Yalnız Mesajı Göster

A'dan Z'ye Hastalıklar

Eski 10-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

A'dan Z'ye Hastalıklar



Dalak hastalıkları :

Karın boşluğunun solunda, midenin arka tarafında bulunan dalak; eskimiş kırmızı kan hücrelerini yok eder, gerektiği zaman da yeni kırmızı kan hücreleri imal eder
Sıtma ve tifo gibi bulaşıcı hastalıklar veya kansızlık sonucu dalak hastalanabilir

Damar sertliği :

Vücuttaki kan damarlarının bir kısmının veya tamamının sertleşmesi sonucu, esnekliklerini keybetmesine; halk arasında damar kireçlenmesi tıp dilinde ise Arterio Skleroz veya Atheremo denir
Nedeni, kan damarlarının iç kısımlardaki hücrelerin esnekliğini kaybedip, zayıflaması veya kandaki yağlı maddelerin birikinti yaparak, damarı darlaştırmasıdır
Belirtileri baş dönmesi, baş ağrısı, titreme, yürürken sendeleme, düşünme ve öğrenme gücünde zayıflama, sinirlilik veya damarın sertleştiği bölgelerde ağrılar görülür
İlk belirtiler görüldüğünde önlem alınacak olursa, korkulacak bir şey yoktur Hastanın neşe ve cesaretini kaybetmemesi ve doktorun tavsiyelerini yerine getirmesi iyileşmede atılacak ilk önemli adımdır
Damar sertliği teşhisi konan kimse, perhiz yapmalı, alkol ve sigara gibi keyif verici maddeleri bırakmalı, yumurta, tereyağı ve benzeri yiyecekleri terk etmeli, tuzu da azaltmalıdır Ayak damarlarında meydana gelebilecek herhangi bir hastalığı önlemek için de dar ayakkabı giymekten kaçınmalıdır

Deri iltihabı :

Çoğunlukla kullanılan sabun, deterjan, boyalar ve bazı bitkilerin neden olduğu bu hastalığa tıp dilinde Dermatit denir
Tedaviye deride iltihaplanmaya sebep olan şeyi belirleyip, onu terk etmekle başlanır

Deri kanseri :

Deri üzerinde ufak bir şişlik veya bir türlü iyileşmeyen bir yara şeklinde başlayabilen bir çeşit kanserdir Şişlik, başlangıçta ufak bir yumru şeklindedir Bir süre sonra aynı yer açılır ve yara haline dönüşür, sonra kabuk bağlar Bu gibi durumlarda telaşlanmamak; ancak acele etmek gerekir Erken tedavi edildiği takdirde iyileşir

Deri kuruluğu :

Tıp dilinde iktiyoz denen bu hastalıkta deri, kuru, pul pul ve bazen de çatlak görünümdedir Merak edilecek bir durum yoktur Sık sık sıcak banyo yapmak şikayetlerin çoğunu geçirir

Deri lekeleri :

Deride görülen esmer lekelere "Karaciğer lekeleri", beyaz lekelere de "Vitligo" adı verilir Bunlar merhem veya kremlerle gizlenebilir

Dil büyümesi :

Kısa süreli dil büyümelerinde aşağıdaki reçeteler kullanılır 2-3 günde geçmeyen dil büyümesinde, doktora başvurmak gerekir

Dil felci :

Sinir sistemindeki bir bozukluktan dolayı, dil gücünün kaybolmasıdır Doktor tarafından tedavi edilmesi gerekir

Dil iltihabı :

Tıp dilinde Glossit denilen bu iltihaplanmanın nedeni, çürük dişler, dişeti iltihabı, sigara, çok sıcak veya çok soğuk şeyler yemeyi alışkanlık haline getirmiş olmaktır
İhmal etmemek gerekir Çünkü dil kanseri veye dil ülseri belirtisi de olabilir Mutlaka doktora başvurmak gerekir
Yapılacak ilk iş, sigarayı bırakmak, çürük dişleri tedavi ettirmek, ve kötü alışkanlıkları terk etmektir

Dil ülseri :

Dilde görülen; etrafı kırmızı, içi su dolu küçük kabarcıklar, dil ülserinin belirtisi olabilir Derin ve sert kenarlı dil yaralarında, mutlaka doktora başvurmak gerekir Diğer dil yaraları, hazımsızlık veya gripten kaynaklanabilir

Diş ağrısı :

