Prof. Dr. Sinsi
|
Beydeba - Beydeba Kimdir? Beydeba Eserleri - Beydeba Masalları - Beydeba Hikayeleri
Padişaha Arılardan İlham
Yüzyıllar Önce Çin Ülkesinde Hümayun Fal adında bir padişah yaşardı Oldukça zengin bir halkı vardı Yönetiminden herkes memnundu Üzerine düşeni büyük bir dikkatle yapardı Bilgindi
Hümayun Falın Haceste Ray isminde bir veziri vardı Padişahına bağlılıkta eşine zor rastlanır bir vezirdi Devlet yönetimini ilgilendiren konularda ilginç düşüncelere sahipti Padişah, Haceste Ray ın görüşlerine çok önem verirdi Karar verirken onun düşüncesini almayı ihmal etmezdi
Günlerden bir gün Hümayun Fal ava çıkmak istedi
Yanına Haceste Rayı da aldı
Maiyetinde bir çok insanla ava çıkmıştı
Av isteği sönene kadar avlandı
Yanındaki insanları geri gönderdi Kendisi, veziri Haceste Rayla birlikte saraya dönecekti
Hava sıcak mı sıcaktı
Çöl sıcağı gibi Bunaltıcıydı
Haceste Ray,
- Bu sıcağa dayanmamız çok güç padişahım,dedi Güneş batıncaya dek bir gölgede dinlensek,ne dersiniz,sonra serinlikte saraya döneriz
Padişah da sıcaktan bunalmıştı Vezirinin önerisini kabul etti
Haceste Ray,padişahı, bulundukları yere yakın bir dağa götürdü
Dağ, yemyeşil bir ormanla çevriliydi Ormanda bereketli bir fışkırmayla yükselen büyük ağaçlar, çevreyi yeşilliğe boğmuştu
Kalın gövdeli bir ağacın yanında konakladılar Kovuğunda bir arı yuvası vardı Binlerce arı üşüşmüştü
Padişah çok şaşırdı Vezirinden bu hayvanların niçin kovuğa doluştuklarını sordu
Vezir Haceste Ray,
- Bu hayvanlar toplu halde yaşarlar padişahım,dedi,çok temizdirler Yasub adında bir bey vardır bütün arılar ona bağlıdır Hiç biri sözünden çıkmaz Arı beyi,diğerlerine göre daha büyüktür Ayrıca ,topluluğun yönetiminde ona yardım eden pekçok arı vardır Padişah gibidir o Çevresinde vezirleri, komutanları,yardımcıları bulunur
Padişah Hümayun Fal,vezirin anlattıklarını ilgiyle dinliyordu
Vezir,konuşmasını şöyle sürdürdü:
- Arıların işlerini görürken ilginç bir yardımlaşma örneği sergilediklerini biliyoruz
Bal için gerekli peteği kurarken,önce her deliği altı köşeden oluşan düzgün gömeçler yaparlar Bu altıgen evcikleri balla doldururlar Bal,çok şifalıdır Arılar, çiçekten çiçeğe konarak toplarlar bu özü
Padişah,arıların çalışkanlıklarını öğrenince çok şaşırmıştı
Vezir Haceste Ray,daha ilgi çekici bir ayrıntıdan söz etti:
- İşin ilgi çekici bir yanı da,padişahım,arıların temiz olmaları Doğrusu, bu kadar çok gezen hayvancıklar üzerlerinde en küçük bir pislik dahi taşımazlar Şaşırtıcı bir şeydir bu Zaten, ayağında ve kanadında bir pislikle dönen bir arı içeri hemen alınmaz Kovanın girişinde bekçi arı bulunur Sıkı bir temizlik kontrolü yapılır Bal özü toplamaktan dönen her arıya bu inceleme uygulanır Eğer yanında yabancı bir madde varsa içeri alınmaz
- Allah Allah,dedi Padişah şaşkınlıkla
- Ola ki,diye sürdürdü konuşmasını vezir,içeri üzerinde pislik olan bir arı yanlışlıkla girse,hemen belirlenir Ve diğerlerine ibret olsun diye öldürülür Bu emri de bey arı verir
Padişah Hümayun Fal,kovandaki düzeni merak etmişti
Vezir:
- İlk saltanat binasını kuran Cemşidin arılardan esinlendiği söylenir,dedi
Padişah, bunun üzerine kovanı incelemek istediğini söyledi Arıların çalışmalarını görünce hayranlığı daha da arttı İlginç olan bir başka konu daha vardı Arıların hepsi silahlıydı Yani iğneleri vardı Fakat bunu birbirlerine karşı kullanmıyorlardı Ancak, kovanın güvenliği için dışardan gelecek bir tehlikede kullanıyorlardı
Padişah Hümayun Fal,artık hayranlığını gizlemedi:
- Nasıl olur! dedi şaşkınlıkla, arılarda görülen bu düzen insanlarda yok Asıl insanlarda olması gerekmez mi?Büyüğe saygı, küçüğe sevgi  Evini temiz tutmak Görevini kusursuz yerine getirmek arılarda görülüyor,fakat insanlar arasında önemli ölçüde yerleşmemiş bu kurallar!
Vezir Haceste Ray, padişahın zihninde oluşan soruyu cevaplamaya çalıştı:
- Bu hayvanların hepsi aynı özellikte yaratılmıştır padişahım,dedi; oysa insanların her biri farklı kişiliğe sahip İlk insanın yaratıldığı balçıkta melek özelliği vardı İnsanlar buna göre davransalardı, kimbilir belki de melekten üztün bir yaratık olurlardı Fakat insanda bir de kötülük yanı var Yani hem iyiliğe hem de kötülüğe eğilimli
- İyiler her zaman daha az,diye vezirin sözlerine ekledi Padişah,
- Evet, dedi Vezir, sürekli iyilik yapan insanlar çok az
Padişah bir süre düşünceye daldı Vezirin söyledikleri çok doğruydu
- Madem, dedi Padişah, iyiler az,o halde yardımcı olmalıyız onlara Kötülerden de uzak durmalıyız Onlarla dost olmak, yılanlarla dost olmak kadar tehlikelidir
Vezir Haceste Ray,Padişahın sözlerinde halktan uzaklaşmak düşüncesinin uzaktan uzağa kendisini gösterdiğini hissetti:
- Yüce ruhlu insanlarla görüşmek,onlardan yararlanmak iyidir, dedi Bunun yanında ,kötüleri de kendi başlarına bırakmak gerek Padişahım Özellikle bir padişahın halkından uzak durmaması çok önemli
Kuşkusuz, dedi Padişah
Vezir devam etti:Kaldı ki insanın yalnız yaşaması da imkansız Birçok ihtiyacımız var Yalnız yaşarsak bunlardan birini bile kendi başımıza karşılamamız güçtür
Padişah,"vezir çok doğru söylüyor "diye geçirdi aklından
Söz gelimi, çiftçilik yapmak istiyoruz Bunun için öncelikle bazı araçlara gerek duyarız Bu aletleri yapmak için bir demirciye , bir marangoza başvurmamız gerekir Ancak bundan sonra ekin ve hasat yapabiliriz Yalnız yaşasak tüm bunları yapamayız
- Çok doğru dedi Padişah
- Nitekim diye konuşmasını sürdürdü vezir Bir düşünür şöyle diyor:
"Bir insanın bir lokma ekmek yiyebilmesi için bin kişinin çalışması gerekir "
- Haklısın, dedi Padişah Vezire
Padişah Hümayun Fal, farklı bir konuya geldi
- İnsanlar birbirinden apayrı kişilikte yaratılmış diyorsun İnsanda hırs denilen bir duygu var Bu durumda daha fazlasını elde etmek için güçlüler zayıfları ezmez mi?
Vezir,Padişahın amacını kestirmişti:
- Padişahım, dedi;bunu önlemek, ancak adaletli bir yönetimle mümkün olur Bunun içinde öncelikle güçlü kanunlara ihtiyaç var
Padişah, adaletin ne demek olduğunu biliyordu Fakat, vezirin düşüncelerini kanatlandırmak için tekrar sordu
- Peki bu kanunları nasıl gerçekleştireceğiz?
- İçinde yaşadığımız dünyaya bakınız Herşey bir kurala bağlı Hiçbir şey başıboş değil Yüce Yaratıcı evrenin işleyişini bazı yasalara bağlamış İnsanın mutlu olması bunlara uymasıyla mümkün
- Bu kuralları nereden öğreniyoruz? diye sordu Padişah
- Yüce Allah,dedi Vezir Peki, dedi Padişah, bu kanunların korunması nasıl gerçekleşecek?
- Toplumu yönetenler tarafından dedi Vezir Padişah konuyu istediği noktaya getirmişti
- Yöneticilerin ne gibi özelliklere sahip olması gerekir sence? diye sordu
- Öncelikle bilgili olmaları dedi vezir Yetenekli insanları çevresine toplamalı Onların düşüncelerinden yararlanmalı Çıkarcı kişileri de yönetimden uzaklaştırmak gerekir
- Çıkarcı kişiler mi? diye sordu Padişah
- Evet dedi Vezir Çıkarcılar sadece menfaatını düşünenler Biliyorsunuz, saltanat güç demektir Bunu elinde bulunduran bir insanın çevresinde çıkarcılar bulunur Bunlar gerçekte olmamış şeyleri olmuş gibi padişaha bildirirler Yalan söylerler Çıkar sağlamak için yapmayacakları yoktur Bazen padişah yanılabilir Çevresindekilerin onu uyarması gerekir Çıkar düşkünleri Padişaha dalkavukluk yaparlar Padişah onların yanıltmasıyla adaletsiz işler yapabilir
- Çok doğru, dedi padişah
- Eğer padişah, diye sürdürdü konuşmasını Vezir, uyanık davranırsa, bu çıkarcıları yanından uzaklaştırabilir Yalanla doğruyu ayırabilir Böylece haksızlığı önlemiş olur
Vezir Haceste Ray daha sonra Hindistan ın ünlü padişahı Debşelemi örnek verdi Debşelem,filozof Beydeba ın düşüncelerine çok önem vermişti Ondan adaletli yönetime ilişkin birçok şey öğrenmişti Beydeba ın yol göstericiliği padişahı başarılı kılmıştı Ülkesi gelişmiş, halkı mutlu olmuştu
Padişah Hümayun Fal Debşelem ile Beydeba ın öyküsünü çok merak etmişti
Vezirine anlatması için emir verdi
Vezir Haceste Ray, emir üzerine hikayeyi anlatmaya başladı 
|