Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..

Eski 09-10-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..



RE: Osmanlıca Sözlük (F Harfi) FASİKA
Fâre

FASİKÜL
Fr Bir kitabın ayrı bir kapak içinde satılan bölümlerinden her biri

FASÎL
(C: Fisâl-Fuslân) * Hâkim * Kale duvarından kısa duvar * Deve yavrusu

FASÎLE
(C: Fesâil) Anababa, ebeveyn, âile * Familya, bir cinsten olan bitkilerin hepsi

FASÎS
Seyelan etmek, akmak

FASİT DAİRE
(Bak: Fâsid daire)

FASL
(Fasıl) İki şey arasındaki ek yeri Mafsal * Hak söz Hak ile bâtılın arasını fark ve temyiz ile olan hüküm ve kaza (Buna "Faysal" da denir) Halletmek Ayrılma Çözme * Bölüm * Mevsim * Aynı makamda çalınan şarkı * Çocuğu memeden kesmek * Birini zemmetmek Gıybet

FASL-I BAHAR
İlkbahar

FASL-I GÜL
Gül mevsimi, ilkbahar

FAZÎZ
Meni denilen sıvı

FAZL
Âlimlere yakışır olgunluk * İmân, cömertlik, ihsan, kerem, ilim, ma'rifet, üstünlük, hüner, tefâvüt, inayet * Artmak * Artık, (bunun zıddı naks'tır) Bir şeyden bakiye kalmak (İman ile hikmet, adâlet, şecâat ve iffet sıfatlarına "fezâil-i asliye" tabir edilmiştir Çünkü bu sıfatlar ile birçok faziletler doğar Onun için bunlara, temel ve esas olan faziletler denilmiştir)(İ'lem Eyyühel - Aziz! Cenab-ı Hakk'ın günahkârları afvetmesi fazldır, tâzib etmesi adldır Evet zehiri için adam, âdetullaha nazaran hastalığa, ölüme kesb-i istihkak eder Sonra hasta olursa, adldir Çünki cezasını çeker Hasta olmadığı takdirde, Allah'ın fazlına mazhar olur Mâsiyet ile azab arasında kavi bir münasebet vardır Hattâ Ehl-i İ'tizal, mâsiyet hakkında, doğru yoldan udûl ile mâsiyeti, şerri Allah'a isnad etmedikleri gibi, mâsiyet üzerine tâzibin de vâcib olduğuna zehab etmişlerdir Şerrin azabı istilzam ettiği, rahmet-i İlâhiyeye münâfi değildir Çünki şer, nizam-ı âlemin kanununa muhaliftir MN)

FAZLA
Çok ziyâde, artık, artan * İleri *Gereksiz, lüzumsuz * (C: Fazalât) Kazurat, pislik

FAZU'
Çocukları korkutmak için yapılan çok korkunç suret

FAZZ
Kaba ve kötü huylu olan kimse * Karın suyu, mide suyu

FAZZ
Kırmak Dağıtmak * Fethetmek, açmak

FE (FA)
(Buna ta'kib edâtı denir) "Sonra, hemen" mânalarını ifâde için fiillerin başına getirilen edât harfi (Bak: Harf-i atıf) Bazan mecaz olarak vav yerinde de kullanılır

FE-BİHÂ
Daha iyi, bu halde, pek a'lâ, ne a'lâ

FEAME (FEUME)
Dolu olmak

FEC'
Bir kimsenin, musibetten dolayı elemli olması * İncinmek * Tasalı olmak, kederli ve hüzünlü oluş

FECA
Kirişi çıkmış yay

FECAAT
(Fecâet) Merak edilecek hâl, kederlenecek kötü durum Felâket

FECACE (FİCÂCE)
Çiğlik, hamlık

FECAYİ'
(Fecîa C) Belâlar, musibetler, felaketler

FECC
(C: Ficâc) Açık yer İki dağ arasındaki geniş yol Tarik-i vâsi'

FECCAC
Döşek döşeten * Erkek, zevc

FECERE
(Facir C) Günah işleyenler, günahkârlar, zinakârlar, fâcirler

FEC'ET
Birdenbire

FECFAC (FECÂFİC)
Çok söyleyen

FECÎ'
Çok acı veren, acıklı

FECÎA
(C: Fecâyi') Belâ, felâket, âfet, musibet, fâcia

FECİR
(Bak: Fecr)

FECM
Geniş * Bevletmek, işemek

FECR
Tan yerinin ağarması Şafak Sabah vakti, güneş doğmadan evvel şarkta hâsıl olan kızıllık * Bir şeyi genişçe ikiye ayırmak * Günah işlemek Fücur ve fısk işlemek Yalan söylemek * Tekzib eylemek * İsyan ve muhalefet eylemek * Haktan sapmak Meyletmek * Söğmek * Bühtan eylemek * Su akıp gitmek * Karışmak (LR)

