Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (G Harfiosmanlıca Sözlük (G Harfi)İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (G Harfiosmanlıca Sözlük (G Harfi)İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (G Harfi) GAM
(Bak: Gamm)

GAM
f Köy, karye * Hatve, adım * Ayak, kadem

GAMA
Örtmek, setretmek

GAMA' (GIMÂ)
Ev örtüsü, çatı

GAMAİM
(Gımâme C) Hayvanların, yem yemelerini veya ısırmalarını önlemek gayesiyle ağızlarına takılan torba gibi şeyler

GAMAK
Rutubet, ıslaklık Rutubetli hava

GAMAM(E)
Bulut Beyaz bulut * Örtmek

GAMARE
Bönlük, ahmaklık, bilmezlik

GAMAS
Göz pınarından akan irin ve çapak

GAMAZA (GUMUZA)
Çukur, çukurluk * Sözün anlaşılmasını zorlaştırmak

GAMC
Suyu sora sora içmek * Deve yavrusunun anasının karnı ve ayaklarının altına gelmesi

GAMCE (GUMCE)
Kabın dibinde kalan su

GAMD
Zarf, mahfaza Kın

GAMEM
Saçın, alnı ve başı örtmesi

GAMET
Cinsiyet hücresi

GAMEZ
Malın ve davarın kemi ve küçüğü

GAMGAMA
Haykırma Muharebe edenlerin bağırtısı * Kalb dinlendiğinde işitilen ses * Sözü, belirsiz söylemek * Kalbin bulunduğu yer

GAM-GÎN
Gamlı, kederli

GAMIZ
Anlaşılmaz, anlaşılması güç * Kapalı ve karışık söz * Çukur yer * Zayıf kişi

GAMIZA
Kolay anlaşılmayan ince mes'ele Derin * Mâruf ve mütebeyyin olmayan hesab

GAMİC
Huy ve tabiatı doğru ve istikametli olmayan

GAMİDE
Yemen'de bir kabilenin adı

GAMÎL
Tüyü gitmiş yumuşak deri

GAMÎM
Yoğurt yapmak için kaynatılan süt * Yoğurt

GAMÎN
Yumuşak

GAMÎN
f Tasalı, hüzünlü, kederli, gamlı

GAMİR
Ekilmemiş, terkedilmiş ıssız yer * Faydalanılmamış şey * Mamur olmayan harap yer

GAMİR
Kurumamış yeşil ot

GAMÎS
Üstü kuru, altı yaş olan ot * Ağaç ve otların arasında olan küçük su arkları

GAMÎZE
Akıl zayıflığı, ahmaklık, geri zekâlılık

GAML
Tüyünü yolmak için deriyi dürüp gömmek

GAMM
Keder, tasa, dert, elem, kaygı

GAMM-I FİRKAT
Uzaklık gamı, ayrılık derdi

GAMM-GÜSÂR
f Teselli veren, hüzün ve kederi defeden

GAMM-ABAD
f Keder ve hüznü bol Gamlı

GAMM-ALUD
f Kederli, gamlı, hüzünlü, kaygı veren

GAMMAZ
Birisine iftira ederek zarar veren Münafık, fitneci * Adamın ayıplarını arayıp gizli şikâyet eden * Tersane kethüdalarına mahsus altı çifte kayık

GAMMAZANE
f Fitnecilikle, gammazlıkla, koğuculukla

GAMMAZİYYET
Koğuculuk, fitnecilik, gammazlık

GAMM-DÎDE
Kederli, tasalı, gamlı, hüzünlü

GAMM-FEZA
f Kederi artıran, hüznü çoğaltan

GAMM-GÎN
f Kederli, hüzünlü, gamlı

GAMM-GÜSAR
f Teselli veren, gam ve kederi defeden dert ortağı Arkadaş

GAMM-HANE
f Hüzün ve tasa yeri * Mc: Dünya

GAMM-HAR
f Kederlenen, hüzünlenen, tasalanan

GAMM-NAK
Gamlı, kederli

GAMM-NİSAR
f Hüzün veren, kederli eden

GAMM-PENAH
f Tasalı yer, kederli yer Kederin, tasanın sığındığı yer

GAMM-PERVER
f Keder veren, hüzünlendiren, gam artıran

GAMM-ZEDE
f Kederli, hüzünlü, gamlı, tasalı

GAMN
Yumuşaklık

GAMR
Derinlik, suyun derinliği Çok su, büyük deniz * Uzun, geniş libas * Cehalet, gaflet * Şiddet

