Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (Z Harfi) Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (Z Harfi) Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (Z Harfi) ZEMZEME Nağme, hoş ses Uzun uzadıya gürleyerek seslenmek Geniz ve boğaz ile ezgili ses çıkarmak Yavaş yavaş geniz ve boğazdan ses çıkararak türkü veya şarkı söylemek * Cemaat
ZEMZEME-DÂR f Ahenkli
ZEMZEME-PİRÂ f Şarkı söyleyen, terennüm eden
ZEN f Kadın, nisa
ZEN f Vuran, kesen, atan mânalarına gelerek birleşik kelimeler yapılır (Zeden: Vurmak mastarında emir köküdür) Lâf-zen $ : Söz atan, lâf atan
ZENA' Kısa boylu ve dar nesne * Sidiğini tutup işemeyen kişi
ZENABİ Kuş kuyruğu * Deve burnundan akan sümük
ZENABİL (Zenbil C) Zenbiller
ZENABİR (Zünbur C) Eşek arıları
ZENADIK (Zındık C) Zındıklar Allah'a ve âhirete inanmayan dinsizler İçten inanmayıp zâhiren mümin görünen münafıklar
ZENADİKA (Zındık C) Zındıklar
ZENAH (Zenâhdân) f Çene
ZENAN Kadınlar
ZENAN f "Vurarak" mânasına gelir ve birleşik kelimeler yapılır Meselâ: Ta'ne-zenan $ : Söverek
ZENANE f Kadınla alâkalı, kadına mahsus Kadın işi
ZENAV (Bak: Avzen)
ZENB Suç, günah, kabahat
ZENBAK Güzel kokulu bir çiçek Zambak * Yâsemin yağı
ZENBEREK (Zenburek) f Hareket ettirmeğe yarıyan yay Saatin zenbereği * Hayvan üzerinde taşınan ve ateşlenebilen küçük top * Mc: Faaliyet ve harekete sebep olan şey
ZENBERİYYE Büyük cins bir gemi * İri vücutlu, enli erkek
ZENBİL İçine öteberi konulup elde taşımaya mahsus, sazdan örülmüş ve üst tarafında yine sazdan kulpları olan, ağzı geniş kap
ZENBİLLİ ALİ EFENDİ Yavuz Sultan Selim Han ve Kanuni Süleyman devrinin meşhur Şeyh-ül İslâmı ve âlimidir Asıl adı Alâaddin Ali Cemâl Çelebi'dir Allah rızası ve Allah korkusundan başka birşey tanımaması sayesinde, pervasız hareketleri ile bir çok insanın hayatlarını koruyabilmiş, adaleti te'min etmiştir Sağlam dindarların sultanlara karşı nasıl metanet ve cesaret göstereceğine nümunelik bir zat olarak yaşamış, devlet reislerine istikameti gösterebilen bir İslâm kahramanı olmuştur Vefatı Mi: 1526 tarihine rastlar Karaman'lı olduğu söylenir
ZENBUC Yabani zeytin
ZENBUREK f Zenberek * Tar: Hayvan ile taşınan eski küçük toplar
ZENC Siyah, kara
ZENCEBİL Hoş kokulu bir baharat adı
ZENCERE Parmakla fiske vurmak
ZENCİ Siyah ırktan olan Siyâhi
ZENCİR f Zincir
ZENCİR-BEND f Zincire vurulmuş, zincirle bağlı mânasına gelir Eskiden azılı katiller ve deliler, zincirle bağlandıkları için bu tâbir meydana gelmiştir * Edb: Her mısranın son kelimesi, bir sonra gelen mısraın ilk kelimesini teşkil etmek şekliyle meydana getirilen manzumelere verilen addır Divan şâirleri arasında bunun yerine "Redd-ül acz an-is sadr", halk şâirleri arasında ise "Zincirleme" veya "Ayaklı koşma" denilirdiSafter-i âlemsin, senden hidâyet,Hidâyet menbaı dilde begayet,Begayet cemâlin nur-i beşâret,Beşâret gösterir hüsnün enveriEnver-i cihansın, senden münevver,Münevver sıfatın zât-ı mükerrer,Mükerrer eyledin dehri serâser,Serâser okunur kenz-i ekberi(Lâ)
ZEND (C: Zinâd-Eznüd-Eznâd) Kolun bilekte olan mafsalı * Çakmak taşı ve demiri
ZENDEKA Kâfirlik, dinsizlik (Zendeka sâhibine zındık denir Bazılarınca zındık; hem dinsiz, hem emvâl ve ezvacın iştirakine ve dehrin bekasına kail olan kimsedir)
