Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..

Eski 09-10-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..



RE: Osmanlıca Sözlük (F Harfi) FENAFİŞŞEYH
(Fenâ fiş-şeyh) Tas: Bütün maneviyatını şeyhin manevî şahsiyetinden, feyzinden almak manasına gelen bir tabirdir

FENAGÂH
f Fânilik yeri olan bu dünya

FENAPEZÎR
f Fena bulan, yok olan Fenayâb da aynı mânada kullanılır

FENAT
(C: Fenevât) Tilki üzümü * Vahşi sığır

FENCE
Bir nevi toprak çanak

FEND
f Mekir, hile, desise, yalan, dolan

FEND
Büyük dağ

FENED
Yalan söz * İhtiyarlıktan dolayı aklın zayıflaması

FENEK
Kursak * Körük yapılan şey

FENEN
(C: Efnân-Efânın) Budak * Üslup

FENG
f Acı hıyar, ebucehil karpuzu

FENH (FÜNUH)
Su içerken tamamen kanmadan vaz geçmek

FENH
Kahretmek Zelil kepaze etmek

FENHAR
Büyük taş

FENÎH
Kahrolmuş

FENİK
(C Finak-Efnâk) Gayet kerim ve necip olan

FENÎK
İki çenenin bitiştiği yer * İki uyluğun bitiştiği yer

FENÎN
Erkek deve

FENK
Nimetlenmek

FENK
İnat

FENN
Hüner Mârifet * San'at * Tecrübe * İlim * Nevi, sınıf, çeşit, tabaka * Türlü * Fizik, kimya, biyoloji, matematik ilimlerinin umumi adı * Tatbikat ve isbat ile meydana gelen ilim * Birisini muamelede aldatmak * Fend * Borçlunun ödeme zamanını uzatma (Şuur-u insanî vasıtasıyla keşfolunan yüzer fenlerden herbir fen, Hakem isminin, bir nevide bir cilvesini târif ediyor Meselâ Tıb Fenninden sual olsa: "Bu kâinat nedir?" Elbette diyecek ki: "Gayet muntazam ve mükemmel bir eczahâne-i kübradır İçinde herbir ilaç güzelce ihzar ve istif edilmiştir" Fenn-i Kimya'dan sorulsa: "Bu Küre-i Arz nedir?" Diyecek: "Gayet muntazam ve mükemmel bir kimyahanedir" Fenn-i Makine diyecek: "Hiçbir kusuru olmıyan gayet mükemmel bir fabrikadır "Fenn-i Ziraat" diyecek: " Nihayet derecede mahsuldar, her nevi hububu vaktinde yetiştiren muntazam bir tarladır ve mükemmel bir bahçedir" Fenn-i Ticaret diyecek: "Gayet muntazam bir sergi ve çok intizamlı bir pazar ve malları çok san'atlı bir dükkândır" Fenn-i İâşe diyecek: "Gayet muntazam, bütün erzakın envâını câmi bir ambardır" Fenn-i Rızık diyecek: "Yüzbinler leziz taamlar beraber, kemal-i intizam ile içinde pişirilen bir matbah-ı Rabbâni ve kazan-ı Rahmânidir" Fenn-i Askeriye diyecek ki: "Arz bir ordugâhtır Her bahar mevsiminde yeni taht-ı silâha alınmış ve zemin yüzünde çadırları kurulmuş dörtyüz bin muhtelif milletler o orduda bulunduğu halde, ayrı ayrı erzakları ayrı ayrı libasları, silâhlarıayrı ayrı tâlimatları, terhisatları; kemal-i intizamla hiçbirini unutmıgirsin bir tarafına !!! ve şaşırmıgirsin bir tarafına !!!, birtek Kumandan-ı Azamın emriyle, kuvvetiyle, merhametiyle, hazinesiyle gayet muntazam yapılıp, idare ediliyor" Ve Fenn-i Elektrik'ten sorulsa, elbette diyecek: "Bu muhteşem saray-ı kâinatın damı, gayet intizamlı, mizanlı hadsiz elektrik lambalariyle tezyin