Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (M Harfi)-Osmanlıca Sözlük (M Harfi)İle İlgili Kelimeler...
RE: Osmanlıca Sözlük (M Harfi) MAKDEM-İ BEHÂR Baharın gelmesi
MAKDERET (Kudret den) Kuvvet, kudret, güç, zor
MAKDİS Mukaddes yer
MAKDUD Uzun boylu kişi
MAKDUH(E) (Kadh den) Beğenilmemiş, ayıp
MAKDUNİS Maydanoz
MAKDUR Güç Kuvvet Kudret * Takdir olunmuş Allah'ın takdiri Daha evvelden takdir olunmuş
MAKDUR-İ BEŞER İnsanın yapabileceği şey
MAKDUR-ÜT TESLİM Ele geçirilmesi mümkün olan
MAKDURAT (Makdur C ) Takdir-i İlâhi olanlar Güç ve kuvvet Elden gelenler Takdir edilenler
MA'KED (C: Meâkıd) Akdedecek yer
MA'KES Akis yeri Akseden yer (Ayna güneşin ma'kesi olduğu gibi )
MAKET Fr Bina, şehir gibi eserlerin, belirli bir ölçüde küçültülmüş modeli
MAKH Sür'at, hız
MAKHUR (Kahır dan) Kahredilmiş Mahvedilmiş Bozguna uğratılmış Mağlub Mahkum Allah'ın (C C ) gazabına uğramış Yenilmiş Hakaret görmüş
MAKHUR-U KAHR-İ İLÂHÎ Allah'ın gazabına uğramış Allah'ın kahrıyla kahrolmuş
MAKHURANE Kahr ve gazaba uğramış hâlde Gazaba uğramış olanlara benzer şekilde
MAKHURİYET Kahrolmuşluk, ezilmişlik, bitkinlik Allah'ın kahr ve gazabına uğrama
MA'KIL Melce' Sığınacak yer
MAKIT Dar yer
MAKİ Coğ: Çalı ve küçük ağaçlarla kaplı arazi
MAKİD Kesilmeyen ve daimi olan
MA'KİD Düğüm yeri Bağ Akdedilecek yer
MAKÎL Öğle uykusuna yatılacak yer Kaylule yeri Rahat edecek yer Kuşluk uykusu
MAKİNİST Makine ustası Makineyi çalıştırmakla vazifeli kişi
MAKİR Hile yapan Mekreden
MAKİS (Mâkise) Durup dinlenen, duraklayıp eğlenen
MAKÎS (Kıyas dan) Kıyas edilebilen Benzetilebilen
MAKİS Öşür ve vergi toplayan kimse
MAKÎT Buğz edilmiş Mebğuz Nefret edilmiş, sevilmemiş, menfur
MAKİYAN f Tavuk
MAKK Yarmak
MAKL Suya batırmak * Nazar etmek, bakmak
MAKLEB Kalbetme Bir şeyin altını üstüne çevirme * Kalbedilecek, çevrilecek veya değişecek yer
MAKLETE Helâk olacak yer
MAKLU' Sökülmüş, kökünden çıkarılmış, kal' olunmuş
MAKLUAN Sökülerek, kökünden çıkarılmış olarak
MAKLUB (Kalb den) Altı üstüne çevrilmiş, kalbolunmuş Ters döndürülmüş Başka şekle sokulmuş * Harfleri tersinden okunduğu zaman yine aynı olan kelime veya cümle (Anastas mum satsana cümlesi gibi)
MAKLUBİYET Ters döndürülmüşlük, altı üstüne getirilmişlik Maklub olma hâli
MAKLUD Fitil gibi bükülmüş olan
MAKLUM Yontulmuş ve kesilmiş olan
MAKLUV (MAKLİYY) Pişirilmiş kebap
MAKMAKA Sözü boğazı içinden söylemek
MAKMENE Lâyık ve münâsip olacak yer
MAKNA' Kanaat edip râzı olacak yer * Şâhid, adâlet şâhidi
MAKNAT Ümit kesecek yer
MAKNEE (MAKNEUT) Güneş görmeyen yer
MAKR Çok acı olmak
MAKREBE Hısımlık, yakınlık Karâbet
MAKREME (Bak: Mikrame)
MAKRU' Okunan Okunmuş olan
MAKRUF Töhmetli kimse * Yabana atılmış nesne
MAKRUH Yaralanmış, kahredilmiş Mecruh
MAKRUN (Karn dan) Ulaşmış Kavuşmuş Yakın * Müsaadeye mazhar * Çatık kaşlı olmak
MAKRUN-U MÜSÂADE İzin almış, izne kavuşmuş
