Prof. Dr. Sinsi
|
Karıncalar - Karıncaların İlginç Özellikleri Nelerdir? Karıncalar Hakkında Bilgiler
KARINCALARIN İLGİNÇ ÖZELLİKLERİ
Bugün yaşayan tüm karıncaların, toplam ağırlığı, yaşayan tüm insanların ağırlığından daha fazladır
Karıncalar, kendi vücut ağırlıklarının20 katını kaldırabilirler 35 kg ağırlığında ve 10 yaşındaki bir çocuğun; bir karınca kadar güçlü olabilmesi için, 700 kg kaldırması gerekir
Dünya üzerinde, 35 bin karınca türü mevcuttur
Çoğu karınca türü, sıcak iklimlerde yaşar
Yaklaşık 9 500 karınca türü bilinmektedir Bilim adamları, bunun yaklaşık iki katının, henüz keşfedilmeyi beklediğine inanmaktadır
Tüm böcekler arasında, en büyük beyin karıncanınkidir
Bir karıncanın ortalama ömrü, 45 ila 60 gündür
Bir karıncanın beyninde, yaklaşık 250 bin beyin hücresi bulunur Bir insanın beyninde 10 bin milyon beyin hücresi mevcuttur Dolayısıyla, 40 bin karıncalık bir koloninin beyin hücresi toplamı, bir insanınkine denktir
Bazı karıncalar, günde yedi saat uyur
Bir karıncanın dışı, sert kabuktandır, buna dış iskelet adı da verilir
En büyük karıncanın uzunluğu, 2,54 cm dir
En küçük karınca, 0 1 mm dir
Bir karınca kolonisinin nüfusu, yüz binlerden, milyarlara varabilir
Karıncalar, sadece dokunmak değil, koku almak için de antenlerini kullanırlar
Karıncaların, akciğeri yoktur Oksijen, vücutlarına tüm bedene yayılmış küçük deliklerden girer; karbondioksit de, aynı deliklerden çıkar
Tüm böcekler gibi, karıncaların da altı bacağı vardır
Karıncalar, gri, kırmızı, kahverengi, siyah, sarı, mavi ya da mor olabilirler
Karıncanın vücudu, üç bölümden oluşur: Kafa, göğüs(gövde), ve karın (kuyruk kısmı)
Karıncalar, koloni denen büyük gruplar hâlinde yaşarlar Her karıncanın, kolonide belirli bir görevi vardır
İşçi karıncalar, yuvadan çöpü alıp, dışarıya, özel çöplüğe taşımakla görevlidirler
İşçi karıncalar, dişidir Koloninin çoğunluğunu, dişi karıncalar oluşturur
Köle-Yapıcı karıncalar, başka karıncaların yuvalarına saldırır ve yumurtalarını çalar Bu yumurtalar kırılıp, yavru karıncalar çıktığında kolonide köle olarak çalışırlar
Kraliçe karıncaların, doğduklarında kanatları vardır Başka koloniler kurmak için uçup giderler; sonra kanatları düşer
Kraliçe karınca, 15 yıla kadar yaşayabilir ve bir kez çiftleşmesi gerekir
Her karınca kolonisinin, en az bir, bazen de birden fazla Kraliçe'si vardır
Ahşap karıncaları, önemli yırtıcı böceklerdir ve geniş bir koloni oldukları takdirde, günde binlerce böcek toplayabilirler
Ahşap karıncaları, düşmanını, ağzını açarak tehdit ederler
Normal şartlarda, Marangoz karıncalar canlı ya da ölü ağaçlarda yuva yapıp, kütükleri ya da ağaç gövdelerini çürütürler Öte yandan, yuvalarını evlere, telefon direklerine ve diğer insan elinden çıkma ahşap yapılara da yapabilirler
Yaprak-kesen karıncalar, yağmur yağarken yaprak kesmezler, ve keserken şiddetli yağmura maruz kalırlarsa, yaprakları genellikle yuvanın dışında bırakırlar
Petek karıncaları, çorak mevsimlerde hayatta kalmak için, kayda değer yöntemler geliştirmişlerdir Yağmurlar sırasında, bu karıncalar, işçilerini, su ve nektarla beslerler Bu işçiler, yiyecek fazlasını, sindirim sistemlerinin, kursak denen bölümünde depolarlar Sphecomyrma freyi-100 milyon yıllık karınca fosili, (Harvard Üniversitesi zooloji müzesi)
Karıncaların başlıca düşmanı, insanlardır Yuvalarını ve yaşam ortamlarını yok edip, böcek ilaçlarıyla onları öldürüyor, hatta bazı yerlerde onları yiyor
Karıncalar, 100 milyon yıldan uzun süredir, Dünya üzerinde yaşamaktadır ve gezegenin her yerine yayılmış durumdadırlar
Dünya'nın bilinen 100 milyon yıllık, en yaşlı karıncası, bir amberin içinde korunmuş şekilde bulunmuştur Adı Sphecomyrma freyi olan ve eşek arısına benzeyen bu karınca, Harvard Üniversitesi, Zooloji müzesinde, sergilenmektedir
Pompei de ölen Roma generali ve bilgin Plinius(MS 23-79)(Pliny'nin amcası), Doğa Tarihi adlı ansiklopedisinde, karıncaların, insanlardaki şeker hastalığını teşhis ettiğini yazıyor: "İnsanlar, idrarlarını, karınca yuvasına bırakıyorlar ve karıncaların, idrarı, yuvalarına taşıyıp taşımadıklarını gözlüyorlar Eğer karıncalar, idrarı yuvalarına taşıyorlarsa, kandaki şeker seviyesinin yüksek olduğu anlaşılıyor "
Güney Amerika'da yapılan antropoloji ve etnobiyoloji çalışmalarında, yağmur ormanlarında yaşayan ilkel kabilelerin, şeker hastalığını, hala karıncalarla test ettikleri, rapor ediliyor
|