Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (S Harfi)-Osmanlıca Sözlük (S Harfi)İle İlgili Kelimeler....
RE: Osmanlıca Sözlük (S Harfi) SURETPEREST f Görünüşe, surete çok kıymet veren Esasa kıymet vermeyen * Resimleri çok seven ve meftun olan (Bak: Sanem-perest)
SURET-PERESTLİK Bir şeyin dış görünüşüne ve tertibine önem verip, ruhuna ve mânasına kıymet vermemek * Resimlere meftuniyet (Bak: Sanem-perest)(Sanem-perestliği şiddetle Kur'an men'ettiği gibi, sanem-perestliğin bir nevi taklidi olan suretperestliği de men'eder Medeniyyet ise, suretleri kendi mahasininden sayıp Kur'ana muâraza etmek istemiş Halbuki: Gölgeli gölgesiz suretler, ya bir zulm-ü mütehaccir veya bir riya-yı mütecessid veya bir heves-i mütecessimdir ki, beşeri zulme ve riyaya ve hevâya, hevesi kamçılayıp teşvik eder  S )
SURETPEZİR f Meydana çıkan, hâsıl olan, şekillenen
SURETYÂB f şekil bulan, suretlenen, meydana gelen
SURÎ Surete ait, görünüşe ait ve müteallik Hakiki, ciddi ve samimi olmayan Zâhirî
SUR-NA(Y) f Zurna
SUR-NAÎ f Zurnacı
SUR-NAME (Suriye) f Edb: Düğün, ziyafet, şenlik gibi halleri tasvir için yazılan yazılar
SURNA-PA f Zürafa
SURRAD Yağmuru olmayan ince bulut
SURRE (C : Surer) Para kesesi, para çıkını * Hac zamanında İslâm Devletinin pâdişahı tarafından fakir ve muhtaçlara dağıtılması için Mekke ve Medineye her yıl gönderilen para ve sâir şeyler
SURSUR Büyük kuvvetli deve
SURUD Soğuk yer
SURUF (Sarf C ) Dilbilgisi kitapları, gramerler
SURUH (Sarh C ) Köşkler, yüksek binalar
SU'RUR Ağaç sakızı parçası
SUS Huy, tabiat, tıynet * Buğday ve arpa biti Hububata düşen kurt Güve * Miyan kökü
SUS Yemeği yalnız başına yiyen kötü insan
SUSEN f Susam
SUSMAR f Kertenkele denen küçük bir hayvan Keler
SUT (C : Suvâ-Esvâ) Yolda ve sahrada işaret için dikilen taş
SUTU' Yükselme, yukarı çıkma * Belli olma (Toz, koku v b) yayılma
SUTUR (Satır C ) Satırlar, yazı dizileri
SUTUR-U HÂDİSAT Hâdiselerin satırları Mânidar hâdiseler
SUTUR-U KÂİNAT Âlemdeki mânalar, kâinat satırları
SUTUR-ÜL GAYB Bizce bilinmeyen işler ve hâdiseler, mânalar
SUUBET Zorluk, güçlük
SUUD Yükselmek Yukarı çıkmak Derece artmak
SUUD Mübarek * Mübarek sayılan yıldızlar
SUUDE İyi addetmek Mübarek saymak
SUUR (Sivâr C ) Bilezikler
SUUT Enfiye
SUVA' Sa' denilen ve ahkâm-ı İslâmiyede muteber olan ölçek * Su içmek için kullanılan taş Maşraba
SUVAB (C : Su'bân) Bit sirkesi
SUVAN (SIVÂN) (C : Esvine) Kaftan ve giyecek eşya koyup saklanılan yer veya kap
SUVAR (Bak: Süvar)
SUVER Boynuz * (Suret C ) Suretler
SUVEYDA (Bak: Süveyda)
SUVVAM (Sâim C ) Oruç tutanlar
SUY f Cihet, yön, taraf
SUY Kurumak
SUYUF (Sayf C ) Yaz mevsimleri
SUZ f (Suhten: Yanmak mastarından) "Yakan, yakıcı, yanmak, tutuşmak" mânâlarına gelerek mürekkeb kelimeler yapar
SUZ f Yanma, tutuşma Ateş Sıcaklık
SUZ-İ CİĞER Ciğerin yanması Ciğer yanıklığı
SUZAN f Yakan, yakıcı Ateşli
SUZEN f İğne
SUZENDE f Yakan Yakıcı
SUZENGER f İğne yapan, iğneci
SUZER (C : Suzerât) Necis, pis, murdar
SUZÎ f Yanma ile, tutuşma ile ilgili
SUZİŞ f Yakma Yanma * Dokunma, te'sir etme, etki yapma * Büyük acı Yürek yanması
SUZİŞ-İ NİHAN İçin için yanma Gizli yanma
SÜAC Koyun avazı, koyun sesi
SÜAL Öksürük
SÜAL Bir kabile ismi
SÜAR Ateşin harareti * Çok acıkmak
SÜ'B Akıl geri gelmek * Gittikten sonra yine eski yerine dönmek, mekânına gelmek
