Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....

Eski 09-10-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....



RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SAHABET Sâhib olma, sâhib çıkma * Sohbetinde bulunmuş olma * Yardım etme, koruma, arka olma
SAHABETKÂR f Koruyan, sahib çıkan, arka olan
SAHABİ (Bak: Sahâbe)
SAHABİYE Peygamberimiz Hz Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmı sağ iken görmüş olan ve mü'mine olarak vefat etmiş bulunan kadın müslüman (Bak: Ashab)
SAHAD Yakmak
SAHAFET Zayıflık, bozukluk * Hafiflik
SAHAİF (Sahife C) Sahifeler
SAHA-KÂR f Eli açık, cömert, sahi
SAHAM (Bir kimse) güneşte yanma
SAHANET Kızgınlık, sıcaklık
SAHARÎ (Sahrâ C) Sahrâlar Çöller
SAHARÎ Kaya cinsinden Kaya ile alâkalı
SAHARİ (Sahrâ C) Çöller, sahrâlar, kırlar
SAHAT (Sâha C) Sâhalar, meydanlar, açık yerler, alanlar
SAHAVET Cömertlik, el açıklığı, muhtaç olanlara çok ihsan etmek(İhsan ihsandır Eğer nev'e olsa; veya muhtaca ve fakire olsa, sahavet o vakit tam sahavettir Eğer, millet için olsa, yahut milleti tazammun eden bir ferde olsa güzeldir Şayet muhtaç olmayan şahsa olsa, şahsı tenbel eder, çingeneliğe alıştırır Elhâsıl, millet bâkidir, fert fâni Münazarât)
SAHAVETKÂR f Eli açık, cömert olan Herkese ihsan eden
SAHB (Sahab) Figan, seslerin birbirine karışması, gürültü, patırtı
SAHB (Sâhib C) Yakın dostlar Sâhipler
SAHB(ET) Şarabın kırmızı olması * Saç kılının kırmızıya yakın olması
SAHC Bağırsağın yaş olup cerahat vermesi * Kaşımak * Tırmalamak
SAHE İnce ve zayıf deve
SAHF Süngü demirinin keskin olması * Soymak * Yüzmek
SAHFE Zayıf akıllılık ve az fikirlilik
SAHFE Arka derisine yapışan yağ
SAHFE (C: Sıhâf) Küçük çanak
SAHH (Sıhhat den) Eskiden resmi yazılara konulan ve "doğrudur, yanlışsızdır" mânasına gelen bir işâretti
SAHH şiddetinden kulaklar tutulan çığlık * Sağlam bir şeyle vurmak * Cemetmek, toplamak
SAHHA Kulakları sağır eden şiddetli bağırış ve çığlık
SAHHAB Gürültücü, patırtıcı
SAHHAF (Sahf dan) Eski kitap alıp satan kimse
SAHHAKA Sevici kadın
SAHIB Yoldaş, yol arkadaşı *Gözcü (C: Sıhab-suhban) (Sahıb'in C: Sahb Sahb'ın C: Eshab-Eshab'ın C: (Esâhıb))
SAHIRE (C: Savahır) Topraktan yapılmış bir kap
SAHIT Dargın, kırgın
SAHİ (Sehv den) Hata işleyen
SAHİ Cömert, eli açık, herkese iyilik etmek isteyen
SÂHİB (Sohbet den) Sohbet edilen kimse * Bir şeyi koruyan ve ona mâlik olan * Bir iş yapmış olan * Bir vasfı olan
SÂHİB-İ ARZ Devleti temsil eden zât
SÂHİB-İ HÂNE Ev sâhibi Sahib-ül beyt