Diş ağrısı; dişin çürümesi, minesinin aşınması, dişetlerinin iltihaplanması veya bunlara benzer nedenlerden kaynaklanır

Dizanteri :

Bulaşıcı ve salgın bir hastalıktır Hastada, ishal görülür Dışkısı kanlı ve sümüklüdür İştahsızlık karın ağrısı ve ateş de vardır Su veya besinlerle bulaşır İki çeşit dizanteri vardır
- Amipli Dizanteri : Vücuda mikrop girmesinden 10-21 gün sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar Hastada kanlı ishal, ateş, karın krampları, kilo kaybı, ve halsizlik görülür
- Basilli Dizanteri : Mikrobun vücuda girmesinden 2-7 gün sonra belirtileri ortaya çıkar Hastalığın salgın halini almasında kara sinekler başrolü oynar Hastada; kanlı ve balgam kıvamında ishal, karın ağrısı, halsizlik ve ateş görülür
Yapılacak ilk iş; hastayı, sağlamlardan ayırmaktır

Doğum sancıları :

Doğum sancıları; doğumun habercisidir Başlangıçta 20 dakikada bir gelen doğum sancıları, daha sonra sıklaşır ve her seferinde döl yatağı kasılıp, sertleşir
Sancılar sırasında kanama görülmezse korkulacak bir şey yoktur

Dolama :

Şeytan tırnağı veya parmağa iğne ya da kıymık batması sonucu, tırnak dibinde meydana gelen iltihaplanmaya; halk arasında dolama, tıp dilinde paronychia denir Başlangıçta kırmızı bir benek halindeyken daha sonra içi dolu sivilceye dönüşür Dolama, kan zehirlenmesine neden olabilir Bu nedenle ihmal edilmeden doktora başvurmak gerekir Alkol pansumanı veya sıcak su kompresi çok faydalıdır

Donmalar :

Üşümenin en ağır şekline donma denir Donan kişiyi birdenbire ısıtmamak gerekir Böyle durumlarda yapılacak ilk iş; vücuda bir battaniye sarıp, ılık bir yere taşımak; orada başı hafif geriye doğru olmak üzere sırtüstü yatırmak, kol ve bacaklarını soğuk su ile iyice ovmaktır Limonsuyu ile masaj yapılabilir

Dölyolu akıntısı :

Halk arasında beyaz akıntı; tıp dilinde ise; Gleet denilir Arasıra görülen beyaz akıntı pek önemli değildir Çünkü üşütmek, ruhi bunalım, uzun süren bir hastalık veya yüksekçe bir yerden düşmekten kaynaklanabilir İç çamaşırında krem rengi beyazlıkta bir leke görülür Kuruduğu zaman kahverengiye çalan sarı bir renk alır
Önce beyaz akıntının nedenini bulmak gerekir

Dudak çatlaması :

Dudaklar, güneş veya soğuk havanın tesiriyle çatlayabilir Endişe edilecek bir durum yoktur

Egzama :

Mayasıl diye bilinen egzama, derinin sulanması ile meydana gelen bir iltihaptır Tıp dilinde; Erythema pernio denir Kaşıntı ve kızartı ile ortaya çıkar nedeni; ruhsal olabileceği gibi alerjik tepkiler veya deriyi tahriş eden maddeler de olabilir Bazı kimselerde de ırsidir Vücudun hemen hemen her yerinde görülebilir ve bulundukları yere göre isimlendirilirler
Tedavinin ilk prensibi; üzülmemek ve egzamalı yerleri kaşımamaktır Ayrıca, su ve sabunlu sudan olduğu kadar uzak kalmak da gerekir Su yerine permanganatlı su ve rivanollu su kullanılır Perhiz yapılır Acılı, baharatlı ve yağlı yenmez

Ekstrasistol :

Kalbin normal atışlarına, fazladan atış eklenmesine Ekstrasistol bir başka deyişle fazladan atış denir Kalbin bir atışı, vaktinden önce olur Sonra, bir süre atış olmaz Bu atışlar, tek tek veya arka arkaya meydana gelir
Kalp hastalıklarında görüldüğü gibi; fazla sigara, içki içmek; heyecanlanmak ve hazmı güç yemeklerden sonra da görülebilir

El ve ayak titremeleri :

Hafif el ve ayak titremeleri; daha ziyade nevroz, isteri ve nevrastenide görülür

Enfarktüs :

