Yalnız Mesajı Göster

Fatih Sultan Mehmet'in Seferleri Hakkında Bilgiler Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatih Sultan Mehmet'in Seferleri Hakkında Bilgiler Nelerdir?



İstanbul’un fethi



Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'a girerken, Fausto Zonaro'nun eseri (1854-1929)



İstanbul'u fethederken kullandığı kılıcıTopkapı Müzesi, İstanbul

Mehmed kuşatma hazırlıklarına 1451 sonlarında başladı Boğaz'ın Avrupa yakasında büyük dedesi Bayezid'in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı'nın karşısına o dönemde Boğazkesen adı verilen Rumeli Hisarı'nın inşa emrini verdi İmparator Konstantinos Mehmed'e hisarın yapımı için kendisinden izin alması gerektiğini bildirmek için elçiler gönderdi ancak Mehmed elçileri kabul etmedi İmparator en son 1452'nin Haziran ayında barış görüşmeleri için bir kere daha elçilerini gönderdi ancak Mehmed elçilerin kafalarını kestirdi Bu savaş ilanı anlamına geliyordu Hisar 1452'nin Ağustos ayında tamamlandı Böylece boğazın kontrolü Osmanlıların eline geçmiş oldu Boğazdan geçecek gemiler bundan böyle geçiş parası ödemek zorundaydı Aksi takdirde gemiler top atışıyla batırılacaktı 1452 sonlarında ödeme yapmayı reddeden bir Venedik gemisi batırılmış, kaptanı ve tayfası tutuklanmıştı Söz konusu toplar Erdelli Urban adında bir top dökümcüsü tarafından yapılmıştı Mehmed kendisinden Konstantinopolis'in surlarını yıkabilecek güçte bir top yapıp yapamayacağını sormuş Urban da "Ne Konstantinopolis, ne de Babil'in surlarının karşı koyabileceği bir top yapabileceğini" söylemişti[30]
Öte yandan bu gelişmeler karşısında İmparator Konstantinos Papa ve İtalyan şehirlerinden umutsuzca yardım talebinde bulundu ama bunlar sonuçsuz kaldı Yalnızca Cenova 1452'nin Kasım ayında yardım göndermeye karar verdi ve Giovanni Giustiniani komutasında 700 asker taşıyan Ceneviz kadırgaları 26 Ocak 1453'te Konstantinopolis'e vardı İmparator Konstantinos, Giovanni Giustiniani'yi kara kuvvetlerinin başkumadan yaptı[30] Kostantinopolis'teki asker sayısı 8000 civarındaydı, limanda 26 savaş gemisi bulunuyordu Daha evvel 700 İtalyanı taşıyan yedi Girit ve Venedik gemisi Şubat ayında şehirden kaçmıştı Osmanlı ordusundaki asker sayısı ise en az 50000 idi Ayrıca Mehmed yalnızca karadan kuşatmanın yeterli olmayacağını düşünerek bir donanma hazırlatmıştı Bu donanma bahar aylarında boğazın Marmara girişine vardı[31]
Osmanlı ordusu 23 Mart'ta Edirne'den hareket etti ve 2 Nisan’da Konstantinopolis'e vardı Aynı gün Haliç'in girişi zincirle kapatıldı Karargâhını Romanus kapısının karşısına Maltepe'ye kuran Mehmed son kez teslim çağrısında bulundu ama imparator reddetti 6 Nisan sabahı ilk saldırı başladı Kuşatma, aralıklı çatışmalarla 53 gün sürdü İmparator Konstantinos, Giustinani ile birlikte Romanus kapısını savunuyordu Şehzade Orhan da Marmara kıyısındaki kıtalardan birini yönetiyordu 20 Nisan günü Papa'nın gönderdiği üç Ceneviz gemisi ve Sicilya'dan gelen bir Rum yük gemisi şehrin açıklarında belirdi Marmara denizinde yapılan savaşın sonunda akşam saatlerinde dört gemi Haliç'e girmeyi başardı Donanmasını bir şekilde Haliç'e indirmesi gerektiğini anlayan Mehmed gemilerini karadan geçirmeye kara verdi Bugünkü Dolmabahçe'den Kasımpaşa'ya uzanan güzergaha kalaslar döşendi ve 70 kadar gemi silindirler üstünde 22 Nisan sabahında Haliç'e indirildi Böylece Haliç'in kontrolü Osmanlıların eline geçti Öte yandan kuşatmanın yedinci haftasında Osmanlılar hâlâ kesin bir sonuç alamamıştı Bu noktada Halil Paşa son bir kez Mehmed'i teslim çağrısı yapmaya ikna etti ancak imparator teklifi yine reddetti Bunun üzerine Mehmed 24 Mayıs'ta ayın 29'unda karadan ve denizden büyük bir saldırı yapacağını duyurdu[32]
Son saldırı hazırlıklarını Zağanos Paşa düzenledi[33] Osmanlı ordusu 29 Mayıs'ın ilk saatlerinde taaruza başladı Osmanlılar son taaruzu üç dalga halinde gerçekleştirdiler İlk iki saat boyunca başıbozuklar surlara saldırdılar, ardından Anadolu birlikleri onların yerini aldı Son olarak öldürücü darbeyi vurmak üzere yeniçeriler devreye girdi Bu sırada yaralanan Giustiniani'nin savaş alanından ayrılması şehri savunanların arasında büyük moral bozukluğuna neden oldu Nihayet sabah saatlerinde Osmanlı askerleri iyi sürgülenmemiş Kerkoporta adlı kapıdan içeri girmeyi başardılar ve kapının üzerindeki burca Osmanlı sancağını diktiler[34] Mehmed fethin ilk günü öğleden sonra şehre girdi Ayasofya'ya giderek namaz kıldı ve "Bundan sonra tahtım, İstanbul'dur!" diye buyurdu[33]
Şehir zorla alınmıştı bu yüzden dinî hukuka göre yağmalanabilirdi Yağma üç gün sürdü İmparator Konstantinos'un akıbeti meçhuldür Kimi kaynaklar cesedinin bulunamadığını söylerken, Babinger gibi bazı tarihçiler imparatorun cesedinin mor ayakkabılarından teşhis edildiğini yazar Şehzade Orhan ise keşiş kılığında şehri terketmeye çalışırken yakalanıp idam edildi[35][36]
Fatih şehrin ticaret merkezi olan Galata’dan kaçmış olan Rumların ve Cenevizlilerin dönmesini sağladı Rum Patrikhanesi’nin yeniden açılmasına izin verdi; ayrıca bir Yahudi hahambaşlığı ile bir Ermeni Patrikhanesi kurdurdu II Mehmet İstanbul’u, farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı, ticaret ve kültür merkezi olan bir başkent yapmayı amaçladı
Kimi iddialara göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethinden sonra Truva'ya giderek Truvalı kahramanların anısına kurban kesmiştir ve "Truvalıların öcünü aldım" demiştir[37]
Yeni fetihler



Fatih Sultan Mehmet

İstanbul'un fethinden sonra Osmanlılara bağlılığını bildiren ve ele geçirdiği bazı kaleleri geri veren Sırplar, Macarlar ile iş birliği yaparak yeniden düşmanlıklarını göstermeye başlamışlardı Bunun üzerine 1454 -1457 arasında üç kez peşpeşe Sırbistan'a sefer düzenlendi Belgrad dışındaki bütün Sırp toprakları ele geçirildi
Sırp Kralı Bronkoviç'in ölümüyle başlayan taht mücadelelerinden faydalanan Osmanlılar, Sırpları vergiye bağladılar Taht kavgalarının yeniden alevlenmesi üzerine, Mora seferinde bulunan Fatih, Sırp meselesine son verilmesini emretti Mahmut Paşa, 1459'da başkentleri Semendire'yi ele geçirilerek Semendire Sancakbeyliği'ni oluşturdu Böylece Sırbistan'da 350 yıl sürecek Osmanlı hâkimiyeti başlamış oldu
İstanbul'un fethinden sonra Bizans İmparatoru XII Konstantin'in oğulları, rakipleri Kantakuzen ailesine karşı Mora'da, Osmanlıların yardımını istemişlerdi Turahanoğlu Ömer Bey, akıncıları ile duruma müdahale etti ve muhalifler bertaraf edildi Fakat bu sefer iki kardeş arasında mücadele başlamıştı Bölge ülkelerinin Mora'yı istilâ niyetlerini bilen Fatih 1458'de harekete geçti Korent'i ele geçiren Fatih, Mora'nın bir kısmını merkeze bağlayarak, burada bir sancak oluşturdu Atina ve diğer bölgeler ise Osmanlı yönetimini kabul etti Kardeşi Dimitrios'a karşı Arnavutların desteğini alan Tomas'ın Osmanlılarla yapılan anlaşmayı bozması üzerine 2kez Mora'ya sefer düzenlendi Tomas, Papa'nın yanına kaçmak zorunda kaldı Bölgeye çok sayıda Türk yerleştirildi Venedikliler bölge halkını Osmanlılara karşı ayaklandırmaya çalışıyorlardı Ancak bunda başarı kazanamayan Venedik, Osmanlı kuvvetleri tarafından bozguna uğratıldı (1465)
Anadolu seferine çıkan Fatih Cenevizlilerin önemli üslerinden Amasra'yı, Candaroğulları'nın elindeki Sinop'u aldı
Fatih Sultan Mehmed 1477'de Kırım Hanlığı'nı Osmanlı Devleti'nin egemenliği altına aldı 1479'da bir antlaşma yaparak Venedik'le 16 yıllık savaşa sona verdi Venedik Arnavutluk'taki kaleleri Osmanlılara bıraktı, karşılığında Mora'daki bazı iskelelerden yararlanma hakkı elde etti Fatih Venedik'le anlaşmaya varınca, İtalya'nın öteki önemli kent devletlerine savaş açtı 1480'de İtalya'nın güneyindeki Otranto limanını ele geçirdi Otranto, Roma'ya giden yolda bir köprübaşı olduğu için bu olay Avrupa’da büyük yankı uyandırdı

