Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..

Eski 09-10-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..



RE: Osmanlıca Sözlük (F Harfi) FEZAÎ
Gökle alâkalı Göğe âit Geniş sahaya âit Fezaya âit ve müteallik

FEZAİL
(Bak: Fazâil)

FEZA-NEVERD
f Fezâda dolaşan, boşlukta giden

FEZAZE
Ahlâkı kaba ve kerih olmak

FEZD
Kan aldırmak

FEZÎZ
Seyelân etmek, akmak

FEZLEKE
Hülâsa Netice Öz İcmâl * Hesap listesinde netice(S - Gerek Kur'an-ı Kerim olsun, gerek tefsiri olan Hadis-i Şerif olsun; her fenden, her ilimden birer fezleke almışlardır Bir kitab veya bir şahsın yalnız fezlekeleri ihata etmekle harika olması lâzım gelmez Bir şahıs, pek çok fezlekeleri ihata edebilir?C - Bahsettiğimiz fezleke, sellemehüsselâm fezlekeler değildir Ancak, hüsn-ü isabetle münasib bir mevkide ve münbit bir yerde, işitilmemiş çok işaretleri tazammun etmekle istimal ve zer' edilen fezlekelerdir Kur'an veya Hadisin aldıkları fezlekeler, bu kabil fezlekelerdir Bu kabil fezlekeler tam bir meleke ve ıttıladan sonra hâsıl olabilir ki, herbir fezleke, me'hazı olan fen veya ilmin hükmünde olur Bu ise, bir şahısda olamaz İİ)

FEZR
Yarmak * Ayırmak * Bozup feshetmekFEZZ : Yalnız şey Bir kimsenin yalnız kendi başına olması * Udûl * Geri dönmek * Buzağı * Hafif

FIDDA
Gümüş

FIDDA-İ HÂLİSE
Hâlis ve saf gümüş

FIKARÂT
(Fıkra C) Kıssalar, fıkralar, küçük hikâyeler * Fasıllar, bölümler, kısımlar * Cümleler, parağraflar * Omurga kemiklerindeki boğumlar

FIKARÂT-I ANİFE
Mezkur cümleler, yukarıda geçmiş olan cümleler

FIKARÂT-I KATANİYE
Tıb: Bel omurları

FIKARÂT-I LATİFE
Hoş ve lâtif hikâyeler

FIKARÂT-I MÜNTEHABE
Seçkin hikâyeler

FIKARÂT-I RAKABİYE
Tıb: Boyun omurları

FIKDAN
Yokluk * Bir şeyin belirsiz olması Yitirmek

FIKDAN-ÜL AHBAB
Ahbab yokluğu Ahbabsızlık

FIKDAN-I AKL
Akıl azlığı, salaklık, ahmaklık

FIKDAN-I İMKÂN
İmkân azlığı, imkânsızlık

FIKDAN-I NUKUD
Para darlığı, parasızlık

FIKIH
(Fıkh) Derin ve ince anlayış Bir şeyi, hakkı ile, künhü ile bilmek İnsanlar arasındaki ilişkilerle ilgili olarak dinî hükümleri ayrıntılı delilleriyle bilmek Müslümanlar, müslüman olmaları itibariyle Allah'ın emirlerine tâbidirler, uyarlar Fıkıh ilmi, hangi şartlarda Allah'ın hangi emrinin nasıl uygulanacağını inceler * Bilmek, anlamak * Kapalı bir şeyin hakikatına nazarı infaz edebilmek * Kendisine hüküm taalluk eden hafi bir mânaya muttali' olmak * Ist: İslâm Hukuku * İnsanın amel ciheti ile lehine ve aleyhine olan şer'i hükümleri bir meleke halinde bilmesi Diğer bir ta'rif ile: Ameliyata; yâni, ibadet, ukubat ve muamelâta âit şer'î hükümleri mufassal delilleri ile bilmek Bu ahkâmı bilmeğe "Fakahet" ve bu ahkâmı böylece bilen zata da "Fakih" denir Cem'i "fukahâ"dır Fıkıh ilmini tahsil etmeğe de "tefekkuh" denir (Ist Fık K Cilt:1, sh: 20)

FIKH-I EKBER
Yüksek fıkıh Dinî bilgilerin en mühim olanı İmana dair ilim * İmam-ı Azam hazretlerinin meşhur eserinin ismi

FIKRA
Yazıda bir bahis * Parağraf * Kanun maddelerinden her bir kısım * Kısa haber * Küçük hikâye * Omurga kemiklerinin her biri * Bend * Kıssa * Gazetelerde gündelik hâdiselerin kısaca yazılmış şekli

FIKRA-HÂN
f Hikâye söyliyen, fıkra anlatan

FIRAK
(Fırka C) Fırkalar, partiler * Alaylar, bölükler * Cennetler * Ehl-i Sünnet cemaatından ayrılan mezhebler

FIRAK-I DÂLLE
Dalâlete gitmiş fırkalar Dalâlette kalmış cemaatler

FIRAK-I SİYASİYE
Siyasî fırkalar, siyasî partiler

FIRAT
Ön Asya'nın en büyük nehridir Diyadin civarında çıkar, Anadolu'nun doğu taraflarına kadar gelip Mezopotamya'yı dolaştıktan sonra Irak'ta Dicle ile birleşerek Basra Körfezi'ne dökülür

FIRFIRA
Topaç

FIRIŞKA
Bütün yelkenleri camadana vurmaksızın kullanabilmeğe münasib olan rüzgâr hakkında söylenilen bir tabirdir Bu rüzgârın, saniyedeki sür'ati 5-12 metredir

FIRKA
Parti İnsan grubu Kısım olmak ve ayrılmak Bölük * Tümen

FIRKA-İ ASKERİYE
Askerî fırka, tümen

FIRKA-İ NÂCİYE
Kur'an-ı Kerim'e ve Sünnet-i Seniyeye sıkı sıkıya bağlı olup Ehl-i Sünnet ve Cemaat yolundan ayrılmayan müslümanlar Bunlar kıyamete kadar lütf-u İlahî ile devam eder

FIRKA-İ SİYASİYE
Siyasî parti

FIRSAT
(Bak: Fursat)

FIRTINA
Şiddetli rüzgârla denizin dalgalanıp karışması * Rüzgârın çok şiddetli esmesi

FISAD
Kan alma, hacamet

FISAL
(Bak: Fisâl)

FISFISA
(C: Fısfıs-Fesâfıs) Yaş yonca

FISH
Nasârâ bayramı

FISK
Haddini tecavüz Günah Haktan ayrılmak * Fık: Allah'ın emirlerini terk ve O'na isyan etmek ve doğru yoldan sapıp çıkmak Böyle olanlara şeriat dilinde "fâsık" denir(Fısk; haktan udul, ayrılmak; hadden tecavüz, hayat-ı ebediyeden çıkıp terketmektir Fıskın menşei; kuvve-i akliye, kuvve-i gazabiye, kuvve-i şeheviye denilen üç kuvvetin ifrat ve tefritinden neş'et eder Evet ifrat veya tefrit, delillere karşı bir isyandır Yani sahife-i âlemde yaratılan delâil, uhud-u ilâhiyye hükmündedir O delâile muhalefet eden, Cenab-ı Hak'la fıtraten yapmış olduğu ahdini bozmuş olur Ve keza ifrat ve tefrit, hayat-ı nefsiye ve ruhiyenin maraz ve hastalığını intac eden esbabdandır Buna, fıskın birinci sıfatı olan $ cümlesiyle işaret edilmiştir Ve keza, ifrat ve tefrit, hayat-ı içtimaiyeye karşı isyan ateşini yakan iki âmildir Evet, bu âmiller Hayat-ı içtimaiyeyi nizam ve intizam altına alan râbıtaları, kanunları keser atar Evet şehvet veya gazab, haddini aşarsa, ırz ve namuslar pay-mal olur, masumlar mahvolur Buna da, fıskın ikinci sıfatı olan $ cümlesiyle işaret edilmiştir Ve keza, dünya nizamının bozulmasını intac edip fesad ve ihtilâle sebebiyet veren iki ihtilâlcidirler Buna dahi fıskın üçüncü sıfatı olan $ cümlesiyle işaret edilmiştir Evet fâsık olan kimsenin kuvve-i akliye ve fikriyesi i'tidali kaybedip safsatalara düşerse, itikadâta ait râbıtaları kesmekle, hayat-ı ebediyesini yırtar atar Ve keza, kuvve-i gazabiyesi hadd-i vasatı tecavüz ederse, hayat-ı içtimaiyenin hem yüzünü, hem astarını yırtar, altüst eder Ve keza, kuvve-i şeheviyesi haddi aşarsa, heva-i nefse tâbi olur, kalbinden şefkat-i cinsiye zâil olur, kendisi berbad olacağı gibi başkalarını da berbad edecektir Bu itibarla, fâsıklar hem nev'inin zararına, hem arzın fesadına çalışmış olur İİ)(Şer'an fıskın üç mertebesi vardır: Birincisi, günahı çirkin addetmekle beraber ara sıra irtikâb etmek; İkincisi, üzerine düşerek inhimak ile yapmak; üçüncüsü, çirkinliğini inkâr ederek yapmaktır Bu üçüncü tabaka küfür mertebesidir Fâsık bu hâle gelmedikçe ehl-i sünnet mezhebinde mü'min namı kendisinden selbolunmaz Binaenaleyh fâsık vasfı içinde kâfirler bulunabileceği gibi, imanını zayi etmemiş olanlar da bulunabilir ET)

FISKIYE
Suyu muhtelif şekillerde yukarıya doğru fışkırtan ve ekseriya havuzların ortasında yapılan borunun üzerindeki aletin adıdır Buna, Arapçası olan fevvare denildiği gibi, Türkçe olan fışkırak da denilir

Alıntı Yaparak Cevapla