Kalbi besleyen büyük damarlardan birinin aniden tıkanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur Enfarktüs krizi geçiren hasta; kalp bölgesinde ani bir ağrı hisseder Bütün benliğini ölüm korkusu sarar Nefes almakta zorluk çeker Yapılacak ilk iş, hastanın 45 derece bir meyille oturmasını sağlamaktır Sonra; vakit geçirmeden doktor çağrılır Enfarktüs krizini atlattıktan sonra kesin istirahat ve doktorun dediklerine uymak şarttır

Ergenlik sivilceleri :

Ergenlik yaşındakilerin yüz, omuz, sırt ve karınlarında görülürler Siyah noktalar, beyaz benekler, kırmızı veya mor lekeler halindedirler İçleri cerahat dolu bu sivilcelere; akne de denir nedeni; yağ bezlerinin tıkanmış olmasıdır
Ergenlik sivilceleri kendiliğinden kaybolur Sıkmamak, oynamamak gerekir Tedavinin ilk şartı sabırdır Yüzü günde 3-4 kere kükürtlü sabunla yıkamakta fayda vardır Bu arada baharatlı yiyecekleri ve çikolatayı terketmek gerekir

Ezikler :

Eziklerde yapılacak ilk iş; eziğin üzerine buz koymak veya soğuk su ile kompres yapmaktır Ayrıca; dışarı kan çıkmışsa, önce oksijenli su ile temizlenir
Aşağıdaki reçetelerden de faydalanılır

Fazla terlemek :

Haddinden fazla terlemek; sinir bozukluğu, fazla sıcak, tiroid bezinin çalışmasında görülen bozukluk, tüberküloz, raşitizm veya iskorbütten kaynaklanır Ergenlik yaşlarında da fazla terleme görülür Bu nedenle terlemenin asıl nedenini bulmak gerekir

Felç :

Sinir sisteminde meydana gelen bir bozukluktan dolayı, kas gücünün kaybolmasına felç, nüzül veya inme denir Tıp dilinde ise paralizi veya serebral tromboz denir Hafif ve ağır olmak üzere iki şekli vardır
Tedavinin ilk ve önemli şartı hastanın neşesini kaybetmemesi ve en kısa zamanda iyileşeceğine inanmasıdır

Ferç kaşıntısı :

Kadınların üreme organlarının dış kısmının kaşınması; döl yolundan gelen akıntıdan kaynaklanabilir Ayrıca, böyle bir neden olmadığı halde kullanılan sabun ve iç çamaşırın cinsi de kaşıntıya neden olabilir
İç çamaşırı veya kullanılan sabundan kaynaklanan ferç kaşıntılarında; bunları kullanmamakla şikayet ortadan kalkar

Fıtık :

Vücudun herhangi bir organının; genellikle bağırsağın, kaslar arasındaki zayıf bir noktadan dışarı çıkmasına fıtık denir Fıtık olan yerde, şişlik görülür Öksürünce veya ıkınınca büyür
Ağır işler yapmaktan, öksürmekten ve ıkınmaktan, hoplayıp zıplamaktan kaçınmak gerekir Ameliyat olunmayacaksa, fıtıkbağı kullanmak faydalıdır

Fil hastalığı :

Özellikle bacakların şişip, genişlemesi şeklinde ortaya çıkan bu hastalığa halk arasında gelincik, tıp dilinde elefantiasis denir Nedeni lenf kanamalarının iltihaplanıp, şişmesidir

Fistül :

Çoğunlukla anüs yakınında meydana gelen, içi cerahat dolu, ufak, kırmızı ve akıntılı bir şişliktir Etrafında ağrı vardır Tedavi edilmedikçe geçmez

Frengi :

Zührevi bir hastalıktır Bulaşıcıdır Tıp dilinde sifilis denir Frengili kadının doğurduğu çocuğa, doğuştan geçmesi şekli istisna edilirse; hemen hemen her zaman cinsel ilişkiyle geçer Mikrop vücuda girdikten 3 hafta sonra belirtilerini göstermeye başlar Mikrobun vücuda girdiği yerde, yani erkeklerde peniste, kadınlarda vajinada Şankr adı verilen bir yara meydana gelir Bu yara dudakta, meme ucunda, makatta veya parmaklarda da görülebilir Zamanla akıntılı bir yara haline gelip; çevresi kızarır ve sertleşir
Mikrobun vücuda girmesinden 6-12 hafta sonra hastada; baş ağrıları, ateş, boğaz ağrısı, deri döküntüleri ve iştahsızlık, görülmeye başlar 6 ay sonra ise, mikrop vücudun belli başlı organlarına oturur
Tedaviye en kısa zamanda başlanması gerekir

