Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (L Harfi)-Osmanlıca Sözlük (L Harfi)İle İlgili Kelimeler....
RE: Osmanlıca Sözlük (L Harfi) LEVLAKE Eğer sen olmasaydın (meâlindedir) ( $ beyanında "Bu hitab zâhiren Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'a müteveccih ise de, zımnen hayata ve zevilhayata râcidir " fıkrası, ta'dile muhtaçtır Çünkü: Küllî hakikat-ı Muhammediye (A S M ) hem hayatın hayatı, hem kâinatın hayatı, hem ism-i âzamın tecelli-i âzamının mazharı ve bütün ziruhların nuru ve kâinatın çekirdek-i aslîsi ve gaye-i hilkati ve meyve-i ekmeli olmasından, o hitab, doğrudan doğruya ona bakar Sonra hayata ve şuura ve ubudiyete onun hesabına nazar eder R N )
LEVLEB Makara deliğine soktukları ip
LEVM Çekiştirmek Birisinin yüzüne karşı kötü söz söylemek Zemmetmek Paylamak Başa kakmak
LEVMA (C : Levâyim) Azarlama
LEVME Kınanmaya ve çekiştirilmeğe sebep olacak şey
LEVN Renk, boya Sıfat, nev', çeşit, tür Bir şeyi diğerinden ayıran alâmet
LEVS Pislik, murdarlık Kir * Zor Kuvvet * Tam olmayan, zayıf beyyine * Bir şeyi ağızda öte beri gevelemek * Deprenmek * Bulaştırmak ve karıştırmak Bulaşıklık * Cerâhet, yara
LEVS-İ FÂNİ Gelip geçici murdarlık, pislik Dünyanın fâni, faydasız eğlenceleri
LEVS-ÜL KATL Birisini katletmekle müttehem olan şahısta, katlin nişânesi veyahut maktul ile aralarında zâhir bir düşmanlık bulunması gibi alâmet ve karineler
LEVSİYYÂT Kirli ve pis şeyler
LEVS Kapı aralığından veya örtü ve perde kenarından bir nesneyi görmek
LEVŞEB Kurt, zi'b
LEVT Gizlemek, saklamak * Sorduklarını değil de başkasını haber vermek
LEVT Yapışmak * Varmak, ulaşmak
LEVV (LÜVV) "Mürr" dedikleri acı Yemen zamkı
LEVVAH Yakıcı ve bozucu
LEVVAM (Levvâme) Levm ve itâbedici Zemmeden, çekiştiren, dedikodu yapan Serzenişte bulunan Başa kakan, paylayan
LEVY Bükmek * Eğmek, meylettirmek * Karın ağrısı * Mide fesadı
LEVZ Sığınma, himâyesine girme LEVZ : Bâdem
LEVZAÎ Akıllı, zarif kimse
LEVZE Bir tek bâdem * Tıb: Bâdemcik
LEVZETÂN İki bâdemcik, bâdemcikler
LEVZETEYN Bâdemcikler, iki bâdemcik
LEVZÎNE f Bâdemli helva * Bâdem helvası
LEVZÎNEC Bâdemli helva
LEVZİYYAT Bademle yapılmış tatlılar
LEY f Kab, zarf, mahfaza * Çamur
LEYAİL (Leyl C ) Geceler
LEYAL (Leyâli-Leyâil) (Leyl C ) Geceler
LEYAL-İ AŞR Arabi aylardan Zilhiccenin ilk on gecesi On geceler
LEYAL-İ HASRET Hasret geceleri
LEYAN Huzur ve rahatta olan
LEYAN f Parlıyan, parıldıyan Parlayıcı
LEYG İyi huylu olmak * Sözü açık ve fasih söyleyememek
LEYH Örtünmek, bürünmek
LEYK f Ammâ, lâkin, fakat
LEYK Lâyık olmak
LEYKİN f Lâkin, ammâ, fakat
LEYL Gece (Bak: Leyle)
LEYL-İ DİMAĞ Dimağın bozukluğu Zihnin iyi çalışmaması
LEYL-İ MÜNEVVER Gündüze benzeyen gece Nurlanmış gece
LEYL-İ SERD Soğuk gece
LEYL-İ TÂRIK Karanlık gece
