Yalnız Mesajı Göster

Ata Sporlarımız Nelerdir Ata Sporlarımız Hakkında Bilgi

Eski 09-11-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ata Sporlarımız Nelerdir Ata Sporlarımız Hakkında Bilgi



Atçılık:Günümüzde de olduğu gibiulusal ve Türk Tarihinin her döneminde “At Murattır” sözcüklerine bağlı kalınarakher Türk ata karşı sevgigüvenilgi duymuş ve onu kendisinden bir parça kabul etmişona kutsallık tanımışsaygınlık kazandırmışsanatındaedebiyatındamüziğinde eşsiz bir yer vermiştirNazmi Sevgen;”Türklerde at ve atçılık” adlı kitabında 1937 yılında Ankara da toplanan tarih kurultayında Avusturya lı tarih bilimcisi Hoopers atın ilk evcilleştirme hareketinin İç Asya da Türkler tarafından yapıldığını Macar tarihçisi Allfoldin debu konudaki ilklerin Altay Türklerine ait olduğunu öne sürmüştürAlman tarih bilimcisi Portriatz ise “Eski çağlarda at” adlı eserinde atın MÖ6000 dolaylarında Türkler tarafından evcilleştirildiğini iddia etmiş ve iddiası için bazı bulguları kesin kanıt göstermiştirYaklaşık olarak MÖ4000 yılları dolaylarında Türkler tarafından bir çekim hayvanı olarak arabalara koşulan ataskeri amaçlarla savaş sınıfı oluşmasına sonuç olarak ta Asya’nın ve öteki kıtaların tarihi ve siyasal yaşamının oluşum ve değişiminde etkinlik kazanmıştırTürkler onunla uzaklıkları enmişlerderisinden giysi ve ayakkabı yapmışlarlezzetli buldukları tayının etini yemişlerkısrakların sütünden mayalanma ile sağlanan “Kımız” adı verilen ve keyiflendirici içkiyi yapmışlardırAyrıca yele ve kuyruklarını da değerlendirmişlerdirkemiğinden kaymak için araçkıllarından ağgözleri güneş ışığından koruyan bir tür gözlük örmüşlerdirEski Türklerde at kültürü ile ilgili çeşitli bulgular bir belge olarakbu gün çeşitli ülkelerin müzelerine değer katmaktadırYenisey yörelerinde eski Türkler tarafındankayalar üzerine yapılmış at resimleri ve çok eski dönemlere aitTürk mezarından çıkan eşyaların üzerinde süsleme sanatı olarak at figürleri kullanıldığı görülmektedirEski Türk destanlarında ve efsanelerinde at baş tacı dırayrı bir yeri vardırOğuz destanı atla başlarede Korkut ta Bamsı Beyrek öyküsünde atla kardeşleşmiştirEski Türklerin ilkel atları yakalayabilmek için Türlü yöntemler kullandıklarıkitabelerde yazılıdırKarluk han buzullar içinden ünlü bir atı alıp çıkardığı için ad almıştırEski Türklerdeki ”Türk atsızkuş kanatsız” sözü çok şey anlatırTüm tarihi kaynaklaratın vatanı olarak orta Asya bölgesini göstermektedirKırgız stepleri ile Gobi havalisinin atın vatanı olduğu konusunda görüş ve kanıt birliği vardırEski Türklerin “Yılkı” adını verdikleri at sürülerininırk ve evcilleştirilmeleri ile ilgili bilgiler çok geniştirAtsız Türkler sosyal yaşamda hor görülürdüfakirlik nedeni ile ata sahip olamayanlar çalmak zorunda idiEski Türkler sadece at çalmayı olağan saymışlardırZira bu bir beceri olarak kabul ediliyor ve atını çaldıran kişi için bu hareket onur kırıcı olarak değerlendiriliyordu bu nedenle kabileler arasında sık sık çatışma çıkıyorduÇalınan atları belirlemek amacıyla atları özel damgalama yöntemleri uygulanıyorduamga yerine bazı kabileler atın kulaklarına özel işaretler işlemeyi yeğlerlerdikabile sembolleri olarak benimsenen biçimler mezar taşlarında da görülürEski Türklerde at yarışları ile eş seçiminde de kullanılıyorduBu yarışlar iki türlü oluyordu birisinde atlı kızlar bir grup halinde yarışa başlıyorlar ve arkalarından