Prof. Dr. Sinsi
|
Kutup Veya Çöl Alanlarında Yaşamayı Zorlaştıran Faktörler Nelerdir?
Kutup veya Çöl alanlarında yaşamayı zorlaştıran faktörler nelerdir?
Dağlar, Rüzgârlar ve Buz
Güney Kutup Noktası deniz yüzeyinden yaklaşık 3000 metre yüksekliğindeki bir platonun merkezine yakındır Çevresinde tepeleri 5000 metreyi bulan sıradağlar uzanır Bu dağların arasında Erebus ve Terror gibi etkin yanardağlar da vardır Antarktika, yüzey kalınlığı yer yer 4500 metreye ulaşan, ortalama kalınlığı ise 2000 metreyi bulan bir buz tabakasıyla kaplıdır Bu buzlar çok yavaş olarak merkezden çevreye doğru hareket eder
Kıyının alçak ve düzgün olduğu yerlerde buzlar katmanlar halinde denize taşar; yüksek ve dağlık yerlerde ise buzullar vadilerin arasından denize akar Böylece bütün kıtanın çevresinde, denizden 15 ile 60 metre yükseklikte sarp kayalar biçiminde yükselen buzdan büyük bir duvar oluşmuştur
Antarktika�da bazı böcekler dışında kara hayvanı yoktur ve çok az bitkiye rastlanır Ama kıtayı çevreleyen denizler hayvan türleri açısından son derece zengindir Birçok balık türü, büyük balinalar ve fokların yanı sıra penguenler, martılar ve boran kuşları gibi çeşitli kuşlar vardır
Hızı saatte 160 kilometreye erişen sert rüzgârlar bazen günlerce durmaksızın eser Sıcaklık yazın bile (ocak ayında) genellikle donma noktasının altındadır Martta denizler de donmaya başlayınca kışın geldiği anlaşılır Sonra bütün kıta sıkışarak ufalanmış buz parçacıklarıyla örtülür Rüzgârların ve okyanus akıntılarının buzlar üzerindeki baskısı sonucunda yüksekliği 5 metreyi bulan buzdan dağ sıraları oluşur ya da denizde, buzlar arasındaki geniş su kanalları birkaç dakikada kapanabilir Büyük buzdağları akıntıların etkisiyle buz kütlelerinden kopar
Denizdeki büyük buz kütleleri yaz aylarında erimeye başlayarak parçalanır ve karadan kopan büyük buzdağlarıyla birlikte kuzeye doğru hareket eder
Güney Kutbu Araştırmaları
Antarktika�ya yalnızca deniz yoluyla ulaşılabilen zamanlarda araştırmacılar bölgeye denizin buzlarla kaplı olmadığı yaz mevsiminde gelir ve kışı geçirmek için bir kamp kurarlardı İç bölgelerdeki incelemelerinin bahar ve yaz aylarında sürdürürler, böylece bir yıl sonra başka bir gemi gelip onları alıncaya kadar bilimsel çalışmalarını bitirirlerdi Gelen araştırmacıların çoğu kamplarını Ross Denizi çevresinde kurardı Yeni Zelanda�nın güneyine düşen ve kıtanın içlerine kadar giren bu büyük körfez, araştırmacıları Güney Kutbu�na en yakın yere ulaştırırdı Bu denizi 1841�de İngiliz James Clark Ross keşfetti ve bölgedeki Erebus ve Terror yanardağlarına Ross�un iki keşif gemisinin adı verildi Araştırmaların başladığı çağımıza kadar, fok avcıları dışında bölgeye pek kimse uğramadı Norveçli Roald Amundsen 14 Aralık 1911�de Güney Kutbu�na ayak basan ilk kişi oldu Onu 35 gün arayla, bir İngiliz araştırma grubuna başkanlık eden Kaptan Robert Scott izledi Scott ve yanındakiler dönüş yolculuğunda öldüler
1929�da ABD�li deniz subayı Richard Evelyn Byrd, Ross Denizi�ndeki Balinalar Körfezi�nde Küçük Amerika adını verdiği kampını kurdu Oradan üç kişilik ekibiyle Güney Kutbu�na giden ilk insan oldu
Kıtanın öbür yanında kalan Weddell Denizi, yoğun buz kütleleriyle gemilere geçit vermediği için, daha az sayıda araştırmacı tarafından incelenebildi Kıtanın bu bölgesinin bir bölümünü 1928�de Sir Hubert Wilkins araştırdı Wilkins ayrıca Antarktika üzerinde uçan ilk araştırmacıydı Yedi yıl sonra ABD�li Lincoln Ellsworth kıtayı bir uçtan öteki uca uçakla geçmeyi başararak Weddell Denizi�nden Balinalar Körfezi�ne ulaştı
Kıtayla ilgili araştırmalarda en büyük ilerleme 1957-58 Uluslararası Jeofizik Yılı�nda gerçekleşti Bu araştırmaya 12 ülke 50�den çok bilimsel araştırma istasyonuyla katıldı ABD istasyonlarından birini tam Güney Kutbu�nda kurdu Aynı dönemde İngiliz araştırmacı Sir Vivian Fuchs da, ilk kez Weddell Denizi�nden Ross Denizi�ne kadar bütün kıtayı aşarak Antarktika�nın her yanını araştırdı Uluslar arası Jeofizik Yılı�ndan sonra da, aralarında SSCB�nin de bulunduğu birçok ülke Güney Kutbu�nda bilimsel çalışmalar yapmayı sürdürdü
Buradaki hava koşullarının incelenmesi, yapılan araştırmalar, harita çizimleri ve jeolojik bulgular Antarktika�nın bir zamanlar Gondwanaland�ın bir parçası olduğu görüşünü desteklemektedir Gondwanaland, bugün bildiğimiz güney yarıküredeki kıtalara birleşik olduğu düşünülen, ilkçağlardaki dev kıtanın adıdır
