Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (G Harfiosmanlıca Sözlük (G Harfi)İle İlgili Kelimeler...
RE: Osmanlıca Sözlük (G Harfi) GURRE
Parlaklık Her şeyin başlangıcı Bu cihetle, kameri ayların ilk günlerine gurre-i şehr denilmiştir Köleye, cariyeye ve malların en güzidelerine, gurret-ül emval denir Güzel parlak yüze, vech-i agarr; açık ve nurani alına, cebhe-i garra denir ki, aynı asıldan müştaktırlar * Fık: İskat edilen (düşürülen) bir ceninden dolayı verilmesi icab eden malî bir tazminattır Hanefîlerce 500, Şafiîlerce 600 dirhem gümüştür
GURRE-İ GARRA
Bir günlük hilâl
GURRE-İ MUHARREM
Arabi aylardan olan Muharrem ayının birinci günü ve gecesi
GURRENDE
f Hiddetle bağıran, şiddetle gürliyen
GURUB
Batma, batış Batıda görünmez olma Gözden kaybolmak * Uzaklaşmak Irak olmak
GURUB-U ŞEMS
Güneşin batması
GURUR
Kibir Boş yere güvenmek * Kıymetsiz şeylere güvenip mağrur olmak (Evet, gurur ile insan maddi ve mânevi kemalât ve mehâsinden mahrum kalır Eğer gurur saikasıyla başkaların kemalâtına tenezzül etmeyip, kendi kemâlâtını kâfi ve yüksek görürse, o insan nâkıstır Böyle insanlar, malumat ve keşfiyatlarını daha yüksek görmekle, eslâf-ı izamın irşâdat ve keşfiyatlarından mahrum kalırlar Ve evhama mâruz kalarak bütün bütün çizgiden çıkarlar Halbuki eslâf-ı izâmın kırk günde yaptıkları bir keşfiyatı, bunlar kırk senede bulamazlar M N )
GURVE
Burnun ucundaki kıkırdaktan yapılmış yumuşak kısım
GURZ (GURZA)
(C: Guruz-Ağraz-Guraz) Su taksim olunan yer * Eyer kolanı
GURZE
(C : Guruz) Pamuklu elbisede kullanılan kaba dikiş
GURZUF
Kıkırdak * Yumuşak olan kemik
GUSA'
Sel köpüklerine karışmış çürük ağaç yaprakları tortusu, köpüğü
GUSALE
Yıkama suyu
GUSALE
f Dana, buzağı Sığır yavrusu * Kösele
GUSAS
(Gussa C ) Kederler, hüzünler, kaygılar, tasalar
GUSFEND
f Koyun (Bak: Guspend)
GUSL
(Bak: Gusül)
GUSN
Saç örgüsü
GUSN
Ağaç dalı Budak * Tıb: Damar ve sinir gibi ayrılan bedenin cüzleri
GUSN-İ MEKSUR
Kırılmış dal
GUSN-İ ŞECER
Ağaç dalı
GUSNE
Tek dal
GUSPEND
f Koyun, ganem
GUSPEND-GÜŞÂN
f Kurban bayramı
GUSRE
Yeşile benzer bozrak renk
GUSS
Leîm, zayıf adam * Bir şeyi beğenmeyip ayıplamak
GUSSA
Keder Tasa *Gam * Boğaza takılan yemek * Ağaç, diken
GUSSADÂR
f Kederli, tasalı Kaygılı Gussalı
GUSSANÂK
f Kederli, hüzünlü, tasalı, kaygılı
GUSUN
(Gusn C ) Filizler, ağaç dalları
GUSÜL
Boy abdesti Temizlenmek Maddi, manevi temizlik için şartları dahilinde yıkanmak Taharet-i Kübrâ da denir
GUSV
Zulmet, karanlık
GUŞ
f Kulak * Mc: İşitmek
GUŞ-İ CAN
Can kulağı
GUŞ-İ HUŞ
Akıl kulağı Can kulağı
GUŞ-İ KABUL-İ CAN
Candan kabul ile dinlemek
GUŞAB
f Pekmez
GUŞANE
Düşürülmüş hurma * Hurma ağacı altına düşüp toplanan hurma
GUŞ-ASB
f Rüya * İhtilam Uyurken cenabet olmak
GUŞ-DAR
f "Kulak tutan " Sözü tam mânasıyla dinleyen, kulak veren
GUŞE
f Köşe, kenar, bucak
GUŞE-BEND
f Köşebent * Ciltli kitaplarda kapağın dört köşesine yapılan süsleme
GUŞE-GÎR
f Bir köşeye çekilen
GUŞE-İ DEHAN
Ağzın iki tarafı
GUŞE-İ UZLET
Tenha ve ıssız köşe
GUŞE-NİŞİN
f Köşeye çekilen, münzevi, insanlardan uzaklaşan
GUŞETMEK
İşitmek Dinlemek, kulak vermek, mesmu' olmak
GUŞ-HURDE
f Kulağı bükülmüş, terbiye edilmiş
GUŞİŞ
f Çabalama, uğraşma, çalışma
GUŞMAL
f Yola getirme, te'dib etme, kulak bükme, ihtar etme
GUŞT
f Et, lahm
GUŞTİN
f Etten, etten ibâret, etten meydana gelmiş
|