Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (F Harfi)-Osmanlıca Sözlük (F Harfi)İle İlgili Osmanlıca Kelimeler..
RE: Osmanlıca Sözlük (F Harfi) FİRAŞ
Döşek Yatak Yere serilen şey Minder şilte
FİRAŞ-I İSTİRAHAT
Rahat döşeği
FİRAŞ-I KAVÎ
Fık: Evli kadının firaşı mânâsına gelir bir tabirdir (Bununla bilâdavet neseb sabit olup, nefy ile neseb nefy olunmayıp, lâkin laan ile nefy olunur ) (O T D S )
FİRAŞ-I MÜTEVASSIT
Fık: Ümmü veledin firaşı mânâsına gelen bir tabirdir Firaş-ı mütevassıtta bilâ davet neseb sahih olmaz
FİRAŞ-I SAHİH
Fık: Nikâh ve mülk-i yemine müstenid bulunan istifraş Mülk-i yemin, bir kimsenin temellükünde bulunan cariye demektir Binaenaleyh bu iki şarta dayanan istifraştan, meydana gelecek çocuk, varis addolunur Ancak, cariyeyi istifraşta husule gelen çocuğun kendisinden olduğunu müstefrişin söylemesi lâzım gelirdi (O T D S )
FİRAŞ-I ZAİF
Fık: Cariyenin firaşı (Bununla neseb sâbit olur) (O T D S )
FİRAŞİYET
Karılık * Fık: Birisinin karısı oluş Zevciyet
FİRAVAN
f Bol, çok, ziyade, aşırı, fazla
FİR'AVN
Mısır'da, hususan Hazret-i Musa (A S ) zamanında Allah'a isyan edip ilâhlık dâvasında bulunan, Musa Peygamber'e inanmayan hükümdar * İlâhlık iddia eden dinsiz, azgın ve şaşkın insan (Bak: Enaniyet, Mumya)
FİR'AVNÎ
f Firavunluk Firavun ile ilgili
FİR'AVNİYYET
Firavun gibi oluş, isyankârlık ile Allah'ı tanımayış İnat ile Allah'a isyan edip halkı sapık yollara, dalâlete ve dinsizliğe sevke çalışmak
FİRAZ
Ayrılmak
FİRAZ
f Yukarı, yüksek * Çıkış, yokuş * Kaldıran, yükselten, yücelten
FİRAZÎ
f Yukarılık, yükseklik
FİRAZ
Geniş, vâsi * Irmak ağzı * Sokak ağzı * Elbise
FİRBAR
Ululuk, azamet * Ardınca gelicilik, peşinden gelmek
FİRC
Sır saklamayan kişi
FİRDEVS
Cennet Cennette altıncı kat * Bostan
FİREUNÎ
Hat, minyatür, tezhib gibi güzel san'atlarda kullanılan bir kâğıt cinsi
FİREZDEK
(C: Ferâzık) Hamur yuvarlağı, hamur parçası
FİRFÎR
Menekşe
FİRFİS
Yaban sineği
FİRİB
f Aldatıcı, aldatan, kandıran manasında birleşik kelimeler yapılır Meselâ: Dil-firib $ : Gönül aldatan Nazar-firib $ : Göz aldatan
FİRİBENDE
f Kapılmış, aldanmış
FİRİFTE
f Kandırılmış, aldanmış, aldatılmış
FİRİFTE-DİL
f Gönlü aldanmış
FİRİSTADE
(C : Firistâdegân) f Elçi, gönderilmiş * Peygamber
FİRİŞTE
(C : Firiştegân) f Mâsum, suçsuz, günahsız * Melek * Mc: İyi huylu kimse
FİRİŞTE-SIFAT
f İyi huylu kimse, huy ve tabiatça melek gibi olan
FİRK
Koyun sürüsü * Parça
FİRKAT
(Fürkat) İftirak Dostlardan ve sâir sevdiği şeylerden ayrılış Firak Müfarakat
FİRKATEYN
Buharın icadından evvel kullanılan harp gemilerindendir Bu gemiler, güvertelerinin altında bir batarya topu hâvi olup hızlı giderlerdi Bu gemilerin üç direkleri vardı ve içlerinde mürettebatının binbeşyüzü bulanları da vardı
FİRMA
ing Tescil edilmiş ticarî müessese
FİRNAS (FÜRÂNİS)
(C: Ferânis) Boynu kalın arslan * Köylü reisi
FİRS
Bir nevi ot
FİRSA
(C: Firâs) hayız bezi
FİRSAD
Kırmızı dut * Böğürtlen
FİRSEK
(C: Ferâsik) Çekirdeğinden ayrılmayan şeftali
FİRŞAT(A)
Genişlik, vüs'at * İki ayağının arasını ayırıp genişletmek
FİRUDEST
f Birkaç hânendenin hep bir ağızdan usûlüne uygun olarak söyledikleri nağme
FİRUZ
Said, hurrem, saadetli, uğurlu, muzaffer, mansur
FİRUZ ABADÎ
(Mecdüddin Muhammed) (Hi: 729 - 817) İran'ın Şiraz Eyâletinde Firuzâbad isimli beldenin Kâzrun kasabasında doğmuştur Büyük âlimlerdendir Yedi yaşında Kur'anı hıfzetmişlerdi Çok seyahat etmiştir Bursa'ya geldiğinde Yıldırım Bayezid Han tarafından kendisine fevkalâde ikrâm olundu En meşhur eseri olan altmış ciltten müteşekkil El-Lâmi lügat kitabından hülâsa ettiği Kamus'tur Yemen'de kadı iken vefat etmiştir (R Aleyh)
FİRUZ-BAHT
f Şanslı, uğurlu
FİRUZE
Nişabur'da çıkan açık mavi renkli ve kıymetli bir taş
FİRUZE-FAM
Açık mavi renkli, gök renkli
FİRUZENDE
f Meşhur bir cins lâle
FİRUZE-RİVAK
Gökyüzü, sema
FİRUZ-MENDÎ
f Galebe, zafer
FİRYE
Yalan, kizb
FİRZAH
Göğsü geniş, etli kimse
FİRZAN
(C: Ferâzine) Arif * Fen sahibi kimse
FİRZE
Parça
FİRZEL
Demircilerin demir kestikleri alet Kayıt
FİSAL
(Fasıl C ) Ayrılmış olanlar * Yavrunun sütten kesilmesi * Kısa duvar * İnsanların lehinde veya aleyhinde söz söyleyerek para toplıyan * Ana sütünden kesilmiş hayvan yavrusu (Füslan, fislan şeklinde de olur )
|