Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (P Harfi)-Osmanlıca Sözlük (P Harfi)İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (P Harfi)-Osmanlıca Sözlük (P Harfi)İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (P Harfi) PERHİZ f Sakınmak, çekinmek * Vücuda zararlı ve tıbben muzır; ve dinen, zevk veren şeylerden sakınmak * Hastalıkta bazı yiyecek ve içeceklerden sakınmak
PERHİZKÂR Perhiz eden, nefsini tutan Zararlı şeylerden, günahlardan sakınan
PERHUN f Pergelle çizilmiş çember, dâire, halka
PERHÜDE f Saçmasapan söz, hezeyan * Ateşten dolayı sararmış eşyâ
PERİ f Cisimleri çok lâtif ve görünmez olan hoş mahluk * İnsana muhabbet eden, muvahhid ve müslim lâtif mahluk *Mc: Güzel insan Güzel kimse
PERİ-İ MELÂHAT Güzellik perisi
PERİ-ÇİHRE f Peri yüzlü, güzel yüzlü
PERİDE f Uçmuş *Solmuş, soluk
PERİDERENG f Rengi uçmuş, solmuş
PERİ PEYKER Peri yüzlü güzel
PERİR f Evvelki gün
PERİ-RU f Peri gibi güzel yüzlü
PERİŞAN f Dağınık, karışık * Bozuk, tertibsiz, düzensiz * Kederli, hüzünlü, kaygılı
PERİŞANHÂTIR f Dalgın, düşünceli
PERİŞANÎ f Perişanlık, dağınıklık * Düzensizlik, bozgunluk * Yoksulluk, fakirlik
PERİZ f Haykırma, bağırma Feryâd * Su kenarlarında yetişen yeşil saz, ot
PERİZE f Ateşte pişirilen ekmek * Kırmızı altun
PERMER f Ümid etme, umma, bekleme İntizar
PERMUN f Süs, bezek
PERNİH f İnce düz taş
PERNİYAN f Nakışlı atlas İpekten dokunmuş, bir cins işlemeli kumaş
PERNUN f İnce ve zarif dokunmuş ipek kumaş
PERRAN f Uçan, uçucu
PERSONEL Fr Şahsa dâir Şahsî * Bir işte çalışanların hepsi
PERTAB f Atılma, sıçrama * Hız almak için geriden koşarak atılma * Uzağa düşen ok veya başka bir şey
PERTEV (Pertav) f Ziya, ışık * Atılma, sıçrama, hız
PERTEV-İ MİHR Güneş ışığı Güneşin parlaklığı
PERTEV-FEŞAN Işık saçan, ziya saçan
PERTEV-ENDÂZ Işıklandıran, ziyâ veren, nurlandıran
PERTEV-SUZ Yakan ışık Güneşe karşı tutulduğu zaman, ışıkları bir noktaya toplayan ve bu suretle ışığın değdiği yeri yakan mercek
PERUŞ f Küçük çıban, sivilce
PERVA f Korku, çekinmek * Alâka, ilgi, bağ * Takat * Durup dinlenmek * Bilmek * Vesvese * Kayd * Iztırab * Terk, feragat * Hayran, şaşmış * Meyl, teveccüh, iltifat, kayırmak * Gussalanmak (LR)
PERVANE f Fırıldak çark * Geceleri ışığın etrafında dönen küçük kelebek * Haberci, kılavuz
PERVANEGÂN (Pervane C) Gece kelebekleri
PERVANEK f Karakulak adı verilen bir hayvan * Ask: Öncü, pişdâr
PERVAR f Besili, beslenmiş
PERVAS f El ile dokunup temas etme, eli ile yoklama
PERVAZ f Kanat açmak, uçmak Uçan, uçucu * Nur * Karargâh * Saçmak * Hücre * Saçak * Ayna Dolap * İnce, uzun tahta * Uçan, uçucu gibi mânâlara gelerek birleşik kelimeler yapılır
PERVAZ-I BERDÂR Yükselip uçan Uçarak dolaşan
PERVAZE f Kır gezisi için hazırlanan yemek * Altun ve gümüş yaprakların kırıntısı
PERVAZGÂH f Uçulacak yer Tayyâre meydanı Hava alanı
PERVER (Pervar) f "Besleyen, yetiştiren, velinimet, koruyan" mânâsında birleşik kelimeler yapılır
PERVERÂN (Perver C) f Yetiştirenler, besleyenler, koruyup terbiye eden kimseler
PERVERDE f Terbiye görmüş, yetiştirilmiş, beslenmiş
PERVERENDE f Besleyen, büyüten Besleyici, büyütücü * Terbiye edici, yetiştirici
PERVERÎ f Büyütücülük, besleyicilik Terbiye
PERVERİŞ f Besleme, besleyiş Beslenme * Terbiye etme, yetiştirme, eğitme Terbiye edilip yetiştirilme, eğitilme * İlerleme, terakki
PERVERİŞYÂB f Beslenen * Terbiye edilen, terbiye gören, eğitilen, yetiştirilen
PERVERİŞYÂFTE f Terbiye edilmiş, büyütülmüş, yetiştirilmiş, eğitilmiş
PERVİN f Ülker denilen yedi yıldızın tamamı
PERVİZ f Üstün, galib, muzaffer * Elek Süzgeç * Güzellik * Balık * Cilve * Tar: İran Hükümdarı Husrev'in lâkabı
PERVİZ-İ FELEK Güneş, şems
PERVİZEN f Elek, kalbur
PES f Arka, art, geri * Öyle ise, imdi
PES-İ DİVÂR Duvarın arkası
PES-İ PERDE Perde arkası
PES Ü PİŞ Arka ve ön
PESADET f Veresiye alışveriş
PESAVEND f Kafiye
PESEND f Beğenmek, kabul eylemek Beğenici Muvâfık
PESENDÂNE Beğenecek yolda, beğenmek suretiyle
PESENDİDE f Beğenilmiş, seçilmiş, müntehab
PESİN f Sonraki, gerideki, en son
PESMANDE f Geri kalmış, geride bulunan, bâkiye * Artmış, artık
PESMANDE-HOR f Artık yiyen
PESPERDE f Perde arkası, gizli iş
PESREV f Arkadan gelen * Uşak, hizmetçi
PEST f Alçak, aşağı Hafif, yavaş ses * Sesi galiz, kalın ve korkunç olan
PESTBAHT f Talihsiz Bahtı fenâ olan
PESTÎ f Alçaklık, âdilik, zillet
PESTPAYE (C: Pestpayegân) Payesi, derecesi aşağı olan, âdi Alçak Bayağı Pespaye
PESTPERDE f Alçak ve hafif sesle
PESTSADA f Hafif ses
PEŞE (Bak: Peşşe)
PEŞİMAN f Pişman Nâdim
PEŞİMANÎ f Pişmanlık, nedamet
PEŞİN f Nakdî para * Önceden, önce
PEŞİNÂT f Peşin verilen paralar
PEŞİZ (Peşize) f Akçe, mangır Pul * Balık pulu
PEŞKEŞ (Pişkeş) f Başkasının malını birine bağışlamak Verilmemesi lâzım olan şeyi başkasına vermek Karşılıksız vermek(Bir şeyde mehâsin ve şeref hâsıl oldukça, havassa peşkeş ederler; seyyiât olsa, avâma taksim ederler! M)
PEŞLENG f Geri kalan, geri kalmış
PEŞM f Yapağı, yün * Keten helvası
PEŞMİN (Peşmine) f Yünden yapılmış Yapağıdan yapılma * Sâde ve süssüz elbise
PEŞREV f (Aslı: Pişrev) Önde giden * Türk müziğinde bir saz eseri * Güreşten önce pehlivanların ellerini birbirine veya dizlerine çarparak ve biraz sıçrayarak yaptıkları oyun * Bir çeşit ok
PEŞŞE f Sivrisinek
PEŞŞEGİR f Sinek avlıyan * Mc: İşsiz güçsüz, boş gezen kimse
PETER f Düz maden levha
PETGİR f Kıl elek

Alıntı Yaparak Cevapla