Bosna-Hersek seferleri ve Bosnalıların Müslüman oluşu
Osmanlılara vergi yoluyla bağlı olan Bosna Kralının, anlaşmalara riayet etmemesi üzerine Üsküp'ten harekete geçen Fatih, Sadrazam Mahmut Paşa ve Turahanoğlu Ömer Bey'e Bosna'nın tamamen fethedilmesi emrini vermişti 1463 yılındaki seferle Bosna Kralı Osmanlı hâkimiyetini yeniden tanıdı Ancak şeyhülislamın da fetvasıyla sonra öldürüldü ve bu topraklarda Bosna Sancakbeyliği oluşturuldu Fakat ordunun İstanbul'a dönmesi üzerine aynı yıl, Macar kralı Bosna'ya girdi
İkinci kez düzenlenen seferle Osmanlılar, Yayçe dışındaki bütün kale ve şehirleri yeniden ele geçirdiler Bosna seferleri esnasında Hersek Kralı Stefan da ülkesinin bir kısım toprağının Osmanlılara doğrudan bağlanması şartıyla tahtında bırakılmıştı Ancak 1483 yılında Hersek tamamen Osmanlı toprağı hâline gelecektir Fatih, Bosna'yı Osmanlı topraklarına kattığı zaman "Bogomil" mezhebindeki Bosnalılara çok iyi davranmıştı Hem Katolik hem de Ortadoksların kendi kiliselerine almak için baskı yaptıkları Bogomiller bu sebeple Osmanlı yönetimine sıcak bakmışlar ve kendilerine sağlanan din ve vicdan hürriyetinden etkilenerek zamanla Müslüman olmuşlardı Bu Müslüman Bosnalılara "Boşnak" denilmektedir
Fatih devrinde Osmanlıların karada en güçlü komşusu ve rakibi Macarlar, denizde ise Venedik idi Macarlar bu dönemde tek başlarına Osmanlılarla baş edemeyeceklerini bildiğinden, doğrudan bir savaşı göze alamamış, Fatih de tabiî sınır olan Tuna'yı geçmeyi düşünmemiştir Ancak akıncılar vasıtasıyla, Macaristan'a güvenliğin sağlanmasına yönelik yüzlerce başarılı akın düzenlenmiştir Keza Venedik Cumhuriyeti de Osmanlılarla doğrudan karşılaşmaktansa Balkanlardaki diğer devletleri kışkırtmayı yeğ tutmuştur Güçlü donmasıyla Mora ve Ege'deki adalara sahip olmak isteyen Venedik, Osmanlılar karşısında istediği sonucu alamamış, aksine pek çok ada ve kıyı kaleleri Osmanlıların eline geçmiştir

