09-11-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Keloğlan Kimdir? Keloğlan Gerçekte Kimdir? Keloğlan'ın Hayatı - Keloğlan Hakkında
KELOĞLAN VE SİHİRLİ TAS
Bir varmış, bir yokmuş Allah'ın kulu çokmuş Evvel zaman içinde bir Keloğlan varmış İhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu "Keloğlum,keleş oğlum" diye severmiş
Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş Belki bir kaç balık yakalarım Anacığımla pişirir, yeriz Aç karnımızı doyururuz" diye düşünüyormuş
Irmağın kenarına gelip oltasını salmış Öğleye doğru kocaman bir balık tutmuş Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu  
Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş Bir de ne görsün! Balığın karnı içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın "Hem balığı götürürüm anama, hem tası" demiş
Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş Birden inanılmayacak bir şey olmuş Tastan boşalttığı sular altın olarak akıyormuş yere Keloğlan çok şaşırmış Bir kaç kere denemiş, hep altın akıyormuş tastan "Bu, sihirli bir tas galiba Hemen anama haber vereyim" demiş Evlerine koşmuş
Sihirli tasa küpler dolusu suyu doldurup doldurup boşaltmış Suyu boşalan küplere de altınları biriktirmiş Artık ülke hükümdarı bile onun yanında fakir sayılırmış  
Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya taşınmış Kendisine hizmetçiler tutmuş Sevdiği ve istediği her şeyi alıyor, en güzel yemekleri yiyormuş Sonunda altınlarının çokluğu onu şımartmaya başlamış
Gereksiz masraflara, lüzumsuz harcamalara girişmiş "Oğlum bu işin sonu kötü olabilir" diye öğüt vermeye çalışan ******* bile dinlememiş
"Sihirli tas elimde, ne istersem yapabilirim  " diyormuş
Keloğlan'ın böyle kendini beğenmesi, şımarması ve hırsa kapılması, insanların ona duyduğu sevgiyi azaltmış
Herkes "Eski hali bundan daha iyiydi Gözünü hırs bürüdü Keloğlan'ın" demeye başlamış
Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek için, sihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş "Suyu tükenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım " demiş Gurur ve kibirle tasını suya daldırmış Kıyıda biriken altınlar hırsını artırıyormuş Daha hızlı daha hızlı daldırmaya başlamış tası Artık altınlardan başka bir şey düşünmüyormuş Birden tas elinden kayıp suya düşmüş Keloğlan onu tutmak için eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış Yüzme bilmediği için hızla akan ırmakta nerdeyse boğulacakmış Binbir güçlükle kenara çıkmış Kendisi suda çırpınıp dururken,biriktirdiği altınları da hırsızlar çalıp götürmüşler
Artık tası bulmanın da imkanı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına dönmüş Başına gelenleri anlatmış Yaşlı kadın:
- Üzülme yavrum, demiş Hay'dan gelen Hû'ya gider Zaten, sen o tası alnının teri, elinin emeği ile kazanmamıştın Üstelik zenginlik seni iyice şımartmıştı Böylesi daha iyi oldu Hiç olmazsa kendini başkalarından üstün görme hastalığından kurtulursun "
Keloğlan bu sözlerle teselli bulmuş Anasına hak vermiş
O günden sonra da Sihirli Tası bir daha hiç anmamış
|
|
|