edilmiştir Fakat o kadar harika bir intizam ve mizan iledir ki: Başta Güneş olarak, Küre-i Arz'dan bin defa büyük o semavî lambalar, mütemadiyen yandıkları halde müvazenelerini bozmuyorlar, patlak vermiyorlar, yangın çıkarmıyorlar Sarfiyatları hadsiz olduğu halde, vâridatları ve gazyağları ve madde-i iştialleri nereden geliyor? Neden tükenmiyor? Neden yanmak müvazenesi bozulmuyor? Küçük bir lâmba dahi muntazam bakılmazsa, söner Kozmoğrafyaca Küre-i Arz'dan bir milyondan ziyade büyük ve bir milyon seneden ziyade yaşıyan Güneşi kömürsüz, yağsız yandıran; söndürmiyen Hakim-i Zülcelâlin hikmetine, kudretine bak "Sübhanallah" de Güneşin müddet-i ömründe geçen dakikalarının âşirâtı adedince "Mâşâallah, Bârekallah, Lâ ilahe illa Hu" söyle Demek bu semavi lâmbalarda gayet harika bir intizam var Ve onlara çok dikkatle bakılıyor Güya o pek büyük ve pek çok kitle-i nâriyelerin ve gayet çok kanâdil-i nuriyelerin buhar kazanı ise, harareti tükenmez bir Cehennem'dir ki, onlara nursuz hararet veriyor Ve o elektrik lâmbalarının makinesi ve merkezi fabrikası, daimî bir Cennet'tir ki, onlara nur ve ışık veriyor İsm-i Hakem ve Hakimin cilve-i âzamiyle, intizamla yanmaları devam ediyor Ve hâkezâ Bunlara kıyasen yüzer fennin herbirisinin kat'i şehadetiyle, noksansız bir intizam-ı ekmel içinde hadsiz hikmetler, maslahatlarla bu kâinat tezyin edilmiştir Ve o harika ve ihâtalı hikmetle, mecmu-u kâinata verdiği intizam ve hikmetleri, en küçük bir zihayat ve bir çekirdekte küçük bir mikyasta dercetmiştir Ve mâlum ve bedihidir ki; intizam ile gayeleri ve hikmetleri ve faideleri takip etmek; ihtiyar ile, irade ile, kasd ile, meşiet ile olabilir; başka olamaz İhtiyarsız, iradesiz, kasıdsız, şuursuz esbab ve tabiatın işi olmadığı gibi, müdahaleleri dahi olamaz Demek bu kâinatın bütün mevcudatındaki hadsiz intizamat ve hikmetleriyle iktiza ettikleri ve gösterdikleri bir Fâil-i Muhtar'ı, bir Sâni-i Hakim'i bilmemek veya inkâr etmek, ne kadar acib bir cehâlet ve divânelik olduğu târif edilmez Evet, dünyada en ziyâde hayret edilecek bir şey varsa, o da bu inkârdır Çünki kâinatın mevcudâtındaki hadsiz intizâmât ve hikmetleriyle vücud ve vahdetine şahidler bulunduğu halde, Onu görmemek, bilmemek, ne derece körlük ve cehalet olduğunu, en kör cahil de anlar Hattâ diyebilirim ki; ehl-i küfrün içinde, kâinatın vücudunu inkâr ettiklerinden ahmak zannedilen Sofestâiler, en akıllılarıdır Çünki; kâinatın vücudunu kabul etmekle Allah'a ve Hâlikına inanmamak, kabil ve mümkün olmadığından, kâinatı inkâra başladılar

FENN-İ BEDİ'
(Bak: İlm-i bedi')

FENN-İ BEYAN
(Bak: İlm-i beyan)

FENN-İ HİKMET
Felsefe bilgisi (Bak: Hikmet)

FENN-İ HİKMET-ÜL EŞYA
Tabiat bilgisi Eşyadaki intizam, mükemmellik ve insanlara olan faydaları ve onlardan faydalanmak hakkında bilgi veren ilim kolu

Alıntı Yaparak Cevapla