Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....

Eski 09-10-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....



RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SERİYY (C: Esriye-Seryân) Nefis * Kavi, kuvvetli * Reis * Küçük nehir, ırmak
SERİYY Çok, kesir
SERİYYE Düşman üzerine gönderilen süvari müfrezesi
SERKÂR f Müdür, iş başı, kâhya
SERKAT (Bak: Sirkat)
SERKÂTİB f Baş kâtib Hükümdarların başkâtibleri
SER-KERDE f Bir güruhun, bir takımın başı, reisi * Şaki, haydut
SERKEŞ f İnatçı, isyan eden Kafa tutan Asi
SERKEŞÂNE f İtaatsizlikle, dikbaşlılıkla, inatla
SERKEŞÎ f İtaatsizlik, inatçılık, serkeşlik, dikbaşlılık
SERKUB f Başa vuran, başa kakan * Başa vuracak şey
SERKUÇE f Sokak başı
SERKUY f Yol, sokak veya mahalle başı
SERLEVHA f Yazıda başlık
SERM Birinin dişlerini kırma
SERMA f Kış Soğuk
SERMA-DİDE f Çok üşümüş Donmuş
SERMAK Pazı otu
SERMAYE f Ana mal Esas para İlk elde mevcut olan para * Kazanılmış ilim * Hayat Ömür
SERMAYEDÂR f Sermâyesi olan
SERMED Dâimî, sürekli, ebedî, ezelî * Uzun gece
SERMEDEN Ebedî olarak
SERMEDÎ Daimî, ebedî, sürekli
SERMEDİYET Daimlik, süreklilik Sonsuzluk, ebedîlik * Rabbanîlik ve uluhiyyet
SERMELE Yemeği sakalına döküp ellerini bulaştıra bulaştıra yemek
SERMENZİL f Durak yeri
SERMEST f Başı dönmüş, kendinden geçmiş
SERMEST-İ VAHŞET Vahşilik İslâmiyet ve insaniyet dışı zevkle kendinden geçme hali
SERMESTÎ f Sarhoşluk
SERMEŞK f Talebenin öğrenmesi için yazılan örnek yazı
SERMETA Yaş balçık
SERMUHARRİR f Baş muharrir Baş yazar
SERNAME f Mektup, kitap vs nin başına yazılan yazı Önsöz
SERNİGÛN f Baş aşağı olmuş * Tersine dönmüş * Bahtsız
SERNÜVİŞT f Yazı başlığı * Başa yazılan, alın yazısı Kader, mukadderat
SERPAŞ f Gürz Çomak * Eskiden muhârebelerde giyilen demir başlık
SERPENÇE f Güçlü kuvvetli kimse
SERPUŞ f Başa giyilen başı örten külâh, takke, sarık
SERPUŞE f Başörtüsü
SERR Çocuğun göbeğini kesmek * Göbekte ağrı olmak * Şâdlık, neşeli ve sevinçli olma
SERRA Kolaylık, rahatlık, genişlik * Sevinçli oluş * Bolluk
SERRİŞTE f İp ucu Emâre, delil Vesile * Başa kakmak * Maksad
SERSAM f İnsana sersemlik veren bir hastalık * Sersem
SERSAR Çok sözlü, çok konuşan Herze ve hezeyan söyleyen * Büyük bir nehrin adı
SERSERE Bir kimse konuşurken söz katmak
SERSERİ f Ötede beride gezen, başı boş İşi gücü olmayıp boşta dolaşan, haylaz, derbeder, avare * Boş söz
SERSERİYÂNE f Serserice
SERŞAR f Ağzına kadar dolu Dökülecek derecede dolu * İleri giden, sınırı aşan
SERŞİKESTE f Ucu kırılmış olan Başı kırık
SERT Aşağı getirmek * YutmakSERT $ : Çiriş mâaunu
SERTAB f İnatçı, muannid
SERTAC f Baş tacı olan Çok sevilen Hürmet edilen En ileri
SERTAK f Evin üstünde bulunan etrafı açık oda veya daire
