|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (H Harfi)-Osmanlıca Sözlük (H Harfi) İle İlgili Kelimeler...
RE: Osmanlıca Sözlük (H Harfi) HABGAH f Yatak odası * Uyunacak yer
HAB-GÜZAR f Uyuyan, uyuyucu
HABHAB Karpuz
HABHAB (C: Habâhıb) Kısa boylu adam
HABHAB Takunye * Canbaz ayaklığı
HABHABE Yumuşaklık, rahavet * Muzdarip olmak, acı çekmek
HABHABÎ İşsiz güçsüz boş olarak dolaşan adamlar
HABIT Susturucu * Batıl kılan İptal ettiren * Değersizleşen
HABIT (Hübut dan) Yukarıdan aşağıya inen İnici Düşen Hübut eden
HABİ Sürünüp emekleyen ufak çocuk
HABİB (Hubb dan) Sevilen Sevgili Seven Dost
HABİB-ÜL BEKKÂÎN Ağlayanların sevgilisi Ağlayanların habibi
HABİB-ULLAH (Habib-i Hudâ) Allah'ın sevgilisi Hz Muhammed (A S M ) (Eğer Allah'a muhabbetiniz varsa Habibullah'a ittiba edilecek İttiba edilmezse netice veriyor ki; Allah'a muhabbetiniz yoktur Muhabbetullah varsa netice verir ki; Habibullah'ın sünnet-i seniyesine ittibaı intac eder L )(Sâni-i Âlem'in; âsârın şehadetiyle nihayetsiz cemâl ve kemâli vardır Cemâl, hem kemâl, ikisi de mahbub-u lizâtihidirler Yâni bizzat sevilirler Öyle ise, o cemâl ve kemâl sahibinin cemâl ve kemâline nihayetsiz bir muhabbeti vardır O nihayetsiz muhabbeti, masnuatında çok tarzlarda tezahür ediyor Masnuatını sever, çünki, masnuatının içinde cemâlini, kemâlini görür Masnuat içinde en sevimli ve en âlî, zihayattır Zihayatlar içinde en sevimli ve âli, zişuurdur Ve zişuurun içinde câmiiyet itibariyle en sevimli, insanlar içinde bulunur İnsanlar içinde istidadı tamamiyle inkişaf eden, bütün masnuatta münteşir ve mütecelli, kemâlâtın nümunelerini gösteren fert, en sevimlidir  İşte: Sâni-i Mevcudat, bütün mevcudatta intişar eden tecelli-i muhabbetin bütün envaını; bir noktada, bir âyinede görmek ve bütün enva-ı cemâlini, Ehadiyyet sırriyle göstermek için şecere-i hilkatten bir meyve-i münevver derecesinde ve kalbi, o şecerenin hakaik-ı esasiyyesini istiab edecek bir çekirdek hükmünde olan bir zâtı, o mebde'-i evvel olan çekirdekten tâ münteha olan meyveye kadar bir hayt-ı ittisal hükmünde olan bir Mi'rac ile, o ferdin, kâinat nâmına mahbubiyyetini göstermek ve huzuruna celbetmek ve rü'yet-i cemâline müşerref etmek ve ondaki hâlet-i kudsiyyeyi başkasına sirayet ettirmek için kelâmiyle taltif edip, fermaniyle tavzif etmektir  S )
HABÎDE (C : Hâbidegân) f Uyuya kalmış, uykuya dalmış, uyumuş
HABÎE Görülmemiş, daha henüz keşfedilmemiş * Göze görülmeyen şey * Kesilmiş, parça parça olmuş
HABİH Ağaçla vurmak * Bölmek
HABÎKE (C : Habâik) Kehkeşan, samanyolu * Çizgi * (C : Hubük) Dikkat ve itina ile, sağlam ve san'atlı dokunmuş, yol yol hâreli güzel kumaş
HABİL Sihirbaz, efsuncu, büyücü * Kement ile yakalanan canavar
HABÎL Yiğit, bahadır, genç, delikanlı * Tuzak, ağ
HABİL İlk insan Hz Adem'in (A S ) oğullarından birinin ismi
HABİLE Gebe, hâmile, yüklü
HABÎN Zakkum ağacı
