Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #52
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İRSAL-İ MESEL Konuşurken meşhur hikmetli sözleri kullanmak"Hakir olduysa millet, şanına noksan gelir sanmaYere düşmekle cevher sâkıt olmaz kadr ü kıymetten""Muini zâlimin dünyada erbab-ı denâettirKöpektir zevk alan sayyad-ı bi-insâfa hizmetten"(Namık Kemal)
İRSAL-İ RÜSÜL Cenab-ı Hakk'ın insanlara her hususta ve hususen Allah'a itaatte rehber olacak peygamberler göndermesi
İRSALAT (İrsal C) Göndermeler Gönderilen şeyler
İRSALİYE Makbuz * Her hangi bir yere gönderilen eşya veya malların listesi
İRSAN Muhkem ve sağlam kılma, rasanet verme
İRSAS Eskitme, yıpratma Eskitilme, yıpratılma
İRSAS-I LİBAS Elbisenin yıpranması, eskitilmesi
İRSEN Miras olarak, anadan, babadan geçmek yolu ile
İRSÎ Miras ile alâkalı, irse âit ve müteallik
İRSİYET Verâset Aile ve soydan geçen benzerlik
İRŞA' Rüşvet verme
İRŞAD Doğru yolu göstermek Akli ve kalbi, mukni ve te'sirli eserler veya sözlerle gafletten uyandırıp hidâyet yolunu göstermek Cadde-i kürba-yı Kur'aniye yolunda selâmetle devam ettirmek Allah'a ibadet ve itaata kavuşturmak Veli bir zâtın, bir kimsenin hidâyete ermesine vesile olması * Ist: Hak ve hakikatı arayan kimselere bir mürşid-i ekmelin Kur'ânî ve İslâmî eserleriyle veya sözüyle Sırat-ı Müstakim olan İslâmiyet yolunu tanıtması ve tarif etmesi İmanı kuvvetlendiren ve inkişaf ettiren tahkikî ve yakînî delillerle hak ve hakikatı talim ve tedris etmesi (Bak: Mürşid)
İRŞADAT (İrşad C) İrşadlar Hak ve hakikatı ve doğru yolu bildirmeler İkazlar (Bak: İrşad)
İRŞAF Suyu yavaş yavaş ve yudum yudum içme
İRŞAK Bir şeye dik bakma Dosdoğru etme
İRTA' Zoraki ve istemeyerek gülme
İRTA' Otlatma veya otlatılma
İRTAB Dikme veya dikilme
İRTAC Bir kimsenin sözünü kesme, konuşturmama * Devamlı yağmur ve kar yağma * Kapıyı örtme, kapama * Kıtlık her tarafa yayılma
İRTAM Hatırlamak için parmağa iplik bağlama
İRTAT Tenbellik etme Yerinden kımıldamama
İRTECEK f Şimşek, berk
İRTİA' (Ra'y den) Otlatma
İRTİA' Düşünmek, istikbali düşünme
İRTİAB (Ru'b dan) Ürkme, korkma
İRTİAD (Ra'd ve Ri'd den) Iztırablı ve sıkıntılı olmak * Deprenme Titreme
İRTİAF İleri geçme, ilerleme
İRTİAS Küpe takma
İRTİAS Silkinme, sıçrama, deprenme
İRTİAŞ Ra'şeye tutulma, titreme, sarsılma
İRTİAŞ-I MEST Sarhoş ve baygın titreyiş
İRTİBA' Bahar mevsiminde güzel bir yerde oturma
İRTİBAB Kokulu şeyler yapma * Bir çocuğu büluğ çağına varıncaya kadar besleme
İRTİBAH Yükselme, yükseğe çıkma
İRTİBAK Karışık ve çapraşık bir işe girişme * Karaca, geyik gibi hayvanların tuzağa düşmeleri * Bir kazâya uğrama
İRTİBAK Çamura batma * Dolanbaçlı konuşma * Karışma * Bir işi aksi veya ters gitme
İRTİBAL Bir malı çoğaltma Bereketlendirme
İRTİBAS Dağılma
İRTİBAS Perişan ve zor durumda kalma * Pek karışık ve sıkışık olma
İRTİBAT Bağlanmak, raptedilmek Muhabbet, dostluk ve alâkadarlık * Düşmana karşı cenk için hudutta at sahibi olmak
İRTİCA Ummak, ümidetmek, rica etmek
İRTİCA Geri dönmek Ric'at etmek Eski hayat tarzına dönmek(İşte Kur'an'ın bu gibi kudsi kanun-u esasisine irtica namını veren bedbahtlar, vahşet ve bedeviliğin dehşetli bir kanun-u esasisi olarak kabul ettikleri şimdiki öylelerinin siyasetinin bir nokta-i istinadı şudur ki: "Cemaatin selâmeti için fert feda edilir Vatanın selâmeti için eşhasın hukuku nazara alınmaz Devletin siyasetinin selâmeti için cüz'i zulümler nazara alınmaz" diye bir tek câni yüzünden bir köyü mahvetmekle bin mâsumun hakkını nazara almaz Bir tek câninin yüzünden bin adamın kılınçdan geçmesini caiz görür Bir adamın yaralanması ile binler mâsumu sıkıntıya verdirir Ve ikiyüz adamı kurşuna dizilmesini o bahane ile nazara almaz Birinci Harb-i Umumî'de üç bin adamın câniyane siyaset hatalariyle otuz milyon biçâre nev'-i beşer aynı harpde mahvedildiği gibi, binler misaller var İşte bu vahşiyâne irticaın bu dehşetli zulümlerine karşı gelen Kur'an şakirdlerinin Kur'anın yüzer kanun-u esasîsinden $ âyetinin ders verdiği kanun-u esasisi ile adâlet-i hakikiyeyi ve ittihadı ve uhuvveti te'min etmeğe çalışan ehl-i iman fedakârlarına "mürteci" namını verip onları müttehem etmek, mel'un Yezid'in zulmünü, adalet-i Ömeriyeye tercih etmek misillü en vahşi ve zâlimane bir engizisyon kanununu, beşerin en yüksek terakkiyatına ve adaletine medar olan Kur'an'ın mezkûr kanun-u esasisine tercih etmek hükmündedir Emirdağ L) (Bak: Medeniyet, Mürteci')
İRTİCAC Çalkanmak Heyecana gelme * Sarsıntı Muztaribane hareket etmek
İRTİCAC-I DERYÂ Denizin kabarması, dalgalanması
İRTİCAF (Recfe den) Sarsma, sarsıntı, çalkalama Tahrik
İRTİCAÎ (İrticaiye) İrtica ile alâkalı
İRTİCAL(EN) Hazır cevaplılık Düşünmeden ve birdenbire açıkça güzel söz veya şiir söylemek
İRTİCALİYYAT Düşünmeden, içinden doğarak söylenen sözler
İRTİCAM Birşey üstüste katlanma
İRTİCAN Adamın işi gücü bozulma
İRTİCAS Gök gürleme * Top bürünme

Alıntı Yaparak Cevapla