Gastrit :

Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir
Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır
Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir
Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar
Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır Hafif yiyecekler yenir Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir

Gazlar :

Midede veya bağırsaklarda gaz birikebilir Nedeni; hava yutmak veya mide hastalıklarıdır

Gece körlüğü :

Beslenmedeki A vitamini eksikliğinin neden olduğu bir hastalıktır Hasta; alacakaranlıkta gereği gibi göremez

Geğirmek :

Çoğunlukla sinirli kimselerde görülür Bunlar yemeklerde haddinden fazla hava yutarlar Ayrıca geğirme mide veya safra kesesi hastalıklarının bir belirtisi olabilir Bu nedenle esas nedeni tespit etmek gerekir

Gevşek penis :

Erkeklik organının sertleşmemesi, sağlık durumunun bozukluğundan kaynaklanır En önemli neden sinir bozukluğudur Kendine güvenememe, yorgunluk, içki, şeker hastalığı, uyuşturucu madde alışkanlığı da diğer nedenler arasında sayılabilir
Tedavinin ilk şartı; kötü alışkanlıkları bırakmak, kendine güvenmek, temiz havada dolaşmak ve yeterince gıda almaktır

Gıda zehirlenmeleri :

Gıda zehirlenmeleri; çoğunlukla bayatlamış ve bozuk yiyecekler veya bayat balık yedikten sonra görülür
Belirtileri : Hasta solumakta, yutkunmakta güçlük çeker Kaslarında ağrı ve kramplar vardır Baş dönmesi, halsizlik, mide ağrısı ve bulanık gördüğünden şikayet eder Bazı hastalarda kabızlık, bazılarında da ishal görülür
Yapılacak ilk iş, hastayı kusturmaktır Gerekiyorsa sunni solunum da yapılır Vakit kaybetmeden hastaneye götürülür

Göğüste su toplaması:

Tıp dilinde sulu zatülcemp denilen hastalıktır Akciğerlerin etrafını saran zarın iltihaplanması sonucu meydana gelir Zarın iki yaprağı arasına su toplanmıştır
Nedeni; şiddetli soğuk algınlığı, bronşit, böbrek hastalıkları veya kulak iltihaplarıdır
Göğsün yan taraflarında şiddetli ağrı hissedilir Bunlara bastırıldığı zaman ağrı şiddetlenir Nefes darlığı vardır
Yatak istirahati ve doktor tedavisi şarttır

Göz ağrısı :

Göz ağrısının nedenleri çeşitlidir Az ışıkta çalışmak sonucu gözlerin yorulması, gözdeki herhangi bir kısmın iltihaplanmış olması, göze yabancı bir cisim kaçmış olması, sinüzit, yarım başağrısı, grip, nezle ve ateşli hastalıklar göz ağrısına neden olabilir
Önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir

Göz iltihabı :

Halk arasında göz nezlesi veya pembe göz denir Göz yuvarlağının üstünü örten ince zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkar Tıp dilinde konjonktivit denir Çoğunlukla ilk bahar aylarında görülür
Gözde sulanma; kanlanma, batma hissi veya ağrı vardır Hasta ışığa bakmakta güçlük çeker

Göz kanlanması :

Göz kanlanması ile birlikte ağrı yoksa aşağıdaki reçeteler uygulanır Kanlanma ile birlikte ağrı varsa; mutlaka göz doktoruna gitmek gerekir

Göz kaşıntısı :

Gözlerin kaşınması, önemli bir hastalığın işareti olabilir Bu nedenle doktora başvurmak gerekir

Göz sulanması :

Göze toz kaçması, çapaklanma, göz iltihabı, nezle veya bazı alerjik hastalıklar göz yaşının fazlalaşmasına neden olur Şikayetler soğuk havalarda daha da artar Doktora başvurmak gerekir

Göz tiki :

Aniden ortaya çıkan, fakat önemli olmayan bir durumdur Alışkanlık spazmı da denir nedeni, yorgunluk, üzüntü, heyecan ve yaşlılarda adale zafiyetidir
Yapılacak ilk iş, istirahat etmektir

Gözbebekleri iltihabı :

