Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NAHİDE Yeni yetişmiş kız * Zühre (Venüs) yıldızı
NAHİF Sümkürdüğünde genizden gelen ses
NAHİF Çelimsiz, zayıf, ince Arık
NAHİK (Nehak dan) Eşek gibi anıran, eşek sesli
NAHİKA (C: Nevâhik) Dudaklı hayvanların göz pınarı
NAHİL (Nâhile) Zayıf, arık, ince
NAHİL Hurma ağaçları, hurmalık * Hurma ağacı * Balmumundan yapılan ağaç, yapraklı dal ve yemiş taklidi işlere denir ki, sathı altın ve gümüş yapraklarla süslenerek, eskiden gelin giderken önünde alayla götürülür ve gelin odalarına süs olarak konurdu (OTDS)
NAHİL Kalburcu
NAHİL Susayan kimse * Suya kanmış kimse
NAHİLE Huy, tabiat, mizac
NAHİR (Nahr dan) Kesilmiş, boğazlanmış
NAHİR Burundan hırıltı çıkarma
NAHİR Çürümüş kemik * İçine rüzgâr girip çıkmakla öten kemik
NAHİRAN Atın göğsünde olan iki damar
NAHİRE Ufalanmış * Çürümüş * Rüzgârla savrulur, yel estikçe ses verir, delik deşik olmuş kemik
NAHİRE Ayın birinci günü * Ayın son gecesi
NAHİS Kıtlık yılı
NAHİS Kıtlık * Yümünsüz, uğursuz
NAHİS Dönmekten dolayı genişlemiş olan makara deliği
NAHİS Vuran, vurucu * Devenin kuyruğunda veya göğsünde olan uyuz
NAHİSE Koyun sütüyle karışık keçi sütü
NAHİT (Nahite) İnilti
NAHİYE Yan taraf, kenar, civar, çevre * Küçük yer, bölge İdari taksimatta, kazadan küçük, köyden büyük olan yerleşme merkezi
NAHİZ Eti çok olan
NAHİZ f Pusu
NAHİZGÂH f Pusu yeri
NAHİZ Uçmaya hazırlanmış ve kanatları bitmiş olan kuş * Tavşancıl yavrusu
NAHL Hurma ağacı * Gelinler için yapılan süs ağacı * Un elemek
NAHL Bal arısı * Bedelsiz bir şey vermek veya bedelsiz verilen şey * Sövmek, iftira etmek
NAHL SURESİ Kur'an-ı Kerim'de 16 Suredir Mekkîdir
NAHL-BEND f Ağaçları budayıp tanzim eden kişi * Balmumundan taklid süs ağacı yapan, balmumcu
NAHLE Tek hurma fidanı * Bir fidan
NAHLE Bir tek arı
NAHLİYE Hurmalar
NAHLİSTAN f Hurma fidanlığı, hurmalık * Ağaçlık, fidanlık
NAHME Göğüsten çıkan ses
NAHNAHA Hırıltı ile soluma * Öksürük
NAHNAHA Deveyi çökertmek
NAHNU Biz
NA-HOŞ f Hoş olmayan, hoşa gitmeyen
NA-HOŞÎ f Nahoşluk, fenalık, iğrençlik Hoşa gitmemeklik
NA-HOŞ-GÜVAR f Hazmı zor, sindirimi güç Tatsız
NA-HOŞNUD f Razı ve hoşnud olmayan Gayr-i memnun
NAHR Boğazlamak Bir hayvanın göğsü üstünden bıçak vurup boğaz damarını kesmek * İki şeyin birbirine göğüs göğüse olması * Boyun Boğaz çukuru * Sadır * Gündüzün evveli * Namazda kıyamda iken sağ eli sol elin üstüne koymak
NAHR-ÜN NEHAR Gündüzün evveli
NAHR-ÜŞ ŞEHR Ayın evveli
NAHR Eskimek * Çürümek * Parçalamak
NAHS Uğursuzluk, yümünsüzlük * Bahtsız, uğursuz
NAHS Vurmak
NAHŞ Zayıflamak
NAHT Ağacı yontmak suretiyle kabartma şekiller yapma san'atı * Yontma, oyma
NAHT Sümkürmek
NAHU (Kürdçe) Öyle ise şöyle ki, işte
NA-HUDA f Allah'tan korkmaz * Gemi kaptanı
NÂHUN f Tırnak
NÂHUN-BE-DENDÂN f Hayretten veya kederden dolayı parmağını ısırmış olan
NÂHUNBÜR f Tırnak makası
NÂHUN-BÜRÂ(Y) f Tırnak makası, tırnak çakısı
NÂHUN-TIRAŞ f Tırnak makası, tırnak çakısı
NAHV (Nahiv) Yol, cihet Etraf, yön * Misâl * Miktar * Kasd ve azmeylemek * Gr: Kelimelerin birbirine rabt, izafet ve amel eylemeleriyle ilgili olan kaideleri içine alan ilim Nahiv ilmi ile Arapça kelimelerin yeri ve usulü bilinir, yani cümle tahlili yapılır
NAHVE Çörek otu
NAHVET Kibir, gurur Kibirlenme, büyüklenme, böbürlenme
NAHVETFÜRUŞ f Böbürlenen, gururlanan
NAHVÎ Nahiv ilmine ait Arapça gramere ait Nahiv ilmini iyice bilen
NAHVÎ LİSAN Kaidelere bağlı olan çok tertibli, ince ve geniş mânâlı lisan
NAHVİYYUN Kelime dizimi ve nahiv ilminin ehli olan âlimler Arapça dil âlimleri, gramerciler
NAHZ Bir şeyle dürtme
NAHZ Kemiğin etini ayıklama
NAHZA Et parçası
NAIT Dağ * Hemeden kabilelerinden bir kabile
NAÎ Kötü haber veren
NAİB(E) (Nevb den) Vekil, birinin yerine geçen * Şeriat hâkimi olan kadı vekili * Nöbet bekleyen
NAİB-ÜL ÂM Cumhuriyet müddei-i umumisi Cumhuriyet savcısı
NAİB-İ FÂİL Meçhul fiilin mevzuu olan kelime ki, harekesi merfu olur (Küsirel kalemü: "Kalem kırıldı" cümlesinde " kalem", "Naib-i fâil" olmuş ve fâilin yerine geçmiştir)
NAİB Karga gibi çirkin sesli kuşların ötüşü
NAİCE Yumuşak yer
NAİF Zayıf, cılız
NAİK Karga ötüşü veya horoz sesi * Çobanın koyuna bağırması
NAİKAN Cevzâ burcundan iki yıldız
NAİL(E) Muradına eren, nâil olan, ele geçiren Erişmiş
NAİLİYET Ele geçirmek, murada ermek, elde etmek

Alıntı Yaparak Cevapla