ZEN-DOST f Kadınların peşinde dolaşan, kadınlardan hoşlanan, zampara
ZENEB Kuyruk
ZENED f (Hâl sigası Zeden masdarından) Vuruyor, çarpıyor, tutuyor (meâlinde)
ZENEK f Küçük kadın
ZENEN Burundan sümük akıp durmak
ZENG Zenci * Kir, pas * Zil
ZENGÂR Bakır pası nev'inden bir mâden Boyacılar kullanılır Öldürücüdür Yeşil renktedir
ZENGEL(E) f Çıngırak * Çan
ZENH Yemeğin kokup bozulması
ZENİM Soyu bozuk, soysuz Aslında o kavimden olmayıp sonradan ona katılan kimse * Aşağılık(Zenim, Zeneme'den müştaktır Zeneme, keçinin, koyunun boynunda, kulağı dibinde derisinden küpe gibi yumrucuklara yahut kulağı delinip de ucundan muallâk bırakılan sarkıntıya denir ve bu, her tarafa sallanır durur Lisanımızda o koyun veya keçiye küpeli denildiği gibi, Arapçada ise zenim denilir Mecazen: Dalkavuk veya kulağı kesik, kulağı küpeli tâbirlerindeki mânayı andırırİbn-i Cerir tefsirinde tafsil olunduğu üzere, târifinde şöyle denmiştir: Nesebi mülhak, piç, şer ile mâruf, kötü damgalı, fâcir ilâahir ET)
ZENİN Sümük
ZENK Bir taife adı
ZENKA Dar sokak
ZENME Keçinin kulağı ucunda küpe gibi sarkan kıllar * Devenin kulağından kesip ilişik koydukları parça
ZENNA' Sümüklü kadın * Hayzı kesilmiş olmayan kadın
ZENNE Kadın kısmı * Eskiden orta oyununda kadın rolü yapan erkek sanatkârlar hakkında kullanılan bir tâbirdi Eskiden kadınlar, oyunda rol alamadıkları için erkekler kadın kıyâfetine girer ve oyunda kadın rolü yaparlardı
ZENNUN Sümüklü
ZENPARE f Zampara Zenperest
ZENPEREST (C: Zenperestegân) f Kadına düşkün, kadın peşinde dolaşır ahlâksız kimse
ZENTERE Darlık, şiddet
ZENUB Sakaların su dağıttıkları bir kapdır ki; Kur'ân'da azabdan nasib mânasına istiare olunmuştur (ET)
ZENYAN Men'etmek, engel olmak Kabul etmemek, reddetmek * Evmek, acele etmek * Rüzgârın sert esmesi
ZER Sarı * Altın, akçe * Nöbet * Oruç * Çile
ZER' Ekilmiş Ekme Tohum ekme * Yetişmiş ekin
ZER' Çoğaltma * Halketme, yaratma * Tohum ekme * Ağzından dişlerin dökülmesi * Saç ağarması * Perde, hâil
ZE'R Kerih görmek İğrenmek Nefret etmek
ZER' Yaratmak * Yere tohum saçmak
ZER' Ölçmek * Kederli ve tasalı olmak * Kalb * El yaymak * Kudret, kuvvet, tâkat
ZE'R (ZEİR) Arslan kükremesi * Çağırmak ve kükremek mânâsına mastar
ZERA' İplik eğirmekte elleri çabuk olan
ZERA' Vahşi sığırın buzağısı * Tamâ, hırs, aç gözlülük
ZERA Gölgelik, perdelik
ZERAA Genişlik * Hız, sür'at
ZERAB f Beyaz şarap * Yaldız mürekkep
ZERABÎ (Zürbiye) (Zirbiye C) İftihar eden * Geniş, enli döşek, yatak
ZERAF f Zürafa
ZERAFE (ZÜRÂFA) (C: Zürâfât) Deveye benzer, boynu uzun ve art ayakları kısa bir hayvan Zürafa
ZERAFÎ (Zerafe C) Zürafalar
ZERAK Gök renkli Mavi
ZERARE Saçılan şey
ZERARÎ (Zürriyet C) Zürriyetler, kuşaklar, nesiller
ZER-BAF Sırma dokuyan
ZERBE Yüce avazlı, gür sesli olmak
ZERD f Sarı * Soluk, solgun
ZERD (Zered) (C: Zürud) Halka halka örülmüş savaşçı zırhı * Yutmak * Boğmak
ZERDAB (Zerd-âb) f İrin, cerahat * Safra * Beyaz şarap
ZERD-ÂLÛ f (Zerd: sarı; âlû: erik) Sarı erik, zerdali
ZERDE f Safranla pişirilen bir çeşit pirinç tatlısı Safran, sarı renge boyadığı için bu ad verilmiştir Eskiden düğünlerde pişirilirdi * Safran * Yumurta sarısı
