunlukla sıkı ayakkabılar neden olur
Nefes darlığı : Tıp dilinde dispne denilen nefes darlığı önemli bir hastalığın belirtisi olabilir Spor yaptıktan, koştuktan veya yorucu bir iş yaptıktan sonra nefes darlığı normal sayılabilir Ancak ortada neden yokken nefes darlığından şikayet etmek mutlaka üzerinde durulması gereken bir konudur Çünkü kansızlık, kalp hastalıkları, mide hastalıkları, bronşit, tiroid bezinin büyümesi, akciğer hastalıkları, zatürree, astım, zehirlenme, şişmanlık, nefes darlığına neden olabilir Nefes darlığından şikayet edenlerin sigarayı kesinlikle bırakmaları, ağır yemekleri de terk etmeleri gerekir
Nefes kokusu : Tıp dilinde halitosis denilen nefes kokusunun nedenleri çeşitlidir Genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanır:
- Hazımsızlık, geğirme, kokulu yiyecekler, alkol ve bazı ilaçlar
- Burun veya sinüz hastalıkarı
- Çürük dişler, ağız yaraları veya bademcik iltihabı
- Kusma veya uzun süreli perhizler
Diğer taraftan şeker hastalığı, kansızlık ve ateşli hastalıklar sırasında da nefes kokusu hissedilir
Herşeyden önce, ağız temizliğine çok dikkat etmek gerekir Çürük dişler tedavi ettirilmeli, yenilen ve içilen şeylerin kokusuz olmasına dikkat edilmelidir Hergün temiz havada yürümek de faydalıdır Kısa sürede geçmeyen nefes kokularında bir doktora başvurmak gerekir
Nefrit : Böbreklerin çalışmasında görülen bir bozukluktan kaynaklanır Bu durumda idrara protein karışır Tıp dilinde bright hastalığı da denir 3 çeşidi vardır
- Akut Nefrit
- Müzmin Nefrit
- Subakut Nefrit
Nefritin bütün çeşitlerinde yatak istirahatı şarttır Üşütmemeye dikkat etmek ve bele kuşak sarmak da gerekir Ayrıca çıkan idrar miktarından çok su içilir
Nevralji : Sinir ağrısına tıp dilinde nevralji denir Bilhassa, yüzde ve başta hissedilir Ama vücudun diğer taraflarında da bulunabilir Nedeni soğuk algınlığı, şeker hastalığı, damar sertliği, veya ağrı yapan sinir yakınında meydana gelen herhangi bir hastalıktır
Nevrasteni : Zihin ve vücudun aşırı derecede yorgun düşmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır Üzüntü, sıkıntı, endişe, yeteri kadar dinlenmeye vakit ayırmadan uzun süre çalışmak, bazı mikrobik hastalıklar ve sinirleri uyarıcı ilaçları uzun süre kullanmak nevrasteni için gerekli olan zemini hazırlar Kişi gerçekte hasta olmadığı halde bazı organlarının hastalığından yakınır Çabuk yorulur, çabuk sinirlenir, huzursuzdur, baş ağrıları vardır Bazen de gözlerinin iyi görmediğini söyler Dikkatini toplayamaz, uykuları da normal değildir Cinsel ilişkide başarılı olamadığını, hazımsızlık çektiğini, vücudunun her yerinin ağrıdığını söyler Tedavi amacıyla, ılık duş almak, istirahat etmek, vakit buldukça açık havada dolaşmak, günlük sıkıntılardan uzaklaşmaya çalışmak, hazmı güç şeyler yememek, kahve ve sigarayı terketmek gerekir
Nezle : Burun içindeki ince zarın, üst solunum yollarının virütik iltihaplanmasıdır Nezle bulaşıcıdır Hastada burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı, baş ağrısı, öksürük bazen de ateş görülür 1-15 gün devam eder İyi tedavi edilmezse müzminleşir Tedavinin ilk şartı istirahat etmek ve kalabalık yerlerden uzak kalmaktır
