Yalnız Mesajı Göster

Beydeba - Beydeba Kimdir? Beydeba Eserleri - Beydeba Masalları - Beydeba Hikayeleri

Eski 09-11-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Beydeba - Beydeba Kimdir? Beydeba Eserleri - Beydeba Masalları - Beydeba Hikayeleri



İki Güvercin Hikayesi Ya Da Gezmenin Bedeli

Vaktin birinde bir ülkede iki güvercin vardıYuvalarında güven içinde yaşıyorlardıBirinin adı Bazende, diğerininki Nevazende’ydi

Yuvaları o kadar güvenliydi ki,doğrusu oradan ayrılmayı düşünmek düpedüz aptallık olurduBuna rağmen Bazende ‘nin içine bir gün gezme arzusu düştüNevazende ‘ye bu isteğini açtı:

- Sevgili arkadaşım, daha ne zamana kadar yuvamızda oturup duracağızBen uzak ülkeleri, masmavi denizleri çok merak ediyorumGezip tozmak istiyorumBilgimi, görgümü, artırmak niyetindeyimNe dersin?

Nevazende, onun bu düşüncesini kaygıyla karşıladı:

- Güzel, dedi,gezmek, değişik yerler görmek çok güzelFakat tehlikelerden emin olamazsınBir fırtına , bir rüzgar, yırtıcı bir hayvan… Bütün bunlar olmasa…

Bazende, söze girdi hemen,

- Doğru, haklısın, ben de o tehlikeleri hesaba katmıyor değilimFakat sıkıntı çekmeden rahata kavuşulmazYolda çekeceğim çilelere karşı bilgimi, görgümü artıracağım

Nevazende, arkadaşının kararının kesin olduğunu gördü:

- Yine de gel şu düşünceden vazgeç dostum, dediYanında yakınların olsa ya neyseBöyle yalnız başına tehlikelere nasıl göğüs gerebilirsin?Boşver! Vazgeç bu sevdadanYuvamızda mutluyuzBunu bozmayalım

Nevazende’nin öğütleri Bazende’yi bir türlü etkilemediO, kararlıydıHer türlü tehlikeye rağmen gezme düşüncesinden vazgeçemiyorduKararını kesin vermiştiUçacaktı

Uzak ülkelere gidecekti

Sonunda hazırlığını yaptı, Bazende

Arkdaşıyla vedalaştı

Yuvadan havalandıYüksekler doğru kanat çırptı

Ufukta kayboldu

Nice denizler aştıNice dağlar dolaştı

Günlerce yol aldı

Havada süzülürken ayaklar altında kayan güzelliği zevkle seyrediyordu

Günlerce kanat çırptı

Fakat keyfi o kadar yerindeydi ki, yorgun oluşu aklının ucundan geçmiyordu

Günler günleri kovaladı

Bazende, arada bir dinlenerek sürekli uçtuSürekli yol aldı

Birgün yüce mi yüce bir dağın doruğuna ulaştıCennet gibi bir yerdi burasıZümrüt gibi yemyeşildiAğaçlar, çiçekler, aşağıda akarsular, dereler…Mis gibi bir koku vardıŞırıl şırıl sular akıyordu

Bir süre dinlenmek istediHem bu cennet güzelliği de seyredecekti

Fakat birden büyü bozuldu

Sessizliğin ortasına bir fırtına düştü

Kuvvetli bir rüzgar sanki sessizliği yırtar gibi esiyorduGökyüzünü yağmur bulutları doldurdu bir andaOrtalık kararıverdiŞimşekler çakmaya yıldırımlar düşmeye başladı

Bazende neye uğradığını şaşırmıştı

Fırtına sağnak bir yağmurla sürdü gitti

Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur altında zavallı Bazende sığınacak doğru dürüst yer bulamadı

Hele şimşek ve yıldırım gürültüsü! En çok onu korkutan buydu

Bazende yağmur altında sırılsıklam olmuştuÜşüyorduFırtınaya karşı uçmaya çalıştı, çok yorgun düşmüştüKanatlarını kaldıramaz bir haldeydi

Fırtına biraz biraz yavaşladığında kalın gövdeli bir ağacın kovuğuna sığındıBir an sevgili arkadaşı Nevazende ve yuvası aklına geldiSessizce iç geçirdi”Ah!” diye inledi,”İnsanın kendi yuvası gibi var mı?” Şimdi yuvasında olsaydı! Kendisini güvende hissedecekti

