Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (R Harfi)-Osmanlıca Sözlük (R Harfi)İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (R Harfi)-Osmanlıca Sözlük (R Harfi)İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (R Harfi) REFREF Kuşu çok olan çimenlik, kır * Mânevi bir binek * Dalları salkım salkım olan ağaç * Kenar saçağı * Yeşil elbise * İnce yumuşak kumaş * Döşek * Cennet
REFREFE Kuşun kanatlarını oynatıp açması
REFS Edeb hârici söz söyleme * Kadınlara lâf atma
REFS Ayakla vurmak
REFSE Tokuşmak
REFŞ Küçük kazma * Çapa * Büyük kulaklık * Kulağı büyük olma
REFT f Gitmek, yürümek * "Gitti" mânasında fiildir
REFT Bir şeyi ufalıgirsin bir tarafına !!! kırıntı hâline getirme Bir şeyi ufalama
REFTAR f Gidiş, salınarak yürüyüş
REFTE f Gitmiş
REFTEN f Gitmek
REFTE REFTE f Git gide, azar azar
REFUŞE f Lâtife, şaka * Suç, günah
REFV Sabretmek * Korkudan emin etmek * Islah etmek, düzeltmek
REFZ Terketmek
REG f Damar
REG-İ CÂN Can damarı, şah damarı
REGABE Yumuşak arazi
REGAD Varlık, genişlik
REGAİB (Ragibe C) Çok istenilecek şeyler Hediye, atiyye Çok rağbet olunan şeyler Bol bol ihsan etmek
REGAİB GECESİ Receb ayının ilk perşembe gününün akşamı (Cuma gecesi)
REGAMİ Çekirge çokluğu
REH f Yol, kaide, tarz, usul (Bak: Râh)
REH-İ NAREFTE Gidilmemiş yol
REHA f Kurtuluş, kurtulma Halâs * Urfa şehrinin eski ismi (Bak: Rüha)
REHA' Geniş yer
REHA' Geçim bolluğu * Genişlik, gevşeklik, pörsüklük, yumuşaklık
REHABE (RİHÂBE) Göğüs üzerinde olan yumuşak kemik
REHABİN(E) (Ruhban C) Râhibler Ruhbanlar
REHAFE İncelik
REHAFEŞAN f Kurtarıcı
REHAH Yumuşak * Geniş
REHAİN (Rehine C) Rehineler Garanti olarak elde tutulanlar
REHAK Gaşyetmek, sarıp bürünmek Bir adamın arkasından yaklaşıp çatmak * Haramlara ve menhiyata dalıp, hep onunla uğraşmak (ET)
REHAKÂR (C: Rehakâran) f Kurtarıcı
REHAMET Sözün, sesin yavaş, ince ve tatlı olması
REHAN (RİHÂN) Bahadırlık, kahramanlık * Denemek, tecrübe etmek * At yarıştırmak, müsabaka
REHASET Tazelik, yumuşaklık, incelik * Ucuzluk * Bir işi gevşek tutma
REH-AVERDE f Yolcunun getirdiği hediye
REHAVET Tembellik, gevşeklik, pörsüklük, ihmalkârlık
REHAVÎ f Urfa'lı
REHAYAB f Kurtulan * Yolcu olan
REHAYAFTE f Kurtulmuş
REHAYÎ f Kurtulma, halâs, necat
REHB Korku Havf
REHBANİYYET Râhiblik Papazlık
REHBELE Yelmek
REHBER f Yol gösteren, kılavuz (Bak: Mürşid)(Hem Rabb-ül-Âlemîn, meyve-i âlem olan insana âlemi içine alacak bir vüs'at-ı istidat verdiğinden ve bir ubudiyet-i külliyeye müheyya ettiğinden ve hissiyatça kesrete ve dünyaya mübtelâ olduğundan; bir rehber vasıtasiyle yüzlerini kesretten vahdete, fâniden bâkiye çevirmek istemesine mukabil; en âzami bir derecede, en eblâğ bir surette, Kur'an vasıtasiyle en ahsen bir tarzda rehberlik eden ve risaletin vazifesini en ekmel bir tarzda ifa eden yine bilbedahe O Zâttır S)
REHBERÎ Kılavuzluk, rehberlik
REHBET Fazla korku, yılmak, çekinmek
REHBETEN Korkup çekinerek, çekingenlikle
REHC Toz, gubar * Fitne
REHD Bastırarak ezme
REHDEN (C: Rahâdin) Serçeden büyük bir kuş
REHEB Korkmak, yılmak Çekinmek * Korku, havf
REHEBUT Çok korkmak
REHEC Toz
REHF Keskinleştirmek, bilemek
REH-GÜZER (Reh-güzâr) : f Geçilen yol Yol üstü Geçit
REHHAS Kârgir bina yapan
REHİDE f Sıkıntı ve dertten kaçmış olan
REHİN (Rehn-Rehine) Bir şeyin yerine teminat olarak tutulmuş olan şey, rehin edilmiş * Mevkuf ve mahpus kılmak
REHK Aradan yetişip yaklaşma * Yürüme * şaşa kalma, taaccüb etme, hayrette kalma * Kötü şeylere düşkünlük
REHKET Güçsüzlük, kuvvetsizlik, zayıflık
REHL Sülpük olmak Kendini salıvermek * Acı çekmek, muztarib olmak * Çok uyumaktan yüzü şişip uyuşuk olmak
REHLET şişkinlik, şişme
REHMET Yağmur, rahmet
REHN Sâbit ve dâim olmak *Devamlı oluş * Hapsetmek
REHNEVERD f Yola çıkan Yolcu
REHNÜMA f Yol gösteren Kılavuz
REHNÜMUN Rehberler, yol göstericiler
REHNÜMUNÎ f Kılavuzluk, rehberlik
REHPEYMA f Yol ölçen
REHPEYMAYÎ f Yolculuk
REHREHE Parlamak
REHREV f Yolcu Yola giden
REHS Bir şeyi ayakla çiğniyerek ezme
REHS Kârgir bina yapmak * Bir nesneyi çok sıkmak
REHŞ Asmacık
REHT (C: Erhüt-Erhât-Erâhit) Cemaat, kalabalık * Kavim, kabile * Ondan az olan adamlar * Göbekle diz arası miktarı deri (Hayızlı avretler giyerler)
REHV(E) (C: Rahâ) Yüksek mekân, yüksek yer * Alçak, çukur yer, (içinde su toplanır) * Mahalle içinde, yağmur suyu ve çeşme suyu akan ark * Üveyik kuşu * Arası açılmış ve ayrılmış
REHVAC Kebabı iyi pişirmek
REHVECE Sür'atle gitmek
REHYAB f Yolunu bulabilen, girebilen

Alıntı Yaparak Cevapla