atlarını grup halinde koşturan erkekler içlerinden birini yakalayıp atlarının terkilerine alıyorlardıaha sonra eş olarak seçtikleri bu kızlarla evleniyorlardıiğer türlü ise eğer kızın isteyeni çok olursa yarışa kız tek başına başlıyordaha sonra ardından atlarını koşturan erkek grubundan kim kızı yakalarsa o evlenme hakkını elde ediyorduEski Türklerde görülen atla bütünleşme” Osmanlı Türklerinde de sürmüştür At OsmanlıTürklerinde onur saygı ve sevgi unsuru olarak kabul edilen bir yoldaş olmuştur Bunlarla başarıdan başarıya koşmuşlar; üç kıta üzerinde egemenliklerini sürdürmüşlerdirAnadolu Selçuklularında 100 bin süvariden oluşan bir ordu bulunuyordu Osmanlı imparatorluğunda ise 16yüzyılda bu sayı 250 bine yaklaştı Edirne Filike Selánik Amasya Yozgat Merzifon Eskişehir (çifteler çiftiği) Malatya (Sultan suyu) Veziriye Adana (Cukurova)’daki hayvan ocaklarında at yetiştiricilik düzeltilmesi için sürekli çalışmalar yapılıyordu Ancak Osmanlı imparatorluğunun gerileme ve özellikle çöküş döneminde at yetiştiriciliği ve ırk düzenlenme çalışmaları öneminì tamamen yitirmiş sürekli savaşlar nedeniyle ülke atçılığı adeta çökmüştürYaşama sevincini atıyla paylaşan onunla mutlu olan ve hattâ onunla birlikte gömülen at Türk’ün kalbinde ağıtlarında edebiyatında türkülerinde atasözlerinde benzersiz bir yer almıştır Osmanlıların genişleme döneminde Giritlilerin bir sözü çok yaygındı: “Adaya önce Türk’ün atı sonra kendisi ayak basacak” Gerçekten de öyle olmuştur Aşık Paşa tarihinde Osmanlı Padişahlarından Orhan Beyin atlarını nalbanda kendisinin götürdüğü anlatılır Bu hareket Türklerde en büyüğünden en küçüğüne kadar ata gösterilen ilgi ve sevgiyi yansıtır öyle ki at sahiplerinden atlar için vergi alınmazdıEmrullah Efendi “‘Memalik-i şahane”de at vergisi asla vaz’edilmediği cihetle bizde at vergisinden xxxxx mahal yoktur demektedir Osmanlı Türk illerinde atlar görevlerine göre şöyle adlandırılırdı: önemli haber götüren süvarilerin bindikleri dayanıklı “Ilgar atı” posta süvarilerinin bindiği “Menzil atı” akıncı ve süvarilerin bindikleri “Cenk atı” yarışlara katılanlara “Koşu atı” süvarilerin yedeklerinde bulundurdukları “Yedek atı” yük taşıyan “Semer atı” damızlık olarak yararlanılan “Aşı atı” törenlerde komutan ve subayların bindikleri “Alay atı” arabalar koşulanlara “Araba atı” ve avlarda kullanılanlara “Av atı” Osmanlılarda eğer murassa ve sorguçlu başlıklar altın ve gümüş üzengiler gemler at koşum takımları saray arabalarının koşum takımları birer sanat eseri idiSultan Abdülaziz dönemi sonrasında ülkedeki at kalitesi değerini gittikçe yitirirken tersine olarak at yarışları da daha düzenlilik kazanmıştır Ancak ilk düzenli at yarışları l9ncu yüzyılın son yılarında belirginleşir Sultan Abdülaziz döneminde Kağıthane’de “Kağıthane Yarışları” adı altında bir süre at yarışları düzenlenmiştir Bunlar bir tür ilkel yarışçılık düzenlemeleri olmuştur Zira pist gelişigüzel düzenlenmiş bir güzergah biçimindedir Sonraki yıllarda ünlü mirasyedilerden Veli efendizade bugün Veli efendi Tesislerinin bulunduğu yerde birkaç arkadaşı ile birlikte sistemsiz olarak düz bir toprak üzerinde at yarışları yaptırdıkları görülür Bu yarışlara ilgi duyanların sayısı 15-20 kadardı öte yandan yine aynı yıllarda Manisa’da Bekir Ağa’nın bireysel çabalarıyla düzensiz bazı yarışlar yapılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla