Yalnız Mesajı Göster

Modern Edebiyatın Genel Özellikleri Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Modern Edebiyatın Genel Özellikleri Nelerdir?




Hikâyeleri: Eshab-ı Kehf’imiz, Harem, Efruz Bey, Yalnız Efe, Yüksek Ökçeler, Gizli Mabet, Beyaz Lâle, Bomba, Bahar ve Kelebekler,

Ziya Gökalp (1876-1924)
Türkçülük cereyanını bir sisteme bağlayan fikir adamı ve bu sistemi eserlerinde işleyen bir sanatçıdırTürk milletinin din, dil, ahlâk, edebiyat yönünden aynı kültürle yetişmiş kişilerden oluştuğuna inanan Gökalp, eserleriyle Türk milliyetçiliğinin sınırlarını belirlemiş, millî edebiyatın da fikir yönüyle temellerini oluşturmuştur Onun Türkçülük anlayışı, dil, edebiyat, din, iktisat, güzel sanatlar ve siyaset alanlarını kapsar Turancılık ideolojisini de savunmuştur

Edebiyatı, bu fikirlerini yaymak için bir araç olarak kullanmıştır Sanat yapma kaygısı yoktur

Şiir ve nesir alanında eserleri vardır

Destan, masal ve makaleler de yazmıştır

Dile önem vermiştir Eserlerini sade bir dille yazmıştır Türk dilinin gelişmesi yolunda çaba harcamıştır Türkçe karşılıkları olan Arapça ve Farsça kelimelerin atılmasından, Türkçeleşmiş kelimelerin de artık Türkçe sayılmasından yanadır

Ona göre millî vezin hece veznidir

Şiirleri: Kızıl Elma, Altın Işık, Yeni Hayat

Fikrî Eserleri: Türk Medeniyeti Tarihi, Türk Töresi, Türkçülüğün Esasları, Türkleşmek-Muasırlaşmak-İslâmlaşmak, Malta Mektupları

Ali Canip Yönten (1887-1967)

Daha önce Fecr-i Âtî’de yer alan sanatçı, daha sonra millî edebiyat akımının öncülüğünü yapmış, Ömer Seyfettin’le birlikte çıkardıkları Genç Kalemler dergisinde baş yazarlık yapmıştır

Yeni Lisan hareketinin savunucularındandır

Şiirlerinin hece vezniyle ve sade bir dille yazmıştır

Şiirlerinin bir kısmını Geçtiğim Yol adı altında yayımlamıştır

Sonraları şiiri bırakıp edebiyat incelemeleri yapmıştır

Fuat Köprülü (1890-1966)

Edebiyat tarihi ve tarih araştırmacısıdır

Türk edebiyatını dönemlere ayıran, bilimsel yöntemlerle inceleyen ilk araştırmacıdır

Eserleri: Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Saz Şairleri, Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında Araştırmalar

Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944)
Halkçılık ve milliyetçilik düşüncesini şiirlerinde işlemiştir Şahsî duygulara ve tabiata pek rastlanmaz

Şiirleri sosyal faydaya yöneliktir ve didaktiktir Bu yüzden bir kuruluk göze çarpar

Hece veznini ve batı edebiyatı nazım şekillerini kullanmıştır

Dilinin tamamen sade olduğu söylenemez

Şiirleri: Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Ordunun Destanı, Turana Doğru

Reşat Nuri Güntekin (1889-1956)
Millî edebiyat akımından etkilenen sanatçılardandır

Şöhretini Çalıkuşu romanıyla kazanmıştır

Birçok eserinde Anadolu’yu, Anadolu hayatını ve insanını, batıl inançları, yanlış batılılaşmayı, insanımızın bilime ve eğitime ihtiyacını işlemiştir

Mizah öğesine de yer vermiştir

Romanlarında güçlü gözlemciliğine dayanan bir realizm ve canlı bir üslûp vardır psikolojik tahlillerde de başarılıdır

Eserlerinde konuşma dili hâkimdir

Roman, hikâye, tiyatro ve gezi yazısı türünde eserleri vardır

Romanları: Çalıkuşu, Gizli El, Dudaktan Kalbe, Acımak, Eski Hastalık, Akşam Güneşi, Yaprak Dökümü , Damga, Miskinler Tekkesi

Hikâyeleri: Eski Ahbap, Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar, Boyunduruk

Gezi Yazıları: Anadolu Notları

Tiyatroları: Yaprak Dökümü, Eski Rüya, Hançer, Balıkesir Muhasebecisi, Eski Borç, Gözdağı

5 Millî Mücadele Dönemi Türk Edebiyatı

Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1899-1974)

Fecr-i Âtî’de iken ferdiyetçi sanat anlayışını benimseyen sanatçı, daha sonra millî edebiyat cereyanına katıldı

İlk eserlerinde mistik bir hava vardır

1916’dan sonra ülke gerçeklerini ve millî duyguları işleyen hikâyeler yazmıştır

Roman, hikâye, deneme, mensur şiir, makale ve anı türünde eserleri vardır

Romanlarında Türk halkının yaşayışı ve problemleri başlıca konudur

Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar olan dönemde Türk halkının yaşadığı gelişme ve değişmeleri işlemiştir

Aydınlarla halk arasındaki zıtlıkları da konu edinmiştir

Eserlerinde sağlam bir gözlemcilik ve ona dayanan bir realizm vardır

Eserleri teknik bakımdan sağlamdır Karakterleri başarıyla canlandırmıştır Titiz bir üslûpçudur

Hikâyeleri: Bir Serencam, Rahmet, Millî Savaş Hikâyeleri

Romanları: Kiralık Konak, Nur Baba, Hüküm Gecesi, Sodom ve Gomore, yaban, Ankara, Bir Sürgün, Panorama

Diğer eserleri: Erenlerin Bağından, Zorakî Diplomat, Anamın Kitabı, vatan Yolunda

Halide Edip Adıvar (1884-1964)

Romancı ve hikâyeci

Ünlü, Sultanahmet mitingi ile halkı coşturmuş ve bizzat millî mücadelenin içinde yer almıştır

Romanlarındaki belli başlı konular, Kurtuluş Savaşı, çocukluk hatıraları ve aşktır

Kahramanlarını daha çok kadınlar arasından seçen sanatçı, karakter bulmakta başarılıdır Kadınlara da üstün özellikleri vermiştir

Gözlem, tasvir ve tahlillerde başarılıdır

Sosyal çevreye önem verir

Dili kullanmada başarılı değildir Dağınık, düzensiz bir üslûbu vardır

Eserleri: Handan, Son Eseri, Ateşten Gömlek, Vurun *****ye, Zeyno’nun Oğlu, Sinekli Bakkal, Tatarcık, Mor Salkımlı Ev, Dağa Çıkan Kurt, Harap Mabetler

Beş Hececiler

Şiire 1 Dünya Savaşı ve Millî Mücadele yıllarında başlayan, Mütareke yıllarında şöhret kazanan hececiler, Anadolu'yu ve vasat insan tipini şiire soktular Memleket sevgisi, yurt güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik, işledikleri başlıca konulardır

Hecenin bu beş şairi millî edebiyat akımından etkilenmiş ve aruzu bırakarak şiirlerinde heceyi kullanmaya başlamışlardır Bunda da oldukça başarılı olmuşlardır

Şiirde sade ve özentisiz olmayı tercih etmişlerdir

Orhan Seyfi Orhon (1890-1972)
Şiirlerinde konuşma dilini kullanmıştır

Bazı şiirlerinde halk şiiri şekillerini kullanmıştır

Daha çok şahsî temaları işleyen şair vatanî konuları da işlemiştir

Eserleri: Fırtına ve Kar, Peri Kızı ile Çoban, Gönülden Sesler, O Beyaz Bir Kuştu

Yusuf Ziya Ortaç (1896-1967)
Şiire aruzla başlamış, da ha sonra heceyi kullanmıştır

Günlük hayatın çeşitli görünümlerini sade bir dille işlemiştir

Akbaba adlı mizah dergisini çıkarmıştır

Eserleri: Akından Akına, Aşıklar Yolu, Yanardağ, Bir Rüzgâr Esti

Faruk Nafiz Çamlıbel (1898-1973)
Beş Hececilerin en genci ve en başarılısıdır Buna rağmen aruzu da tamamen terk etmemiştir

Şiirlerinde Anadolu’yu, memleket sevgisini anlatmıştır Ferî konuları da işlemiştirbaşlıca konu ve temaları, aşk, hasret, tabiat, ölüm, kahramanlık, ihtiras