Nikris hastalığı : Halk arasında gut veya damla hastalığı tıp dilinde ise podagra denir Özellikle fazla içki içen ve fazla kırmızı et yiyenlerde görülür Daha fazla erkeklerde rastlanır El, ayak başparmağı, diz ve dirseklerde şişkinlik meydana gelir Ağrı da vardır Buraları dokunulmayacak kadar hassaslaşmıştır Ateş 39,4 dereceye kadar yükselir Tedavinin başarılı olması için mutlaka yatak istirahati gerekir Gıda rejimi uygulanır Acılı, tuzlu, sirkeli ve şekerli yiyecekler terkedilir Alkol ve sigara bırakılır Dana, koyun ve kuzu eti yenmez Diğer etler, yağ, nişastalı yiyecekler mümkün olduğu kadar azaltılır Şeker yerine bal kullanıllır Az patates, yağsız beyaz peynir, yağsız süt, yoğurt, enginar, havuç, kereviz, kiraz, lahana, fasulye, zeytin, maydanoz, armut, çilek, erik, kara turp, üzüm, domates, ve pırasa yenilebilir Ayrıca mümkün olduğu kadar çok limon suyu içilir
[O-Ö]
Onikiparmak bağırsağı ülseri : İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir C harfi görünümündedir Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder Yemeklerden sonra da göğse doğru yayılan bir ağrı belirir Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarında daha da artar Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir
Ödem : Vücudun anormal derecede su toplamasına halk arasında istiska; tıp dilinde ise ödem denir Veya hidrofizi denir Yüzde, ellerde, ayaklarda veya karında ağrısız şişlikler görülür Bu şişkinliklerin kaynağı kalp, karaciğer veya böbrek hastalıklarıdır
Öksürük : Çoğunlukla, göğüs, boğaz veya karın boşluğunda meydana gelen bir rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkan öksürüktür 3 grupta toplanır
- Kuru öksürük
Nezle, boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, fazla sigara içmek, sindirim bozuklukları, gastrit, ishal, kabızlık, bağırsak solucanları, kalp hastalıkları ve ses tellerinin hastalanmasından kaynaklanan öksürükler balgamsızdır, yani kuru öksürüktür
- Nöbet şeklinde gelen öksürük Bu çeşit öksürük, boğmaca veya ciğer şişmesi; gırtlak veya hava borusunun tahriş olması, veya astımdan kaynaklanır Bu çeşit öksürükte pek az balgam görülür
- Balgamlı öksürük
Bu çeşit öksürük, sık sık tekrarlar Hastada hırıltı vardır Balgam çıkarır ve nefesini dışarı vermekte zorluk çeker Balgamlı öksürük; Bronşit, astım, sinüs iltihabı, müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya tüberküloz'un bir işareti olabilir
Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal edilmemesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır
[P]
Pamukçuk : Çocuklarda görülen ve beslenme yetersizliğinden kaynaklanan bir hastalıktır Tıp dilinde candia albicans denir
Paratifo : Tifoya benzeyen, mikrobik ve bulaşıcı bir hastalıktır Paratifo mikropları paratifolu hastanın idrar, büyük abdest veya kanında bulunur Lağım sularının karıştığı içme suları ve bu sularla yetiştirilen yiyeceklerle bulaşır Hastalığın yaygınlaşmasında kara sinekler de önemli rol oynar
Paslı dil : Çoğunlukla mide hastalıkları veya bazı ateşli hastalıklarda dilin paslandığı görülür Uzun süreli dil paslarında doktora başvurmak gerekir
Peltelik : Dil peltekliğinin nedenleri çeşitlidir: Müzmin nezle, bademciklerin hastalanmasından dolayı burundan konuşma, kısmi sağırlık, yarık damak bu duruma neden olabilir
Prostat büyümesi : Prostat bezi, idrar torbasının boynu ile idrar yolu başlangıcını çevreleyen ceviz büyüklüğünde bir guddedir Yalnız erkeklerde bulunur Prostat bezi, 50 yaşını geçen erkeklerde büyümeye başlayıp, rahatsızlık verebilir Hastalığın belirtileri gecenin son kısmında idrara kalkmak, gündüzleri sık sık idrar yapmak, idrar yapmakta zorluk, idrarın yavaş yavaş akması, idrarın başında veya sonunda bir damla kan şeklinde görülür Kesin tedavi ameliyatla gerçekleşir
