Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (M Harfi)-Osmanlıca Sözlük (M Harfi)İle İlgili Kelimeler...
RE: Osmanlıca Sözlük (M Harfi) Mİ'ZAL (C: Meâzil) Zayıf ahmak adam * Silâhsız kimse * Davarını halktan ayırıp uzak yerlerde otlatan kimse
MİZAN Terazi, ölçü, tartı * Akıl, idrak, muhakeme Mikyas * Fık: Mahşerde herkesin amellerini tartmağa mahsus bir adâlet ölçüsü olup, hakiki mâhiyeti ancak âhirette bilinecektir * Mat: Yapılan hesabın doğruluğunu anlamak için yapılan diğer bir hesap Sağlama
MİZAN-ÜL HARARE Sıcaklığı, soğukluğu ölçen âlet Termometre (Mikyas-ul hararet de denir )
Mİ'ZAR (C : Meâzir) Örtü, perde
MİZBAH Bıçak
MİZBAN (C : Mizbanân) f Ev sahibi Misafir kabul eden kimse
MİZBANÂN (Mizban C ) Misafirleri ağırlayanlar, ev sahipleri
MİZBED (C: Mezâbid) Hayvan ahırı
MİZBER (C : Mezâbir) Kamış kalem
MİZCEL "Harbe" denilen küçük kılıç
MİZDEA Yüz yastığı
MİZEBBE Yelpaze
MİZEC Küçük süngü
Mİ'ZEF (Mi'zefe Azf) Çalgı âleti, saz v s
MİZEFFE Gelin mahfesi
MİZEK f İdrar, sidik
Mİ'ZENE (MİZENE) Ezan okunacak yer
Mİ-ZENEND (f Fiil) Söylüyorlar, vuruyorlar " : Zeden" vurmak" masdarındandır
Mİ'ZER (C : Meâzir) Peştemal
MİZKÂR Dâima erkek doğuran dişi
MİZLAC (MİZLÂK) El ile açılan kilit
MİZLAKA Uzun burunlu ışık fitili makası
MİZMAN f Misâfiri ağırlıyan, misâfire ikram eden ev sâhibi
MİZMAR (C: Mezâmir) Meydan At yarıştıracak ve at oynatacak yer * İnce belli at
MİZMAR Düdük, kaval * Mukaddes Zebur Kitabının her bir suresi * Hançere, nefes borusu (Bak: Mezâmir)
MİZMAR-ZEN f Düdük çalan
MİZR Bir nevi meşrubat * Ahmak kimse
MİZRA (C: Mezâri) Yaba, kürek
MİZRAK (C: Mezârık) Harbe, kısa kılınç
MİZRAKA Küçük şırınga
MİZVAC Çok koca değiştiren kadın Çok kocalı kadın
MİZVED Dil, lisan
MİZVED (C: Mezâvid) Azık koyacak kab
MİZZ Bir şeyin diğeri üzerine olan fazlı, üstünlüğü
MODA Fr Geçici yenilik Elbise ve süslenmede geçici hevesler ve fantezi düşkünlüğü sebebiyle çıkartılan yeni tarz ve şekiller Bunlar israfı artırır ve iktisada aykırıdır
MODEL Fr Biçim, örnek, şekil * Resim yâhut heykel yapılırken bakarak benzetilmeğe çalışılan şey veyâ şahıs
MODERN Fr şimdiki zamana uygun, asri (Bak: Medeniyet)
MOĞOL Turâni milletlerinin en büyüklerinden bir kabile olup Türkler ve Mançurlarla cinsi yakınlıkları vardır Asyanın ortalarında bugün Çin Devletine tâbi olan ve Moğolistan ismiyle bilinen geniş bir çölde ve Sibirya ve Türkistan'ın da bazı taraflarında bulunurlar Cengiz Hanla beraber Asyanın batı taraflarına akın ettikleri zaman, Asyanın büyük bir kısmıyla Avrupanın da bir kısmını yakıp yıkmışlardır
MOLA İstirahat için işe ara vermek ve duraklamak * Denizcilike: Gevşetme, koyverme manâsındadır
MOLEKÜL Fr Kim: Vasıflarını kaybetmemek şartıyla ayrılabilen herhangi bir maddenin en küçük cüz'ü, parçası
MOLLA Eskiden büyük âlimlere verilen isim * Büyük kadı * Efendi, hoca, Medrese talebesi
MOLLA CÂMİ (Bak: Câmi)
MOLLAYANE Mollaya yakışır şekilde Mollaca
MOLOZ Yapılardan artan veya viranelerden çıkartılan ufak taşlar * Bir işe yaramaz insan