Lirik şiirleri vardır

Şiirleri: Han Duvarları, Çoban Çeşmesi, Dinle Neyden, Gönülden Gönüle

Tiyatro eserleri: Canavar, Akın, Özyurt, Kahraman

Enis Behiç Koryürek (1892-1949)
Şiire aruzla başlamıştır

Heceyle yazdığı ilk şiirlerinde aşkı işlemekle beraber, daha sonra Kurtuluş Savaşı yıllarında millî duyguları ve tarihî kahramanlıkları işlemiştir

Şiirleri: Miras, Güneşin Ölümü

Halit Fahri Ozansoy (1891-1971)
“Aruza Veda” adlı şiiriyle aruzu bırakıp heceyi kullanmaya başlamıştır

Şiirlerinde konuşulan Türkçeyi başarıyla kullanmıştır

Derin bir melânkoli ev karamsarlık taşıyan şiirlerinde ferdî konuları işlemiştir

Şiir, roman ve tiyatro türünde eserleri vardır: Cenk Duyguları, Efsaneler, Baykuş, Hayalet

Kemalettin Kamu (1901-1948)


Dönemin Bağımsız İsimleri

Mehmet Âkif Ersoy (1873-1936)
Dinî, millî şiirleriyle tanınır

Bir destan şairidir (Çanakkale Şehitlerine)

İslâmcılık akımının temsilcisidir

Şiirlerinde dinî lirizm dikkati çeker

Öğretici, öğüt verici, birliği ve bütünlüğü sağlayıcı şiirleri vardır

Savaş sırasında ve sonrasında kurtuluşun ve gelişmenin ancak dine sarılmakla olacağını, batının sadece ilminin alınabileceğini savunmuştur

Türk şiirine gerçek realizm onunla girmiştir O, toplum hayatını bütün yönleriyle aksettirmiştir Hatta sokak aralarında konuşulan dili bile şiirine yansıtabilmiştir

Gözlemlerinden çokça faydalanmıştır Tasvir edici ve tahkiyeli anlatımı sayesinde şiirinde canlı tablolar çizmiştir

Aruzu Türkçeye başarıyla uygulamıştır

Nazmı nesre yaklaştıranlardandır Manzum hikâye şeklinde şiirleri cardır

Bu şiirlerinde günlük hayatı, toplum hayatını başarıyla anlatmıştır Özellikle yoksullara, sakatlara, kimsesizlere karşı acıma duygusu bu tür şiirlerinde belirgindir Hasta, Küfe, Meyhane, Seyfi Baba, Hasır, Mahalle Kahvesi bu türün örnekleridir

Şiirlerini Safahat adlı kitabında toplamıştır Safahat yedi kitaptan oluşur: Safahat, Hakk’ın Sesleri, Süleymaniye Kürsüsünde, Fatih Kürsüsünde, Hatıralar, Asım ve Gölgeler

Makaleleri A Abdülkadiroğlu tarafından yayımlanmıştır

Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958)
Şair ve yazar

Eski nazım biçimleriyle -az da olsa değişikliğe uğratarak- yeni konuları işlemiştir

Aruzu Türkçede başarıyla uygulamıştır Sadece Ok şiirini heceyle yazmıştır

Şiirde dile, uygun kelimelerin seçilerek yerli yerinde kullanılmasına özen göstermiştir

Parnasizmin en önemli temsilcisidir

Şiirde şekil mükemmelliğine, ahenge ve kafiyeye önem vermiştir

İşlediği başlıca konu ve temalar: aşk,i tabiat, kahramanlık, ölüm, sonsuzluk

Şiirlerinde Osmanlı hayranlığı oldukça açıktır ve İstanbul'u da şiirde en çok işleyen şairdir O tam bir İstanbul aşığıdır Tevfik Fikret’in “Sis” adlı, İstanbul'u tahkir ettiği şiirine karşı “Siste Söyleniş” adlı şiiriyle cevap vermiştir

Şiirleri: Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şirin Rüzgârıyla, Rubailer

Nesirleri: Eğil Dağlar, Aziz İstanbul, Edebiyata Dair

6 Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı, Divan edebiyatının terk edilmesinden sonra teşekkül eden Tanzimat, Servet-i Fünun, Fecr-i Ati ve Millî Edebiyat adlarıyla anılan edebiyat tarzları vasıtasıyla oluşturulan zemin üzerine kurulmuştur