Prostat iltihabı : Vücudun herhangi bir yerindeki iltihabın, kan dolaşımı aracılığı ile prostat bezine gelip yerleşmesi sonucu ortaya çıkar Hastada titreme, halsizlik, ateş, sırt ve bacak ağrıları görülür Hasta, İdrarını ve büyük abdestini yapmakta güçlük çeker Tedavi sırasında en az 10 gün yatak istirahati şarttır
Prostat kanseri : Prostat bezinin genişleyip, büyümesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır Hastanın karın bölgesinin alt kısımlarında ve bacak aralarında ağrı vardır Bazen sırtta ve kollarda da ağrı hissedilir Doktor tedavisi gerekir
[R]
Rahim egzaması : Rahimden gelen cerahatli akıntının neden olduğu bir çeşit egzamadır Rahimde veya vajina çevresinde kızarma ve şişlikler görülür Bu şişlikler bir süre sonra su toplayıp, kabuklanır Kaşıntı, zonklama ve yanma hissedilir
Rahim iltihabı : Rahimim iç yüzünün iltihaplanmasına tıp dilinde endometri denir Nedeni, belsoğukluğu, doğumdan ve çocuk düşürdükten sonra rahimde parça kalması veya rahim düşüklüğüdür Hastanın karın bölgesi hassastır, vajinadan cerahatli ve sümüğe benzer akıntı gelir Aybaşı kanamaları fazla olur Bacaklarda ve leğen kemiği bölgesinde ağrı vardır Bu ağrılar dinlenmekle geçer Doktora başvurmak gerekir
Rahim kanaması : Bu hastalık, aybaşı hali dışında görülen aşırı kanamalarla kendini gösterir Aybaşı hali sırasında da sancı olmaz
Rahim kanseri : Çoğunlukla rahim boynunda ve vajinanın başlangıç kısmında meydana gelen bir hastalıktır Çok düşük yapan veya çok doğuran kadınlarda daha fazla görülür Tıp dilinde uterus kanseri denir Vajinadan kan veya fena kokulu akıntı gelir Böyle durumlarda, vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir
Rahimde polip : Rahimde meydana gelen ve nohut büyüklüğünde olan renkli yumrulara rahim polip'i denir Nedeni, rahimin iç yüzünü örten zarın iltihaplanmış olmasıdır Aybaşı halinde aşırı kanama, rahim akıntısı ve arasıra gelen karın ağrıları ile kendini gösterir Kesin tedavisi ameliyattır
Rahim sarkması : Bazı kadınların vajina veya rahimleri bacaklarının arasına doğru sarkar Bu durum, yaşlı kadınlarda görüldüğü gibi gençlerde de görülebilir Nedenleri, müzmin öksürük, ıkınma, ağır şeyler kaldırma, aşırı yorgunluk, rahim ur veya polipleri, doğum sırasında destekleyici kas ve bağların zayıflamış olması veya aileden gelen eğilimdir
Rahim urları : Çoğunlukla doğum yapmamış kadınlarda görülür Bazı urlar zararsızdır Ancak aybaşı günlerinde gecikme, kilo kaybı, kansızlık ve adet görmenin ikinci ve üçüncü günlerinde haddinden fazla kanama varsa, geç kalmadan bir doktora başvurmak gerekir Ayrıca hastada idrar yapma ihtiyacı fazlalaşır, leğen kemiği bölgesinde ağrı vardır
Raşitizm : Çocuklarda görülen bir çeşit kemik hastalığıdır Nedeni, yeteri kadar D vitamini almamaktır Çoğunlukla yeteri kadar güneş görmeyen, sıhhi olmayan, rutubetli, karanlık ve basık tavanlı evlerde yaşayan, yeteri kadar süt içmeyen ve haddinden fazla miktarda unlu gıdalarla beslenen çocuklarda görülür Hastalık genellikle 2 yaşında ortaya çıkar Çocukta huysuzluk ve devamlı terleme görülür, iştahı azdır Bazıları kabızlık çeker, bazıları da ishal olurlar Adaleleri gevşektir Derileri soluk ve kansızdır Dişleri geç çıkar ve erken çürür Ayakta durmayı ve yürümeyi geç öğrenir Bacak kemikleri çarpıktır Düztabanlık görülür Deniz, kum veya güneş banyoları, kış aylarında da, haftada 3 kere ılık banyo yaptırmak yaralıdır
Romatizma : Umumiyetle eklem, kas ve sinir sistemini etkileyen hastalıklara romatizma denir Romatizma ağrıları, vücudun her tarafında görülebilir Halk arasında, romatizma ağrılarına yel denir Şişmanlık, hormon dengesizliği, karaciğer yetersizliği, beslenme dengesizliği, mide ve bağırsak bozuklukları, çürük dişler, sinüzit, bademcik iltihapları ve yaşlılık romatizmayı hazırlayan nedenlerin başında gelir Ayrıca, soğuk ve rutubet de çok önemli rol oynar Romatizmalı yerlerde ağrı, yanma veya üşütme ve şişlikler görülür Ağrı bazen dayanılmaz dereceye varır Hareket etmekte de güçlük çekilir Tedavi edilmezse, kalp kapağı hastalığı veya bir başka hastalığa neden olur
3 çeşit romatizma vardır:
- Akut eklem romatizması
- Romatoid artrit
- Dejeneratif romatizma
[S-Ş]
Saç dökülmesi: Günde, normal olarak 80 saç kılı dökülür Bundan fazla dökülme yaşın ilerlemiş olması, bazı ateşli hastalıklar, tiroid hastalıkları, kansızlık, verem, şeker hastalığı gibi bütün vücudu etkileyen hastalıklardan sonra görülür Tıp dilinde alopesi adı verilen saç dökülmesi; basit saç dökülmesi ve pelad olmak üzere iki çeşittir
Saçların kepeklenmesi: Kafatası derisi üzerinde meydana gelen gevşek pul şeklindeki kabuklara kepek denir Kuru ve yağlı olmak üzere iki çeşidi vardır Yağlı sarımtırak görünüşteki kepeklenmeye, tıp dilinde sebore denir Nedeni, derinin en üst kısmında bulunan tabakanın, ürettiği fazla parçalardır Bunlar, çoğunlukla saçlar tarandığı zaman dökülür Tedavinin ilk şartı; temizlik ve fazla miktarda unlu şeyler yememektir
Saçkıran: Tıp dilinde tinea tonsurans denilen saçkıran, bir çeşit mantarın neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır Hiç vakit kaybetmeden tedavi etmek gerekir Saçkıranlı hastanın tarağını kullanmak veya şapkasını giymekle bulaşır Tedaviye, hastalıklı yerdeki saçları kesmek veya traş etmekle başlanır Saçlar, haftada iki kere yıkanır
Saç ve sakal ağarması: Yaş ilerledikçe saça ve sakala rengini veren maddenin yapımı azalır, bir süre sonra da tamamen kesilir Kumral ve kızıl saçlar, daha erken beyazlaşır Genç yaşlarda görülen beyazlaşmalar ise, ırsidir Tedavisi yoktur
Safra kesesi iltihabı: Safra kesesi taşlarının neden olduğu bir çeşit iltihaplanmadır Tıp dilinde kolesistit denir İki çeşidi vardır
- Müzmin safra kesesi iltihabı
Safra kesesi büzülür, gereği gibi çalışamaz hale gelir Hastanın karnında, özellikle yemeklerden sonra gaz ve gerginlik vardır Ayrıca; sağ taraftan başlayıp, kaburgaların altına kadar yayılan geçici bir ağrı ve sarılık nöbetleri de görülür Tıp dilinde kronik kolestit denir Bu hastalık genellikle 40 yaşını geçmiş şişman kadınlarda görülür
- Akut Safra Kesesi İltihabıBilhassa, safra yollarına yerleşmiş taşın neden olduğu bir hastalıktır Tıp dilinde akut kolestit denir Hastada karnın sağ üst kısmına gelen ani, şiddetli ve çabuk gelişen, sırta, hatta sağ omuzun ucuna kadar yayılan ağrı vardır Ateş artar, kusma ve bulantı görülür
Her iki çeşit safra kesesi iltihabında da; vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir Ameliyat gerekebilir
Safra taşları : Safra koyulaşması sonucu meydana gelen taşlara halk arasında safra taşı, tıp dilinde ise kolelitiasis denir Yapılarında kolestrin bulunur Bazı safra taşları, rahatsızlık vermez Bazıları da safra kanalını tıkar Çok şiddetli, batıcı bir ağrı, bulantı ve kusma yapar Hasta yerinde duramaz olur Bu olayların hepsine birden safra kesesi krizi denir Düşmeyen veya alınmayan safra taşları, safra kesesinin iltihaplanmasına da neden olur Safra taşlarının neden olduğu rahatsızlıkları gidermek için doktor müdahalesi gerekir
Sağırlık: Sonradan meydana gelen sağırlıkları doğuran nedenler çeşitlidir Mesela; dış, orta veya içkulak bozuklukları, beyin hastalıkları veya histeri, geçici sağırlığa neden olabilir Gerçek nedeni bulmak doktorun işidir
Sakal iltihabı: Sakal kılının kolayca koparılması ve kopan kılın ucunda da cerahat damlacığı görülmesi şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır Tıp dilinde sikozis denen bu hastalığa, stafilokok cinsi mikroplar neden olur
Salgın menenjit: Menegokok adı verilen bir çeşit mikrobun; beyin zarına yerleşmesi ve orada iltihaplanmalar meydana getirmesi sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalıktır Hastalık, boğazlarında mikrop taşıyan hastalar veya kendileri hasta olmadıkları halde boğazlarında menenjit mikrobu taşıyan sağlam kimseler tarafından bulaştırılır Hastalık çoğu kere üşüme, titreme ve ateşin birdenbire yükselmesiyle başlar Halsizlik, başağrısı, ve kusma görülür Dudak ve burun deliklerinin kenarlarında uçuklar belirir Gözlerini açmakta zorluk çeker Bir süre sonra, ensesi sertleşmeye ve başını öne eğememeye başlar Hiç vakit geçirmeden tedaviye başlamak şarttır Aksi halde, ölümle sonuçlanabilir Bu günkü tedavi yöntemleri sayesinde hastanın sağlığına kavuşması mümkündür Salgın menenjit salgını sırasında sağlıklı kimseler hastalarla görüşmemelidir Kalabalık yerlere gidilmemelidir Bütün vücudun, özellikle ağız ve burunun temiz tutulması gerekir
Saman nezlesi: Ot veya bitki tozlarının neden olduğu bir çeşit alerjik hastalıktır Tıp dilinde pollenosis veya alerjik rinit denir Daha ziyade, çiçeklerin açtığı aylarda görülür Hastada şiddetli aksırmalar, burun tıkanıklığı, gözlerde kızarma ve sulanma, fazla miktarda berrak burun akıntısı ve öksürük görülür Tedavinin ilk şartı, çiçeklerin açtığı sıcak ve rüzgarlı günlerde kırlara gitmemek ve güneş gözlüğü kullanmaktır
Sara : Bir çeşit sinir hastalığıdır Nedeni beynin çalışmasında görülen bir anormalliktir Tıp dilinde epilepsi denir Grand mal ve petit mal olmak üzere iki çeşidi vardır
- Grand Mal :
Saranın ağır şekline grand mal denir Hasta nöbet gelmeden önce aura denilen bir devre geçirir Bu sırada da, nöbetin geleceğini anlar Bu devrede, kulak çınlaması, belirli bir yerde ağrı, titreme vardır Ne olduğunu anlayamadığı bir koku hisseder Kısa bir süre sonra da, şuurunu kaybederek yere düşer Vücudunda kuvvetli çırpınmalar başlar Kol ve bacakları ritmik bir şekilde kasılıp, gevşer Ağzı köpürür, dilini ısırabilir, farkında olmadan küçük ve büyük tuvaletini koyabilir Bir süre sonra da kasılmalar azalır, derin bir soluk alarak sakinleşir ve kendine gelir
- Petit Mal aranın hafif şeklidir Bu çeşit saralıda şuur kaybı görülür fakat, kasılma ve gevşemeler görülmez Hatta bazen çevresindekiler kriz geçirdiğini bile anlamaz
İlkyardım olarak, kriz geçiren hastanın yaralanmasını önleyici tedbirler alınır Dilini ısırmaması için de temiz bir mendili top yaparak ağzına koymak faydalıdır
Sarılık : Safranın kana karışıp, bütün dokuları hatta göz aklarını bile sarıya boyaması ile ortaya çıkan bir hastalık belirtisidir Tıp dilinde ikter denilen sarılığın üç çeşidi vardır
