Prof. Dr. Sinsi
|
Frigya Uygarlığı Frigya Uygarlığı Hakkında Frigya Uygarlığı Bilgi Frigya Uygarlıkları
Frigya Uygarlığı Frigya Uygarlığı Hakkında Frigya Uygarlığı Bilgi Frigya Uygarlığı Tanımı Frigyalılar Kimlerdir
(MÖ 750 - MÖ 300) Frigler, Ege Göçleri ile Anadolu'ya gelen Balkan kökenli boylardan biridir Ancak siyasi bir topluluk olarak ilk defa MÖ 750'den sonra ortaya çikmiilardir, Midas döneminde ise (MÖ 725-695/675) bütün Orta ve Güneydoiu Anadolu'ya egemen, güçlü bir krallik düzeyine ulaimiilardir Hint-Avrupa kökenli olduklari halde kisa bir süre içinde Anadolululaimiilar ve bir yandan Helen, öbür yandan Geç Hitit etkileri altinda kalmii olmakla birlikte özgün ve Anadolulu bir kültür oluiturmuilardir
Friglerin maden ve aiaç iiçiliiinde, dokumacilikta ürettikleri eserler Helen piyasasinda beieni kazanmii ve Helenli ustalar tarafindan taklit edilmiilerdir Makara kulplu bronz tabaklar ve bronz kazanlar; dönemin "teknolojik" bir baiarisi olan altin, gümüi ve bronzlardan yayli çengelli iineler (fibulalar); deierli madenlerden giysi kemerleri, tokalar ve zengin bezemeli tekstil ürünleri; geometrik desenlerle süslü mobilya eiyasi bunlar arasindadir Frigler, Helenlere ayrica müzik alaninda da esinlenme kaynaii olmuilardir
FRiGLERiN TARiHi
Güçlü bir uygarlik kuran Friglerin tarihi ve sosyal yaiami ile ilgili bilgilerimiz ne yazik ki yeterli deiildir Bu konudaki ilk bilgileri antik yazarlardan öireniyoruz Tarihçi Herodot ile coirafyaci Strabon'a göre Frigler, Avrupali bir kavimdi ve Anadolu'ya gelmelerinden önce "Brigler" olarak aniliyorlardi Friglerle ilgili bu yazili kaynaklari ve bölgedeki kazi sonuçlarini deierlendiren bilim adamlari Friglerin, büyük olasilikla MÖ 1200'lerde Trakya ve Boiazlar üstünden Anadolu'ya geldikleri, ilk yillarda Trakya ve Güney Marmara Bölgesi'nde geçici yerleiim merkezleri kurduktan sonra Bati Anadolu'nun iç kesimlerine yayildiklarini ileri sürmektedirler Friglerin Anadolu topraklarinda ilk siyasal birliii kurmalari MÖ 750 yillarina rastlar
Friglerin bilinen ilk krali ülkenin baikenti Gordion'a adini veren Gordias'tir Daiinik Frig topluluklarini siyasal bir birlik altina toplamayi baiaran bu kral ve yaiadiii dönemin siyasal olaylariyla ilgili bilgilerimiz yok denecek kadar azdir Tarihçi Arianos'a göre Gordias Thelmessos'lu (Fethiye) bir kadinla evlenmii ve Midas adini verdiii bir oilu olmuitur Midas Friglerin bilinen tek kralidir (Araitirmacilar Frig krallarinin hepsine Midas denildiiini belirtmektedirler) Midas'in ünü kendi ülkesinin sinirlarini aiip, Bati Anadolu kiyilarindaki Yunan kentlerine, hatta Kita Yunanistani'na dek yayilmiitir
Bailangiçta Eskiiehir, Afyon, Ankara ve Sakarya vadilerini içine alan bir bölgede yerleien Frigler, sonralari Kütahya'dan Kizilirmak'a, Ankara'dan Denizli'ye dek olan bölgede güçlü bir uygarlik oluiturmuilardir Midas'in Frig tahtina geçtiii ilk yillarda ülkenin en önemli düimani Asurlar'dir Midas, Asurlar'la barii yaparak Güneydoiu sinirlarini güvenceye aldiktan sonra bati ülkeleriyle dostça iliikiler kurmaya yönelir (Bati Anadolu kentlerinden Kyme kralinin kiziyla evlenir) Öte yandan fildiii tahtini Yunanistan'daki Delphoi Apollon Tapinaii'na armaian ederek Kita Yunanistan'i ile iliikileri güçlendirir Gordion'da yapilan kazilarda ele geçen Yunan çanak-çömlekleri bu iliikilere ait diier örneklerdir