SÂHİB-İ HAYRÂT Câmi, yol, çeşme vs gibi hayırlı işler yapıp bırakmış kimse Hayrat sâhibi
SÂHİB-İ HURUC f İsyan edip ayaklanarak idareyi ele geçirmiş olan kimse * Büyük kahraman * Şarktan zuhuru beklenen mehdi
SÂHİB-İ İMTİYAZ İmtiyaz sahibi
SÂHİB-İ KEMÂL Kemal sahibi, olgun insan
SÂHİB-İ NUN (Sâhib-i Zünnun) Hz Yunus Peygamber'in (AS) bir nâmı
SÂHİB-İ TAHRİC (Bak: Tahric)
SÂHİB-ÜL BEYT Ev sâhibi
SÂHİB-ÜL HUT Peygamber Hazret-i Yunus'un (AS) bir nâmı (Bak: Yunus)
SÂHİB-ÜL YED Mal sahibi, malı elinde tutan kimse
SÂHİB-ÜS SEYF Kılınç sahibi Maddeten kuvvetli olup, maddi cihad ile vazifeli olan
SÂHİB-ÜT TÂC Tâc, sâhibi, İncil'de mezkur Hz Muhammed'in (ASM) ismi
SÂHİB-ÜZ ZAMAN Zamânın sahibi Zamânında İnd-i İlâhide en makbul insan Müceddid *Mehdi-i zaman
SÂHİBAT (Sâhibe C) Kadın sâhibler
SÂHİBE (Müe) Bir şeyin sahib ve mâliki olan kadın
SÂHİBE-İ CEMÂL Güzellik sahibi kadın Güzelliği olan kadın
SÂHİBE-İ HÂNE Ev sahibi kadın
SÂHİBET-ÜL BEYT Ev sâhibesi * Kadın ev sâhibi
SAHİB-FIRAŞ f Hasta Yatağa düşmüş
SAHİB-HURUC f Ayaklanmış, isyân etmiş, âsi Ayaklanıp isyân ederek idâreyi ele geçirmiş kimse
SAHİB-KEMAL f Olgun, kemal sahibi
SAHİB-KIRAN f Her zaman muvaffak olan ve üstünlük kazanan hükümdar
SAHİB-NAZAR f Görüşü, tecrübesi ve düşüncesi kuvvetli olan
SAHİBU BİL-CENB Arkadaş Refik
SAHİB-VÜCUD Sözü geçer, mevki sâhibi kimse
SAHİB-ZUHUR Baş kaldıran, isyan eden, ayaklanan Başa geçen
SAHİD Uyanık
SAHİF (Sahâfet den) Zayıf akıllı Az fikirli kimse * Gevşek dokunmuş Boş
SAHİFE Sayfa, kitap sayfası *Mc: Bir mâna ifade eden her hangi bir şeyin hâli
SAHİFE-İ HÂLİYE Boş sahife
SAHİH Fık: Rükünleri ve şartları tamam olan herhangi bir ibâdet ve muâmele * Hâlis, kusursuz, şüphesiz * Edb: Gerek söz bakımından ve gerek mânâca noksanları bulunmayan ifade * Gr: Kelimenin kök harfleri (Huruf-u asliye) : 1- Hemzeden; 2- İki aynı harf yanyana geldiği zaman, yalnız biri yazılıp üzeri şeddelenmekten; 3- Harf-i illet "vay-ye" ve bunlardan dönen "elif"den sâlim bulunursa kelime sahih olur
SAHİH-İ MÜSLİM (Bak: Kütüb-ü sitte-i hadisiyye)
SAHİHAN Doğru olarak, cidden, hakikaten, gerçekten
SAHİHAN Sahih-i Buhari ve Sahih-i Müslim'in birlikte adı
SAHİK Uzak * Müretteb olan söz * Hemen anlaşılmaz derece * Çok karışık ve anlaşılmaz söz
SAHİK Ezip döğen
SAHİL Deniz, göl veya akarsu kenarı Kıyı, yalı
SAHİL Kişneyen Kişneyici
SAHİL At kişnemesi
SAHİLHANE f Yalı evi
SAHİLNİŞİN f Sâhilde oturan
SAHİLRESİDE f Sâhile varmış, kıyıya ulaşmış

Alıntı Yaparak Cevapla