Bazende, gurbete çıkmanın ilk pişmanlığını duyuyordu

Neden sonra fırtına dindi

Sabaha doğru artık hava normale döndüGüneş açtıTekrar zümrüt güzellik ortaya çıktıÇiçekler gülüşmeğe, böcekler ötüşmeğe başladıKelebekler kesik, zarif danslarıyla zümrüt güzelliği süsleilerKuşlar şarkılar söylemeye başladılar

Bazende sığındığı kovuktan çıktı

Kendisini müthiş yorgun hissediyordu

Çaresiz, uçmalıydı

Tekrar havalandı

Öğleye dek uçtu Bazende Yine halsizleşmiştiGüneşte iyice yükselmişti

Bir de ne görsünAman Allah’ım! Koskocaman bir şahin! Büyük bir iştahla üzerine doğru gelmiyor mu?Şahinin heybetinden çok korktu Bazende Neydi bu başına gelenKorkudan gözleri karardıBaşı dönmeğe başladıKulakları uğulduyorduKanatlarında artık güç kalmamıştı

Ölümün yaklaştığını hissettiŞahin hızla üzerine geliyorduBazende’nin gözünün önüne yuvası ve arkadaşı geldiBu tehlikeyi de atlatırsa hemen yuvasına dönecekti

Şaşılacak bir şey oldu bu sıraKocaman bir tavşancıl kuşu ortaya çıktıO da şahin gibi Bazende ‘yi gözüne kestirmiştiÜzerine doğru geliyordu

Şahin’le tavşancıl avı paylaşmaya yanaşmadılar anlaşılan ve birbirlerine düştülerAralarında amansız bir dövüş başladıBazende kavgadan yararlanarak oradan uzaklaştı

Kuytu bir yere sığındıKorkudan tir tir titriyordu zavallı güvercinKalbi duracakmış gibiydi

Sabaha dek orada sessizce bekledi Bazende

Sabahın diri ışıklarıyla çıktı gizlendiği yerdenTabiat cıvıl cıvıldıHerşey tatlı bir güzellik içindeydi

“Oh! Çok şükür” diye mırıldandı,”yaşamak ne güzel şey”

Dünkü kararını unutmuştu

Hiçbir şey olmamış gibi yine havalandıYorgun kanatlarını boşluğa bıraktıSüzülmeğe başladı

Uzak diyarlara doğru yol almağa durdu

Uçtu uçtu; günlerce uçtu

Yoruldu, dinlendi, tekrar havalandı

Bir hayli acıkmıştı, yorulmuştu

Süzüldüğü yerde aşağı doğru baktıYemyeşil bir bahçe gördü

Aşağıda güzel bir çimlik vardıO da ne! Kendisi gibi bir güvercin çimende tatlı tatlı yem yiyordu

Yanına doğru süzüldü onun

Çimliğe konduKonar konmaz taneleri yemeğe başladıSağına soluna bakmadan yemeğe koyulduğu çimenlikte bir tuzak vardıBazende bundan habersizdiSonunda “şak” diye kurulan tızağa düşmesin mi!

“Eyvah! bir tuzak galiba” diye bağırdı

Çaresiz çırpınmaya başladıYerdeki yemin oraya mahsustan konulduğunu anladıO güvercinde av çekmek için duruyordu oradaAnladı ama, iş işten geçmiştiYapılacak bir şey yoktu

Güvercin yanına yaklaştıBazende, sitemli bir biçimde konuştu:

- Güvercin kardeş, sen de benim cinsimdensinBurada bir tuzak olduğunu insan söylemez mi?

Güldü diğer güvercin:

- Yapılacak hiç bir şey yok, dediBizde bu hırs olduktan sonraBırak bizim gibi zavallı kuşları, insanları bile tuzağa düşürür bu duyguİnsanların ilk atası Hazretî Adem ‘in de cennet’ten çıkarılması hep bu hırs yüzünden değil mi?

Bazende, güvercinin sözlerine hak verdiFakat yapılacak bir şey yoktuKendisine ancak o yardım edebilirdi

- Haklısın, dedi Güvercin ‘e Fakat bu tuzaktan kurtulmam gerek, bana yardım edebilir misin?Eğer bunu yaparsan ömrüm boyunca sana minnettar kalırım

Çağırtkan Güvercin de çaresizdi:

- Ayağıma baksana, dedi

Bazende, baktı ayağı bağlıydı

- Görüyorsun, dedi Çağırtkan Güvercin, ben de bağlıyım

Kendi isteğimle burada durmuyorumGücüm olsaydı, önce kendim kurtulurdum

Bir de öykü anlattı Çağırtkan Güvercin


Alıntı Yaparak Cevapla