MÖ 700 yillarina doiru, Kafkaslar üzerinden Doiu Anadolu'ya giren Kimmerler, önce bölgedeki Urartular'i güçsüzleitirdikten sonra Kizilirmak'a kadar uzanirlar Frig-Kimmer savaii sonunuda Frigya tamamen tahrip olur Kral Midas ise öküz kani içerek yaiamina son verir (MÖ 676) Batiya kaçan Frigler, küçük beylikler halinde bir süre daha varliklarini sürdürürlerse de Lidyalilarin egemenliiine boyun eierler Frigler, bailica Gordion (Yassihöyük), Pessinus (Ballihisar), Dorylaion (Eskiiehir) ve Midas'da (Yazilikaya) yerleimiilerdir
FRiGYA UYGARLIiI
Dil ve Yazi
Frig uygarliiini kuranlarin, bir türlü aydinliia kavuiturulamayan yazi ve dilleri üstüne bilgilerimiz oldukça sinirlidir Friglerin baili baiina bir yazi sistemi vardi Kaynaii ve geliiimi henüz aydinlatilmamii olan bu yazi bir taraftan Arami, diier taraftan Ege yazi sistemlerinin etkisi altinda meydana gelmiie benzemektedir Frig yazisi henüz tümüyle çözülememii olmasina kariin okunabilmektedir Ancak bu okuma, "Midas" ya da "Ana Tanriça" gibi çok bilinen sözcükler için geçerlidir
Gordion'da bulunan bronz vazolarin bazilarinda Erken Yunan yazisinin alfabesine benzeyen Frigçe yazilar görülmüitür Kayalara yazilmii yazitlarda da ayni yazilari görmek mümkündür Bunlarin hepsi, tarih olarak MÖ VII yüzyila kadar çikar Frig ve Yunan alfabelerinin ayni Fenike kaynaiindan gelmesi olasidir Frig alfabesi MÖ V yüzyila kadar kullanilmiitir Frig dili ise Yunanca ile kariiarak MS II ve III yüzyillara kadar yaiamiitir
Frig diline ait kalintilarla Yunan yazarlarindan gelme otuz kadar sözcük bu dili tam olarak açiklamaya yetmemektedir Fakat genel olarak bu dilin Hint-Avrupa dilerinden olduiu ve içinde islav, Arami ve hatta Frig öncesi Hitit dillerinden de sözcükler bulunduiu söylenebilir Onlardan kalan yazili belgeler yok denecek kadar az olduiundan, edebiyatlari hakkinda da bir bilgimiz bulunmamaktatir; fakat Frigyalilar hayvan öykülerinin buluculari olarak kabul edilir
Mimari
Frigya sanat ve mimarisi konusunda bilgi edinebilmek için, Anadolu'nun çeiitli yerlerinde, özellikle Gordion, Midas iehirleri ve Pazarli'da tümülüs ieklindeki mezarlarda veya kayalar içine oyulmui zengin cepheli binalarda yapilan kazilara baivuruyoruz Frigler, özellikle maden iiçiliiinde çok ileri gitmiilerdi Kaya ve tai mimaride kullanilan malzemeyi iilemek için madenden çeiitli aletler yapiyorlardi Frigler zamaninda korunakli kalelerin varliii, Pazarli kazilarindan anlaiilmiitir
Yüksekçe bir tepenin üzerine yapilmii olan bu kalenin içinde muntazam dörtgen ieklinde küçük evler vardi Evlerin temelleri taitan, üst kisimlari tahta hatillarla desteklenmii kerpiçten yapilmiiti; damlar ise ahiapti Çati ve dii cephelerin bazi kisimlari boyali kabartmalarla süslü toprak levhalarla kaplanmiiti Bu türden toprak levhalara Pazarli'dan baika Anadolu'nun çeiitli yerlerinde ve özellikle Gordion'da rastlandi Bunlardaki resimler ve nakiilar Frigya sanatinin, Anadolu'da eskiden beri köklenmii geleneklerin, doiudan (özellikle Mezopotamya) ve batidan (ionya ve Yunanistan) etkilerle geliitiiini göstermektedir