Gözün bir kazayla yaralanması veya romatizmalı hastalarda üşütme sonucu ortaya çıkar Bazen; şeker hastalığı, burun hastalıkları, ve frengili hastalarda da görülür
Tıp dilinde iritis denilen bu hastalık vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir
Hasta, ışığa fazla bakamaz Gözlerinde veya gözlerinin üst kısmına gelen bölgede şiddetli ağrılar vardır Gözlerde; sulanma ve kızarıklık da görülür Göze dikkatle bakıldığında; renkli kısmın etrafındaki rengin de koyulaştığı görülür

Gözkapağı iltihabı :

Göz kapağı kenarlarının iltihaplanıp, kızarma, kabuklanma ve ağrı yapmasıyla ortaya çıkar Tıp dilinde blefarit denir

Gözkapağı şişliği :

Gözkapakları, çoğunlukla fazla ağlama sonucu şişer Nezle veya kızamık sırasında da görülür Bunlardan başka, kalp, böbrek, hastalıkları veya beze iltihaplanmasının da bir işareti olabilir Bazı kimselerde de alerjiktir

Grip :

Tıp dilinde influenza adı verilen bu hastalık bulaşıcıdır Grip olan kişinin nefesindeki damlacıklarla yayılıp, salgın hale gelebilir Paçavra hastalığı da denir
Aniden başlar ve devamlı olarak ateş yükselir Baş ve sırt ağrıları, titreme nöbetleri, nezle, öksürük, iştahsızlık, baş dönmesi de görülür Tedavinin ilk şartı istitrahat etmektir İyi tedavi edilmezse, başka hastalıklara da yol açabilir

Guatr :

Tiroid bezinin büyümesi sonucu ortaya çıkan ve boynun ortasında, yutkundukça aşağı yukarı hareket eden şişlikle kendini belli eden bu hastalığa guşa veya cedre de denir Tıp dilindeki adı strumadır
Guatr, özellikle geceleri nefes darlığı yapar Bazen de rahatsız edici öksürüklere neden olur İki çeşit guatr vardır
Basit Guatr : Bu çeşit guatrda tiroid bezi balon gibi şişer Nedeni alınan iyotun yetersiz olmasıdır Dağlık bölgelerde oturanlarda, ergenlik yaşlarında ve hamilelerde çok görülür
Yumrulu Guatr : Bu çeşit guatrda, tiroid bezinin iki yanında kabarıklık veya üzüm salkımını andıran şişlikler görülür Her iki çeşit guatrda da endişelenecek bir durum yoktur Ancak tedaviye erken başlamak gerekir Yemeklerde iyotlu tuz kullanmak, mümkün olduğu kadar çok balık, pırasa, kuru erik, yumurta, taze fasulye, pazı, soğan, sarmısak, dut veya dut kurusu, havuç yemek; inek sütü, erik hoşafı, ve havuç suyu içmek çok faydalıdır Ayrıca kabız olmamaya gayret etmek gerekir Lahana, mısır ve turp da yenmemelidir

Güneş çarpması :

Uzun süre güneşte veya sıcakta kalmak sonucu; aşırı terleme, ağrılı kramplar ve kanın koyulaşması şeklinde kendini gösterir
Yapılacak ilk iş; hasta giyinikse, hemen elbiseleri gevşetilip, gölgeye taşınır Yüzü, göğsü ve kolları soğuk su ile ıslatılır Durumu ciddi ise, ıslak bir çarşafa sarılarak hastaneye götürülür

Güneş yanığı :

Vücudun güneşte kalan kısımlarında bir süre sonra yanma, kızarma ve kaşıntı başlar Kısa bir süre sonra da su toplar

Halsizlik :

Bazı kimseler, aşırı yorgunluktan, çalışamamaktan, baş ağrısından, sırt ağrılarından, hazımsızlıktan veya huzursuzluktan şikayet ederler Bu duruma tıp dilinde debilite veya asteni denir

Hararet :

Sıcak havada aşırı derecede veya ateşli hastalıklar sırasında vücut kaybettiği suyu karşılayamayacak olursa, hararet başlar

Havale :

