Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (H Harfi)-Osmanlıca Sözlük (H Harfi) İle İlgili Kelimeler...
RE: Osmanlıca Sözlük (H Harfi) HUZUR-U KALB Kalb huzuru, gönül rahatlığı
HUZUR-AVER f Huzur ve rahatlık verici, sükunet veren
HUZUR Ü HAB Rahat ve uyku
HUZUR Ü SÜKUN Rahatlık ve eminlik
HUZUZ (Hazz C ) Memnuniyetler Hazlar Zevkler Hoşlanmalar
HUZUZ (C : Hızzân) Erkek tavşan
HUZUZ Acı bir devânın adı
HUZUZÂT (Huzuz C ) İnsanın hoşuna giden şeyler
HUZUZÂT-I NEFSÂNİYE Nefse hoş gelen şeyler
HUZVA Bir yere toplanıp tepe gibi olan kum yığını
HUZVANE Büyüklenmek, kibirlenmek
HUZVE Parça
HUZYA Ganimet malından vermek
HUZYE (C : Huzâyât) Küçük ok
HUZZÂK (Hâzık C ) İşinin ehli olanlar, ustalar, mütehassıslar Hazâkatli kimseler
HUZZÂK-I ETİBBÂ Doktorlar içinde en ehil olanları
HUZZÂN (Hâzin C ) Hazine muhafızları, hazinedarlar
HUZZÂR (Hâzır C ) Hazır olanlar, hazır bulunanlar, huzurda ve gözönünde olanlar
HUZZÂR-I MECLİS Mecliste hazır bulunanlar
HÜBAŞE (C : Hübâşât) Kesbetmek, kazanmak, çalışmak
HÜBEL Cahiliyet devrinde Kureyşlilerin en büyük putu
HÜBU' Uyumak * Eşek gibi yürümek * Boynunu uzatmak
HÜBU' (C : Hebât) Doğum vaktinin sonunda doğmuş deve yavrusu * Devenin boynunu uzatarak yürümesi
HÜBUB Esme Üfürme Rüzgârın hafif hafif esmesi
HÜBUB-İ RİYÂH Rüzgârların esmesi
HÜBUR Çukur * Büyük tas
HÜBUT Aşağı inme İnmek (Suudun zıddı) * Uyuşma, anlaşma
HÜBUT-U ÂDEM Hz Âdem'in (A S ) Cennet'ten dünyaya inmesi
HÜBÜK (Habike C ) Samanyolları * Çizgiler
HÜBÜVV Ateşin sönmesi
HÜCCAB (Hâcib C ) Perdeciler * Kapıcılar
HÜCCET Senet Vesika Delil Bir iddiânın doğruluğunu isbat için gösterilen resmi vesika * Şâhid
HÜCCET-İ DÂFİA Bir şeyi isbata değil, ancak taleb ve iddiayı defetmeğe yarıyan hüccet
HÜCCET-ÜL İSLÂM İslâmın delili, hücceti (Bak: İmâm-ı Gazâli)
HÜCCET-İ KASIRA Şahsa mahsus olup başkasına taâlluk etmeyen hüccet
HÜCCET-İ KATIA f Kat'i delil Bir şeyin doğruluğunu şeksiz, şüphesiz isbata vesile olan
HÜCCET-İ MÜSBİTE Bir şeyin isbatında delil olan hüccet
HÜCCET-İ MÜTEADDİYE Taraflara münhasır olmayıp başkalarını da alâkalandıran delil
HÜCCET-İ ZAHRİYE Kenarında sebebi yazılı bulunan hükmün tasdikli suretini ihtiva eden hüccet
HÜCCİYET İhticaca salih olma Delil sayılabilme, sağlam delil kabul edilir olma
HÜCEC (Hüccet C ) Deliller, senedler, vesikalar
HÜCEC-İ HATTİYE Huk: Yazılı deliller Bunlar tezvir ve tasni şüphesinden sâlim olduğundan onunla amel edilebilir, yani hükme medar olur, başka vech ile sübuta ihtiyaç kalmaz (Beraetler, mahkeme kararları, tescil edilen vakriye gibi )
HÜCERAT (Hücürat-Hücrât) Hücreler Hüceyreler Gözler, odacıklar
HÜCESTE f Uğurlu, mübârek, mes'ud
HÜCEYRAT Hüceyreler Hücrecikler Küçük odacıklar
HÜCEYRE Hücrecik Canlı varlıkların veya nebâtatın vücudunu teşkil eden küçük küçük odacık halinde ve içi vücuda lüzumlu madde ile dolu hücrecik En küçük canlı parça * Küçük delik ve oyuk
HÜCNET Kusur, noksan, ayıp * Bayağılık, karışıklık, soysuzluk * Sözdeki ayıp
HÜCR Kucak, âğuş
HÜCR (C : Hevacir) Fuhş, hezeyan, kötü sözler
HÜCRAT (Hücre C ) Hücreler, gözler, odacıklar
HÜCRE Oda Odacık * Hüceyre En küçük canlı varlık Canlı varlıkların en küçük yapısı
HÜCRE-İ SAÂDET Saâdetli oda Fahr-i Kâinat Hazret-i Peygamber'in (A S M ) odası
HÜCRE Medine-i Münevvere'nin ismi
HÜCRE (C : Hucer-Hucerât) Deve ağılı * Duvar çevrilmiş yer
HÜCREVÎ Hücre gibi, hücre ile alâkalı, hücreye dâir
HÜCU' Az uyku Gece uykusu
HÜCU Zemmetmek, çekiştirmek, kötülemek
HÜCUD Uykusuz kalma Geceleyin az uyuma
HÜCUL (Hecl C ) Uçurumlar, çukurlar, derinlikler, yaralar