ZERDEC Usfur çiçeğinin evvel çıkan sarı suyu
ZERDEME Yutacak yer
ZERDFAM f Sarı renkte Sarı renkli
ZERDGUŞ f İki yüzlü Müraî * Ürkek, korkak
ZERDÎ f Sarılık Sarı renkte olma
ZERDOST f Cimri, hasis, tamahkâr
ZERDÜŞT Ateşe tapan, mecusi * İlk önce nur ve zulmet diye iki ilâha inanmayı uyduran adam
ZE'RE Meşelik
ZERE' Başın önünde vâki olan beyazlık
ZEREB (C: Zerâib) Koyun ağılı
ZEREB Keskin nesne * Midenin bozulması
ZERECUN (Zerâcin) Üzüm ağacı * Üzüm asması * Kızıl boya * Çukur taş içinde biriken yağmur suyu
ZERED Zırh
ZEREF (Zerefân-Zerâfe-Zerif) (C: Zevârif) Gözden yaş akmak * Yavaş yürümek
ZERENDUD (Ze-endud) f Altın yaldızlı
ZER-ENDUZ Altun kazanan
ZERGER (C: Zergerân) Altın işleyen * Kuyumcu
ZERGERÎ f Kuyumculuk
ZERGÛN f Altın gibi sarı renkli olan Altın renkli
ZERH Yemeğe zehir katmak
ZER-HIRİD (Zer-hıride) f Satın alınmış kimse, köle
ZERİ' Araya giren, şefaat edici
ZER'Î (C: Zer'iyyât) Arşın ile ölçülen şey
ZERİ' Çabuk ve kolay olan
ZERİA (C: Zerâi) Vesile * Yol * Geçit * Avcının, arkasında gizlendiği deve
ZERİN (Bak: Zerrin)
ZERİR Yanmak * Parlamak
ZERİR Zeki, hafif kimse
ZERİRE (C: Ezirre) Göz otu Tutya
ZER'İYYAT Ekim işleri
ZERK Çirkin söz söylemek * Kuşun terslemesi
ZERK Hile Riya İki yüzlülük * Şırınga yapmak, iğne ile vücuda ilâç vermek
ZERK-ÂLÛD f Riyalı, riya karışık
ZER-KEŞ f Altın kakmalı, altın işlemeli * Altın tel yapan
ZERK-FÜRUŞ f Hileci, hilekâr İkiyüzlü, müraî
ZERM Kesilmek
ZERNEB Turunç kokusu gibi güzel kokan bir ot * Fercin dışarısında olan et
ZERNİGÂR f Altın ile işlenmiş Yaldızlı
ZERR Zerre, en küçük parça * Karınca yumurtası * Ayırmak
ZERR Düğmeyi iliklemek * Birbirine pekitip bağlamak
ZERRA' Ekinci, çiftçi
ZERRAD Zırh ören
ZERRAK (Zerk den) İki yüzlü
ZERRAT (Zerre C) Zerreler Pek ufak parçalar Moleküller
ZERRE (C: Zerrat) Pek ufak parça * Atom * Çok küçük karınca * Güneş ışığında görünen ufacık tozlar * Küçük boylu adam
ZERREVÂRİ f Zerre gibi çok küçük
ZERREVÎ Zerre ile alâkalı, zerreye âit
ZERRİN f Altından yapılmış Altın gibi parlak Sarı
ZER-RİŞTE f Altın tel Sırma * Sarı
ZERŞEK Kadın tuzluğu Pars anberi
ZER-ŞİNAS f Altın tanıyan, sarraf
ZER-TAR f Altın tel, sırma * Güneş ışını
ZERUF Seri, hızlı, aceleci
ZERUR Göz otu
ZERV Tutup götürmek * Savurmak * Kırıp götürmek
ZER-VER f Altın yaldızlı olan
ZERYAC Zerde aşı
ZERZERE Sığırcık kuşunun ötmesi
ZE'T Boğmak
ZETT Ziynet, süs
ZEUM Yağlı mıdır değil midir bilinmeyen koyun
ZEUR Korkak kimse
ZEV' Ölüm sebebiyle gelen sıkıntı, keder
ZE'V Sürmek ve sulamak
ZEVABE (C: Zevâib) Saç bölüğü * Zülüf * Kılıç tasması
ZEVABİ' Musibetler Büyük belâlar (Bak: Devâhi)
ZEVACİR (Zâcire C) Yasak edenler, men'edenler, önleyenler
ZEVAD Azıklar, yiyecekler
ZEVADE Ziyadelik, çokluk
ZEVAH Gitmek
ZEVAHİF (Zâhife C) Yerde sürünerek yürüyen hayvanlar, sürüngenler
ZEVAHİR (Bk: Zavahir)
ZEVAHİR Dolu, taşkın, coşkun denizler * Mc: Yüksek şan ve şerefler
ZEVAHİR (Zühre C) Çiçekler * Parlak yıldızlar * Ziynetli, parlak ve berrak olanlar
ZEVAİB (Zâib C) Erimiş şeyler, eriyenler
ZEVAİD (Zâide C) Fazlalıklar, fazla şeyler Faydasız şeyler
ZEVAİL (Zail C) Zeval bulanlar Zail olan şeyler * Mc: Yıldızlar

Alıntı Yaparak Cevapla