Vücut kaslarının ani ve şiddetli olarak kasılması sonucu ortaya çıkan duruma havale denir Büyüklerde havale çoğunlukla sara nöbetleri sırasında görülür
Küçük çocuklarda görülen havale, sinir sisteminin değişik nedenler karşısında göstermiş olduğu bir tepkidir Bu tepkiler de; kemik hastalıkları, yüksek ateş, boğmaca, devamlı hazımsızlık, bağırsak şeritleri veya diş çıkarmalardan kaynaklanabilir Ayrıca bu duruma sinir sistemi veya beyinde meydana gelen bir hastalık da neden olabilir
Havale geçiren çocuğun gözleri sabit bir noktaya çevrilir, çenesi de kenetlenir Dudakları, yüz kasları, kol ve bacakları, önce şiddetli bir şekilde kasılır, sonra da çırpınmaya başlar Ağzından da köpük gelir Bütün bunlar bir iki dakika devam eder Sonra bütün belirtiler kaybolup, uykuya dalar
Hastalığın bir nedenini bulmak için mutlaka bir doktora başvurmak gerekir Bu arada çocuğu sessiz, loş bir odaya yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmek faydalıdır

Hava yutma :

Tıp dilinde aerofaji diye bilinen bu hastalık, genellikle asabi mizaçlı kimselerde görülür Bunlar yemek sırasında farkına varmadan hava yutarlar
Hava yutma, mide ve bağırsak gazlarının oluşmasına yardımcı olur

Hazımsızlık :

Sindirimin normal şekilde olmaması ve bağırsakların seyrek çalışmasına; halk arasında hazımsızlık, tıp dilinde ise dispepsi denir Nedenleri çeşitlidir Ağır yemekler, yemekleri gereği gibi çiğnememe, diş veya dişeti iltihapları, içki veya sigara içmek, çok miktarda çay veya kahve içmek, fazla miktarda şekerli veya unlu şeyler yemek, kansızlık, yorgunluk, sinir bozukluğu ve üzüntü hazımsızlığı doğuran nedenler arasında sayılabilir
Yemekten bir süre sonra; midede şişkinlik veya yanma hissi ortaya çıkar Sık sık yemek ihtiyacı hissedilir Kabızlıktan şikayet edilir Bazı kimselerde halsizlik, uykusuzluk, unutkanlık veya çarpıntı görülür
Tedavinin ilk şartı; sıkıntı ve üzüntülerden sıyrılmaktır Zararlı şeyler terkedilir Et yemekleri de mümkün olduğu kadar azaltılır Haddinden fazla yemek yenmez Yemeklerden sonra soğuk su içilmez Yemek aralarında acıkınca süt ile birkaç galete yenir

Hemofili :

Kanın normal sürede pıhtılaşmaması şeklinde kendini gösteren, erkeklere has bir çeşit kan hastalığıdır Halk arasında kanama hastalığı denir Irsi bir hastalıktır Doktor tedavisi gerekir
Bu hastalığa tutulanların; az su içmeleri ve limon, portakal, kiraz veya ahududu yemeleri tavsiye edilir Ayrıca vücudun herhangi bir yerinde kanamaya neden olabilecek davranışlardan da kaçınmaları gerekir

Hıçkırık :

Solunum kasları ve özellikle diyaframın uyarılması sonucu ortaya çıkar Tıp dilinde singultus denir Nedenleri çeşitlidir Basit hıçkırıklar; çoğunlukla mide gazı, sıcak ve baharatlı yemekler, sinir bozukluğundan kaynaklanır
Ayrıca; bazı kalp, karaciğer, bağırsak ve pankreas hastalıkları, zatülcenp veya zatürreede de görülebilir
3 saatten fazla süren hıçkırıklarda, doktora başvurmak gerekir

Horlama :

Horlamanın nedenleri çeşitlidir Derin bir uyku, sırt üstü yatmak horlamaya neden olabileceği gibi; burun polipleri, burnun çarpık olması, burun iltihabı, burunda ahtapot ve ağzı kapayamamak da neden olabilir
Yan yatarak uyumak, belin tam ortasına küçük bir lastik top koyarak yatmak horlamayı önler Bu tedbirlerle geçmeyen horlamalarda, gerçek neden bulunup ona göre bir tedavinin uygulanması gerekir

Husye torbası şişliği :

Husye torbası (erbezi) şişkinliklerinde; nedenin ne olduğunu araştırmak gerekir Bazı şişliklerde, husye torbasının görünüşü ışık geçirecek kadar şeffaflaşır Bazıları da ağrılı olur Husyelerde, şişlik ile birlikte ağrı da hissedilirse, iltihaplanma veya kanama ihtimali vardır

Alıntı Yaparak Cevapla