MAKRUN-U SIHHAT Sıhhat ve hakikata yakın Doğruluk derecesi fazla
MAKRUNİYET Yaklaşma Yakınlık
MAKRUT Selem ağacının yaprağıyla dibâgat olan gön ve sahtiyan
MAKRUZ (Karz dan) Ödünç verilmiş İkraz edilmiş Borç olarak verilmiş
MAKS Suya dalmak Daldırmak
MAKSAD (C : Makasıd) (Kasd den) Kasdolunan ve istenilen şey Merâm, gâye
MAKSAD VE MÜSTEKARRIN TEMEYYÜZÜ Kelâmın maksadının ve karar kıldığı yerin açık olarak belli olması
MAKSAL Mahsul ekilen yer
MAKSAR Nihâyet, son, netice
MAKSARA (C: Mekâsır-Mekâsir) Köşk, kasr
MAKSEBE Sazlık, kamışlık
MAKSEE Hıyar tarlası
MAKSİM (C : Makasim) Taksim edilecek, dağıtılacak yer * Suyun kollara ayrılma yeri Masluk, savak
MAKSUD Kasdedilmiş Kasdedilen * İstenilen şey İstek Arzu Gâye
MAKSUM Taksim edilmiş, ayrılmış, bölünmüş * Kısmet, nasib
MAKSUR Zoraki, cebren Elinde ve ihtiyarında olmadan
MAKSUR (Kasr dan) Kasrolunmuş, kısaltılmış, kasılmış, alıkonulmuş * Mahbus * Kasrolunmuş nesne * Gelinin üzerine tutulan duvak * Gr: Bir kısım arapça kelimelerin sonunda yâ şeklinde yazılan, fakat elif gibi okunan harf ( : Dâ'vâ) kelimesinde olduğu gibi Buna, "Elif-i maksura" denir
MAKSURE (C : Makasir) Câmilerde etrafı parmaklıkla çevrilmiş biraz yüksekçe yer
MAKSUS Kesilmiş, kırpılmış
MAKSUV (MAKSIYY) Kulağının ucu kesilmiş deve veya koyun
MAKSÜE Hıyar tarlası
MAKŞUR Soyulmuş, kabuğu çıkarılmış
MAKŞUVV Men' ve kahrolmuş Tab'ından çıkarılmış
MAKT Kin, hiddet İğrençlik Şiddetli buğz
MAKT Vurmak
MAKTA' Kesilen yer, kat'edilen yer, kesinti yeri * Uzun bir cismin enliğine kesildiği yerin görünüşü * Edb: Her manzumenin, hususen gazellerin ve kasidelerin ilk beytine matla', son beytine makta' denir; makta'da şâirin ismi bulunur
MAKTAA Eskiden üzerinde kamış kalemin ucu kesilerek düzeltilen kemikten veyâ mâdenden yapılmış âlet
MAKTANE Pamuk tarlası
MAKTAR Damla, katre
MAKTEL Birinin öldürüldüğü yer Bir katlin yapıldığı yer
MAKTEM Tozlu yer
MAKTU' (Maktua) (C : Makati') Kesilmiş, kat olunmuş * Pazarlıksız, değeri ve pahası biçilmiş * Götürü
MAKTUAN Götürü olarak, toptan
MAKTUL Öldürülmüş, katledilmiş olan
MAKTULEN Öldürülerek, katledilerek
MAKTULÎN (Maktul C ) Öldürülmüş insanlar Vurulmuş veya katledilmiş kimseler
MAKTUR Katranlı Katran sürülmüş
MA'KUD (U, uzun okunur) Akdolunmuş, bağlanmış, düğümlü, bağlı
MAKUL (Kavl den) Denilmiş, söylenilmiş * Söylenilen söz
MA'KUL Akla yakın, aklın kabul edeceği
MA'KUL-ÜL-MA'NA Bir sebebe, illete ve maslahata dayanan şer'i mesele (Fakat, hakiki sebeb ise emr-i İlâhidir ) Bir hikmete ve bir maslahata binâen tercih edilmiş veya o hükmün teşriine müreccih olmuş olan şer'i mes'ele (Bak: Taabbüdi)
MAKULAT (Makule C ) Çeşitler, takımlar Kategoriler
MA'KULAT (Ma'kul C ) Aklın uygun bulduğu, ancak akıl ile bilinir ve nakle müstenid olmayan meseleler ve ilimler (Bak: Akliyat)
MAKULE Takım, çeşit Kategori
MA'KULE Diyet
MA'KULİYET Akla uygunluk, mantıki oluş * Menkul olmayış
MA'KUM Kapalı
|