- Hemolitik sarılıkKandaki alyuvarların tahrip olması sonucu safra, kana karışır Hastanın idrar rengi normal, büyük tuvaleti ise koyudur
- Hepatik sarılık :
Bir virüsün neden olduğu karaciğer iltihabıdır Karaciğer hücreleri şişer ve safra yolları tıkanır Belirtileri, yavaş yavaş görülür Hastada ateş, iştahsızlık, ishal ve kusma vardır En çok görülen sarılık çeşidi budur
- Obstrüktif sarılık :
Nedeni, safra kanallarının tıkanmış olmasıdır
Ortak belirtileri ise şunlardır Hastalığın neden olduğu sarı renk, önce göz aklarında görülür Sonra yüz, boyun, gövde, kol ve bacaklara kadar yayılır İdrarın rengi sarı ile koyu kahverengi arasında değişir Ciltte de kaşıntı vardır Büyük abdest, kil renginde ve fena kokuludur
Tedavinin ilk şartı, yatak istirahatidir Sıkı bir perhiz uygulanır
Sedef hastalığı : Nedeni, kesinlikle bilinmeyen bir hastalıktır İrsi veya sinirsel olduğu söylenmektedir Tıp dilinde psoriasis denir Daha çok, baş derisinde, dizlerde ve dirseklerde veya tırnaklarda meydana gelen düzensiz kırmızı lekelerle kendini gösterir Lekeler, gümüş renginde ve pul pul olup, deriden yüksektir Kaşıntı yoktur
Ses kaybı : Sesin tamamen kaybolmasına, tıp dilinde afoni denir Tam veya kısmi olabilir Nedeni, boğaz veya gırtlak hastalıkları, konuşma kaslarını kontrol eden sinirlerin hastalanması veya sinir bozukluğudur Tedaviye geçmeden önce, gerçek nedeni bulmak gerekir 1-2 gün içinde geçmeyen ses kayıplarında doktora başvurmak gerekir
Ses kısıklığı : Boğaz veya gırtlağın, dışarıdan gelen organizmalar tarafından istila edilmesi sonucu ortaya çıkar Nedeni, soğuk algınlığı, bağırmak, çok konuşmak, boğazı tahriş edici duman veya benzeri gazlar veya boğaz iltihabıdır Kısa sürede geçmeyen ses kısıklığında, doktora başvurmak gerekir
Sık sık idrara gitme : Günde 4 veya 6 kez idrara gitmek normal sayılır Bu sayı, içilen su miktarına göre değişir Toplam idrar miktarı, 8 su bardağı kadardır Bu miktarda ve idrara gitme sayısında fazlalık olduğu zaman gençlerde şeker hastalığı, ihtiyarlarda böbrek hastalığı veya prostat büyümesi düşünülebilir
Sıraca : Tıp dilinde scrofula denir Bir çeşit kronik deri veremidir Nedeni, boyundaki lenf bezlerinin veremidir Daha ziyade boyun bölgesinde ve yüzde acısız şişliklerle ortaya çıkar Bir süre sonra patlayan bu şişliklerden irin akar
Sıtma : Anofel adlı sivrisineğin sokmasıyla, insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren, kimi zaman da başka bir hastalık gibi görülen ve tedavi edilmezse, öldüren bulaşıcı bir hastalıktır Tıp dilinde malarya denir
Siğiller : Derinin üst tabakasının büyümesi sonucu ortaya çıkar Nedeni, bir çeşit virüstür Tıp dilinde verrü denir Aynı kişide bir yerden diğer bir yere bulaşabilir Daha ziyade, parmak, ayak ve yüzün çeşitli yerlerinde, yuvarlak deriden yüksekte ve çilek görünümünde kabartılar halinde görülür
Sinirsel ağrılar : Bu çeşit ağrılar, genelikle küt ağrı şeklindedir Vücudun her yerinde hissedilebilir Ama, çoğunlukla kalp çevresindeki ağrılardan şikayet edilir Bazı kimseler de başlarını tıpkı bir çember gibi sıkan baş ağrılarından şikayet ederler İşte bu çeşit ağrılar, bedeni bir arızadan kaynaklanmıyorsa, sinirsel ağrılardır