FECR-İ ÂTÎ
Gelecekteki fecr 1908 meşrutiyet inkılâbından sonra Servet-i Fünun mecmuası etrafından toplanan bir kısım gençlerin kurmak istedikleri ekolün (cemiyetin) adıdır

FECR-İ KÂZİB
(Bak: Fecr-i sâdık)

FECR-İ SÂDIK
Sabaha karşı şark ufkunda yayılmaya başlayan beyaz bir aydınlık Bunun mukabili birinci fecirdir ki, bir aydınlıktan sonra tekrar aydınlık gider Bu birinci aydınlığa fecr-i kâzib denir Sabah namazının vakti, fecr-i sâdıkta başlar

FECR SURESİ
Kur'an-ı Kerim'in 89 suresi

FECS
Büyüklenmek, ululanmak, kibirlenmek

FECVA
Kirişi çıkmış ve ayrılmış olan yay

FECVE
Avlu * Genişlik

FE'D
Kebap yapmak * Kül içinde ekmek pişirmek

FEDA'
Kurban * Uğruna verme, gözden çıkarma * Bir yere toplanmış arpa, buğday veya hurma * Hurma ve üzüm kurutulan yer

FEDÂ-YI CÂN
Canını verme, canını fedâ etme, kendini kurban etme

FED'A
El ve ayağı eğri olan kadın (Müz: Efdâ)

FEDA'
El ve ayağın eğilmesi

FEDAÎ
Dâvası ve gayesi uğruna herşeyini çekinmeden feda edebilen

FEDAKÂR
f Her türlü zahmetlere göğüs gererek dâvası uğruna sebat eden

FEDAKÂRANE
f Canını ve herşeyini feda eder derecesinde Her türlü eziyet ve zahmetlere göğüs gererek, dâvası uğruna sebat edene yakışacak surette

FEDAKİL
Emirlerin büyükleri

FEDAME (FEDUME)
Yorgunluk * Tembellik

FEDAVİYYE
Fedailer Fedai takımı, serdengeçtiler

FEDDAD
şiddetli ses Ekinci * Çoban

FEDDAN
(C: Fedâdin) Bir çift öküz * Bir günde bir çift öküzle sürülebilen arazi * Daha çok mısırda yer ölçülerinde kullanılan bir kelime

FEDEK
Irak diyarında bir beldenin adı

FEDERAL
Fr Bir devletler federasyonu ile alâkalı, yahut ona ait

FEDERASYON
Fr Bir kaç devletin bir devlet meydana getirecek şekilde birleşmesi * Aynı çeşitten bir çok kurulların meydana getirdiği birlik

FEDEVKES
Arslan, esed

FEDFED
(C: Fedâfid) Düz yer * Büyük sahrâ * Yaban * Yüksek mekân * Sığır buzağısı

FEDG
Baş yarmak

FEDGAM
(C: Fedâgım) Güzel, gökçek kişi

FEDH
Bir kimseyi borca sokmak * Ağır işe giriftar etmek

FEDÎD
Ses, savt, sada

FEDİR
Akılsız, ahmak kimse * Zayıf ve âciz kimse

FEDK
Atmak * Tezyin etmek, süslemek

FEDM
Ahmak, bön, kalın kafalı, budala * Yaşamak * Yaşlanmak, ihtiyarlamak * Yorulmuş, sakil kimse

FEDN
Kısaltmak

FEEL
(C: Fuul) Fal tutmak

FE-EMMA
Buna gelince, kaldı ki Ammâ (mânasına asıl söze başlama edâtıdır)

FE'FE'
Bir söz söylerken, dile "fe" harfi gelip, her kelimenin başına "fe" getirerek söylemek

FE'FEE
Dilini "fe" lâfzına döndürmek

FEGA
Buğdayın çürümesi * Hurma koruğunun çürümesi ve çürüğü

FEGAK
Haremini yabancılardan sakınmayan, kaltaban

FEGAM
Haris olmak

FEGANE
f Düşük (çocuk)

FEGV
Kına çiçeği

FEHA
Horultulu uyku * Şişman kadın * Ayaklarda olan gevşeklik

FEHA
(C: Efhâ) Çorbaya katılan veya dövüp yemek üzerine ekilen bir ot * Soğan

FEHAHE
Yorulmak * Aciz olmak, güçsüzleşmek

FEHALE
Erkeklik, aygırlık

Alıntı Yaparak Cevapla