Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (L Harfi)-Osmanlıca Sözlük (L Harfi)İle İlgili Kelimeler....

Eski 09-10-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (L Harfi)-Osmanlıca Sözlük (L Harfi)İle İlgili Kelimeler....



RE: Osmanlıca Sözlük (L Harfi) LÂMİ-ÜN NUR Nur saçarak parlıyan
LÂMİA Parlak Parlayan Parıldayan
LÂMİH (Lâmiha) (Lemh den) Parlıyan, parıldıyan Parlak
LÂMİS El ile tutup yoklayan Dokunan Temas eden
LÂMİSE Dokunma hissi, duygusu El ile olan his Bir şeyin cesâmetini anlama duygusu
LAMME Cin çarpması Çarpıklık * Yaramaz nesne
LÂMÜDRİK Anlamayan İdraksiz İdrak etmeyen
LÂMÜSELLİM Hayır! Hiç teslim etmem!
LÂN f Hakikatsızlık, vefasızlık
LA'N Lânet etme Lânetleme
LÂNAZÎR Eşsiz, nazirsiz, benzersiz Eşi ve benzeri olmıyan
LANDO Fr Üstü önden ve arkadan açılıp kapanır, körüklü, geniş araba nevilerinden biridir Halk arasında "Landon" şeklinde telâffuz edilen bu araba, fayton ve kupalara nazaran daha ağır ve gösterişli idi
LÂNE f Yuva, ev
LÂNE-İ HARAB Bozulmuş yuva
LÂNE-İ NERMİN Sıcak ve yumuşak yuva
LÂNE-İ PEDER Baba yuvası Peder evi
LÂNEGİR f Yuva tutan
LA'NET Nefret Tiksinti Allah'ın rahmetinden mahrumiyyet(Ehl-i Sünnet'in ve İlm-i Kelâm'ın azîm imamlarından meşhur "Sa'deddin-i Teftezanî", Yezid ve Velid hakkında tel'in ve tadlile cevaz vermesine mukabil "Seyyid-i Şerif-i Cürcanî" gibi Ehl-i Sünnet Velcemaat'in allâmeleri demişler: "Gerçi Yezid ve Velid, zalim ve gaddar ve fâcirdirler; fakat sekeratta imansız gittikleri gaybidir Ve kat'i bir derecede bilinmediği için, o şahısların nass-ı kat'i ve delil-i kat'i bulunmadığı vakit, imanla gitmesi ihtimali ve tevbe etmek ihtimâli olduğundan, öyle hususi şahsa lânet edilmez Belki $ gibi umumi bir ünvan ile lânet caiz olabilir Yoksa zararlı, lüzumsuzdur" diye "Sa'deddin-i Teftezanî"ye mukabele etmişler RN)
LA'NETULLAH "Allah lânet eylesin" mânâsında beddua
LA'NETULLAHİ ALEYH Allah'ın lâneti onun üzerine olsun
LÂRAYB şüphesiz, şeksiz, tereddütsüz
LÂRAYBE FİH Onda hiçbir şüphe yoktur
LARKÎ Keçiboynuzu
LAS f Köpek, kelb * Adi ipek * Dişi hayvan
LA'SA Dudağının rengi az siyâha yakın olan kadın (Müz: El'as)
LASAF Bir cins hurma * Gübre otunun diplerinde biter hıyar gibi bir nesne * Yapışmak * Kurumak * Parlamak
LASAGA Hindibâ denilen ot
LÂSANİ Tek, vâhid İkincisi olmayan
LASB Yapışmak * Dar olmak
LASG (LÜSUG) Kemik üstündeki derinin zayıflıktan kuruması
LASIB (C: Levâsıb) Yapışkan * Dar ve derin kuyu
LASIK Yapışık, yapışmış olan Yapışıcı, yapışkan
LASÎF Parlayan, parıldayan Parlayıcı
LASİYYEMA Bâhusus Hususan Buna gelince Herşeyden ziyade Ençok
LASK Yapışmak Yapışık olmak Ulaşmak
LASS (C: Lüsus-Elsâs) Hırsız, sârık
LASTA ing Bir geminin alabildiği yük
LASV (LASY) Sövmek, şetm etmek
LAŞ f Hakir ve aşağılık kimse Adi, zelil, itibarsız ve alçak kişi * Çapul, yağma
LAŞE Cife Kokmuş et parçası * Fık: Karada yaşayıp boğazlanmaksızın ölen veya şer-i şerife uygun olmayan şekilde kesilen kanlı hayvan ve bunların tabaklanmamış (dibagat edilmemiş) derileri * Yenilmesi şer'an haram olan ölmüş hayvan * Zayıf ve cılız hayvan * Mc: Kıyıda kalmış kayık veya gemi teknesi
LÂŞEHÂR f Leş yiyen
LÂŞEK şek ve şüphe yok şüphesiz Elbette
LÂŞEY Bir şey değil Değersiz
LÂT İslâmdan önce Arapların Kâbe'de bulunan putlarından biri
LAT' Yalamak * Ayağıyla bir kimsenin belinden aşağısına vurmak
LA'T Sakınmak, sakındırmak
LATA' Dudak içinde olan beyazlık
LAT'A Dudaklarının içi beyaz olan kadın * Çok yaşamış, ihtiyar kadın
LATAFE Hediye, armağan
LÂTAİL Boş, faydasız, abes, mânâsız
LÂTAKNETU Ayet-i Kerimeden bir kısım olup: Ümidinizi kesmeyiniz (meâlindedir)
LAT' (LUTÛ') Yapışmak * Ulaşmak, varmak
LAT'E Alın, cebhe
LATENAHİ Nihayetsiz Sonsuz Bitip tükenmeyen
LATEŞBİH Benzetmeksizin Benzetmek olmasın
LATH Her şeyin azı * Bulaşmak ve karışmak * Birine iftira atmak
LATH El ayasıyla vurmak
LATHA Leke
LATİF Mülâyim Yumuşak Nâzik Mütenasip * Güzel Şirin Küçük ve hoşa giden * Cisimle alâkası olmayan Göze görünmeyen * Çok lutf edici * Derin, gizli
LATİFE Hoş söz Şaka Mizah Söz ile iltifat İnsanın çok ince ve hassas olup kalbe bağlı bir duygusu (Mukabili ciddiyettir) (Bak: Letâif)
LATİFE-İ RABBANİYE İnsanın kalbine bağlı ve bütün duygularının sultanı olan ince bir duygudur ki, İlâhî hakikatlar onunla hissedilip zevkedilir
LATİFEGU f Lâtifeci, şakacı Lâtife söyliyen
LATİFEPERDAZ f Şakacı, lâtifeci Lâtife yapan
LATİFEPERDAZAN (Lâtifeperdâz C) f Şakacılar, lâtifeciler
LATÎM Babası ve annesi olmayan kişi * Yüzünün bir tarafı beyaz olan at * Yarış atlarının dokuzuncusu
LATÎME (C: Letâyim) Misk * Güzel kokular konulan kap *Attarlar pazarı * Güzel kokulu nesneleri götüren deve
LATİN Eski Roma civarında iken sonradan genişleyen ve devlet kuran eski bir kavim ismidir * Eski Roma * Şarkta Katolik mezhebinden olanın ismi
LATİNCE Eski Roma'da konuşulan ve bugünkü Fransızca, İspanyolca, İtalyanca gibi dilleri doğurmuş olan ana dil ki, Hint-Avrupa dil âilesinin önemli bir kolu olan İtalik grubundandır
LATM Karıştırmak Yapıştırmak * Tokat vurmak

Alıntı Yaparak Cevapla