HÜCUM Saldırma Hamle ile ileri atılmak * Sert sözle birine çatmak, karşı çıkmak
HÜCUMÂT-I SİTTE Altı Hücum Altı maddelik bir müdafaa (olan bir eser ismi)
HÜCÜB (Hicâb C ) Perdeler, hicablar
HÜCÜRAT (Hücre C ) Hücreler, odacıklar, gözler
HÜD' Sâkin olmak
HÜDA Doğru yol göstermek * Doğruluk Hidâyet * Kur'ân-ı Kerimin bir ismi
HÜDAFET Semizlik, besililik, etlilik
HÜDAM Deniz tutması
HÜDAT (Hâdi C ) Hidâyet edenler
HÜDB (C : Ehdâb) Kirpik * Mendil * Testere çevresinde olan saçak
HÜDBE (C : Hüdeb) Hamle yapmak
HÜDBÜD Sütün koyu ve yoğurt olması
HÜDDAB Ensiz, ince, uzun yaprak
HÜDHÜD Bir kuş ismi Çavuş Kuşu veya ibibik denilir (Peygamber Hz Süleyman'ın (A S ) zamanında, Hicaz ile Yemen arasındaki Sabâ nâm yerde melike olan ve güneşe tapan Belkıs ile Peygamber Süleyman Aleyhisselâm arasında muhabereye vesile olduğundan meşhur ve mübarektir )
HÜDLUL Kurt (Canavar)
HÜDN Barış, sulh, musalaha
HÜDU' Kamburluk
HÜDÜB (C : Ehdâb) Sarık * Kirpik, müjgân * Havlu, el silmeye mahsus pamuklu bez * Minder kenarında olan püskül
HÜDÜD Çok yaşlı ihtiyar İhtiyar ve zayıf olmak * Bir binayı gürültüyle yıkıp göçürmek (Bak: Tehdid)
HÜFAT Nazar etmek, bakmak
HÜFFEL Memesi süt ile dolu olan koyun
HÜKÂ' Öksürük
HÜKAKE Kazılan şeyin kazıntısı, talaşı veya yongası
HÜKEA Ahmak kimse
HÜKEMÂ (Hakîm C ) Âlimler Çok bilgili kimseler (Bak: Feylesof)(Enbiyanın ekseri şarkta ve hükemanın ağlebi garpta gelmesi kader-i ezelînin bir remzidir ki; şarkı ayağa kaldıracak din ve kalbdir; akıl ve felsefe değil Şarkı intibaha getirdiniz, fıtratına muvafık bir cereyan veriniz Yoksa sa'yiniz ya hebâen gider veya muvakkat, sathî kalır M N )
HÜKEMÂ-İ KADİME Eski filozoflar
HÜKEMÂ-İ İŞRAKİYYUN İşrakiyye mesleğindeki feylesoflar (Bak: İşrâkiyyun)
HÜKEMÂ-İ MEŞAİYYUN Aristo felsefesi yolunda olan ve derslerini gezerek veren meşaiyyun filozofları (Bak: Meşşâiyyun)
HÜKKÂM (Hâkim C ) Hâkimler
HÜKKÂM-I ADLİYYE Adliye hâkimleri
HÜKL Karınca gibi sesi işitilmeyen hayvan
HÜKLE Dil tutukluğu, kekemelik
HÜKM (Hüküm) Karar Emir Kuvvet Hâkimlik Amirlik * İrade Kumanda Nüfuz * Kadılık etmek * Tesir Cari olmak * Makam * Bir dâvanın veya bir meselenin tedkik edilmesinden sonra varılan karar * Man: Fikirler ve tasavvurlar arasındaki râbıtayı tasdik veya inkâr etmek
HÜKM-İ ÂDİL Huk: Adalet üzere verilmiş olan hüküm
HÜKM-İ GIYABÎ Huk: Taraflardan biri hazır olmadığı halde verilen hüküm
HÜKM-İ KARAKUŞÎ Karakuş hükmü * Mc: Hesaba kitaba gelmiyen, mantığa uymayan hüküm
HÜKM-İ KAZA Allah tarafından evvelce verilmiş olan hüküm
HÜKM-İ ŞER'Î Kur'an-ı Kerim'e ve Din-i İslâm'a uygun kanun ile verilen karar Şeriatın hükmü
HÜKM-İ TECRÜBÎ Tecrübe ile elde edilen hüküm * Tecrübe neticesi hâsıl olan karar
HÜKM-İ VİCAHÎ Huk: Tarafların her ikisinin de veya vekillerinin hazır bulundukları hâlde verilen hüküm
HÜKM-İ VİCDANÎ Vicdana ait hüküm Vicdanî kanaatla verilen hüküm
HÜKM-İ YEZDANÎ Cenab-ı Hakk'ın hükmü Allah'a mahsus kanun
HÜKM-İ ZIMNÎ Fık: Zımnen vaki olan hüküm (Bir kimse diğer bir kimse aleyhine; "Benim filân şahıs zimmetinde sâbit olacak şu kadar lira alacağıma onun emriyle kefil olmuş idin" diye dâva ve o kimse kefâleti ikrar ve borcu inkâr etmekle müddei, borcu isbat ederek hâkim dahi hükmetse bu hüküm kefil aleyhine sarâheten ve asıl gaib aleyhine zımnen hükmolunur)
HÜKMBERDAR f Hükme muti olan, itaat eden, boyun eğen
HÜKMEN Hüküm yoluyla, hükmünde ve değerinde olarak
HÜKMÎ Hükme dair Hükme âit ve müteallik Bir karara dayanan, itibâri olan
HÜKMÎ ŞAHIS Şahıs gibi muamele gören cemiyet, şirket gibi birlik teşkil eden müessese
HÜKMKEŞ Emre itaat eden, hükme boyun eğen
|