Bu mimarinin en iyi örnekleri Eskiiehir ve Afyonkarahisar arasindaki eserlerde görülür Bunlar zengin süslemeli tapinak kalintilaridir Alinliklarinda bir pencere bulunmaktadir Frig ahiap mimarisinin Likya'da da görülen bir çeiidi Eski Bronz Çai prototiplerine kadar gider Bu mimari ayni zamanda erken doiu mimarisini de etkilemiitir Klasik geleneie göre frizi ilk defa Frigler kullanmiitir
Amerikalilarin Gordion'da son yillarda yaptiklari kazilarda MÖ VIII yy 'da Frig evlerinin bazen taitan, bazen de tahta çerçeve kullanarak kaba tuiladan yapildiii anlaiilmiitir Bu evlerin bazilarinin plani megaron tipindedir Gordion'da iehrin etrafini çeviren surlar, iehir kapisi ve çeiitli binalar ortaya çikarildi Frigler, doiu komiulari Urartular gibi kaya mimarliiinda çok ileri gitmiilerdir, kayalar içinde hücreler, odalar, koridorlar, neye yaradiii henüz tam olarak anlaiilamayan yüksek kademeli merdivenler ve sunaklar yapmiilardir
Ayni zamanda kayaliklarda, çoiu hallerde direkli ve alinlikli binalari bulunan cepheler oluiturmuilardir Üzerinde birtakim geometri ve ya hayvan motifleri yer alan bu kaya cephelerinin Frig devletinin parlak devrinde yapildiii anlaiilmiitir Yalniz bu yapilarin mezar olup olmadiii konusunda bir fikir birliii yoktur Gerilerinde mezar odalari ieklinde hücreler bulunan bazi cepheler mezar olarak kabul edilmektedir Fakat, Midas'in mezari olarak gösterilen Yazilikaya'daki bir cephenin mezar olmadiii ve sadece bir tapinak cephesi olarak kullanildiii düiünülmüitür Bu mezar odasi semerdanli idi
Saray depolari, hizmet yerleri ayri yapilar halindedir Bazilarinin tabani renkli tailardan yapilmii mozaiklerle kaplidir Üzerinde zengin geometrik motifler bulunan süslemeler, Anadolu'da bugüne kadar bilinen en eski mozaik süslemeleridir içlerinde mobilya parçalari, fildiiinden özenle iilenmii sanat eserleri, insan ve hayvan kabartmalari, çeiitli çanak çömlek bulunmuitur Kimmer istilasi sirasinda yikilan iehir, yeniden yapilirken tapinaklarin dii cepheleri kabartmali, renkli, piimii topraktan levhalarla süslenmiitir Lidya devletinin hakimiyeti, doiu Yunan sanantinin Gordion'a girmesine neden oldu
Mitoloji, Din ve Kibele inaniii
Frigya uygarliii denildi mi akla ilk gelen Kral Midas olur O zamandan günümüze Kral Midas ile ilgili iki efsane ulaimiitir Bunlardan ilki iöyledir:
"Midas Frigya Kraliydi Pek öyle akilli biri deiildi; ama akilsizliiinin cezasini sadece kendisi çekmiitir Birgün Midas'in adamlari sarayin yakinlarindaki gül bahçelerinde yaili Silenos'u buldular Dionisos'u ararken yolunu kaybetmiiti Silenos Her zamanki gibi zil zurna sarhoitu yine Aiaçlarin arasinda sizip kalmiiti Midas'in adamlari, tepeden tirnaia güllerle süslediler onu, sonrada krala götürdüler Midas, güler yüzle kariiladi Silenos'u, tam on gün on gece aiirladi Yedikçe yedi Silenos, içtikçe içti Sarhoi oldu, iarkilar söyledi, sizdi, ayildi  Onuncu günün sonunda da Frigya krali elinden tutup tipii tipii Dionisos'un yanina götürdü onu