Sinir bozukluğu : Hayat şartlarından fazlasıyla etkilenenlerde görülebilen, esasta önemli bir kaynağı olmayan bir rahatsızlıktır Devamlı olarak endişe içinde olmak şeklinde görülenine anksiete, ruhi ve bedeni bitkinlik şeklinde görülenine de depresyon adı verilir Hasta hayattan zevk almaz, her zaman mutsuzdur, huzursuzdur, sinirlidir Uykuları düzensizdir Gerçekte bir hastalığı olmadığı halde çeşitli hastalıkların varlığından şikayet eder Tedaviye hayatının iyi yanlarını görmeye alışmakla başlanır Sinirlenmekten kaçınmak, her kötü olayın iyi bir tarafı olduğunu görmeye alışmak, düzenli bir hayat sürmek gerekir
Sinirsel hazımsızlık : Sinir sisteminin düzenli, uyumlu çalışmasını kaybetmesi sonucu ortaya çıkar Ayrıca, alkol kullanmak, fazla sigara içmek, haddinden fazla çay, kahve veya süt içmek, çabuk ve gereği gibi çiğnemeden yemek yemek şikayetlerin artmasına neden olur Hastanın karnında ağırlık hissi vardır, midede gurultu, yanma veya ekşime görülebilir Geğirir, gaz çıkarır Yorgunluk, baş ağrısı, çarpıntı ve unutkanlıktan da şikayet edilir
Sinirsel kusma : Sinir sistemindeki düzensizlikten kaynaklanan bir durumdur Ağıza su gelmesi şeklinde de görülebilir Herşeyden önce, sinirlenmemeyi, düzenli bir hayat sürmeyi alışkanlık haline getirmek tedavinin ilk şartıdır
Sinüzit : Çene, alın ve şakak kemikleri içinde bulunan ve buruna açılan içleri hava dolu boşlukların, sinüslerin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır Had ve müzmin olmak üzere iki çeşidi vardır Nedeni burun iltihabı, nezle, grip, alerji, burundaki şekil bozuklukları veya buruna kaçan yabancı cisimlerdir Hastanın yüzünde zonklayıcı bir ağrı, burnunda tıkanma, akıntı ve baş ağrısıyla birlikte gelen ateş görülür
Siroz : Karaciğer dokularının harap olması ve karaciğerin sertleşmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır Tıp dilinde cirrhosis denir Beslenme, hazımsızlık ve fazla miktarda alkol bazen de safra yollarının tıkanması sonucu görülür Hastanın karnı su toplar, ayak bilekleri şişer, iştahı azalır ve arasıra da kusar
Sivilceler : Yağ bezelerinin fazla çalışmasından, hormon veya metabolizma bozukluklarından kaynaklanan en küçük çıbanlara sivilce denir Sivilceleri sıkmamak, tuzsuz, yağsız ve baharatsız şeyler yemek gerekir
Siyatik : Üst bacağın arka kısmı, arka bacağın dış tarafı ve siyatik siniri boyunca yayılan ağrıya siyatik denir Ağrı, bazen birdenbire gelir Bazen de yavaş yavaş ilerler Otururken, kalkarken, uzanırken hareketler zorlukla yapılır Belkemiğinin aşağı bölgesi, hassastır Ağrılar yürürken, öksürürken ve gerinirken daha da artar Halk arasında sinir romatizması da denir Nedeni, omurlar arasında kıkırdak disklerin yerinden oynaması, yani disk kayması, omurganın alt bölümünün iltihaplanmış veya zedelenmiş olması, dizkapağı iltihabı veya sinir iltihabıdır Tedavinin ilk şartı yatak istirahatidir Ayrıca yatak altına kalın bir tahta koymalı, iki yastıktan fazla da yastık kullanmamalıdır
Skorbüt : C Vitamini eksikliğinin neden olduğu bir hastalıktır Daha ziyade 5-6 ay süreyle yeteri kadar C vitamini alamayan çocuklarda ortaya çıkar Hastada dermansızlık, zayıflama, ve kanamalar görülür Yaraların iyileşmesi gecikir, diş etleri şişer ve mikrobik hastalıklara yakalanma ihtimali artar Küçük çocuklara her gün 4 çorba kaşığı taze sıkılmış portakal, limon veya greyfurt suyu verilirse, skorbüt olmaları önlenmiş olur
Şarbon : Halk arasında karakabarcık da denilen bu hastalık daha çok kasap, çiftçi veya veterinerlerde görülen ve hayvanlardan, insanlara geçen mikrobik bir hastalıktır Daha çok yüz, boyun veya kolda bir çıban çıkıp daha sonra patlar Etrafında da siyah bir kabuk meydana gelir Öldürücü bir hastalık olduğu için vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir
Şeker hastalığı : Vücudun şeker yakmasında ortaya çıkan bozukluğun neden olduğu bir hastalıktır Tıp dilinde diabet denir Pankreas, kandaki şeker miktarını kontrol eden ve adına insülin denilen bir madde salgılar Pankreas bu görevini yerine getirmezse, kandaki fazla şeker, karaciğere depo edilir Aç karnına alınan 100 gram kanda 80 miligram şeker vardır Bu miktar yemekten 1-2 saat sonra 140 miligrama kadar yükselir Kandaki şeker miktarı hastalığın durumuna göre aşağıdaki gibi tespit edilir Şeker durumu Açken Yemekten 1-2 saat sonra Normal kimselerde 80 mg 140 mg
Orta derecede 130 mg 190 mg
Ağır derecede 160 mg 215 mg
2 çeşit şeker hastalığı vardır
- Şekersiz Diabet :
Hipofiz bezinin arka tarafından salgılanan antidiüretik hormonun yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes insipidus denir
- Şekerli Diabet ankreasın salgıladığı insülin yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes mellitus denir
Şeker hastalığını doğuran nedenler dengesiz beslenme, şişmanlık veya sinir bozukluğudur Bazı kimselerde de irsiyet önemli bir rol oynar
Hastalığın başlangıcında çok yemek ve su içmek ihtiyacı vardır İdrar miktarı da artar Kadınların idrar yapma yerlerinde kaşıntı vardır Ayrıca devamlı yorgunluk hali görülür
İleri safhada devamlı baş ağrısı, el ve ayak titremeleri, iştahsızlık, aseton kokusuna benzer nefes kokusu, ter kokusu, adele krampları, hafıza zayıflığı, kısmi veya tam felç, iyileşmeyen yaralar ve uykuda sayıklama görülür
Şeker hastalığı tedavi edilmezse sonuç damar sertliği, kalp yetmezliği, göğüs anjini, görme zayıflığı, katarakt, karaciğer hastalıkları, siroz olabilir
İki çeşit şeker koması vardır
- Diabetik Koma aha ziyade şeker hastalarında görülür Nedeni, insülin verme zamanını geçirmek, gerektiğinden az miktarda insülin vermek, bağırsak iltihabı, bademcik iltihabı, grip veya iyileşmeyen yaralardır
- Şeker Eksikliği Koması :
Tıp dilinde hipoglisemi adı verilen bu çeşit koma, terleme, titreme, çırpınma huzursuzluk, şiddetli açlık, ve aşırı duygusallıkla başlar Nedeni, fazla miktarda insülin vermek veya çok miktarda karbonhidratlı yiyeceklerle beslenmektir
Şeker hastaları haftada en az iki kere ılık banyo yapmalıdır ve sonra da vücutlarının her tarafını ılık bir havlu ile ovmalıdır Kabız veya ishal olmamalıdırlar Perhiz yapmalıdırlar Erken yatıp erken kalkmalıdırlar Ağız, boğaz ve diş sağlığına aşırı özen göstermelidirler Masaj, beden hareketleri ve açık havada yürüyüşü ihmal etmemelidirler
Şirpençe : Daha çok ense, sırt ve kaba etlerde beliren birçok çıbanların birleşmesi ile meydana gelen ve çabuk genişleyen bir çeşit kan çıbanıdır
Şişmanlık : Şişmanlık, alınan kalori miktarının yakılan kaloriden daha fazla olması sonucu ortaya çıkan bir metabolizma bozukluğudur Tıp dilinde obesite denir İstatistiklere göre şişmanların daha çabuk yaşlandıkları, şeker hastalığı, damar sertliği, kalp hastalıkları, karaciğer ve safrakesesi hastalıkları, tansiyon yüksekliği, akciğer hastalıkları, romatizmal hastalıkların tehdidi altında bulundukları belirtilmektedir Bu nedenle şişmanlıktan kurtulmak için diyet ve beden hareketleri yapmak gerekir
|