SERTAPA f Baştan ayağa Baştan aşağı
SERTASER (Serteser) f Baştan başa, bütün, hep
SERTEM Uzun, tavil * Yumuşak sözlü kişi * Hışmını ve gadabını süratle yenen kimse
SERTİYE Zayıf vücutlu, ahmak adam
SERTİZ f Baştarafı sivri olan, ucu sivri, keskin
SERU f Boynuz * şarap kadehi
SERUPA(Y) f Tas: Dervişin, tarikat ve mevlevihâne ile bağını kesmek
SERÜVEN Başa gelen, heyecan verici hâdise Sergüzeşt, macera
SERV Mal artırmak * Suyun çok olması
SERV f Selvi, servi * Cömertlik, mürüvvet
SERV-İ HİRÂMÂN Nazlı sallanan selvi
SERV-İ NÂZ Dalları yana sarkan selvi
SERVA f Masal * Söz
SERVAKT f Kimse bulunmayan boş oda veya daire * Yalnız görüşülecek yer
SERVAN Malı çok olan kimse
SERV-ENDAM f Selvi boylu Uzun ve biçimli boylu olan kimse
SERVER f Reis Baş Seyyid
SERVERAN (Server C) f Başlar, başkanlar, serverler, reisler, ulu kimseler
SERVERÎ f Başlık, başkanlık, serverlik, reislik Ululuk
SERVET f Mal, mülk, zenginlik
SERVET-İ AKL Akıllılık Akıl zenginliği
SERVET-İ FÜNUN Fenlerin (ilimlerin) zenginliği mânasına gelen bu tabirde, 1891-1900 tarihleri arasında çıkmış olan bir mecmua ve bu mecmua etrafında toplanmış olan kimselerin 1895'den 1901'e kadar meydana getirmiş oldukları Edebiyat-ı Cedide denilen edebî çığıra verilen addır
SERVET-İ İLMİYE Bilgililik, âlimlik, ilim zenginliği
SERY Davarı iyi gütmek * Yıldırımın parlayıp çakması * Kurt, eşine çıkmak * Hiddetlenmek, kızmak
SERYE (SERYÂ) Yaş yer
SERZAKİR f Başta gelen zâkir, zikredenlerin başı (Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dan kinâye olur)
SERZEDE f Baş göstermiş, uç vermiş, çıkmış
SERZEMİN f Başını yere koyarak
SERZENİŞ f Takaza, tekdir Başa kakma, çıkışma, azarlama
SE'SE' Defetmek, kovmak
SE'SEE Suya kandırmak
SE'SEM Kara abnus ağacı
SE'T Boğmak
SETA' Boyunun uzun olması
SETA Hamakat, ahmaklık
SETAİR (Sitâre C) Örtünülecek veya perdelenecek şeyler
SETAT Sakalın hafif olması
SETE' Bezin hatâsı
SE'TE (C: Set) Kara balçık
SETEH (C: Estâh) Oturak yeri
SETEL Her nesnenin kötüsü, yaramazı
SET'ET Böy denilen zehirli böcek
SETH Bir kimsenin arkasına vurmak
SETİH Arkası üstüne yatmış * Dağarcık * Büyük tulum
SETİR Örtülmüş, kapalı Mestur
SETİRE Parmak otu
SETL Birbiri ardınca bir bir çıkmak
SETL (C: Estâl) Pınarlarda su içmeye mahsus susak * Hamam tası * Bakıcıların hayvanlara su verdikleri kap
SETR (Setir) Örtme, kapama, gizleme
SETR-İ AVRET Başkalarına gösterilmesi haram olan yerleri örtmek Şer'an örtülmesi lâzım gelen yerlerini örtmek (Bak: Avret-Tesettür)