Dionisos, Silenos'a yeniden kavuituiuna öyle sevindi öyle sevindi ki, "Midas, dile benden ne dilersen " dedi Kral, hiç düiünmeden, "Aman Dionisos", diye cevap verdi, "Her dokunduium altin olsun; baika biriey dilemem" Tanri bu dileiini yerine getirdi onun; ama akiam olunca yemekte baiina neler geleceiini düiündükçe kis kis güldü Zavalli Midascik  Karni acikip da sofraya oturunca ne kötü bir dilekte bulunmui olduiunu anladi Aizina her götürdügü iey altina dönüveriyordu Ekmeii mi tuttu, al sana altin bir ekmek  Elmaya mi dokundu, iite sapsari, kaskati bir elma  
Hemen Dionisos'a koitu Midas Yalvardi yakardi "Ne olursun bu büyüyü boz" diye göz yaii döktü Dionisos, "Git de Paktolos irmaiinda yikan O zaman büyü bozulur" diye cevap verdi Frig krali, Paktolos irmaiina koitu hemen, bir güzel yikandi Ondan sonra da sarayina dönüp tikabasa yedi içti iimdi onun yikandiii irmaia bakanlar, altin kum tanecikleri görürler sularda "
Bir ikinci öyküsü daha vardir Midas'in O da Apollonla ilgilidir Yüce tanri, Frigya kralinin kulaklarini eiek kulaklarina çevirmiiti Bir suç iilediii için deiil de aptalliii yüzünden bu cezayi görmüitür Midas: "Apollon ile Pan arasinda yapilacak bir çalgi çalma yariimasinda Midas, yargiçlardan biri olarak seçilmiiti Kir tanrisi, kavaliyla hoi sesler çikariyordu; ama Apollon'un gümüiten lira'si her çalgidan üstündü Bir çalmaya bailamasin Apollon; Musalar bile durup kendini dinlerdi Yargiçlardan ikincisi dai tanrisi Tmolos, yengi çelengini Apollon'a verdi Ama yüce musikiden ne anlasin Midas, tuttu oynak havalar çalan Pan'i kazandirdi Apollon da kizip onun kulaklarini eiek kulaklari yapiverdi
Midas bir süre, tanrinin armaianlarini koca bir külah içinde sakladi Sakladi ama onun saçlarini kesen berber sonunda kulaklarini gördü Kulaklari gördüiünü kimseye söylemeyeceiine yemin etti Berber bu, konuimadan durur mu, gitti bir çukur kazdi sazlarin arasinda, usulca "Kral Midas'in kulaklari eiek kulaklari " diye fisildadi Aradan zaman geçti Çukurun çevresinde büyüyen sazlar yel estikçe, "Kral Midas'in kulaklari eiek kulaklari!" diye baiirmaya bailadilar Böylece herkes gerçeii öirendi " Bu olaydan sonra, Midas iunu öirenmiitir herhalde: iki tanri yariiirken beiendiiini tutma güçlü olani tut
Frigya uygarliiinin yaratildiii dönemde "Ana Tanriça inanci" etkisinin doruiuna çikmii, Ana Tanriça adina tapinaklar, kutsal alanlar yapilmii, dinsel törenler düzenlenir olmuitu Bu dönemde Ana Tanriça ile ilgili olarak anlatilan bir efsane, Tanriça'ya nasil tapildiiini da anlatmaktadir
Efsaneye göre, Ana Tanriça (Kibele), Attis adli bir delikanliya aiik olur Attis, Ana Tanriça'nin kendisine karii duyduklarindan habersiz, Pessinus (Ballihisar) kralinin kiziyla evlenme hazirliiindadir Düiün yeri kurulmui, düiüne çairili tüm konuklar yerini almiitir Gözünü aik bürüyen Ana Tanriça, olanca görkemiyle birden düiün yerinde ortaya çikar Ve tanrisal gücünü kullanarak sevdiii erkek Attis'i çildirtir
