09-11-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Liberalizm Nedir? - Liberalizmin Tanımı? - Liberalizm Tanımı - Liberalizm Hakkında
Liberalizm/İdealizm
Gerek ekonomi felsefesinde gerekse siyaset felsefesinde devlet, toplum
ve birey arasındaki tüm ilişkilerde bireyin hak ve özgürlüklerini öne
çıkaran; her bireyin vicdan, inanç ve düşünce özgürlüğünün tanınması
gerektiğini savunan ekonomik ve siyasal öğreti Bu bağlam- da, devletin
ekonomiye müdahalesinin en alt düzeye çekilmesi gerektiğini savlayan,
daha ideal olanın ise devletin bireyler, sınıflar ve uluslar arasındaki
ekonomik ilişkilere hiçbir şekilde karışmaması olduğunu öne süren ve
somut anlatımını "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" "Laiseez
faire laisez passer” savsözünde bulan öğreti,iktisadl liberalizm diye
adlandırılırken; devlet yetkesinin her anlamda ve her alanda
kısıtlanması, bu yetkeyi elinde tutanların toplumun yapıtaşları
bireylerin yaşamlarını nasıl yönlendireceklerine herhangi bir gerekçe
ileri sürerek hiçbir şekilde karışmaması gerektiğini savunan, devletin
toplumsal ve kültürel yaşamın düzenlenmesinde hiçbir belirleyici rol
üstlenmemesi gerektiğinin altını koyultarak çizen ve somut anlatımını
"En iyi hükümet en az hükümet edendir" sav- sözünde bulan öğretiye ise
siyasal liberalizm denmektedir Siyaset felsefesi, liberal siyaset kuramı ile yakından ilişkili
özgürlük, hoşgörü, kişisel haklar, kurumsal demokrasi ve hukuk yasaları
gibi ilkelerin felsefece dayanaklarını inceler Liberallere göre,
siyasal kuruluşlar siyasal ve toplumsal çıkarlardan bağımsız olarak
kişisel çıkarların korunmasına ve sağlanmasına yaptıkları katkılar
bağlamında meşrulaşırlar
Liberal düşünürler, gerek her toplum ve kül- türün kendi sonunu kendi
içinde taşıdığı düşüncesine gerekse siyasal ve toplumsal kuruluşların
insanı daha iyiye doğru dönüştürme gibi bir amaç taşımaları gerektiği
görüşüne karşı çıkarlar Liberal felsefecilere göre, maddi olsun manevî
olsun her kişinin kendi amaçları vardır ve bu amaçlar başkalarınınkiyle
doğal olarak uyum içinde olmadığından bireylerin a- maçları uğruna
neleri yapabilecekleri ile başkalarının amaçlarını hangi bakımlardan göz
önüne almaları gerektiğini belirleyen kurallar belirlenmelidir Bu
bağlamda siyaset felsefesinin yapması gereken, bir yandan bireylerin
ayrı ayrı isteklerine yanıt veren, bir yandan da toplumu güvence altına
alan bir yaşam biçimi tasarlamaktır Liberalizm ile felsefesi, "sol" tarafından refah ve iktidarın birkaç
kişinin elinde toplanmasına karşı hiçbir savunması olmayan ve insanın
toplumsal ve siyasal doğasına ilişkin herhangi bir çözümlemeden yoksun
"özgür pazar ideolojisi" olmakla eleştirilir Liberalizme yöneltilen bir
başka temel eleştiri de liberalizmin toplumsal etkeni arka plana iterek
toplumlardan ayrı bireylerin ya da soyut kuralların bulunduğunu kabul
etmesidir
"Sağ"ın liberalizme yönelik en temel eleştirisi ise yerleşik kurumlara
ve geleneklere duyarlı olmaması ve bireysel özgürlüğün artırılmasında
toplumsal yapılara ve sınırlamalara gereksinim olduğunu göz ardı
etmesidir
Felsefe Sözlüğü-Bilim ve Sanat Yayınları -2002
LİBERALİZM
Siyaset Felsefesi Sözlüğü
Philippe Raynaud
Çev: Necmettin Kamil Sevil
Uzun bir süre, yeterince uzgörüşlü olmayan kişilere bir felsefe gibi
görünen liberalizm, XX yüzyılın ikinci yarısında dikkate değer bir
yenilenme geçirdi Yakın bir geçmişe değin “burjuvazi”nin özlemlerinin
dile getirilmesi gibi görülen bu doktrine duyulan ilginin yeniden
canlanması, her şeyden önce Batı’da XVIII yüzyılın sonunda doğmuş olan
topluma ilişkin bütüncül bir seçenek önerisi getirme savında olan
siyasal ve ideolojik akımların tükenmesinden kaynaklanır; “tutucu” ve
“köktenci” hareketler hala varlığını sürdürmektedir, ama Karşı-Devrime
özlem duyanların ya da Sosyalist Devrime körü körüne bağlı olanların bir
süre önce yaptığı gibi, artık özünde farklı bir toplum vaadinde
bulunmazlar
Sonuçta, Batılı demokrasilerin siyasal evrimi, liberal geleneğin ana
düşüncelerinden birçoğunun (“insan hakları”, bir checks and balances
sistemi sayesinde egemenliğin sınırlandırılması, “sivil toplumun”
özerkliği, vd ) genel bir biçim de yeniden elden geçirilmesine yol
açtı, ama ideolojideki bu değişim, hem iç uyum hem de doktrinal kimliğe
dayalı, modern toplumların mantığının belli bir biçime aktarılmasına
indirgenemeyen liberalizm felsefesi sorununu tek başına çözmeye yetmez
Eğer liberal felsefe çağdaş tartışmalarda bir yer tutmayı sürdürüyorsa
bunu, Raymond Aron, Friedrich A Hayek, Bertrand de Jouvenel ya da daha
yakın bir dönemde düşüncesi Avrupa komünizminin çöküşünden önce
biçimlenmiş olan Robert Nozick gibi yazarlara borçludur ve bu durum da,
özellikle, minimum bir uzlaşmanın ötesinde liberal savların geçerliğini
temellendirebilecek -ya da kapsamını sınırlayacak-gerekçelerin sorunsal
olma niteliklerini hala korumuş olmalarıyla açıklanır “Liberalizm”e
özgünlüğünü kazandıran yan, hem modernliği tanımlayan düşüncelerin
ayrıcalıklı bir anlatım yolu hem de bunlardan kaynaklanan dünyada özel
bir akım olmasıdır; çağdaş tartışmaları incelemeden önce bu çifte
kimliğin iyice anlaşılması gerekir
Liberalizm, tartışmalı da olsa, Uluslararası İlişkilerin ilk teorisidir I Dünya Savaşı sonrasında, devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerinde savaşı engelleyememeleri ve kontrol edememelerine bir tepki olarak yükselişe geçmiştir Liberalizme göre devletler sadece siyasi değil, ekonomik ilişkilerle de birbirlerine bağlıdır Bu teoriye göre devletler karşılıklı olarak işbirliğinden faydalanırlar ve savaş yıkıcılığından ötürü tamamen faydasızdır Woodrow Wilson teorinin ilk destekçilerindendir
|
|
|