Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....
RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SADED HARİCİ Konuşulan mevzudan dışarı çıkmak Hududdan dışarı çıkmak
SADEDİL f Kalb sâfi, derin mes'elelere aklı ermeyen insan Temiz kalbli olup, kolayca aldatılabilen kimse
SADEDİLÂNE f Saflıkla, bönlükle
SADEDİLÎ f Bönlük, saflık
SADEF Deniz böceklerinin kıymetli kabuğu ve onlardan yapılan şeyler * Sert, parlak ve şeffafa yakın madde İnci kabuğu
SADEFÇE f Küçük sadef
SADEF (SUDUF) Yüksek büyük dağ * Her yüksek nesne * Devenin her dört ayağı * Bir yöne ğilmek
SADEFE (C : Suduf-Esdâf) İnci kabuğu * Kulak içi
SADEGÎ f Sâdelik, süssüzlük, düzlük
SADEGÎ-İ İFADE İfade sadeliği
SADEGÎ-İ LİBAS Giyim sadeliği
SADELEVH Saf, bön
SADEMAT (Sadme C ) Vuruşlar, patlamalar * Ansızın başa gelen belâlar
SADERU (C : Sâderuyân) f Yüzünde tüy bitmemiş genç delikanlı
SADGUNE f Çeşitli Yüz türlü
SADH Horozun ötmesi
SADHA Şarabın iyisi Kendine nisbet olunan bir yerin adı
SADHEZAR f Yüzbin
SADHEZARÂN Yüzbinlerce
SADIH Kavi, sağlam, kuvvetli
SADIHA Teganni eden
SADIK(A) Doğru, hakikatli, sadakatlı, dürüst
SADIK-UL KAVL Doğru sözlü
SADIK-UL KELÂM Doğru söyleyen Doğru konuşan Sözü doğru
SADIK-UL VA'D Va'dinde duran, söz verdiği şeyi yerine getiren, ahdine sâdık olan Cenab-ı Hak
SADIKAN f Sâdıklar, sâdık dostlar
SADIKANE f Sâdık kimseye yakışır şekilde Sadakatle (  Hem o delil-i sâdık ve musaddak madem umum enbiyanın fevkinde binler mu'cizât ve neshedilmeyen bir şeriat ve umum cin ve inse şâmil bir davet sâhibi olduğundan elbette umum enbiyanın reisidir Öyle ise umum enbiyanın mu'cizatlarının sırrını ve ittifaklarını câmidir Demek bütün enbiyanın kuvvet-i icmaı ve mu'cizatlarının şehadeti, Onun sıdk ve hakkaniyetine bir nokta-i istinad teşkil eder M )
SADIKIYYET Sâdık oluş, sâdıklık
SADIR Sudur eden, çıkan, meydana gelen
SA'D-I TAFTAZANÎ (M 1322-1389) Horasan'da doğmuş büyük bir İlm-i Kelâm âlimidir En meşhur eseri, "Makasıd" adlı kelâm kitabıdır (Bak: Sa'deddin-i Taftazanî)
SA'DÎ (M 1193-1291) Şiraz'da doğmuş büyük bir İran şâiridir Gülistan ve Divan'ında bol bol temsilî hikâyeler kullanmıştır (Bak: Sa'di-i Şirazî) * Saadete, uğura mensub
SADİ' Sabah vakti * Koyun ve deve bölüğü * Yedi günlük oğlan
SA'Dİ-İ ŞİRAZÎ (Hicrî: 587-691) Şiraz'da doğdu 30 yıl ilme, 30 yıl seyahate, 30 yıl da inzivada ibadetle çalıştı En meşhur eserleri Bostan ve Gülistan adındaki ahlâkî ve imanî kitaplarıdır
SADİC Nakışı olmayan, nakışsız * Çıplak * Temiz, pak
SADİD Tıb: Yaradan akan sarı su İrin
SADİDEL Yaprağı katmerli olan gül
SADİG Zayıf
SADİH Erkek baykuş
SADİHA Bulutun kat kat olması
SADİK Çok sâdık, içten ve dıştan sadakatlı dost Doğru sözlü
SADİK-I AHMAK Ahmak dost
SADİK-I KADİM Eski dost
SADİN (C : Sedene) Kapıcı Perdedar * Kâbe hizmetçisi
SADİR Şaşan, hayrette kalan
SADİS(E) Altıncı (6 )
SADİS-AŞER Onaltı Onaltıncı
SADİSEN Altıncı olarak
SADK Akmak, seyelan
SADK Berk, sağlam, muhkem süngü
SADM Def'etmek, kovmak * Güç işe giriftar etmek
SADME Bir vuruş, çarpma, vurma, çatma * Birden bire patlama * Ansızın başa gelen musibet
SADPARE f Yüz parça Parça parça olmuş
SADR Her şeyin evveli ve başlangıcının en iyisi * Kalb, göğüs, ön * Meclisin önü ve en muteber yeri Reisin oturduğu yer * Rücu * Bir aruz kalıbı * Baş, reis, başkan * Oturulacak yerlerin en iyisi
SADR-I ÂLİ Vezirlerin veya vekillerin başkanı Sadrâzam
SADR-I AZAM Baş vezir, padişahın vekili, başvekil