Eflak ve Boğdan seferleri

Yıldırım Bayezid zamanında vergiye bağlanan Eflâk Prensliği'nin başına Fatih tarafından Vlad (Kazıklı Voyvoda) getirilmişti(1456) Osmanlılara bağlı görünen Vlad aslında gizliden gizliye düşmanlık ediyordu Vlad'ın Fatih'in elçilerini kazığa oturtarak öldürmesi üzerine 1462 yılında Fatih, Eflâk'a bir sefer düzenledi Boğdan'dan da yardım alan Osmanlı kuvvetleri voyvodayı uzun süre takip etti Neticede, sığındığı Macarların, Osmanlılarla yaptığı anlaşma üzerine Vlad'ı esir etmeleri ile mesele çözüldü Fatih voyvodalığa Radul'u getirdi ve Eflâk bir Osmanlı eyaleti hâline geldi
1455'ten itibaren Osmanlı Hâkimiyetini tanıyan Boğdan Prensliği'nin Kefe'nin fethinden sonra izlediği düşmanca siyaset üzerine Osmanlı kuvvetleri 1476'da Boğdan'a girdi Fatih'in bizzat başında olduğu Osmanlı kuvvetleri Boğdan ordusunu büyük bir bozguna uğrattı Böylece Boğdan da yeniden Osmanlı hâkimiyetini tanımış oldu

Arnavutluk seferleri

Papalık ve Napoli krallığının desteği ve kışkırtmasıyla harekete geçen Arnavutluk hâkimi İskender Bey, vurkaç taktiği ile Osmanlı kuvvetlerine baskınlar düzenlemekteydi Bunun üzerine Fatih, bizzat sefere çıkmaya karar verdi 1465 yılında gerçekleşen Iseferde, İlbasan Kalesi'ni yaptırıp, içine asker yerleştiren Fatih, Balaban Paşa'yı bölge için görevlendirerek, geri döndü Ancak, Papa ve diğer devletlerden aldığı kuvvetlerle Türklere saldıran İskender Bey, Balaban Paşa'yı şehit etti ve İlbasan kalesi'ni kuşattı Bunun üzerine Fatih II Arnavutluk Seferi'ne çıktı (1467) Ele geçirilen topraklarda yeni garnizonlar oluşturuldu Bu sırada İskender Bey ölmüş ve yerine oğlu Jean geçmişti Arnavutlukta başlayan kargaşa sebebiyle Fatih 3 kez Arnavutluk seferini başlattı Arnavutların elinde kalmış olan Kroya ve İşkodra kuşatıldı Nihayet 1479'da Arnavutluk da bir Osmanlı vilayeti durumuna geldi Pontus Rum Devleti'nin yıkılışı

1461'de Pontus Devleti'nin (Trabzon İmparatorluğu) başkenti Trabzon'u ele geçirdi ve bu devletin varlığına son verdi 1462'de yeniden Rumeli seferine çıktı Eflâk’ı Osmanlı Devleti'ne bağladı ve 1463'te Bosna'yı tamamen ele geçirdi Aynı yıl Ege Denizi'ndeki Midilli Adası'nı alınca Venedikliler'le arası açıldı Bu olay, 1479'a kadar sürecek olan savaşın da başlangıcı oldu Fatih'in Ege'de ki fethettiği adalar; Taşoz, Eğriboz, Limni, Semadirek, İmroz, Midilli ve Tenedos'dur 1465'te Hersek'in büyük bölümünü, 1466'da da Arnavutluk'taki bazı kaleleri fethetti Fatih'e karşı Karamanoğulları ve Akkoyunlular ittifakı

Osmanlı Devleti'nin gelişen bu gücü karşısında Karamanoğulları, Doğu Anadolu'daki Akkoyunlular'la ittifak kurdu
Fatih, 1466'da yeni bir Anadolu seferine çıktı Karamanoğullarının başkenti Konya'yı ele geçirdi Ama İstanbul'a dönünce Karamanoğulları, Osmanlılara geçen yerleri geri aldılar Sonradan sadrazam olacak olan Gedik Ahmed Paşa 1471'de Karamanoğullarını bir kez daha yenilgiye uğrattı Akkoyunlular, Karamanoğullarını desteklemeye devam ettiler 11 Ağustos 1473'te Otlukbeli Savaşı’nda Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ı ağır bir yenilgiye uğrattı Ertesi yıl da Karamanoğulları beyliğini tamamen ortadan kaldırdıBu Karamanoğulları beyliğinin sonu olmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla