Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Dolmabahçe Sarayı

Eski 09-11-2012   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Dolmabahçe Sarayı






Dolmabahçe Sarayı,İstanbul"da ,Dolmabahçe semtinde deniz kıyısında ,Abdülmecid"in 1848-56 arasında mimar Garabet Balyan"a yaptırdığı saray binasıBulunduğu yerin küçük bir koyken 17yüzyılın ilk yarısında doldurulduğu üstüne çeşitli padişahlar zamanında ahşap köşler ve sahilhaneler yapıldığı bilinmektedirBugünkünden önceki son yapı IIISelim"in mimar Melling"e yaptırdığı cephelerinde İon ve Korent düzeninde sütunların yer aldığı KöşktürIIMahmud burada uzun süreli oturan ilk padişah olmuştur19yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti"nin bünyesinde yenileşmelerin başladığı bir dönemde Abdülmecid"in Avrupadakiler tarzında bir saray istemesi üzerine bu son yapı da yıkılarak yerine bugünkü Dolmabahçe Sarayı yapılmış ve padişah 1856"da buraya taşınmıştır

Bir bodrum ve iki kattan oluşan ana yapıyı tek bir kütle yerine ,bir eksen üzerinde üç bölümün birbirine eklendiği bir bütün olarak tanımlamak daha doğru olurBu ana yapı,büyük kolu denize paralel,bunun doğu ucundaki küçük kolu da kara tarafına doğru uzanan bir "L" harfi biçimindedirBüyük kolun güney ucunda cephesi sarayınkinin devamı niteliğindeki Veliaht Dairesi yer alırAna yapıdan ayrı Hazine-i Hassa,Mefruşat,Paşalar ,Musahipler,Kızlarağası,Harem Kapıcıları daireleriyle iki Hareket Köşkü,Kuşluk Köşküve Camlı Köşk,ayrıcı mutfak,kiler,marangozhane ,depo vbgibi servis birimleri sarayı tamamlayan öbür yapılardırBunlardan başka saraya ait iki önemli yapı da bugün ortadan kalkmış,Dolmabahçe Camisinin karşısında bulunan saray tiyatrosu 1937"de çevrenin düzenlenmesi sırasında yıkılmış,İstabl-ı Amire adıyla anılan saray ahırlarının yerineyse bugünkü İnönü Stadyumu yapılmıştır

10 myüksekliğindeki duvarın,arada geniş bir bahçe bırakacak gibi kara tarafından çevrelediği saray,deniz tarafında uzunluğu 600 m"yi bulan rıhtımdan biraz geri çekilmiş,burada da dar bir yeşillik bandı bırakılmıştırRıhtım boyunca beş,bahçe duvarı üzerinde de dokuz kapı vardırAma bunlardan iki tanesi ana kapıdır ve çok görkemli bir biçimde düzenlenmiştirHazine-i Hassa Kapısı bahçenin batı duvarında ,denize paralel ana yapı ekseninin Dolmabahçe Camisi yönündeki uzanıtısı üzerinde yer alırTören Kapısı diye de anılan Saltanat Kapısı kara tarafındaki ikinci anıtsal giriştir ve kuzey duvarında,bugünkü Dolmabahçe Caddesi üzerindedirHer iki kapıda da nişler,pilastrlar,(gömme ayak)Korent düzeninde sütunlar yarım daire alınlık kornişleri gibi yeni -klasik ,oymalar,rozetler,askı çelenkler,denizkabuğu ve bitkisel bezemeler gibi barok öğelerle seçmeci ( elektrik) bir biçimde düzenlenmiştirSaltanat Kapısından denize doğru dikine uzanan eksenle Hazine-i Hassa Kapısı ekseni,ana yapının dar batı cephesindeki Mabeyn-i Hümayun ( Selamlık) girişinin mermer merdiveni önünde kesişirMabeyn-i Hümayun ,ana yapıyı oluşturan üç bölümden biridirGirişteki büyük salon ,dört tarafı birer eyvanla genişletilmiş ( haç planlı)bir orta sofa niteliğindedirGeleneksel Türk konut mimarlığında sık karşılaşılan bu plan çözümünün,özellikle cephe düzeni ve bezemeleri bakımından Avrupa"daki örneklere benzetilmeye çalışılan sarayın içinde başka bölümlerde de kullanılmış olması dikkat çekicidirBu salondan geçilen merdiven holünün ortasında tek kolla başlayan ,sahanlıktan sonra iki kolla devam eden iki taraflı anıtsal bir merdiven yer alırMerdivenin kristal korkuluk parmaklıkları,basamak altı bezemeleri ,kristal avizesi ve üst katta manastır tonozu biçiminde düzenlenmiş camlı tavanından giren ışıkla bu mekan,saray içindeki en göz alıcı köşelerden biridir



Mabeyn"den sonra gene uzun eksen üzerinde kendi başına sarayın bir bölümünü oluşturan ve hem deniz,hem de bahçeye cephesi olan Muayede ( Bayramlaşma) Salonu bulunurSaray bütününün bu en önemli mekanı,bahçe cephesinde dışa taşırılarak ve iki yanındaki kanatlardan iyice yükseltilerek yapı kütlesi içinde özellikle vurgulanmıştırİki yanındaki Mabeyn ve Harem dairelerinden koridorlara ulaşılan salonun deniz cephesinde de mermer merdivenli asıl giriş yer alırYaklaşık 40 m x 45 m boyutlarında karaye yakın dikdörtgen biçimli salonun köşelerine birer kare mekan yerleştirilmiş,böylece gene birhaç plan elde edilmiştirHaçın kollarının iç köşelerine gelen dört büyük ayağa geniş askı kemerleri oturmakta,bunların üstünde de tavanı oluşturan ve tepe noktasının yüksekliği 35 m"yi aşan kubbe yükselmektedir4,5 ton ağırlığındaki ünlü kristal avizenin asılı bulunduğu bu kubbe,dışarıdan bir topuz çatıyla örtülmüştürKöşe ayaklarının arasına sağda ve solda ikişer tane dörtlü sütun grubu yerleştirildiği için,haç planlı salon bir dikdörtgen biçiminde algılanırÜst katta salonu dört yandan bir galeri çevrelemektedirBurada yabancı konukların ve Harem"den gelenlerin törenleri seyrettikleri localar vardırMuayede Salonu"nun boyutlarından başka bezemeleriyle de görkemli kılınmasına özellikle önem verilmiştirBezemenin bütününde o dönem Avrupa mimarlığında geçerli olan tarihsel üslup öğelerinin seçmeci bir biçimde bir araya getirildiği ber beğeni egemendirKöşe ayaklarının ön yüzlerindekilerle iki yandaki askı kemerlerinin altında bulunan dörtlü gruplardakiler başta olmak üzere,salondaki 56 sütun kompozit başlıklar taşırBaşlıklarla birlikte meander,yumurta ve damla örgeli kornişler ,ayrıca akantus yaprakları,rozetler, duvarları ve kemerlerin yüzleriyle tablalarını kaplayan alçı işi başka kabartma bezemeler de altın yıldızla kaplanmıştırDört büyük askı kemeri arasındaki pandantiflerle ( küresel bingi) kubbenin içinde gene barok kökenli kıvrıkdallar,denizkabukları,asık çelenkler,vazolar,gerçekçi çiçek buketleri resim olarak ama gölge verilerek derinlik duygusu uyandıracak biçimde işlenmiştirKubbe bezemesinde ayrıca pencere,sütun gibi mimarlık öğelerinin perspektif çizimlerine yer verilmiştir



Kaynak;AnaBritannica cilt 10 frmsinsinet için derlenmiştir



__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla