Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..
RE: Osmanlıca Sözlük (F Harfi) FERRUC
(C: Ferâric) Tavuk pilici
FERRUH
f Mübarek, kutlu, uğurlu
FERRUH-FÂL
f Bahtı açık, şanslı, talihli, uğurlu Ferruhî : f Mübareklik, uğurluluk, meymenet
FERRUH-ZÂD
f Mübarek evlât, uğurlu çocuk * Hayırlı, kutlu, mübarek
FERS
Dağıtmak Saçmak * Ciğer parçalamak * Hurma çekirdeğinin kabuğunu soymak * Atın pisliği Fışkı
FERS
Yırtmak * Parçalamak * Katletmek, öldürmek * Boyunlamak
FERSA
f Mahveden, yoran, aşındıran manasına kelimelere bitişir Meselâ: Tahammül-fersa $ : Tahammül bırakmayan Tâkat-fersa $ : Tâkatsız düşüren, tâkat bırakmayan
FERSAH
Uzunluk ölçüsü birimidir, iki çeşittir: Deniz fersahı: 5555 m Kara fersahı: 4444 m * İki şey arasındaki açıklık * Sükun ve hareket arasındaki vakit * Zaman Saat * Dâimî ve çok olup aslâ kesilmeyen şey
FERSAH FERSAH
(Uzaklık için) Çok çok Çok fazlaca uzak
FERSAN
f Derisi kürk yapımında kullanılan bir sansar cinsi
FERSE
İnsanın boynunda ve arkasında olan ve gittikçe zaaf verip boynunu ve belini eğip, helâk eden yel
FERSENDAC
f Ümmet
FERSENG
(Bak: Fersah)
FERSUD(E)
f Eskimiş, yıpranmış * Eski, yırtık
FERSUDE-GÎ
f Eskilik, yıpranış, fersudelik
FERŞ
Yer Yeryüzü * Döşeme Döşeyiş Yaymak Yayılmak Döşenmiş şey * Küçük develer
FERŞEHA
İki ayak arasını açmak
FERTUT(E)
f Pir, çok ihtiyar * Bunak, kocamış
FERTUTE
Kadın esirler hakkında kullanılan tâbirlerdendir Esir edilen kadınlar hakkındaki diğer tâbirler şunlardır: Mâriye, ümmülveled, acuze, duhter, yekdest, yekçeşm, mâyube (O T D S )
FERTUTÎ
f İhtiyarlık, pirlik, bunamışlık, bunaklık
FERUKA
Böğürün yağı * Korkak kişi
FERVE
(C: Füre'-Firâ) Baş derisi * Bir parça toplanmış kuru ot * Servet, zenginlik * Kürk
FERVE
f Bazı hayvanların makbul olan derileri Kürk
FERY
İyi iş işlemek * Meşin dikmek * Yaramaz iş Bir nesneyi ıslah için kesmek
FERYAD
f Bağırıp çağırma Yüksek sesle medet istemek Figan
FERYAD-I ANDELİB
Bülbülün feryâdı, ötmesi * Yirmiiki martta olan bir fırtına
FERYAD-BAHŞA
f Feryâd ettiren, bağırttıran
FERYAD-HAN
f Yardım isteyen
FERYAD-RES
f Feryâd edenin imdâdına koşan, yardımına gelen
FERZ
Çukur yer * Düz yer * Ayırmak
FERZA'
Pamuk çekirdeği
FERZAH
Akrep isimlerinden bir isim
FERZAN
İlim ve hikmet
FERZANE
f Bilgili kimse Hakîm, feylesof * Tas: Nefsanî alâkalardan sıyrılmış kimse
FERZANE-GÎ
f Üstünlük, rüçhaniyet * Bilgi
FERZEND
(C : Ferzendân) f Yavru Çocuk Veled
FERZENDÂNE
Evlâd gibi Evlâda yakışır surette
FE'S
İki yüzlü balta * Balta ile vurmak
FESA
Eskimek * Vurmak
FESA
Bıçak
FESAD
Bozuk ve fenalık Karışıklık Haddi tecavüz edip zulmetmek (Zıddı: Salâh'tır )( $ Evet fıskla bozulan bir adam, bataklığa düşüp çıkamayan bir şahıs gibi çokların da o bataklığa düşmelerini istiyor ki, maruz kaldığı o dehşetli hâlet, bir parça hafif olsun Çünkü musibet umumi olursa, hafif olur Ve keza, bir şahsın kalbinde bir ihtilal, bir fenalık hissi uyanırsa; yüksek hissiyatı, kemalâtı sukut etmeye başlar; kalbinde tahribata, fenalığa bir meyil, bir zevk peyda olur Yavaş yavaş o meyil kalbinde büyür; sonra o şahıs; bütün lezzetini, zevkini tahribatta, fenalıkta bulur İşte o vakit, o şahıs, tam mânasiyle arzda yırtıcı bir hayvan, ihtilali çıkarıp büyüten bir belâ, fesadı durmayıp karıştıran bir âfet kesilir İ İ )
FESAD-I AHLÂK
Ahlâk bozukluğu
FESAD-I DİMAĞ
Akıl bozukluğu, delilik
FESAD-I Mİ'DE
Mide fesadı, mide bozukluğu
FESAD-I TE'LİF
Edb: Bir cümlede yapılan tertibin mâna çıkmayacak derecede bozuk ve karışık oluşu
FESAD-AMİZ
f Oyunbozanlık eden, fesat karıştıran
FESADAT
(Fesad C ) Bozukluklar Kötülükler Karışıklıklar
FESAD-ENGİZ
Fesad koparan Fesad çıkaran Karışıklık çıkaran
FESAFİS
Kesmez kılıç
FESAHAT
(Bak: Fasahat)
FESAKÎ
(Fıskıyye C ) Fıskiyeler * Çocukların oynadıkları su püskürten oyuncaklar
FESALE
(Füsule) Alçak ve asılsız olmak
|