Cumhuriyet devri edebiyatının ilk dönem eserleri değişen siyasî, sosyal ve kültürel çerçevenin etkilerini taşır

Dildeki sadeleşme hareketi artık yerleşmiştir

Aruz bırakılarak hece kullanılmıştır

Şiirde ve düz yazıda toplumun her kesiminden gelen sanatçılar sayesinde konular oldukça genişletilmiştir Buna bağlı olarak mekânlar da çeşitlilik kazanmıştır

Anadolu’ya daha çok yer verilmiştir Roman ve hikâyelerde toplum sorunları, gözleme dayanan bir gerçeklikle anlatılmıştır

Kurtuluş Savaşı ve bu dönemdeki toplum hayatı da konu edilmiştir

Tiyatro eserlerinde de millî konular işlenmiştir

a 1940 Yılına Kadar Türk Edebiyatı

1900'den sonra doğan, ilk gençlik ve olgunluk yılları Cumhuriyet’in ilk devresinde geçen ilk şairler nesli, şiire Yahya Kemal’in, Ahmet Haşim’in ve batı şairlerinin etkisiyle ve kendi yaratıcılıklarının katkısıyla yeni estetik şekiller kazandırdı

Ahmet Hamdi Tanpınar, Türkçeye Paul Valery'nin şiir görüşünü uygulayarak, yoğun kapalı, derin şiirler yazdı

Ahmet Kutsi Tecer (1901-1967), Tanpınar'ı hatırlatan özelliklerin yer aldığı folklor kaynaklı değişik eserler meydana getirdi

Necip Fazıl Kısakürek (1905-1983) çok yönlü kişiliğinin etkisiyle ve Türkçeyi ustaca kullandığı şiir ve piyeslerinde Anadolu insanının mistik eğilimlerini orijinal ve modern bir üslûpla ifade etti

Yedi Meşaleciler
Sabri Esat Siyavuşgil, Ziya Osman Saba, Yaşar Nabi Nayır, Kenan Hulusi, Cevdet Kudret Solok, Muammer Lütfi, Vasfi Mahir Kocatürk

Bu edebî topluluk yeni bir edebiyat, farklı bir şiir anlayışı oluşturmak için toplanmıştır

Beş Hececiler’e karşı çıkmışlardır

“Samimîlik, canlılık ve devamlı yenilik” ilkelerini benimsediler

Fransız edebiyatını örnek alacaklarını bildirdiler

Buna rağmen kendileri de Beşe Hececiler’in yolundan gitmişlerdir Türk şiirine herhangi bir yenilik getirmemişlerdir

Dönemin Sanatçıları

Ahmet Kutsi Tecer (1901-1967)
Avrupai şiir anlayışından âşık tarzı söyleyişe yönelmiştir

Şiirlerinde iç duygu ve bununla birlikte gelişen hafif sesli bir musiki havası vardır

Şiir kitabı: Şiirler

Tiyatroları: Koçyiğit Köroğlu, Köşebaşı, Bir Pazar Günü, Satılık Ev

Necip Fazıl Kısakürek (1905-1983)
Şiirlerinde insanın evrendeki yerini, madde ve ruh meselelerini, insanın iç dünyasına ait çeşitli yönleri, gizli duyguları işlemiştir

Hissi ve fikri şiir oluşturan iki unsur olarak kabul eder

Sağlam bir dil ve üslûp; kuvvetli bir lirizm, başarılı bir teknik sahibidir

Ağaç ve Büyük Doğu dergilerini çıkarmıştır

Şiirleri: Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk Kervanı, Çile Şiirlerim

Roman ve tiyatro türünde de eserleri vardır: Birkaç Hikâye Birkaç Tahlil, Ruh Burkuntularından Hikâyeler, Hikâyelerim

Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956)
Sade, yalın, ahenkli bir dille, konuşma diliyle şiirler yazmıştır

Şiirlerinde iç sıkıntılarını, karamsarlığı, özellikle sürekli korktuğu ölümü, ama bununla birlikte yaşama bağlılığı konu edinmiştir

Şiirleri: Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Ömrümde Sükût

Nesirleri: Ziya’ya Mektuplar

Memduh Şevket Esendal (1883-1952)
Romancı ve hikâyeci

Romanlarında kendi deyimi ile “topluma ayna tutmuştur”

