09-10-2012
|
#12
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (H Harfi)-Osmanlıca Sözlük (H Harfi) İle İlgili Kelimeler...
RE: Osmanlıca Sözlük (H Harfi) HALLİ (Halliye) Sirke ile ilgili
HALLİSNÂ Bizi halâs eyle, bizi kurtar (meâlinde duâ )
HALL Ü AKD Çözme ve düğümleme İdame etme Müşkül mes'eleleri ve işleri halledip neticeye bağlama
HALL Ü FASL Çözme ve ayırma Açıklayarak bitirme Bir mes'eleyi müsbet bir neticeye bağlama
HALLÜSİNASYON Lât Tıb: Hakikatte olmayan bir şeyi varmış gibi görme ve işitme
HALME Meme başı, meme tepesi
HALS Bir şeyi soymak Çalmak Kapmak * Dibinden taze yetişen çayırla karışık olan kuru çimen
HALSAN Kişinin dostu, sevgilisi ve yâri
HALT Karıştırmak Münasebetsiz söz söylemek Bir şeyi bir şeye karıştırmak Hatâ etmek
HALTA Köpeklere takılan boyun halkası Tasma
HALTIYYAT Yersiz ve münasebetsiz sözler
HALUB(E) Sağılan şey
HALUF Sütün veya yemeğin bozulması
HALUK İyi huylu Güzel ahlâklı İslâma yakışır ahlâkta olan İnsâniyyetli
HALUM Yaş peynir gibi olan koyu yoğurt
HALVET Yalnızlık Tek başına kalmak Tenhaya çekilme * Gizlilik
HALVET-İ FÂSİDE Karı-kocanın aralarında şer'î mâni olmasına rağmen birleşmeleri
HALVET-İ SAHİHA Karı-kocanın aralarında şer'î mâni bulunmaması halinde birleşmeleri
HALVETGÂH f Tek başına oturup ibadetle vakit geçirilen yer * Halvet yeri Gizli olarak görüşülecek yer
HALVETGÜZİDE (Halvetgüzin) f Halveti, tenha bir yeri seçmiş olan kimse
HALVETHANE f Gizli ibadet yeri * Gizli konuşup görüşmeye mahsus yer
HALVETÎ Halvete müteallik, halvetle alakalı * İbadet ve zikirlerini tenhada yapan bir tarikat adı * Halvetiye Tarikatından olan kimse
HALVETNİŞİN Yalnız başına bir yere çekilip ibadetle meşgul olanlar
HALY Ot biçmek
HALY (C : Huliy) Altından ve gümüşten olan süs eşyâları
HALZ Kabuğunu çıkarmak, derisini soymak
HAM f Olmamış, pişmemiş, çiğ * Nâfile, beyhude, boşuboşuna * İşlenmemiş, üzerinde çalışılmamış * Acemi kimse, tecrübesiz Terbiye görmemiş kişi
HAM f Bükülmüş, kıvrılmış, eğrilmiş
HAM-I ZÜLF Saç lülesinin kıvrımı
HAM' (HIM') (C : Ahmâ') : Kaynata Zevc tarafından olan kimseler
HAM' (HUMU') Eğrilik, aksaklık
HAMA Hıfzetmek, korumak * Kovmak, defetmek
HAMA' Kara balçık
HAMAİD (Hamîde C ) Bir kimsenin medhedilmeğe lâyık olan işleri
HAMAİL (Himâle C ) Tılsım, muska * Kılıç kayışı, kılıcı bele bağlamaya yarayan kayış
HAMAİM (Hamâme C ) Güvercinler
HAMAK İki ağaç veya direk arasına asılarak içine yatılan ağyatak
HAMAKAT Ahmaklık Budalalık Bönlük Anlayışsızlık
HAMALE Bir mala kefil olma
HAMAM(E) (C : Hamâim) Güvercin kuşu
HAMAN Peygamber Hz Musa (A S ) zamanındaki Mısır Fir'avununun vezirinin ismi
HAMARAT Becerikli, elinden iş gelir, cerbezeli
HAMAS Verem * Yumuşaklıkla ve kolaylıkla bir şeyi çıkarmak
HAMASET Yaradılıştan olan cesâret Bahadırlık Cesurluk Kahramanlık Yiğitlik
HAMASÎ Hamâsetle alâkalı Fıtrî cesarete âit ve müteallik
HAMASİYYAT Kahramanlık destanları
HAMAT Kaynana
HAMATA Katılık * Yanmak * Boğaz ağrısı * Darı samanı * Kalbin ortası
HAM-BE-HAM f Kıvrım kıvrım Büklüm büklüm
HAMD Medih, övmek Cenab-ı Hakk'a karşı kulların memnuniyet ve sevinçlerini ve O'na hamd ve şükür ile medihlerini bildirmeleri, senâ etmeleri (Bak: Elhamdülillah) (Hamd'in en meşhur mânası; sıfat-ı kemaliyeyi izhar etmektir Şöyle ki: Cenab-ı Hak insanı, kâinata câmi' bir nüsha ve onsekizbin âlemi hâvi şu büyük alemin kitabına bir fihriste olarak yaratmıştır Ve Esmâ-i Hüsnâ'dan her birisinin tecelligahı olan her bir âlemden bir örnek, bir nümune insanın cevherinde vedia bırakmıştır Eğer insan, maddi ve manevi her bir uzvunu Allah'ın emrettiği yere sarfetmekle hamdin şubelerinden olan "şükr-ü örfi"yi ifâ ve şeriata imtisal ederse, insanın cevherinde vedi'a bırakılan o örneklerin her birisi kendi âlemine bir pencere olur İnsan o pencereden o âleme bakar Ve o âleme tecelli eden sıfatla, o âlemden tezahür eden isme bir mir'at ve bir âyine olur O vakit insan; ruhu ile, cismi ile, âlem-i şehadet ve âlem-i gayba bir hülâsa olur Ve her iki âleme tecelli eden, insana da tecelli eder İşte bu cihetle insan, sıfat-ı kemaliye-i İlâhiyyeye hem mazhar olur, hem müzhir olur İ İ )(Hamd ü senâ, medih ve minnet O'na mahsustur, O'na lâyıktır Demek nimetler O'nundur ve O'nun hazinesinden çıkar Hazine ise dâimîdir M )
HAMDE Ateş gürültüsü
HAMDELE "Elhamdülillah" demenin kısaca ismi Bu sözün masdar haline getirilip kısaltılması
HAMD Ü SENA Cenab-ı Hakk'a hamd ve O'nu isimleriyle medhetmek
HAME Kafatası, başın üst kısmı
HAME' Uzun müddet su ile yumuşayıp değişmiş cıvık ve kokar çamur Balçık
HAME Yaş ot demeti, taze ekin destesi, bir sap üzere bitmiş taze ekin * Havası bozuk hastalıklı yer
HÂME f Yontulmuş kalem
HÂME-İ EDEB Edebiyat kalemi
HÂME-İ ŞEKVÂ şikâyet kalemi şikâyet yazan kalem
|
|
|