MONARŞİ Fr Hâkimiyetin kaynağı birtek şahısta (Kral, padişah, han v s ) olduğu kabul edilen devlet şeklidir Bu şahsın, yani devlet başkanının yanında bir meclis (parlamento) olursa; meşruti monarşi; olmazsa; mutlak monarşi ismini alır Ayrıca devlet başkanının iş başına gelmesi şekline göre, irsi veya seçimli monarşi adlı çeşitleri de vardır Monarşi, istibdat demek değildir 1877 yılına kadar Osmanlı Devletinde bir parlamento yoktu Fakat kanunlar âdil bir şekilde tatbik ediliyordu Bu tarihte mutlak monarşi sona ermiş, meşruti monarşi devri başlamıştır Asırlardır İngiltere de, meşruti monarşi devlet şekline sâhiptir Monarşi, bir devlet şekli olduğu için, hükümet şeklinden ayrıdır Yâni monarşik bir devlette, hükümetin kurulması ve vazife görmesi hukuk ve adâlete uygun olabilir Eğer meşruti monarşi ise, hükümetin teşkili ve faaliyeti, parlamenter demokrasi esaslarına uygun olarak tanzim edilebilir ve yürütülebilir
MUABBİR (İbâret den) Rüyâ tabir eden Görülen rüyalardan mânâ çıkaran
MUABBİRÎN (Muabbir C ) Görülen rüyalardan mânâ çıkaranlar Rüya tabir eden kimseler
MUACCEL Acele olunmuş, ta'cil edilmiş, mühletsiz Peşin Va'desiz
MUACCELÂNE Acele olarak Peşin olarak
MUACCELAT (Muaccel C ) Peşin ödemeler
MUACCELE Beylik ve evkaf kiralarından peşin alınan kısım
MUACCELEN Peşin olarak * Çabuk ve acele olarak
MUACCİZ Sıkıcı Bıktırıcı Usandırıcı Taciz edici Rahatsız eden Yapışkan Sırnaşık
MUAD Geri çevrilmiş, iâde edilmiş, döndürülmüş
MUADADAT Yardım etme, muvavenet etme
MUADAT Karşılıklı düşmanlık, karşılıklı husumet
MUADD Hazırlanmış İdâd olunmuş
MUADDEL Tadil edilmiş Eski hâli değiştirilmiş
MUADDIL (Muazzıl) Güçleştiren, güç duruma sokan, daraltan
MUADDİL Tadil eden * Düzelten Müsâvi ve beraber kılan Denkleştiren
MUADELAT (Muâdele C ) (Adl den) Beraberlikler, musâvilikler
MUADELE Müsâvilik, eşitlik İki şey arasında mikdarca, vasıfca beraberlik * Karşılıklı anlayış * Adâlet * Mc: Anlaşılmaz iş Muammâ
MUADELET Müsâvilik, denklik Karşılıklı uygunluk Eşitlik
MUADİL Müsâvi, eşit, denk * Fiz: Eş değer
MUAF Afvolunmuş İstisna edilmiş, ayrı tutulmuş Bağışlanmış Serbest
MUAFAT Afvetmek * Sıhhat vermek * Sıhhat ve âfiyet bulmuş, iyileşmiş kimse * Hastalık veya belâdan korunma Musibetlerden muhafaza olunma
MUAFESE Tedavi etmek
MUAFÎ Afiyet verici * Belâ ve musibeti def eden
MUAFİR Yavaş yürüyen kişi
MUAFİYYET Bir hastalığa $karşı aşı ile elde edilen hâl * Afvolunmuş olma Bağışlanmış olma
MUAFNAME f Afv kâğıdı Bir şeyin muaf tutulup afvedildiğini gösteren kâğıt
MUAHAT Kardeşlik edinme
MUAHED Zimmi kâfir
MUAHEDAT (Muâhede C ) Muâhedeler, antlaşmalar
MUAHEDE Karşılıklı yeminleşme, anlaşma Devletler arasında andlaşma
MUAHEDE-İ İTTİFAKİYYE Bir savaş çıktığında birbirlerini desteklemek üzere iki veya daha fazla devletler arasında yapılan andlaşma
MUAHEDE-İ TİCARÎ Yalnız ticâret işleriyle alâkalı olmak üzere devletler arasında yapılan andlaşma
MUAHEDE-NAME f Ahdleşmenin yazıldığı ve imzalandığı kâğıt
MUAHEZ Muâheze olunan Tenkid edilen, çekiştirilen
MUAHEZAT (Muâheze C ) (Ahz den) Tenkid ve itirazlar * Azarlama ve paylamalar Çıkışmalar
MUAHEZE Azarlama Çıkışma Darılma Alay eder tarzda karşısındakini küçümseme Tenkid
MUAHEZEKÂR f Tenkid ve itiraz edici * Azarlayıp çıkışan Paylayan
MUAHHAR Sonraya bırakılmış, te'hir edilmiş, geriye bırakılmış Sonradan
MUAHHAREN Sonradan, bilâhare Muahhar olarak
MUAHİD Andlaşma yapanlardan her biri Yeminli ve anlaşmalı olanlardan her biri * İslâm hükümetine vergi ödeyerek kendini himâye ettiren gayr-ı müslim (Resul-i Ekrem'in (A S M ) Arab müşriklerinden muâhid ve halifleri vardı, beraber harbe giderlerdi )
MUAHİZ (Ahz den) Çekiştiren, muâheze eden Tenkid edip itiraz eden
|