Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (M Harfi)-Osmanlıca Sözlük (M Harfi)İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #60
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (M Harfi)-Osmanlıca Sözlük (M Harfi)İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (M Harfi) MUNZAMM Zamm edilen İlâve edilen * Ek Üste konan, katılan
MUNZAR Geciktirilmiş, te'hir edilmiş Sonraya bırakılmış
MUNZİC Hazmettirici, sindirici * Tıb: Yara veya çıbanı cerahatlendiren * Kemâle eren, inzâc eden
MUNZİCÂT Yaranın iltihabını yok edici, irinini akıtıcı (ilâçlar)
MUR f Karınca Neml
MURA Kedi sesi Kedi miyavlaması
MURABAA Yazlığa çıkmak üzere mukavele yapma
MURABAHA Bir malı kâr ile satmak * Bir miktar ilâve ederek ödünç para alıp vermek * Fâiz ile para alıp vermek
MURABATA Düşmanla karşılaşılacak yerlerde gözetip sebatla nöbet beklemek * Mülâzemet etmek * Bağlamak
MURABBA Terbiye görmüş * Kaynatıp kıvama geldikten sonra dondurulmuş * Meyve suyu tatlısı Reçel Ezme
MURABBA' Dört köşeli şekil * Dörde çıkarılmış Dörtlü Dört şeyden olmuş * Geo: Kare
MURABBA-İ TÂMM Geo: Tam kare
MURABBANİŞİN f Bağdaş kurup oturan
MURABBAYAT (Murabbâ C) Kaynatılıp kıvamına getirildikten sonra dondurulmuş meyve suyu tatlıları
MURABIT Kalbini Allah'a bağlayan * Düşmanla karşılaşılacak yerlerde gözetip nöbet bekleyen
MURABITÎN (Murâbıt C) Kalblerini Allah'a bağlayanlar * Şeyhler, dervişler
MURAD İstenerek, ümid ederek beklenen Arzu edilen şey * Gâye Maksad Emel
MURAD-I HAK Allah'ın isteği ve muradı
MURAFAA Karşılıklı hak iddia ederek konuşmak * Bir dâvâ için birisini hâkim huzuruna celb ettirmek Yüzleşerek muhakeme olunmak
MURAFAKAT Beraberlik, arkadaşlık
MURAFIK Refakat eden, beraber bulunan, yoldaş, arkadaş
MURAFİ' (Ref' den) Murâfaa eden
MURAGABET Arzu etme, dileme
MURAGIB Rağbet eden
MURAHHAM Kısaltma * Son harfleri veya heceleri düşürülmüş
MURAHHAS Devlet veya herhangi bir teşekkül nâmına, salâhiyyetli olarak bir yere bir vazife ile gönderilen kimse * Terhis edilen İzin verilen Tâlimat verilen kimse
MURAHHASA Ermeni piskoposu
MURAHHASİYET Murahhaslık, delegelik
MURAHHİL (Rıhlet den) Bir yerden diğer bir yere göçüren Terhil eden
MURAÎ Riayet eden Bakıp gözeten
MURAÎ (Bak: Mürâi)
MURAKABE Kontrol etmek İnceleyip vaziyeti anlamak Teftiş etmek * Kendini kontrol etmek İç âlemine bakmak Gözetmek * Hıfz etmek * Beklemek İntizar * Dalarak kendinden geçmek * Tas: Kendisini tamamen nâfile ibâdet ve itaate vermek için mâbede kapanmak
MURAKASA (Raks dan) Raksetme, dans
MURAKIB Murakabe eden Teftiş ve kontrol eden kimse * Hıfzeden * Allah'a (CC) bağlanmış olan
MURAKKA' (Ruk'a dan) Yamalı, yamanmış
MURAKKAK (Rikkat den) İnce İncelmiş
MURAKKAM (Rakam dan) Yazılı, yazılmış * Numaralanmış, numara konulmuş, sayı konulmuş
MURAKKAN Bozulmuş, aradan çıkarılmış
MURAKKIK Tecvidde bir harfi ince okumağa; terkik, ince okunan harflere ise; murakkık denir ki, şunlardır: Elif, nun, şın, ra, ha, dal, yâ, se, ayın, lam, mim, kef, sin, vav, fe, te, cim, he, ze, bâ, zel
MURAKKIM (Rakam dan) Pusulanın iğnesi
MURAN (Mur C) Karıncalar
MURANE f Karıncavâri, karınca gibi
MURASADE (Rasad dan) Rasad etme, gözetleme * Dikkatle bakma
MURASSA' Süslü Kıymetli taşlarla süslenmiş Sırmalı * Birbirine yanaştırılmış Oturtulmuş * Edb: İki mısra veya iki fıkrası birbiri ile aynı vezin ve kafiyede olan söz veya beyit * Bir nevi yazı
MURASSAAT (Murassa' C) Murassâlar Cevher ve inciler gibi şeylerle Süslenmiş olanlar Takdir edilip yerleştirilmiş süslü ve kıymetli şeyler
MURASSAS Lehimlenmiş * Kurşun veya kalayla kaplanmış
MURAVAGA Güreşme
MURAVAZA Bir kimseyi kahır veya hile ile iknâ etme, aldatma, kandırma
MURAZAA (Rızâ dan) Emzirme
