Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (H Harfi)-Osmanlıca Sözlük (H Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (H Harfi)-Osmanlıca Sözlük (H Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (H Harfi) HAKK-I İHTİTAB Ormana yakın olan kimselerin ormandan odun kesmek hakkı
HAKK-UL YAKÎN (Hakk-al yakîn) Mârifet mertebesinin en yükseği En yakînî bir surette hakikatı müşahede edip yaşamak hali Ateşin yakıcı olduğunu bütün hislerimizle yakından duyup yaşadığımız gibi (Bak: Yakîn)
HAKK Kazıma Oyma Maden üzerine yazı işlemek
HAKK-İ MÜHÜR Mühür kazıma
HAKK-İ SEHV Yanlışı kazıma
HAKKA (Hakkan) Doğru olarak Gerçek Hakikat olarak Lâzım ve sâbit kılmak
HÂKKA Kıyamet günü * Âfet Devamlı musibet (Herkesin ve her kavmin amellerini isbat ve izhar eylediğinden kıyamet gününe bu isim verilmiştir) (LR)
HÂKKA SURESİ Kur'an-ı Kerim'in 69 suresi olup Mekkîdir
HAKKÂK Hakkeden Mühür vesair kazıyan
HAKKÂKÎ Mühür ve saire kazıma, hakkâklık
HAKKAK Hokkacı, kutucu
HAKKAN Hakikaten, doğrusu
HAKKANÎ Hak ve adalete uygun Haklılığa uyar ve yakışır
HAKKANİYET Haktan ve doğruluktan ayrılmamak Adalet üzere bulunmak Adalet ve insaf ile lâzım olanı icra etmek
HAKK-BÎNANE f Hakkı tanıyana göre
HAKK-BÎNÎ f Hakkı görme, hakkı tanıma
HAKK-CU f Hak arıyan
HAKKE Arka yükü * Diş
HAKKETMEK Oyarak veya kazıgirsin bir tarafına !!! işlemek, yazmak
HAK-GÛ f Doğru ve hak söyleyen
HAKK-GÜZAR f Haktan ayrılmayan, hakkı tanıyan
HAKKIYET Haklılık
HAKK-ŞİNAS f Hakka riayet eden Hakkı tanıyan Hak ile amel eden
HAKL Ziraate uygun yer
HAKLE (C: Hıkâl) İçinde binâ ve ağacı olmayan mezrea
HAKM Atın ağzına gem vurmak
HAKM Bir nevi kuş
HAKN Sütü tuluma koyup toplamak ve sağıldıkça üzerine koymak * Men etmek, engel olmak
HÂK-NİŞİN f Dilenci, sâil, fakir
HÂK-NİŞİNÎ f Dilencilik, yoksulluk, fakirlik, sefâletHÂK-PA(Y) f Ayağın tozu, ayağın toprağı Ayağın batığı toprak
HAK-PEREST f Doğruluktan ayrılmayan, doğruluğu ciddi ve samimi seven Hakka iman eden ve hak üzere âmil olan(Fenn-i âdâb ve ilm-i münazaranın üleması mabeynindeki hakperestlik ve insaf düsturu olan şu: "Eğer bir mes'elenin münazarasında kendi sözünün haklı çıktığına taraftar olup ve kendi haklı çıktığına sevinse; ve hasmının haksız ve yanlış olduğuna memnun olsa, insafsızdır" Hem zarar eder Çünki: Haklı çıktığı vakit o münazarada bilmediği bir şeyi öğrenmiyor; belki gurur ihtimali ile zarar edebilir Eğer hak hasmının elinde çıksa; zararsız, bilmediği bir mes'eleyi öğrenip, menfaattar olur; nefsin gururundan kurtulur Demek insaflı hakperest, hakkın hatırı için nefsin hatırını kırıyor Hasmının elinde hakkı görse, yine rıza ile kabul edip, taraftar çıkar; memnun olur L)
HAKR Hor görmek
HAKR Cem etmek, toplamak
HÂK-RAH f Yol toprağı
HÂK-RUB f Süpürge
HÂK-SAR f Toz toprak içinde kalmış Perişan hâlli
HÂKSARÎ Perişanlık, düşkünlük, rezillik
HAK-SEVER Adaletle hareket eden, doğru bildiği şeyden ayrılmayan, dürüst
HAKUD Çok kin güden, hasetçi
HAKV (C: Ahkâ-Hukka) Fota Don * Böğür
HAKVE Yürek ağrısı