HABİR Taze ve yeni şey
HABİR Haberli Haberdar Agâh Âlim Arif-i billâh * Herşeyi bilen Allah (C C )
HABİRÂNE f Bilgili ve haberdar olana yakışır şekilde
HABİS Bağışlanan şey Mukabilinde bir ücret istenmeyen şey Parasız olarak verilen nesne
HABÎS (Hubs dan) Fesadcı Hilekâr Alçak tabiatlı Kötü Pis
HABİS Hapseden Tutan Hapishâneye atan
HABİS(A) Un helvası
HABİSTAN f Yatakhane, yatak odası
HABÎT Fâsid, yaramaz, bozuk
HABİYE (C: Havâbi) Küp * Küçük havuz * Kuyu
HABK Bükmek * Sağlam yapmak * İyi dokumak
HABL Bir şeyin bozulması Noksan olmak * Delirmek
HABL İp Urgan Halat * Tıb: Vücudda ip gibi olan âzalar
HABL-ÜL MESAKÎN Sarmaşık bitkisi
HABL-ÜL METİN Sağlam ip * Mc: İslamiyet Kur'an-ı Kerim
HABL-İ MEVHUM Mc: Daima olacak gibi görünüp de gittikçe uzaklaşan istek, gaye Mevhum ip
HABLULLAH Allah'ın ipi Kur'an-ı Kerim Allah'a kavuşma vasıtası İhlâs İtaat Cemaat
HABL-ÜL VERİD Şah damarı Atar damar
HABN Karnın şişmesi
HABN Eteğini kaldırmak * Bir şeyi kabzetmek, almak
HABNA' Çıbanları olan kadın
HABNADİDE (Hâb-nâdide) f Büluğa ermemiş çocuk Erginlik çağına gelmemiş erkek veya kız
HAB-NAK f Uykusu gelmiş kimse, uykulu kişi
HABNAME f Rüya kitabı
HABR (C : Ehbâr) Alim ve sâlih kimse Bilgili Ehl-i ilim * Ferahlık * Nimet, vüs'at * Refah, sürur (Bak: Hibr) * Tıb: Dişlerin beyazına ârız olan sarılık
HABR-ÜL ÜMMET Ümmetin âlimi, meşhur âlim
HABR (C: Hubur) Büyük tuluk
HABRA' (C: Habâri-Haberât) Sedir ağacı biten düz yer Yumuşak yer
HABREKÎ Kene böceği
HABRENCE Güzel yemek * Yumuşak
HABRÎR Şey mânâsına gelir bir isim
HABS Murdar, pis Çirkin * Ayıp, günah
HABS Hapis, alıkoyma, bir yere kapatıp dışarı çıkarmama Salıvermeme * Zaptetme, tutma
HABS-İ BEVL İdrarını tutma
HABS-İ DÜMÛ' Metanet gösterip gözyaşlarını zaptetme
HABS-İ MÜNFERİD Tek başına olan hapis Hapishanede bir kişilik hücre * Ehl-i dalâlet için olan ölüm ve kabir
HABS Bir kaç şeyi birden karıştırmak
HABŞ Cemetmek, toplamak
HABT Şiddetli vurmak Önünü görmeyerek körcesine basıp yürümek * Yanılmak, unutmak, hatâ etmek * Fesada vermek * Hiç umulmayan birisinden yardım istemek * Cin çarpmak
HABT (C : Ahbât) Sükun Huşu * Sönmek * Çukur yer * Düz yer
HABT Yanlış hareket * Maktulün kanının heder olması * Bozma, ibtâl etme, muteberliğini kaybettirme * Bir bahis veya münazarada karşısındakinin hatasını isbat ile onu ilzam edip susturma
HABT-İ A'MÂL İrtidad eden, yâni dinden çıkan bir kimsenin, dindar iken yapmış olduğu ibadetlerinin ibtâl olup sevapsız kalması HABTER : Kısa boylu
HABT U HATA Düzensizlik, yanlış, hata
HABUL Hurma ağacına çıkarken kullanılan urgan
HABUS Galip kimse
HABY (C : Hıbâyâ) Örtmek * Gizli olan
HABZ Ekmek pişirmek * Ekmek vermek * Sözü birbiri ardınca söyleyip yürümek * Devenin ayağını yere vurması
HAC (Hâcet C ) İhtiyaçlar * Devedikenleri
HAC f Put, haç
HACA Haris olmak * Akıllı
HACA' (C : Ahcâ) Akıl * Nahiye
HACAC (HİCÂC) Kaş kemiği
|