Hikâyelerinde gözlem gücü son derece güçlüdür

Toplum hayatındaki aksaklıklara değinmiştir

Dili temiz; anlatımı güçlüdür Konuşma dilini kullanmıştır

Hikâyelerinde Çehov tarzının temsilcisidir

Romanları: Ayaşlı ve Kiracıları, Vassaf Bey

Hikâyeleri: Hikâyeler, Otlakçı, Hava Parası, Mendil Altında, Temiz Sevgiler

Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962)
Hikâye, roman, deneme, makale, edebiyat tarihi ve şiir türlerinde eserler vermiştir Ama en önemli özelliği şairliğidir

Şiirlerindeki temel unsurlar; his, hayal ve musikidir En çok işlediği konu zamandır Şuuraltı da önemlidir

Şiirlerinde sembolistlerin etkisi vardır

Sade bir dille yazdığı şiirlerde hece ölçüsünü kullanmıştır

Hikâye ve romanlarında dönemin toplum hayatını ve çelişkilerini ortaya koymuştur Psikolojik yön de önemlidir

Dili başarıyla kullanmıştır

Şiirleri: Şiirler

Deneme: Beş Şehir

Roman: Huzur, Mahur Beste, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Sahnenin Dışındakiler

Hikâye: Yaz Yağmuru, Abdullah Efendi’nin Rüyaları

Edebiyat: 19 Asır Türk Edebiyatı Tarihi

Abdülhak Şinasi Hisar (1888-1963)
Tenkitçi ve romancı

Nesirlerinde görgü, hatıra, tasvir ve kültür unsurları ağır basar

Sanatlı ve uzun cümleleri vardır

Romanları: Fehim Bey ve Biz, Çamlıca’daki Eniştemiz

Diğer eserleri: Boğaziçi Mektupları, Geçmiş Zaman Köşkleri, Boğaziçi Yalıları

b Son Dönem Türk Edebiyatı

Garipçiler
Şiirlerini 1941 yılında Garip adlı kitapta toplayan Orhan Veli Kanık ve onunla aynı tarzı paylaşan Melih Cevdet Anday ve Oktay Rıfat, Garipçiler adıyla anıldılar ve Türk şiirinde yeni bir akım meydana getirdiler

Bu adı almalarında Orhan Veli’nin “Kitabe-i Seng-i Mezar” adlı şiirinin garip tepkilere sebep olasının ve garip bulunmasının etkisi olmuştur

Bu akımın amacı şiiri, öteden beri vazgeçilmez unsurlar sayılan vezin, kafiye, nazım şekli, nazım birimi; şairanelik, mecazlı söyleyiş, söz sanatı ve süs gibi unsurlardan sıyırarak, duyuların yalın ifadesi hâline getirmekti

Bu akımda hiç bir kural ve kalıba bağlanmamak prensip edinilmiştir

Sade bir dil kullanmışlardır

Günlük ve sıradan konuları işlemişlerdir Sıradan insanların problemleri, yaşama sevinci, hayattaki gariplikler şiirlerinin başlıca konularıdır Şiirde o zamana kadar işlenmemiş konuları ele almışlardır

Orhan Veli, bu tarzda yazdığı başarılı şiirlerle kendisinden sonrakileri büyük ölçüde etkiledi

Ahmet Muhip Dıranas, şiiri tamamen estetik olarak kabul eden şairlerdendir

Aynı nesilden olan Arif Nihat Asya (1904-1976) üslûp ve ruh yönünden zenginliğini şiirlerine aksettiren orijinal bir şairdir

Türk edebiyatında küçük klâsik hikâye yazma geleneğinin kurucusu ve en başarılı temsilcisi olan Ömer Seyfettin'in (1884-1920) hikâye kitapları 144 baskı yaparken kendisi en çok okunan yazar oldu

Sait Faik Abasıyanık (1906-1948) ve Sabahattin Ali'nin 1935 yılından sonra yayınladıkları hikâyeler, birbirinden farklı iki yeni çığır açtı

Sait Faik, konuları İstanbul'da geçen ve şahsî izlenimlerine dayanan şiir duygusuyla dolu hikâyeler yazdı