SADR-I İSLÂM Baş vezir, padişahın vekili, başvekil
SADREYN Rumeli ve Anadolu kazaskerliği
SADRGÂH f Tam orta yer * En mühim yer
SADRÎ (Sadriye) Göğüsle ilgili, göğüse ait
SADRNİŞİN f Bir toplantıda baş sedirde oturan
SADSAL f Asır, yüzyıl
SADTU(Y) Çok katlı, yüz katmerli
SADUK Çok sâdık
SADUKAT Mehir Evlenirken erkeğin kadına vereceği para (Bak: Mehr)
SADY Taarruz eden kimse * Bedeni, endamı hoş olan * Dimağ Başın içini dolduran haşev * Ölü insan cesedi * Baykuş
SAET Doğumdan sonra koyunun rahminden çıkan madde
SAF (SÂFİ) Katışıksız, berrâk, temiz * Zeki olmayan, derin düşünmeyen, dikkatsiz
SAF (Bak: Saff)
SAF Tüylü ve yünlü hayvan
SAF' Sille vurmak, tokat atmak
SA'F Bir şarap cinsi
SAF Bir adam boyu yüksekliğindeki duvar
SAFA Gönül şenliği, eğlence * Duru olmak, itmi'nan ve meserret üzere olmak Temiz, sâfi olmak * Hava açık ve ayaz olmak * Mekke-i Mükerreme'de bir yerin ismi
SAFA-YI GÜLŞEN Gülşen safası Gül bahçesi eğlencesi
SAFA-YI SADR f Gönül şenliği, kalbin itmi'nan ve sevinç içerisinde olması, meserret üzere olmak
SAFA Yüzü beyaz olan düz taş
SAFA-BAHŞ f Eğlendiren, rahatlandıran, kederi def'eden, hatırı hoş eden
SAFA-CU (C : Safacuyân) f Rahat ve eğlence arıyan
SAFA-ENGİZ Safa koparan Neşe, sevinç yapan
SAFAHAT (Safha C ) Safhalar * İstiklâl Marşı şâiri Merhum Mehmed Akif'in manzum eserinin adı
SAFAİH (Safiha C ) Düz şeyler Levhalar
SAFAK Yeni kırba içine konulmuş su
SAFAK Kıllı derinin altında olan ince deri
SAF'AN (C : Safâıne) Sille vurulmuş kişi
SAFAPERVER f Safa veren İç açan, safalı
SAFARE Zurna
SAFAYAB f Safa bulmuş, huzur ve sükûna kavuşmuş
SAFBESTE Saf bağlamış, saf olmuş
SAFBESTE-İ HAREKET Harekete geçmek üzere saf bağlayıp hazır olan
SAFD Yağlamak * Sağlamlaştırmak, muhkem etmek
SAFDERUN f Safi, içi temiz, kolay aldanabilen
SAFDERUNAN (Safderun C ) f Kalbi temiz, içi saf olanlar
SAFDERUNANE f Kalbi safi olanlara ve kolay aldananlara yakışır surette
SAFDİL f Saf, ahmak, bön, kolay aldatılan kimse
SAFDİLÂNE f Bönlükle, saflıkla Safdillikle
SAFE (C : Savaf-Sâfât) Kanatlarını havada yayıp uçan kuş
SA'FE Çocuğun başında çıkan çıban * Kel
SAFED (C : Esfâd) Esirlerin eline ve ayağına bağlanan bağ *Atâ, bahşiş, hediye
SAFEN (C : Esfan) Haya derisi
SAFER (C : Esfâr) Boş ve hâli olmak * Arabi aylardan ikincisi * Karın içinde durabilen bir yılanın adı
SAFEVİLER DEVLETİ (1499-1737) Safeviler adında bir hanedana mensub olan Şah İsmail'in kurduğu bir devlettir İran'da kurulmuş olan bu devlet şii idi Osmanlılarla münasebetleri iyi değildi Çaldıran'da 1514'de Yavuz Sultan Selim tarafından büyük bir mağlubiyete uğratıldılar Nihayet 1737'de bir ayaklanma neticesinde Afganistan padişahı Nadir Şah tarafından ortadan kaldırıldılar
SAFF Bir sıra dizilmiş şey, bir şeyi sıra ile uzun uzadıya dizmek * Câmide cemâatın sırası
SAFF-I EVVEL İlk saf, birinci saf * İlk sahabeler * Bir hareket ve cereyanın ilk sahipleri
SAFF SURESİ Kur'an-ı Kerim'de 61 suredir İsa, Havariyyun Suresi de denir Medenîdir
SAFFAT (Saff C ) Saf olanlar, saf yapanlar
SAFFAT SURESİ Kur'an-ı Kerim'in 37 suresidir Mekkîdir
SAFFAT (C : Sıfâ-Esfâ-Sufâ) Düz kaygan taş
SAFF-BESTE f Saf bağlamış, saf olmuş
SAFF-DER (C : Saff-derân) f Düşman saflarını yaran yiğit
SAFF-DERÂNE f Yiğitçesine
SAFFEYN İki sıra * Muharebede karşılaşan iki taraf
SAFF-SAFF Dizi dizi Sıra sıra
SAFF-ŞİKAF f Düşman saflarını yararak bozan yiğit
SAFF-ZEN f Düşman saflarını vurup yaran yiğitler
|