SETR-İ GAYB Gizlilik perdesi(Demek, sefihâne lezzette sen hayvanlara yetişemezsin Binler derece aşağı düşersin! Çünkü hayvana nisbeten gaybî olan şeyleri senin aklın görüyor, elemini alıyor Setr-i gaybda bulunan istirahat-i tâmmeden bilkülliye mahrumsun Hem senin medar-ı fahrin olan uhuvvet ve hürmet ve hamiyet gibi güzel hasletlerin, incecik bir zamana, büyük bir sahradan bir parmak kadar yere inhisar ve hadsiz zamanda yalnız hazır saate mahsus olduğundan, sun'î ve muvakkat ve sahtekâr ve asılsız ve gayet cüz'î olup, senin insaniyetin ve kemâlâtın o nisbette küçülür, hiçe inerFakat iman ehlinin uhuvveti ve hürmeti ve muhabbeti ve hamiyeti, iman cihetiyle mevcut bulunan mazi ve müstakbeli ihata ettiğinden, insaniyeti ve kemalâtı o nisbette teâli eder RN)
SETR-İ HÜSN Güzelliği örtüp gizleme
SETR-İ UYUB Ayıpları örtmek, kusurları ifşa etmemek
SETR Hat * Saf * Yazmak
SETRE Yarı resmi ceket * Düz yakalı ilikli çuha elbise
SETTAR(E) Örten, kapayan gizleyen En çok gizleyen ve örten
SETTAR-ÜL UYUB Ayıpları, kusurları örten Kusurları göstermeyen, günahları bağışlayan Allah (CC)
SETTUKA İki tarafı gümüş ve içi bakır olan akça
SETV(E) (C: Setavât) Hamle etmek * Kahretmek * Hiddetlenmek, kızmak, gadap etmek
SEV' Akmak
SE'V Niyet * Vatan * Çekişme, kavga, niza
SEVA Beraber olma Beraberlik Denk, müsavi
SEVA Mukim olmak, ikamet etmek, oturmak * Zayıf olmak
SEVAB Hayır Hayırlı iş Allah (CC) tarafından mükâfatlandırılacak doğruluk ve iyilik karşılığı Allah'ın (CC) rızasını kazanmağa mahsus iyi amel
SEVABIK (Sâbıka C) Geçmiş şeyler Geçmiş haller Geçmişte işlenmiş suç ve kabahatlar
SEVABİT (Sâbite C) Merkezlerinden ayrılmaz görünen yıldızlar * Sâbit olanlar, sâbitler
SEVAD Karaltı Uzakta karaltı halinde görülen kalabalık * Ekseri insanlar * Şehir Kasaba Karye Köy * Karartı Yazı karalama
SEVAD-ÜL AYN Göz bebeği
SEVAD-I A'ZAM Büyük şehir * Mekke-i Mükerreme * İnsanların ekseriyeti(Maişetçe neden bu kadar muktesit yaşıyorsun? diyenlere cevaben: Ben sevad-ı azama tâbi olmak isterim, sevad-ı azam ise; bu kadar tedarik edebilir Ben ekalliyet-i müsrifeye tâbi olmak istemem, demişlerdir) (Tarihçe-i Hayat)
SEVAD-I MÜSLİMÎN İslâm cemaatı
SEVAD-ÜL KALB Kalbin ortasında var olduğu farzedilen kara leke (Bak: Süveyda-ül kalb)
SEVAFİL (Sâfil C) Alçaklar (İnsan ve yer hakkında kullanılır)
SEVAHİL (Sahil C) Sahiller, yalılar Deniz veya ırmak kenarları
SEVAÎ İpek kumaş
SEVAİD (Sâid C) Dirsekten bileğe kadar olan kısımlar
SEVAİM (Sâime C) Otlak hayvanları Çayıra başı boş salınan hayvanlar * Zekâtı icab eden koyun, keçi, sığır, deve gibi çift tırnaklı hayvanlar
SEVAİYE Yaramaz olmak * Kederli ve gamkin olmak
SEVAKIB (Sâkibe C) Parlak yıldızlar
SEVAKIT (Sâkıta C) Düşükler, düşmüşler
SEVAKÎ (Sakıye C) Su yerleri, sâkiyeler
SEVAKİN (Sâkin C) Bir yerde oturanlar, sakin olanlar
SEVALİF (Sâlif ve Sâlife C) Geçmişler Geçmiş insanlar
SEVAM Yabanda otlayıp gezen hayvan * (Sâmme C) Zehirli hayvanlar
SEVANİ (Saniye C) Saniyeler * İkinci derecede şeyler
SEVANİH (Sâniha C) İçe doğan fikirler
SEVATI' (Sâtı C) Belli ve yüksek olan şeyler
SEVATİR (Sâtur C) Büyük bıçaklar, satırlar
SEVAZİC (Sâzec C) Sâde ve basit şeyler
SEVB (C: Siyâb-Esvâb-Esvüb) Elbise Giyilecek eşya Kaftan Bez (Bunların sahibine "sevvab" derler) * Rücu' manasına mastar
SEVDA f Fazla sevgi sebebiyle meydana gelen bir çeşit hastalık Aşk * Hırs Tama * Heves, istek *Siyah * Balgamdan, kandan ve safradan başka vücuddan çıkan bir nevi ifrazat * Gam Keder, Sıkıntı
SEVDA-İ MENFAAT Menfaat hevesi
SEVDA-ÜL KALB Kalbdeki siyah nokta (Bak: Süveyda)
SEVDAFEZA f Sevda artıran
SEVDAGER (C: Sevdagerân) f Sevdalı, âşık Meftun
SEVDAGERÎ f Âşıklık, sevdalılık
SEVDAKÂR f Sevdalı Âşık
SEVDAPEREST f İfrat derecede düşkün, tutkun * Tamahkâr
SEVDAVÎ Kuruntulu, meraklı * Sevda ile âlâkalı
SEVDAZEDE f Âşık, meftun, sevdalı
SEVDE Karalık, siyahlık
SEVDED Ulu olmak
SEV'E Kabiha ve fâhişe hasleti * Ut yeri
SEVEBAN Hastalığın iyileşmesi
SEVEL Koyunlarda olan bir hastalıktır Hasta koyun sürüye uymaz, otlak yerinde döner durur
SEVERAN Tozun, dumanın kalkması
SEVF Koklamak
SEVG Aşağı batmak Suyun boğaza girmesi * Kolay, âsan ve yumuşak olmak
SEVGEND f Yemin, kasem, and
SEVH Batmak
SEVHAK Uzun
SEVİK (C: Esvika-Sevik) Kavut adı verilen kavrulmuş un Kavut satıcısına "sevvâk" denir
SEVİLE İnsan topluluğu
SEVİM Sevme * Câzibe
SEVİŞ Misafire yemek ve azık vermek
SEVİT Karışmış, muhtelit
SEVİYY Bir, beraber * Düz, doğru
SEVİYYE Müsavilik, birlik, beraberlik * Düzlük, doğruluk
SEVİYYE (C: Sevâyât) Koyun yatağı
SEVİYYEN Müsavi olarak Bir düziye Eşit olarak
SEVİYYET Eşitlik, müsavilik, denklik
SEVK Önüne katıp sürmek, ileri sürmek Yollamak, göndermek * Neticeye bağlamak
SEVK-İ TABİÎ Hayvan veya insanların düşünmeksizin Cenab-ı Hakk'ın sevki ile olan hikmete uygun hareketi Sevk-i kaderî, ilham veya sevk-i İlâhî demek daha doğrudur
SEVK-ÜL CEYŞ Askerî birliklerin lüzumlu yere sevkini ve geri çekilme işini idare etme
SEVK Misvak yapmak
SEVKİYAT Asker gönderme ve eşyasını te'min ve sevketme işleri
SEVL Karnı göbeğinden aşağıya sarkmak
SEVL Bal arısı
SEVLA' (C: Süvül) Karnı sarkık kadın (Müz: Esvel)
SEVLA' Sürüye uymayıp otlakta dönüp duran hasta veya delirmiş koyun (Müz: Esvel)
SEVLEB (C: Sevâlib) Tilki
SEVM Satılık bir şeye kıymet takdir etme, paha biçme * Su-i kasd Zulüm ve minnete giriftar etmek Derde sokmak * Dağlamak * Başına buyruk olup istediği yere gitmek * Kuş havada dolaşmak * Satışa arzetmek * Satın almak istemek * Fâide yetiştirmek * Davarın yabanda gezip otlaması * İstemek, talep etmek

Alıntı Yaparak Cevapla