LEYL Ü NEHAR Gece ve gündüz
LEYL SURESİ Kur'an-ı Kerim'in 92 Suresinin ismidir
LEYLA Çok karanlık gece * Arabi ayların son gecesi * Leylâ ile Mecnun hikâyesinin kadın kahramânı
LEYLAK Salkım şeklinde mor ve beyaz renkli çiçekleri olan bir nebat adı
LEYLAKÎ f Leylak renginde olan Mor renk
LEYLE Bir tek gece, bir gece * Gece (Bak: Leyl)
LEYLE-İ BEDR Ayın ondördüncü gecesi
LEYLE-İ BERAT (Bak: Berat gecesi)
LEYLE-İ ERBAA Haftanın dördüncü gecesi olan çarşamba gecesi
LEYLE-İ KADR Ramazân-ı mübârekin ve senenin en kudsi ve kıymetli gecesi Kur'ân âyetlerinin ilk defa vahiy ile gelmeye başladığı gece (Bak: Ramazan)
LEYLE-İ Mİ'RAC Mirac gecesi (Bak: Mi'rac)
LEYLE-İ REGAİB (Bak: Regaib gecesi)
LEYLE-İ SÜVEYDA Gece karanlığı Geceye benzeyen siyahlık
LEYLEN Geceleyin, gece vakti
LEYLÎ Gececi Geceleyin kalan Yatılı Geceye âit Geceye mensub
LEYM İnsanlar arasında sulh etmek, barış yapmak * Salâh * Bir nârenciye meyvesi
LEYMUN (Leymon) Limon
LEYNET Yumuşak koltuk yastığı
LEYS Adem Yokluk Gayr-ı mevcud (Bunun aslı "lâyese" idi Yâ'yı tahfif için "leyse" oldu ) Hükemâlar arasında "eys" vücud, "leys" adem mânâsında kullanılmıştır (L R ) * Gaflet * Bahâdırlık, kahramanlık * Yük çekici olmak
LEYS (LÂYİS) (C : Lüyus) Arslan * Sinek avlayan örümcek * Arasında yaş ot bitmiş olan kuru ot * Birbirine girmiş ot * Semiz ve şişman kimse
LEYSE Olmadı (meâlinde fiil-i müşebbehtir)
LEYSE KEMİSLİHİ ŞEY'ÜN Ne zâtında, ne sıfâtında, ne de ef'âlinde naziri yoktur, şebihi olamaz!
LEYT Sarfetmek, harcamak * Hapsetmek
LEYT Ulaşmak, varmak
LEYTAN şeytan
LEYTE "Keşke olsa idi Ne olaydı" meâlinde olan huruf-u müşebbeh bir fiildir İsimlerini nasbeder, (yâni, üstün okutur), haberini ref'eder (yâni ötre okutur) (Bak: İnne)
LEYY Def'etmek, kovmak * Harcamak, sarfetmek * İlaç yapmak * Aciz olmak * Bir nesneyi dürüp boğazına tıkmak
LEYYA Sudan uzak olan yer
LEYYAN Def'etmek, kovmak * Sonraya bırakmak, tehir etmek
LEYYİN Yumuşak Mülâyim Hafif Yavaş olan
LEYYİN-ÜL CÂNİB Görüşülmesi kolay, mütevâzi, kibirsiz kimse Kanı sıcak insan
LEZ' Davarı iyi gütmek
LEZ' Yakmak
LEZA (Bak: Lazâ)
LEZAİZ Lezzetler Zevk duyulan, eğlendirici, hoşa giden şeyler (Lezaiz çağırdıkça, "Sanki yedim" demeli, "Sanki yedim"i düstur yapan sanki yedim namındaki bir mescidi yiyebilirdi; yemedi M )
LEZAİZ-İ DÜNYEVİYE Dünyâ lezzetleri ve zevkleri
LEZAM Lâzım ve gerekli olma * Hiç ayrılmama
LEZBE (C: Lezbât) Şiddet * Kıtlık
LEZC Yapıştırma Yapışmak Sıvanıp yapışmak
LEZC (LÜZUCE) Kaypak olmak * Çekilip uzamak
LEZEN Şiddet * Darlık * Halkın kuyu veya ırmak kenarında kalabalık meydana getirmesi
LEZEZ Yapışmak
LEZİM (Bak: Lizâm)
LEZÎR f Akıllı, zeki
LEZİZ (Lezize) Lezzetli Tatlı, hoş Tadı hoş ve güzel (Lezzet umumidir, hâlavet ise hususidir )
|