SÜB' Yedide bir
SÜBAÎ Yedi harfli, yedili
SÜ'BAN (Bak: Su'ban)
SÜBAT Dalgınlık * Uzun dinlenme * İstirahat zamanı * Uzun uyku şeklinde olan baygınlık Koma * Dehir, zaman
SÜBAT (Sübe C ) Cemaatler, bölükler
SÜBATA Süprüntülük, virâne
SÜBBUH Tesbih edilen (Allah C C )
SÜBBET İnsanın oturak yeri
SÜBE On kişiden fazla olan erkek cemaatı * Havuzun ortası
SÜBHA Uyku, nevm * Fâriğ olmak, vazgeçmek, çekilmek İşi bitirmek
SÜBHA Çekilen tesbih, tesbih tânesi * Duâ ve nâfile namaz
SÜBHAKEŞ f Tesbih çeken
SÜBHAN Allah (C C )
SÜBHANALLAH Cenab-ı Hakk'ın mahlukatı ve eserleri karşısında duyulan hayret ve taaccübü ifade etmek için söylenir Cenab-ı Hakkın zâtında, sıfâtında ve ef'alinde bütün kusurlardan münezzehiyetini ifade eder (Sübhanallah ve Elhamdülillah cümleleri Cenab-ı Hakk'ı Celal ve Cemal sıfatlarıyla zımnen tavsif ediyorlar Celal sıfatını tazammun eden Sübhanallah, abdin ve mahlukun Allah'dan baid olduklarına nazırdır Cemal sıfatını içine alan Elhamdülillah, Cenab-ı Hakk'ın rahmetiyle abde ve mahlukata karib olduğuna işarettir Meselâ: Biri kurb, diğeri bu'd olmak üzere bize nâzır şemsin iki ciheti vardır Kurb cihetiyle hararet ve ziyayı veriyor Bu'd cihetiyle, insanların mazarratlarından tâhir ve sâfi kalıyor Bu itibarla insan, şemse karşı yalnız kabil olabilir, fâil ve müessir olamaz Kezâlik, bilâteşbih, Cenab-ı Hak rahmetiyle bize karib olduğu cihetle Ona hamdediyoruz Biz Ondan uzak olduğumuz cihetle Onu tesbih ediyoruz Binâenaleyh, rahmetiyle kurbüne bakarken hamdet Ondan baid olduğuna bakarken tesbih et Fakat her iki makamı karıştırma Ve her iki nazarı birleştirme ki, hak ve istikamet mültebis olmasın Lâkin iltibas ve mezc olmadığı takdirde her iki makamı ve her iki nazarı hem tebdil, hem cem' edebilirsin Evet, Sübhanallâhi ve bihamdihi her iki makamı cem'eden bir cümledir M N )(Cenab-ı Hakkı şerikten, kusurdan, noksâniyetten, zulümden, acizden, merhametsizlikten, ihtiyaçtan ve aldatmaktan ve kemal ve cemal ve celaline muhalif olan bütün kusurattan takdis ve tenzih etmek mânası ile saadet-i ebediyeyi ve celal ve cemal ve kemal ve saltanatının haşmetine medar olan dar-ı âhireti ve ondaki cenneti ihtar edip delâlet ve işaret eder Ş ) (Bak: Bakiyat-ı sâlihat)
SÜBHANÎ (SÜBHANİYE) Allah (C C ) ile alâkalı İlâhî Allah'a mahsus, Onun eserlerine âit ve müteallik Allah'ın Sübhan sıfatına âid
SÜBJEKTİF Fr Bilen akıl ile alâkalı * Eşyanın hakikatına değil de ferdin düşünce ve duygularına dayanan Şahsî görüşe göre olan İndî, nefsî olan
SÜBJEKTİVİZM Fr Fls: Akıldan başka realite kabul etmeyen, yanlış bir nazariye
SÜBRUT (C : Sebâriyet) Az * Otsuz ve susuz yer * Fakir adam
SÜBT Ayıp
SÜBT Hatmi gibi bir otun adı
SÜBÜHA (C : Sübühât) Nur * Azamet, büyüklük
SÜBUR Helâk, helâket Mahvolmak * Men olmak, kovulup sürülmek
SÜBUT Sâbit, berkarar ve pâyidar olup durmak Oynak ve müteharrik olmamak Kat'i olarak meydana çıkmak Sâbit oluş
SÜBUT (Sebt C ) Cumartesiler Cumartesi günleri
SÜBUTÎ Varlığı kat'iyyen isbat edilene ait Müsbet, isbatlı olan (Bak: İman-ı bil-âhiret)
SÜBÜL (Sebil C ) Yollar, caddeler
SÜCCAD (Sâcid C ) Secde edenler
SÜCCED (Sâcid C ) Secde edenler Secde edip yere kapananlar
SÜCFE Geceden bir saat
SÜCLE Karnın geniş ve büyük olması Şişmanlık
SÜCRE Derenin orta geniş yeri
SÜCRE (C : Sücür) Yağmur suyundan biriken su
|