Birçok ülke Antarktika�nın çeşitli bölgeleri üzerinde hak iddia etmektedir Buzun altında kömür, bakır, kurşun ve başka maden yatakları vardır Ne var ki, bunların çıkarılması ve başka bölgelere ulaştırılması çok güç olduğu için Antarktika daha uzun bir süre ekonomik bakımdan fazla değer taşımayacaktır 1959�un sonunda 12 ülke Antarktika Antlaşması�nı imzaladı Buna göre, kıta topraklarından yalnızca barışçıl amaçlarla yararlanılabilecek, burada askeri üs kurulamayacak ve silah denemeleri yapılamayacaktır Ayrıca Antarktika�daki araştırmalardan elde edilen bilimsel sonuçların değiş tokuşu konusunda da anlaşmaya varılmıştır
Göçebe Avcılar ve Toplayıcılar
Kuzey Kutup Bölgesi Yerlileri, Amerika�da Eskimolar ve Aleutlar, Avrupa ve Asya�da Laponlar ve Doğu Yaklar� dır Bunlar avcı ve toplayıcı olarak Taş Çağı�ndakine benzeyen göçebe bir yasam sürerler Buradaki yaşama koşullarına en iyi uyum sağlamış olan Eskimolar, aynı zamanda en kuzeye kadar yayılmış olan halktır Uygar ülkelerin kutup bölgelerine el atmaları, özellikle Spitzbergen� deki uranyum, titanyum ve kömür, Alaska�daki petrol ve doğal gaz kaynaklarını işletmek istemeleri, doğaya bağlı olarak yaşayan Eskimolar� ın yaşam olanaklarını sınırlamıştır ABD ve Rusya da Kuzey Kutbu�nu işgal etmiş, yoğun bir sivil ve askeri üsler ağı ile kaplamışlardır Amerikan atom denizaltısı �Nautilus� ilk kez 1958�de Kuzey Kutbu�nu örten 2-15 m kalınlığındaki buz katmanının altından geçerek bir uçtan ötekine 3 000 km yol almıştır Kutupların paylaşılmasında her ülkeye, kendi sınırlarının en dış iki noktasından Kuzey Kutup noktasına çizilen iki doğru arasında kalan parçasının verilmesi ilkesi uygulanır
ESKİMOLAR
Kanada, Sibirya, Grönland, Alaska gibi Kuzey Kutup Bölgesi�ne yakın kesimlerde yaşayan insanlara verilen addır Bazı Amerika Yerlileri Eskimo sözcüğünü �yabancı� anlamında da kullanır Bugün yeryüzünde Grönland�da 40 bin, Kuzey Kanada�da 23500, Alaska�da 35 bin ve SSCB�de 1500 olmak üzere 100 bin dolayında Eskimo yaşamaktadır
Geleneksel Eskimo Toplumu
Eskimoların ataları, bundan 10-15 bin yıl kadar önce Sibirya ile Alaska�nın birleşik olduğu dönemde, Asya�dan Kuzey Amerika�ya göç etmişlerdi Eskimolar binlerce yıl boyunca, hiçbir bitkinin yetişmediği soğuk bölgelerde balıkçılık, avcılık ve toplayıcılıkla geçindiler Rengeyiği, fok, balina ve balık avlamak için oradan oraya dolaşmak zorundaydılar Avlarını zıpkın, mızrak ve okla yakalarlardı Eskimoların kendilerine özgü ilginç avlama yöntemleri vardı Örneğin, buz altında yüzen fokların soluk almak için bir hava deliğine gereksinmesi olduğunu bilirlerdi Fokun soluğuyla ısıtarak buz tabakasında açtığı deliği bulan avcı deliğin kenarında bekler ve hava almak için deliğin altına gelen foku mızrağını saplayarak öldürürdü Yazları ağ ve zıpkınlarla avlanan Eskimolar, kışın deniz donduğunda buzda delikler açıp oltalarını suya sarkıtırlardı
Eskimolar avladıkları hayvanın etini kurutarak ya da dondurarak saklar ve çoğunlukla çiğ olarak yerlerdi Derisinden giysi ve çadır; kas kirişlerinden dikiş ipliği; kemiklerinden iğne ve zıpkın kancası yapar; yağını da aydınlanma ve ısınmada kullanırlardı Giysileri fok derisinden olur, hava durumuna göre kürkün ya içini ya dışını kullanırlardı Oyarak biçimlendirdikleri küçük heykelcikler ve takılar yaparlardı
Katı kar bloklarından kubbe biçiminde olan Eskimo evlerinin duvarları derilerle kaplanır; evlere, rüzgârı kesmek için yapılan, dönemeçli bir koridordan girilirdi Irmak ağızlarında ya da sıcak su akıntılarından etkilenen yerlerde ise deri çadırlarda ya da ahşap kulübelerde yaşarlardı
Kuzey Kutbu�nda ağaç, yakılamayacak kadar değerli olduğundan Eskimolar balina ve fok gibi hayvanların yağını yakacak olarak kullanırlardı Uzun kış gecelerinde eskiden yağ kandilleri, sonraları gezginlerin getirdiği gaz lambalarını kullandılar
Eskimolar karada, köpeklerin çektiği kızaklarla yolculuk ederler; denizde ise hayvan derisinden yapılmış, kanoya benzeyen kayıklar kullanırlardı Batı Grönland�da ve öteki yerleşim bölgelerinde, balina avlamada ve taşıyıcılıkta daha geniş kayıklardan yararlanırlardı Eskimolar yaşamlarını sürdürmek için, bulundukları bölgenin sert iklimine uyum sağlamak
|