Bir anda çilgina dönen Attis, bir yandan dans eder, bir yandan da biçaiini çekerek erkeklik organini keser Attis'in kasiklarindan fiikiran kanlar topraii sular, topraktan bitkiler fiikirir Attis'in kendisi de ölüp bir çam aiacina dönüiür Ana Tanriça da onun hiç bozulmamasini sailar Çam aiacinin, yaz-kii hiç bozulmadan kalmasi böyle bir efsaneye bailanir
Friglerde Ölü Gömme Geleneii
Frig beyleri ölülerini ya kayalara oyulmui mezarlara ya da tümülüslere gömerlerdi Kaya mezarlarinin çoiu soyulmui olduklari için mimari diiinda fazla bilgi vermezler Buna kariin tümülüsler, yani yiima mezar tipleri Frig ölü gömme geleneiini öirenmemizde önemli rol oynarlar MÖ 8 yüzyil bailarindan MÖ 6 yüzyil ortalarina kadar kullanildiklari sanilan tümülüslerin büyük bölümü Gordion'dadir Bu yiima toprak mezarlari kentin sirtlarinda yer alir ve sayisi 100'e yaklaiir
Bu türde ölü gömme tekniii geliimii olarak birden ortaya çikar Bu durum tümülüs mezarlarinin Frigya'ya diiaridan gelmii olduiuna iiaret eder Gerçekten de Arnavutluk ve Makedonya'da soylu kiiileri gömmek amaciyla tümülüs mezarlarin MÖ 1800-1500'den itibaren kullanildiii bilinmektedir
Frigya tümülüslerindeki mezar odalarinin ahiap yapisi çok ileri bir tekniiin eseridir Ölüler önceleri yakilmadan ahiap sedirler üzerine uzatilmii, MÖ 7 yüzyilin sonlarindan itibaren de, Yunanistan'dan gelen etkilerle yakilmaya bailamiitir Ahiap mezar odasina ölü ve ölü armaianlarinin birakilmasindan ve ahiap çatinin kapatilmasindan sonra, odanin üzeri büyük bir yiima tepeyle örtülmüitür
Toprak yiiininin ahiap mezar odasina yapacaii baskiyi en aza indirmek için mezar iu iekilde yapilirdi: Ahiap mezar odasinin üstü moloz tailarla kaplanmii, bunun üzerine kalitesi ve direnci fazla olan, sulandirilarak bulamaç haline getirilmii kil serilmii , sonra da kuru kilden tepe yiiilmiiti Toprak kümesi, altindaki nemli kilin iyice kurumasindan sonra yiiilmii olmalidir; çünkü islak kil kuruyunca mukavemeti artiyordu Tümülüslerin yüksekliii gömülen kiiinin önemine göre 2-3 ile 60-70 metre arasinda deiiimektedir
Frig tümülüslerini, Lidya ve Yunan mezarlarindan ayiran; mezar odalari yapiminda tai yerine tahta kullanilmasi, yiima tepe topraiinin çevreye yayilmasini önlemeye yarayan krepis duvari ve mezar odasinina geçit veren dromos kullanilmamasidir Toprak yiiini altinda kalan mezar odalarinin yeri büyük boy tümülüslerde ortada, alçak tümülüslerde ise mezar soyguncularina karii alinan önlemle merkezden uzak yerlerde olurdu
Soylular için kentlerin diiinda görkemli yiima mezarlar yapilirken, genii halk kitleleri için gösteriisiz mezarlar kullanilmiitir Pazarli halki, ölülerini kalenin içindeki basit mezarlara, sirt üstü yatirarak gömmüilerdi Boiazköy halki ölülerini yakip, küllerini küpler içine koyarak gömmüilerdi Ayrica Boiazköy'de çocuk mezari olarak kullanilan bir vazo bulunmuitur
Bu Boiazköy ve Pazarli'daki ölü külleriyle iskeletlerin tümü geç Frig dönemine aittir ve sürekli kent içine gömülmüilerdir Ancak Ankara'da yakilmii ölülerin küpler içinde gömüldüiü kent diii mezarlar da bulunmuitur Bu Ankara'da bugünkü Hacibayram Camisi çevresindeki Frig kentinde yaiayan farkli halk siniflarinin varliiini gösterir
BÜYÜK TÜMÜLÜS
Gordion'daki büyük tümülüs, mezar odasinin çukur içinde deiil de zemin yüzeyinde yapilmii olmasiyla dikkat çeker Mezar odasi (iç boyutllari 5 15x6 20, yüksekliii 3 25m), kireç taiindan kaba bir duvarla çevrilmiitir Bu 53 metre boyundaki tümülüsün yapilii tekniiine gösterilen özen, tam mezarin Friglerin en güçlü döneminde yaiayan bir krala ait olduiunu düiündürmektedir Çeiitli iddialara göre mezar ya Midas'a ya da Midas'in babasi Gordias'a aittir
"Anadolu'nun piramitleri" denilen tümülüslerden biri olan Büyük Tümülüs'ün 53 metre altindaki mezar odasinin bozulmadan ortaya çikariliii 20 yüzyilin ikinci yarisinda ortaya konulan baiarili arkeolojik uygulamalardan biridir Kazi baikani Roudney S Young eski tümülüsün 250 metre çapinda ve 70-80 metre yüksekliiinde olabileceiini tespit etmiitir
GORDiON (YASSIHÖYÜK)
Frig Kralliii'nin baikenti Gordion'un kalintilari Ankara-Eskiiehir karayolu ve Sakarya ile Porsuk nehirlerinin birleitiii yerin yakininda Polatli'nin kuzeybatisinda bulunmaktadir Gordion'un geçmiii MÖ 8 yüzyil ortalarina kadar gider iehir en parlak dönemini MÖ 725 ve 675 yillari arasinda yaiamiitir Midas bu kentte oturmuitur Gordion, MÖ 7 yüzyil bailarinda Kimmer saldirisina uiramiitir iehir, Büyük iskender tarafindan baiimsizliiina kavuituruluncaya kadar 6 yy ortalarindan bailayarak Pers istilasi altinda kalmiitir Ayrica Büyük iskender çözenin Asya fatihi olacaiina inanilan gördüiümü Gordion'da kiliciyla kesmiitir (MÖ 334)
Kent Höyüiü:
350x500 metre ölçüsündeki yassi bir höyük durumundaki Frig kenti, Sakarya irmaiinin hemen doiusunda yer almaktadir Arkeologlar, anitsal bir kapi ile birlikte kral ailesine ait bir çok yapi ve evlere kent duvarlarina iliikin kalintilar ortaya çikarmiilardir Bunlarin tümü Frig kralliiina en parlak dönemine (MÖ 725-667) tarihlenmektedir
Kent Kapisi:
MÖ 8 yüzyilin sonunda yapilmiitir Yumuiak kireç taiindan 9 metre yükseklikteki kismi günümüze kadar korunmui anitsal bir yapidir Kente asil girii 9 metre geniiliiinde ve 23 metre uzunluiunda üstü açik bir koridorla sailaniyordu Kapinin iki yaninda yer alan kulelerin kente açilan birer kapisi vardir Tamami kazilan kuzey avlu depo olarak kullaniliyordu Güney avlusu ise Pers kapisinin büyük güney duvarinin korunmasi amaciyla kazilmadan birakilmiitir
Kent Merkezi:
Höyüiün orta kismi saraylara ayrilmiitir Kerpiçten bir duvar (B) dört yapiyi içeren sarayin birinci avlusunu kent kapisindan ayirmaktadir Daha kalin bir duvar (E1, E2, E3) iç avluyu kuzey, bati ve güney yönlerinden çevirmektedir Olasilikla bu duvarlar saray yapilarinin doiu yönünce de uzanmakta ve böylelikle onlari diiaridan tümüyle ayirmaktadir
Saraylar:
Birinci avludaki iki yapi birer megarondur Megaron 2, geometrik desenli bir mozaik ile döienmiitir Bu mozaik, bilinen en eski çakil taii mozaik örneiidir ve bugün bir kismi Gordion Müzesi'nde sergilenmektedir
Megaron 3:
Bu, günümüze kadar Gordion'da çikarilmiiken önemli yapidir iç avluda yer alan yap Frig akropolünün en büyük binasidir Yapi, iki sira ahiap direkle bir orta ve iki yan nefe ayrilmiitir Arkeologlara göre orta bölüm tek katli ve yüksek bir salondu Yan kisimlar ise iki katli ahiap galeriler ieklindeydi Megaron 3, MÖ 8 yüzyilin ikinci yarisinda inia edilmii en eski yapilardan biri olmalidir
Teras Yapisi:
Terasin bati kesiminde her biri 11x14 metre ölçülerinde yan yana siralanmii 8 adet megaron yer alir Her birinde ortada bir ocak ve yanlarda direklerle desteklenen ahiap galeriler bulunmaktadir Büyük olasilikla bunlar sarayin günlük iilerinin görüldüiü yapilardir Megaron 3'ün yanina yapilan bir merdivenle yeni oluiturulan terasa geçii sailanmiitir
PESSiNUS (BALLIHiSAR)
Pessinus ören yeri, Ankara-Eskiiehir karayolu üzerinde Sivrihisar yakinlarindaki Ballihisar'da bulunmaktadir Pessinus, tanrilarin anasi Kibele olarak anilan tanriçanin ünlü kutsal yerleimesiyle birlikte "Rahipler Devleti" ieklindeki antik bir Frig yerleimesiydi Ana Tanriça'nin iekilsiz taitan yapilmii kült heykelinin (Baitylas) gökten indiiine inaniliyordu
Kent, Bergamalilar'in egemenliii altinda kalmiiti, fakat Galatlar'in saldirisina raimen buradaki rahipler sinirli bir özgürlüie sahip olabilmiilerdi Kenti bei Frigyali ve bei de Galat rahiple birlikte bir bai rahip yönetmiiti MÖ 204 yilinda Roma senatosunun Pessinus'a elçiler gönderip Kibele'nin kült heykelini Roma'ya getirtmesi ve orada inia ettirilen bir tapinaia bu heykelin yerleitirilmesiyle kent çok büyük bir üne kavuitu MÖ 25 yilinda Augustus, Galatia eyaletini kurunca, Pessinus Romalilarin yönetimine geçmiitir
TAPINAK:
Yapi çok ilginç bir plana sahiptir Dar kenarlarinda alti, uzun kenarlarinda on bir sütun bulunan peristasis (antik tapinaiin etrafini çeviren sütun dizisine verilen ad) Hellen tapinaiinin deiiiik bir uygulamasini göstermektedir Yapiyla iliikisi olan ve bir theatron (Antik Yunan tiyatrosunda seyircilerin oturduiu kisma verilen ad) iilevi gören gösteriili bir basamak sirasi ortaya çikarilmiitir Bu nedenle Belçikali araitiricilar onu bir tiyatro-tapinak olarak tanimlamiilardir
Buna raimen Ekrem Akurgal söz konusu basamaklarin Kibele kültü ile ilgili olduiunu düiünmektedir Çünkü tapinaiin yeralti bölümü Aizonai Tapinaii'nda olduiu gibi buna iiaret etmektedir Mimari süslemelerine göre tapinak MS 1 yy'in ilk yarisinda yapilmiitir Açik bir alani üç yandan çeviren portiko (çatisi sütunlarla taiinan hol) kalintilari buranin bir agora olarak düzenlendiii görünümünü vermektedir Yapi, eski Anadolu kültürleriyle iliikili Hellen tapinaklari ieklinde batiya bakmaktadir
NEKROPOL:
Kentin nekropolünde yapilan kazilarda ön yüzleri kapi ieklinde olan Geç Roma mezarlarinin güzel örnekleri bulunmuitur Nekropol seramiiini inceleyen inci Bayburtoilu'na göre halen Ballihisar'daki yerel bir depoda korunan mezar tailari MS 3 ya da 4 yy'a tarihlenebilir Bunlarin içinde en önemlisi üzerinde bir aslan heykelinin yer aldiii steldir
Belçikali arkeologlar Pessinus'un sii vadisinde yapilmii genii ve olasilikla uzun bir kanali da ortaya çikarmiilardir Bu kanalin her iki yani basamaklidir ve söz konusu basamaklar yazin kanaldaki su düzeyi aiaii indiiinde vatandailara kolaylik sailiyordu Bundan baika kanalin kuzey ucundan Roma çaiinda varolan derenin suyunu düzenleyen kapatma sistemini de Belçikali arkeologlar bulmuilardir
|