Materyalist bir dünya görüşüne sahip olan Sabahattin Ali, dış tasvirlere ve sade olaylara fazla önem veren hikâyeler yazdı Bu iki yazarla birlikte 1960'lı yıllardan sonra yoğunlaşan günlük olaylar, düşünce ve beklentiler edebiyata girmeye başladı

Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956) aynı sadeliği, vezin ve kafiyeyi kullanarak sağladı Tarancı mısra içindeki belirli durakları kaldırarak veya değiştirerek hece vezninde yenilik yaptı

Bu neslin dünya görüşü Andre Gide'in tesiri ile varlık ötesi geçmiş ve gelecek tasavvurları olmaksızın anlık duyumlara dayanıyordu

Sait Faik'in eserleri de dahil olmak üzere bu grubun eserlerinde yaşama sevinci hâkimdir

Serbest şiir hızla yayılmış, Asaf Halet Çelebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behçet Necatigil gibi başarılı temsilciler yetişmiştir

Asaf Halet Çelebi bazı şiirlerinde doğu mistisizmi ile tasavvufu birleştirdi

İlk şiirlerinde serbest çağrışımlara yer veren Fazıl Hüsnü Dağlarca, şuur altının karanlık akımlarını ifade eden sembollerle dolu orijinal şiirler yazdı

Behçet Necatigil, şiirlerinde büyük şehir hayatı içinde ezilmiş ve kaybolmuş insanın kırık, karanlık, dolaşık duygularını anlattı Şiirlerinde ahengi ihmal eden Necatigil, divan şiirinde olduğu gibi, gittikçe derinleşen bir arka plânı işlemiştir

1950 yılından itibaren Türk yazar ve şairlerinin büyük bir kısmı, hayat görüşlerini "toplumsal gerçekçilik" adıyla edebiyata uyguladılar Bu dönemde Batıdan gelen varoluşçuluk ve gerçeküstücülük akımları da hayata bakış tarzıyla beraber eserlerinin kompozisyon ve üslûbunu da değiştirdi

Son kırk yıllık Türk Edebiyatı Batıdan gelen akımlar, sosyalist dünya görüşü, millî ve dinî yaklaşımlar ve çok partili dönemde çeşitlenen politik tercihler doğrultusunda fevkalâde çeşitlilik göstermekte, edebiyat çok kere vasıta gibi kullanılmakta ve yeni arayışlar içinde görünmektedir

Kısa zaman içinde büyük şöhret kazanan veya adını pek az duyurabilen yazar ve şairlerin Cumhuriyet terkibi paralelinde kurulmakta olan yeni edebiyat geleneklerine katkıda bulunmalarına rağmen, bunlar hakkında objektif tenkitler yapmak ve edebiyat tarihindeki yerlerini belirlemek mümkün olamamaktadır Özellikle 1960'lı yıllardan sonra yetişen kadın yazar ve şairlerin sayılarının artmış olması, feminist akımın da diğer pek çok akım gibi Türk Edebiyatı içinde yer almasını sağlamıştır

1950-1986 yılları arasında isimleri en çok duyulan ve okunan roman ve hikâyeciler şöyle sıralanabilir:

Halide Nusret Zorlutuna, Nihal Atsız, Safiye Erol, Tarık Dursun K, Atilla İlhan, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Tarık Buğra, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Firuzan, Adalet Ağaoğlu, Sevgi Soysal, Tomris Uyar, Emine Işınsu, Sevinç Çokum, Selim İleri, Cevat Şakir (Halikarnas Balıkçısı), Bekir Büyükarkın, Necati Cumalı, Haldun Taner, Mustafa Kutlu, Muhtar Tevfikoğlu, Bahaettin Özkişi, Durali Yılmaz, Rasim Özdenören, Şevket Bulut

Bu dönemin şairleri:

Behçet Kemal Çağlar, Necati Cumalı, Ümit Yaşar Oğuzcan, Bekir Sıtkı Erdoğan, Atilla İlhan, Yavuz Bülent Bakiler, Mehmet Çınarlı, Mustafa Necati Karaer, Munis Faik Ozansoy, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, İlhan Geçer, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Bahaettin Karakoç'tur

Fazıl Hüsnü Dağlarca (1914-)
Çağdaş Türk şiirinde başlı başına bir 'ekol' olan Fazıl Hüsnü Dağlarca, şiire soyut konularla başlamıştır Yaratılışı kâinatın sırlarını araştırmaya çalışır

Sonraları kahramanlık konularını, destansı konuları işlemiştir

Şiirleri, destanlar, toplumcu-gerçekçi şiirler ve felsefi-lirik şiirler olarak sınıflandırılabilir

Eserleri: Çocuk ve Allah, Çankırı Destanı, Anıtkabir, Üç Şehitler Destanı, Yedi Memetler

Ahmet Muhip Dıranas (1909-1980)
Şiirlerinde Anadolu’yu, memleket manzaralarını ve tarih sevgilerini işleyen destansı şiirleri yazmıştır

Baudelaire’den etkilenmiş ve onun havasını yansıtan şiirler yazmıştır

Ölçü ve kafiyeye sıkı sıkıya bağlıdır

Sese ve ahenge önem verir

Eserleri: Şiirleri, Gölgeler, O Böyle İstemezdi

Orhan Veli Kanık
Şiirleri Garip ve Vazgeçemediklerim adlı şiir kitaplarında toplanmıştır

Manzum fabl çevirileri de vardır

Günlük yaşamı konu edinir

Yer yer alacı bir üslûbu vardır

Şiirle ilgili görüşlerini Garip adlı kitabının ön sözünde yazmıştır

Sait Faik Abasıyanık (1906-1954)
Hikâyeleri ile tanınır

Yazmanın kendisi için bir ihtiyaç olduğuna inanmıştır

Gözlemci ve gerçekçi bir yazardır

Toplumu konu alan hikâyelerinde toplum sorunlarına değinmiştir

Anlatımı samimidir

Kişileri yaşadıkları çevreye göre ele alır

Deniz, tabiat, yaşlı bir adam, bir boyacı çocuk, balıkçı kahvesi gibi unsurlar ve benzeri küçük ve ayrıntı sayılabilecek unsurlar onun hikâyelerinde sık sık görülür

Hikâyeleri yapmacıktan ve sanat kaygısından uzaktır

Zaman zaman argo sözlere de yer vermiştir

Hikâyeleri: Semaver, Lüzumsuz Adam, Şahmerdan, Sarnıç, Havada Bulut, Kumpanya, Tüneldeki Çocuk, Alemdağda Var Bir Yılan

Peyami Safa (1889-1961)
Roman, hikâye, makale, fıkra türünde eserleri vardır

1918’de çıkardığı “Yirminci Asır” adlı gazete ve bu gazetede çıkan “Asrın Hikâyeleri” ile tanındı

Romanlarıyla üne kavuşmuştur

Sanat değeri olan eserlerinde Peyami Safa adını; para kazanmak amacıyla yazdığı eserlerinde “Server Bedi” takma adını kullanmıştır

Romanlarında psikolojik tahlillere önem verir

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nda kendi hayatının bir bölümünü kahramanın hayatı gibi anlatmıştır

Çeşitli gazetelerde yayımlanan makale ve fıkraları “Objektif” adı altında seri hâlinde yayımlandı

Romanları: Sözde Kızlar, Mahşer, Canan, Fatih-Harbiye, Matmazel Noralya’nın Koltuğu, Biz İnsanlar, Yalnızız, Şimşek, Bir Akşamdı, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Bir Tereddüdün Romanı, Cumbadan Rumbaya, (Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü, Bektaşiler Arasında Bir Genç Kızın Hatırası, Bodrumda Kalanlar, Altın Kupa, Bıçağı Sapla, Al Kanlar İçinde, Attila (tarihi roman),

Hikâyeleri: Küçük Alp’in Yıldızı ve Bir Varmış Bir Yokmuş (çocuk hikâyeleri)

Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı) (1886-1963)
Üç yıllığına sürgüne gönderildiği Bodrum’a yerleşmiş ve kendisine Bodrum’un antik çağdaki ismi olan “Halikarnas” adını almıştır

Denize sonsuz bir hayranlıkla bağlıdır

Eserlerinde Ege’yi, Akdeniz’i, buralardaki hayatı, balıkçılarını, gemicilerini, süngercilerini konu edinmiştir

Zengin denizci sözlüğünden yararlanmıştır

Roman ve hikâyelerinde teknik ve üslûp başarılı değildir

Eserleri: Aganta Burina Burinata, Mavi Sürgün, Merhaba Akdeniz, Ege’nin Dibi,

Alıntı Yaparak Cevapla