MURÇE f Küçük karınca
MURD f Mersin ağacı
MURDAR f Pis Kirli Mülevves Temiz olmayan * İslâmiyetin gösterdiği kaidelere uygun olmıgirsin bir tarafına !!! kesilmiş hayvan
MURDİA Süt emziren Süt anası
MU'REB Gr: Sonu her çeşit harekeyi alabilir olan Mebni olmayan İrablanmış Sonu harekelenmiş olan kelime
MU'RİB İzhar edici, izhar eden, gösteren
MURİS Getiren Veren Kazandıran * Fık: Miras bırakan
MU'RİZ İ'raz eden Yüz çeviren Başka tarafa dönen Ta'riz eden Dokunaklı konuşan
MURTABİT Bağlı İrtibatlı Birbirine bitişik Ekli
MURTAD (Bak: Mürted)
MURTAZ Alıştırılmış, tâlimli hayvan
MURTAZI' (Rızâ dan) Süt emen, irtiza eden
MURTEZA Beğenilmiş Seçilmiş Makbul Rağbet gören Beğenilen * Hz Ali'nin (RA) bir lâkabı
MURZI' (Rızâ dan) Çocuk emziren
MURZİA (Rızâ dan) Çocuğa süt emziren Meme veren Sütnine Bebeğe süt vermek üzere para ile tutulmuş kadın
MUS Bıçak
MUSA Beni İsrâil peygamberlerinden Hz Musa'nın (AS) ismi Dört büyük kitaptan birisi olan Tevrat, vahiy yoluyla kendisine gelmiştir Yahudilerin en büyük peygamberidir Şeriatı, İsa'ya (AS) kadar devam etti Yusuf'un (AS) soyundan Yuşa nâmındaki peygamberi yerine tâyin ederek vefat etmiştir Mısır firavununa karşı mücadele etti Harun (AS) kardeşi ve kendi veziri hükmünde idi(Mısır Kıt'ası, kumistan olan Sahra-yı Kebir'in bir parçası olduğundan Nil-i Mübarek'in feyziyle gâyet mahsuldâr bir tarla hükmüne geçtiğinden, o cehennem-nümun sahra komşuluğunda şöyle cennet-misal bir mevki-i mübarekin bulunması, felâhat ve ziraatı, ahalisinde pek mergub bir surete getirmiş ve o sekenenin seciyesine öyle tesbit etmiş ki ziraatı, kudsiye; ve vasıta-ı ziraat olan "Bakar"ı ve "Sevr"i mukaddes, belki mâbud derecesine çıkarmış Hattâ o zamandaki Mısır milleti, sevr'e, bakar'a ibadet etmek derecesinde bir kudsiyet vermişler İşte o zamanda Benî-İsrail dahi, o kıt'ada neş'et ediyordu ve o terbiyeden bir hisse aldıkları, "İcl" mes'elesinden anlaşılıyorİşte Kur'an-ı Hakîm, Hazret-i Musa Aleyhisselâm'ın risaletiyle, o milletin seciyelerine girmiş ve istidatlarına işlemiş olan o bakar-perestlik mefkuresini kesip öldürdüğünü, bir bakar'ın zebhi ile ifham ediyor S)
MUSA Vasiyet olunan mal * Menfaat
MUS'A (C: Musu) Böğürtlen otunun meyvesi * Bir kuşun adı
MU-SA(Y) f Ustura
MUSAARA Büyüklük taslayarak birisinin yüzüne bakmayıp başını çevirmek
MUSAB Kendine bir şey isabet eden Hasta Musibetzede Musibete uğrayan
MUS'AB Aygır at * Her nesnenin erkeği
MUSAB Sevab kazanmış olan Ameline karşılık ecir kazanmış olan
MUSABBAG Boyalı, boyanmış
MUSABE Musibet, belâ, âfet
MUSABERET Karşılıklı sabır Sabırlılık Katlanmak
MUSA BİH Vasiyyet olunan şey
MUSABİYET Bir hastalığa tutulma Bir musibete giriftar olma
MUSADAKAT (Sıdk dan) Karşılıklı dostluk
MUSADDA' (Sad' dan) Başı ağrıtılmış, rahatsız edilmiş
MUSADDAK Doğruluğu tasdik edilmiş Sadakati ve doğruluğu tanınmış, isbat edilmiş olan(Hem zâtiyle, hem lisâniyle, hem delâlet-i hâliyle, hem kaliyle kâinatın Sâniine delâlet eden şu delil; hem hakikat-ı kâinatça musaddak, hem sâdıktır Çünkü bütün mevcudatın vahdâniyete delâletleri, elbette vahdaniyeti söyleyen Zâtı tasdik hükmündedir Demek söylediği da'vâ da umum kâinatça musaddaktır M)
MUSADDAR (Sudur dan) Çıkmış, sudur etmiş
MUSADDE Muhâlefet, uyuşmazlık, zıtlık
MUSADDIK Tasdik eden İmzalayan * Doğruluğunu kabul eden
MUSADDİ' Tasdi' eden Baş ağrıtan Rahatsız eden
MU'SADE (İ'sad dan) Sımsıkı kapatılmış, kilitlenmiş olan
MUSADE Avlanan canavar
MUSADEFE Bulmak * Yetişmek
MUSADEKA Dostluk
MUSADEMAT Çarpışmalar Vuruşmalar Müsademeler
MUSADEME İki şeyin birbiriyle çarpışması Çarpışmak Vuruşmak
MUSADERE Zulüm ve cebir etmek (Bak: Müsadere)
MUSAF Cenk, harp

Alıntı Yaparak Cevapla