GAMRE
(C: Gamerât) Tecrübesizlik, görgüsüzlük, anlayışsızlık * İzdiham, kalabalık * Fenalığa dalmak * Şiddet * Zahmet

GAMS
Suyu şiddetli içmek * Bir şeyi hakir görmek, birisine iftira etmek * Nimete şükretmemek * Göz yummak

GAMS
Yıldız kayması * Suya dalmak

GAMT
Minnetsiz ve şükürsüz olmak * Horlamak, hakir görmek

GAMT
Çok yemekten dolayı midenin şişmesi * Ağırlık olmak

GAMTAŞ
Gözü zayıf gören

GAMUS
f Manda, kömüş

GAMUS
Şiddetli emir * Süngü ile vurup, ucunu diğer taraftan çıkarmak * Karnındaki yavrusu belli olmayan deve

GAMUZ
İtham olunan, töhmet altında bırakılan * İçinden kan giden dişi deve

GAMZ
(C: Gamuz) Göz yummak, gizli olmak, yumuşak muamele etmek * Kolay görerek ihmal etmek * Çukur yer

GAMZ
Kaş ve gözle işaret, göz kırpmak * Çene veya yanak çukurluğu

GAMZE
Süzgün bakış

GAMZE-İ CÂDU
Büyüleyen gamze Süzgün bakış

GAMZE-İ CELLÂD
Cana kıyan yan bakış

GAMZE-İ DİL-DUZ
Gönül delen süzgün bakış

GAMZE-İ FETTÂN
Câzibedar ve süzgün bakış

GAMZE-İ HUNHAR
Kan içen yan bakış

GAMZE-FİGEN
f Gamze saçan, süzgün süzgün bakan

GÂN
f Cemi' yapmak için, sonu "e" sesi ile biten kelimenin sonuna gelir bir "ek" tir Meselâ: Bendegân $ : f Hizmetçiler, bendeler

GANA
Kifayet, kâfi gelme * Menfaat, fayda

GANAİM
(Ganimet C) Harpte ele geçen mallar Ganimetler

GANAİM-İ BAHRİYE
Harbte ele geçirilen düşman gemileriyle, bunlara ait her türlü levâzım ve eşyâlar

GANAİM-İ HARBİYE
Harbde düşmandan alınan top, tüfek, gemi, vasıta, yiyecek, içecek vs gibi ganimetler

GANBOT
Yapısı küçük olmakla beraber, nisbeten ağır toplarla mücehhez harp gemisi

GÂNE
f Bazı sayıların sonlarına eklenerek "lik" halinde sıfatlar yapılır (Meselâ: Cihâr-gâne: f Dörtlük)

GANEC
Koca * şeyh

GANEM
Koyun

GANES
Su içtikten sonra teneffüs etmek

GANG
ing Haydut çetesi

GANÎ
Zengin, kimseye muhtaç olmayan, elindekinden fazla istemiyen Varlıklı, bol

GANİ-Yİ MUTLAK
(Gani-yi ale-l ıtlak) Cenab-ı Hak Her şeye sahip ve hiç kimseye hiçbir cihetle ihtiyacı olmayan gani

GARS-I EŞCAR
Ağaç dikimi

GARS-I YEMİN
Sağ el ile dikilen fidan * Bir kimsenin yanından, fidan gibi ayrılmayan kişi

GARSAN
Karnı aç kimse

GARUR
Dünyada insana gurur veren herhangi bir şey * Aldatıcı * Allahı unutturan

GARV
Acip

GARZ
Batırma, sokma İğne sokma

GARZ
Doldurmak * Noksan etmek, noksanlaştırmak

Alıntı Yaparak Cevapla