HÂL Durum, vaziyet Görünüş Tavır Suret Keyfiyet * Cezbe * Dert, keder, elem * Mecâl Kuvvet * Gr: Fâili, mef'ulü veya her ikisinin durumunu bildiren sözdür Halin sâhibine zi-l hâl denirMeselâ : Reeytuhu mâşiyen: (Onu yürürken gördüm) cümlesinde Mâşiyen (yürürken) kelimesi, cümledeki mef'ulün hâlini bildirir şimdiki zamanda olan fiilin durumuna da hâl denir
HÂL-İ HÂZIR Şimdiki zaman, bu anki durum
HÂL-İ İHTİZAR Can çekişme, ölüm ânı
HÂL-İ İNTİZAR Bekleme hâli
HÂL-İ SAHV Arızi veya dâimi sebeplerle, şuurunu kaybetmiş bir kimsenin, muvakkaten şuurunun yerine gelmesi hâli
HAL' Kaldırma Kal' etme * Hükümdarı tahttan indirmek Azletmek * Mansıb ve mesnetten ihraç etmek * Elbise gibi şeyleri soymak * Bir şeyi izâle edip ayırmak ve terketmek * Karısını boşamak Evlâdını evlâdlıktan reddetmek
HÂL Dayı * Vücudda hususan yüzde görünen siyah benek, ben
HÂL-İ SİYAH Siyah ben
HAL' (HULÂE) Debbâğların dibâgat ettikleri derinin kazıntısı * Vurmak * Men etmek, engel olmak * Hediye vermek, atâ etmek * Cima etmek
HAL Küçük Hindistan cevizi
HALÂ (Harf-i cerrdir) İstisnaya delâlet eder
HÂLÂ (Hâlen) şimdi Henüz şimdiye kadar Elân
HALÂ' Boş, hâli * Ayak yolu, abdesthane * Devenin çökmesi
HALA (C: Hâlât) Babanın kız kardeşi, hala Arapçada: Ananın kızkardeşi Teyze
HALÂ Yaş ot
HALA' Koparmak * Pişmiş et
HALÂA(T) Yüzsüzlük, utanmazlık, hayâsızlık * Kötülüğünden dolayı ailesi ve cemaatı kendisinden ayrılan kimse
HALAB f Çamur, bataklık Bataklık arâzi
HALACA f Ayak yolu, abdesthane
HALAFET Ahmaklık, hamâkat, budalalık
HALAHİL (Halhal C) Arap kadınlarının süs olarak ayak bileklerine taktıkları halkalar Bunlar altun veya gümüşten yapılır
HALAİF Halifeler
HALAİK (Halayık) (Halk C) Mahlukat Yaratılmışlar * Huylar Tabiatlar
HALAİL (Halile C) Nikâhlı kadınlar, zevceler, karılar
HALAK Nasib, hisse
HALAK Eskimiş ve yıpranmış bez Paçavra
HALAK (Halka C) Halkalar
HALAKA (Hâlik C) Berberler
HALAKAT Halkalar
HALAKAT Halukluk, güzel ahlâklılık, iyi huyluluk * Düzlük, dümdüzlük
HALAKÎ Paçavracı
HALAKİM (Hulkum C) İnsan ve hayvanlarda boğazlar
HALAL Dostluk, ahbaplık * İki şey arasında açıklık olma
HALA'LA' Erkek sırtlan
HALALE Kadın eş Halile, zevce
HALAL(ET) İki şeyin arası açık olmak * Dostluk Samimi dostluk
HALALUŞ f Kavga, döğüş, şamata, gürültü
HALAS Kurtulma, kurtuluş Selâmete ermek
HALAS Üzüm ağacına benzer bir ağaç (yanındaki ağaca sarılır gider; hoş kokusu vardır; akik gibi taneleri olur)
HALAŞE f Gemi dümeni * Çörçöp
HAL-AŞİNA f Hâl ve durumdan anlayan
HALAT (Hâlet C) Haller Suretler Keyfiyetler
HALAT Kalın ip, gemi ipi
HALAT (Hâle C) Halalar Babanın kız kardeşleri Arabçada: Ananın kız kardeşleri Teyzeler
HALAVET Tatlılık Şirin olmak
HALAVET-İ KELÂM Sözün güzelliği ve akıcılığı
HALAVETBAHŞ f Zevk veren, hâlâvet veren
HALAVETYAB f Zevk bulan, halâvet bulan
HALAYIK Cariye, hizmetçi
HALB Süt sağmak
HALB Parçalama, pençeleme * Birinin aklını başından alma
HALBA Ahmak Şaşkın * Aldatıcı, hilekâr, sahtekâr
HALBE (C: Halâbib) Bir yarış yapmak veya bir şeye yardım etmek için toplanan atlılar grubu
HALBES (C: Halâbis) Bahadır, kahraman Bir şeye sımsıkı bağlanıp ayrılmayan kişi
HALBUKİ (Hâl bu ki) Hakikat ve doğrusu şudur ki, öyle iken
HALBUS Serçeden küçük bir kuş

Alıntı Yaparak Cevapla